Geri Dön

Doğumsal posterolateral diyafragma hernisi onarımında açık ve torakoskopik cerrahinin nüks gelişimi üzerine etkileri

The effects of open and thoracoscopic surgery on recurrence development in congenital posterolateral diaphragmatic hernia repair

  1. Tez No: 513915
  2. Yazar: COŞKUN ÖZBİÇER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EMİN AYDIN YAĞMURLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 56

Özet

Amaç: Doğumsal diyafragma hernisi (DDH), yaklaşık 3300 canlı doğumda bir görülen doğumsal bir anomalidir (1-4). DDH yaklaşık %90'nını posterolateral diyafragma hernisi oluşturur ve tedavisi cerrahidir. Defekt onarımı sonrası morbidite açısından çok önemli olan komplikasyon defektin nüks etmesidir (62). Nüks oranı genel anlamda açık cerrahi de %2-10 arasında iken torakoskopik cerrahide bu oran %5-40 arasındadır (2, 54). Bu tez çalışmasında, açık ve torakoskopik teknik ile onarılan DDH'li olgulardaki nüks oranları araştırıldı. Gereç ve yöntem: Çalışmaya DDH nedeniyle Mart 2008 ve Mart 2018 tarihleri arasında ameliyat edilen ve yasal vasilerinden onam alınan 35 çocuk dahil edildi. Dahil edilen hastaların verileri geriye dönük olarak dosya taraması ile elde edildi. İstatistiksel analiz için kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında Ki-Kare Test kullanıldı. Sürekli değişkenler için grup karşılaştırmaları, T test veya Mann-Whitney U testi ile yapıldı. Bulgular: Açık onarım yapılan 20 olgunun birinde (%5), torakoskopik onarım yapılan 15 olgunun altısında (%40) nüks gelişti. Cerrahi tekniğe göre nüks görülmesi istatistiksel açıdan anlamlıydı (p0,05). Açık onarım tekniği ile nüks eden bir olgunun ameliyat süresi 165 dakika, torakoskopik teknikle onarılıp nüks gelişen altı olguda ise ameliyat süre ortalaması 98,3 dakika idi. Ameliyat süreleri ile nüks gelişmesi arasında istatistiksel açıdan anlamlılık yoktu (p>0,05). Emilebilir dikiş materyali kullanılan 12 olgunun birinde (%8,3) nüks gelişti, emilemez dikiş materyali kullanılan 25 (%67,5) olgunun altısında (%24) ise nüks gelişti. Nüks gelişmesi ile kullanılan dikiş materyalinin özelliği arasında istatistiksel açıdan anlamlılık saptanmadı (p>0,05). ECMO'ya giren yedi hastanın beşi (%71,4) ilk ameliyatından sonra öldü. Hayatta kalan iki ECMO'lu olgunun her ikisine de ECMO, ilk ameliyattan sonra kurulmuş olup, birinde iki kez nüks gelişti. ECMO uygulaması ile nüks gelişmesi arasında istatistiksel anlam bulunmadı (p>0,05). Toraks içine herniye olmuş organlara bakıldığında, 35 olgunun 18'inde (%51,4) mide ve bu 18 olgunun üçü nüks eden grupta olmak üzere, 13 (%37,1) olgu da yine bunun üçü nüks eden grupta olmak üzere karaciğer toraks yerleşimliydi. Dokuz (%24,3) olgu da ise hem karaciğer hem de mide toraks yerleşimliydi ve dokuz olgunun biri (%11,1) nüks eden gruptaydı. Toraks içine herniye olan organlar ameliyat teknikleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı olsa da nüks gelişmesi açısından anlamlı bulunmadı (p>0,05). Nüks gelişmesi açısından sadece cerrahi onarımın açık veya torakoskopik yapılması istatistiksel açıdan anlamlı bulundu (p

Özet (Çeviri)

Aim: Congenital diaphragmatic hernia (DDH) is a congenital anomaly seen about one in 3300 live births (1-4). Posterolateral diaphragmatic hernia comprises the 90%of cases and its treatment is surgery. Recurrence of the defect is the most important complication of the surgery in terms of morbidity (62). The recurrence rate is generally 2-10%in open surgery and 5-40%in thoracoscopic surgery (2, 54). In this thesis study recurrence rates of open and thoracoscopic technique were investigated. Methods: Thirty five children who had been operated due to DDH between March 2008 and March 2018 were enrolled in the study. Informed consent was obtained from the legal guardians of the children. Data of patients were obtained retrospectively by file scanning.Chi square test was used for group comparisons of cathegorical variables, T test and Mann-Whitney U test for continuous variables. Results: Recurrence developed in 1 (5%) out of 20 open repair patients and in 6 (40%) out of 15 patients undergoing thoracoscopic repair. Recurrence rate was significantly different between surgical technique groups (p0.05). The operation time was 165.3 minutes in one case of recurrence with open repair technique, and the average operation time was 98.3 minutes in six cases of recurrence with thoracoscopic technique. There was no statistically significant difference between operation time and recurrence (p> 0,05).Recurrence developed in 1 (8.3%) out of 12 patients operated with absorbable suture and in 6 (24%) out of 25 patients with non-absorbable suture. There was no statistically significant relationship between the suture material used and the recurrence development (p> 0,05). Five (71.4%) of the 7 patients who had undergone ECMO died after the first operation. ECMO was applied after the operation in both of the two patients who survived and one of the survivors had developed recurrence two times. There was no statistical significance between ECMO application and recurrence development (p> 0.05).In 18 out of 35 patients, stomach was located in thorax and in 13 patients liver and in 9 patients both stomach and liver were located in the thorax. Three patients in stomach and liver groups and one in both stomach and liver group developed recurrence after the operation. However, the organs in the thorax were statistically significant between the surgical techniques, there was not any statistically significant diffence in terms of recurrence (p> 0,05). In terms of recurrence, only open or thoracoscopic repair of the surgical repair was statistically significant (p

Benzer Tezler

  1. Dejeneratif kalça osteoartritinin tedavisinde çimentosuz total kalça artroplastisi

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET AS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Ortopedi ve TravmatolojiAtatürk Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. DAVUT KESKİN

  2. Patent duktus arteriosusta cerrahi tedavi ve klinik sonuçları

    Treatment and clinical results of patent ductus arteri?osus

    MEHMET TORT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAtatürk Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜNACETTİN CEVİZ

  3. Doğumsal böbrek ve üriner sistem anomalisi olan olgularda prenatal risk faktörlerinin araştırılması

    Congenital anomalies of the kidney and urinary systems of the case investigation of prenatal risk factors

    HATİCE EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER SOYLU

  4. Çocuklarda görülen kalp hastalıklarında epidemiyolojik risk faktörlerinin belirlenmesi: tek merkez sonuçlarımız

    The epidemiological risk factors of cardiovasculer diseases at children single center results

    BETÜL ŞİŞMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURETTİN ÜNAL

    DOÇ. DR. MUSTAFA KIR

  5. Doğumsal kalça displazisinde ultrasonografinin yeri

    Doğumsal kalça displazisinde ultrasonografinin yeri

    MELİKE SÖĞÜTLÜGİL METİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bakanlığı

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LEVENT ÇELİK