Persistan atriyal fibrilasyonlu hastalarda elektriksel kardiyoversiyon öncesi plazma d-dimer seviyesinin sol atriyal apendiks trombüsünü öngerebilmedeki değeri
The value of plasma d-dimer level before electrical cardioversion in patients with persistent atriyal fibrilation preceding left atrial appendage thrombus
- Tez No: 503869
- Danışmanlar: PROF. DR. KADİR GÜRKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
Amaç: Persistan atriyal fibrilasyonu olan hastalarda sol atriyal apendiks trombüsünün tespitinde transözofajiyal ekokardiyografi elektriksel kardiyoversiyon öncesi kullanılan invazif bir testir. Persistan atriyal fibrilasyonu olan hastalarda sol atriyal apendiks trombüsünün tespitinde rutin olarak kullanılan noninvazif biyokimyasal testler yoktur. Çalışmamızda plazma d-dimer seviyesinin sol atriyal trombüsü öngördürebilme değerini araştırdık. Metod: Çalışmamıza 65 elektriksel kardiyoversiyon uygulanacak ,daha öncesinde antikoagülasyon tedavisi almayan ortalama yaşları 56.89±11.03 olan 37 erkek ve 28 bayan hasta alındı. Tüm hastalara kanda d-dimer seviyesi bakıldıktan hemen sonra transözofajiyal ekokardiyografi uygulandı.Hastalar sol atriyal apendiksindeki trombüs varlığına göre iki gruba ayrıldı. Bulgular: Yapılan transözofajiyal ekokardiyografi sonrası 19 hastada sol atriyal trombüs tespit edildi. Sol atriyal trombüsü olan hastaların ortalama plazma D-dimer seviyesi 676±621 ,olmayan hastaların 273±385 olup aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p=0.015). Trombüsün belirlenmesinde yapılan cut-off değerlendirmesinde plazma d-dimer seviyesinin 3.7 µg/ml seviyesinde duyarlılığı %96, özgüllüğü %100 olarak tespit edildi.Yapılan multivariate lojistik regresyon analizinde modelin Negelkerke R square değerinin 0.846 olup açıklayıcılık katsayısının %92.3 iyi düzeyde tespit edildi. Multivariate analiz sonrasında sol atriyal apendiks hızının 1.71 kat sol atriyal apendiks trombüsü oluşumunu artırıcı etkisi olduğu görüldü (Odds ratio:1.71 ;%95 Cl :1.18-2.50; p
Özet (Çeviri)
Aim: Transesophageal echocardiography is an invasive test used before electrical cardioversion in the detection of left atrial appendage thrombus in patients with persistent atrial fibrillation. There are no noninvasive biochemical tests routinely used in the detection of left atrial appendage thrombus in patients with persistent atrial fibrillation. We investigated the level of plasma d-dimer predicted left atrial thrombus in our study. Methods: Thirty-seven male and twenty-eight female patients with a mean age of 56.89 ± 11.03 who did not undergo anticoagulation therapy and who underwent electrical cardioversion were included in the study. Transesophageal echocardiography was performed immediately after d-dimer level measured in all patients. Patients were divided into two groups according to the presence of thrombus in the left atrial appendage. Results: Left atrial thrombus was detected in 19 patients after transesophageal echocardiography. The mean plasma D-dimer level of patients with left atrial thrombus was 676 ± 621, and 273 ± 385 of patients without left atrial thrombus were statistically significant (p = 0.015). In the cut-off evaluation of the thrombus, plasma d-dimer level was determined as sensitivity was 96% and specificity was 100% at 3.7 μg / ml level. In the multivariate logistic regression analysis, Negarkerke R square value of the model was 0.846 and 92.3% of the explanatory coefficient was well determined. After multivariate analysis, the rate of left atrial appendage was 1.71 fold increase of left atrial appendage thrombus formation (Odds ratio: 1.71; 95% CI: 1.18-2.50; p
Benzer Tezler
- Atriyal fibrilasyonlu olgularda kalp hızı ve sol ventrikül diyastolik fonksiyonlarının plazma beyin natriüretik peptid düzeylerine etkisi
Brain natriuretic peptide levels and its relationship with resting heart rate and diastolic functions in patients with atrial fibrillation
ALİ ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
KardiyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ÖZGÜR ASLAN
- Atriyal fibrilasyonda kardiyoversiyon başarısını belirlemede atriyal miyokard deformasyon parametrelerinin rolü
The role of atrial myocardial deformation parameters in prediction of cardioversion success in atrial fibrillation patients
CAN RAMAZAN ÖNCEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiAkdeniz ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYTÜL BELGİ YILDIRIM
- Persistan atriyal fibrilasyon hastalarında ortogonalbifazik elektriksel kardiyoversiyonun ritim kontrolüüzerine etkisi
Effect of orthogonal biphasic electrical cardioversionon rhythm control in patients with persi̇stent atrialfibrillation
MEHMET CAN ÇILĞIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET MELEK
- Diyabetik atriyal fibrilasyonlu hastalarda HbA1C ve TGF-ß1 düzeylerinin kardiyoversiyon sonrası sinüs ritminin idamesi üzerine olan etkisi
The effects of HbA1C and TGF-beta levels on maintanence of sinus rhythm after successful electrical cardioversion of atrial fibrillation in diabetic patients.
ÇETİN DUMAN
- Persistan atriyal fibrilasyon hastalarında başarılı direkt akım kardiyoversiyonu takiben rekürensin genetik belirleyicileri
Genetic determinants of recurrence following successful direct current cardioversion in patients with persistent atrial fibrillation
ILKIN ALIYEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TANER ULUS