Akciğer adenokarsinom subgruplarının PET BT bulguları ve kısa dönem sağ kalımlarının karşılaştırılması
Comparison of lung adenocarcinosis subtypes PET results and short period survival
- Tez No: 507523
- Danışmanlar: PROF. DR. NEZİH ÖZDEMİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Radyoloji ve Nükleer Tıp, Thoracic and Cardiovascular Surgery, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Akciğer adenokarsinom, sınıflama, Pozitron Emisyon Tomografi /Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT), sağkalım, Lung adenocarcinoma, classification, Positron Emission Tomography/Computed Tomography (PET/CT), survival
- Yıl: 2018
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 74
Özet
Akciğer kanseri, dünyada kanser ölümleri sıralamasında birinci sırada yer almaktadır. Akciğer kanserinin en sık görülen alt tipi birçok ülkede adenokarsinomlardır. 2011 yılında International Assosiation for the Study of Lung Cancer (IASLC) / American Thoracic Society (ATS) / European Respiratory Society (ERS) çalışma grubu akciğer adenokarsinomları için yeni bir sınıflama önerisinde bulunmuşlardır. Bu öneri doğrultusunda 2015 yılında yayınlanan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 4. baskısında yeni değişikliklere yer verilmiştir. Bu sınıflama, adenokarsinomlarının alt tiplendirmesini içermekle birlikte, bu patolojik alt tiplerin prognostik önemini vurgulamaktadır. Akciğer kanseri tanısında kullanılan Pozitron Emisyon Tomografi /Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT), şüpheli lezyonların florodeoksiglukozun (FDG) absorbsiyon miktarını ölçme yöntemidir. Bu değer Standart Uptake Value (SUV) olarak ifade edilir. SUV değerinin > 2,5 olması malignite açısından şüpheli olarak değerlendirilir. Bu çalışmada Ocak 2010- Ocak 2016 tarihleri arasında akciğer rezeksiyonu yapılan, 152 adenokarsinom olgusunun asiner, lepidik, mikropapiller, papiller ve solid alt tiplerinde; PET-BT deki SUV max değerleri ve sağkalım ile olan ilişkileri incelenmiştir. Opere edilen 112(%73,7) erkek, 40(%26,3)kadın toplam 152(%100) hasta çalışmaya alındı. Hastaların yaş ortalaması 64,2 ± 8,6 (41-88) olarak saptandı. Hastaların altgruplara göre dağılımı incelendiğinde; 84 asiner (% 55), 31 solid (% 20), 23 lepidik (%15), 9 papiller (%5), 5 mikropapiller (%3) olgunun olduğu görüldü. Altgrupların, yaşa göre dağılımlarına bakıldığında anlamlı fark saptanmadı (p=0,404). Cinsiyetlerin altgruplara dağılımlarında ise erkeklerde sırasıyla; asiner, solid, lepidik, papiller, ve mikropapiller görülürken, kadınlarda sırasıyla; asiner, lepidik, solid, papiller ve mikropapiller altgruplarının yer aldığı görüldü. Alt grupların PET tutulumları incelendiğinde gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p=0,004); en fazla tutulumun solid (9,76) grupta olduğu ve bunu sırasıyla mikropapiller (8,98), asiner (8,06), papiller (5,82), lepidik(4,23) alt gruplarının izlediği saptandı. Çalışmaya katılan hastalar ortalama 40,2 ± 22,04 ay, median 36,62 (1-87) izlenmiş olup; Kaplan-Meier yaşam analizine göre 59,65 ± 2,81 (54,13-65,16) ay hakkında yorum yapılabilme olanağı sağlanmıştır. TNM evrelemesine göre hastaların dağılımları değerlendirildiğinde; Evre I %48,68 (n=74), Evre II %25,0 (n=38), Evre III %25,0 (n=38), Evre IV %1,31 (n=2) olduğu görüldü. Tüm hastalarda evrelere göre 1,3,5 yıllık sağkalım incelendiğinde evreler arası sağkalımın istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p=001); sağ kalım yüzdelerinin sırasıyla Evre I; %95, %77, %69, Evre II; %92, %72, %10, Evre III %80, %45, %9, Evre IV %50, %0, %0 olduğu görülmüştür. Altgrupların ortalama sağkalım süresi incelendiğinde; asiner 57,4, lepidik 61,6, mikropapiller 44,5, papiller 66,0, solid 59,7 ay olduğu, istatistiksel olarak anlamlı bulunmadığı (p=0,587) gözlendi. Sonuç: Akciğer adenokarsinomlarının en sık görülen alt tipi kadınlarda ve erkeklerde asiner, en az görülen ise mikropapiller olarak tespit edilmesine rağmen; istatistiksel olarak yaşa ve cinsiyete bağlı anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p=0.404). Alt grupların PET tutulumları incelendiğinde en fazla tutulumun solid grupta, en az tutulumun lepidik grupta olduğu gözlenmiştir (p=0.004). Evrelere göre sağkalımlar anlamlı olarak tespit edilmesine rağmen; aynı evre için alt grupların sağ kalımları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
Özet (Çeviri)
Lung cancer is the most common cause of cancer death worldwide. The most common subtype of lung cancer is adenocarcinoma in many countries. In 2011, the study group of the International Association for the Study of Lung Cancer (IASLC) / American Thoracic Society (ATS) / European Respiratory Society (ERS) proposed a new classification for lung adenocarcinomas. In line with this recommendation, the World Health Organization (WHO) 4th edition published in 2015 included new changes. While this classification includes subtyping of adenocarcinomas, it emphasizes the prognostic significance of these patological subtypes. Positron Emission Tomography/Computed Tomography (PET/CT) used in the diagnosis of lung cancer is a method to measure the amount of fluorodeoxyglucose (FDG) absorption of suspicious lesions. This value is referred to as the Standard Uptake Value (SUV). SUV value >2.5 is considered suspicious for malignancy. In this study, in acinar, lepidic, micropapillary, papillary and solid subtypes of 152 adenocarcinoma cases of which the lungs were resected between January 2010 and January 2016; the relationship between SUV max values in PET-CT and survival was examined. A total of 152 (100%) operated patients, 112 (73.7%) male and 40 (26.3%) female, were included in the study. The mean age of the patients was 64.2 ± 8.6 (41-88). When the distribution of patients according to subgroups was examined; it was observed that there were 84 acinar (55%), 31 solid (20%), 23 lepidic (15%), 9 papillary (5%) and 5 micropapillary (3%). There was no significant difference in the distribution of subgroups according to age (p = 0.404). In the distributions of the sexes to the subgroups; acinar, solid, lepidic, papillary, and micropapillary were seen in men respectively; while subgroups of acinar, lepidic, solid, papillary and micropapillary were seen in women respectively. When the PET uptakes of the subgroups were examined, the difference between the groups was statistically significant (p=0.004); it was found that the greater uptake was in the solid (9,76) group, followed by micropapillary (8.98), acinar (8.06), papillary (5.82) and lepidic (4.23) subgroups. Patients participating in the study were followed for a mean of 40.2 ± 22.04 months, median of 36.62 (1-87); according to Kaplan-Meier life analysis, an interpretation of 59.65 ± 2.81 months (54.13-65.16 months) was made possible. When the distribution of patients according to TNM staging was evaluated; stage I was found to be 48.68% (n=74), stage II 25.0% (n=38), stage III 25.0% (n=38) and stage IV 1.31% (n=2). Survival between stages was statistically significant (p=0.001) when 1,3,5 years of survival was examined for all patients according to their stage; survival rates according to the stage were Stage I; 95%, 77%, 69%, Stage II; 92%, 72%, 10%, Stage III 80%, 45%, 9%, Stage IV 50%, 0%, 0% respectively. When the mean survival rate of the subgroups was examined; it was 57.4 months in acinar, 61.6 in lepidic, 44.5 in micropapillary, 66.0 in papillary and 59.7 in solid, was not statistically significant (p = 0.587). Conclusion: Although the most frequent subtype of lung adenocarcinomas was found as acinar in women and in men, the least frequent as micropapillary; statistically significant associations between age and sex were not achieved (p = 0.404). When the PET uptakes of the subgroups were examined, it was observed that the greater uptake was in the solid group and the least uptake was in the lepidic group (p = 0.004). Despite the fact that survival was determined to be statistically significant according to staging, no significant difference was found between survival of subgroups for the same stage.
Benzer Tezler
- Analysis of genomic and transcriptomic variations as prognostic signature for lung adenocarcinoma
Akciğer adenokarsinom için prognostik imza olarak kullanılabilecek genomik ve transkriptomik varyasyonların analizi
TALİP ZENGİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
BiyoistatistikMuğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiBiyoenformatik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUĞBA SÜZEK
- Akciğer adenokarsinom ve skuamöz hücreli karsinomda bazı UBE2 gen ekspresyon düzeylerinin araştırılması
The study of expression levels for some USE2 genes in LUNG adenocarcinoma and squamous cell carcinoma
OSAMA ASVAD
Doktora
Türkçe
2022
Tıbbi BiyolojiMersin ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EMİN ERDAL
- Akciğer adenokarsinom nedeniyle cerrahi rezeksiyon yapılan hastalarda postoperatif adjuvan tedavi zamanlamasının sağ kalıma etkisi
The effect of postoperative adjuvant therapy timing on survival in patients undergoing surgical resection due to lung adenocarcinoma
ALİ OSMAN TAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıGazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OZAN YAZICI
- Akciğer adenokarsinom tanısı almış hastaların EGFR mutasyon durumu, ALK rearanjmanı, PET-CT suvmax değerleri arasındaki ilişkinin tanımlanması
Definition of the relationship between egfr mutation status, alk rearrangement, PET-CT suvmax values of patients with lung adenocarcinoma.
MERVE HÖRMET İĞDE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM ORUÇ
UZMAN AKIN ÖZTÜRK
- Sisplatin-dosetaksel tedavisi alan ileri evre akciğer adenokarsinomlu hastalarda ercc1 ve ttf-1'in prediktif ve prognostik önemi
Predicive and prognostic significance of ERCC1 and TTF-1 in patients with advanced lung adenocarcinoma treated with cisplatin and docetaxel combination
MUSTAFA DİKİLİTAŞ
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2010
OnkolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. METİN ÖZKAN