Geri Dön

Çocuk yoğun bakım ünitesinde takip edilen olgularda d vitamini düzeyi ve mortalite ile ilişkisi

The relationship between vitamin d level and mortality in the cases followed in the pediatric intensive care unit

  1. Tez No: 518124
  2. Yazar: TUĞÇE GÜZELKAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HANDAN ALP
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Giriş ve Amaç: D vitamini öncelikli olarak kemik metabolizmasında önemli rol oynayan bir vitamindir. Aynı zamanda steroid yapıda bir hormon olan bu vitaminin enfeksiyonlardan koruyucu, otoimmun sistemi destekleyen, antineoplastik, kardiyovasküler ve santral sinir sistemleri üzerine çeşitli yollardan etkileri de gösterilmiştir. Bu çalışmada çocuk yoğun bakım ünitesinde takip edilen olgularda D vitamini düzeyinin belirlenmesi, D vitamini düzeyinin mortalite indeks belirteci olan PRISM III skoru ve mortalite ile ilişkili olup olmadığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamıza Atatürk Üniversitesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesine 01/01/2016-01/01/2017 tarihleri arasında yatırılan toplamda 200 olgu alındı. Olguların demografik verileri, PRISM III skoru ile serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz, parathormon ve vitamin D düzeyleri kaydedildi. 25(OH)D düzeylerine göre eksiklik (12 ng/ml'nin altı), yetersizlik (12-20 ng/ml), yeterlilik (20-100 ng/ml), fazlalık ( 100 ng/ml'nin üzeri) olarak gruplandırıldı. Bulgular: Çalışmamıza alınan olguların ortalama D vitamini düzeyi 22,8±13,8 ng/ml idi. Olgularımızın %23,5'inin D vitamini düzeyi 12 ng/ml'nin altındaydı. %52'sinin ise D vitamini düzeyi 20 ng/ml'nin üzerindeydi. Bir yaş altı bebeklerde D vitamini eksikliği/yetersizliği sıklığı %26,9 iken, 1 yaş üzerinde bu oran %58,6'ya kadar yükselmekteydi. Yaş küçüldükçe D vitamini düzeyi artmaktaydı, 1 yaş altı olgularda D vitamini düzeyleri en yüksekti. Nefrolojik, hematolojik, onkolojik hastalıklar, gastrointestinal sistem hastalıkları ile endokrin ve metabolizma hastalıklarının dahil edildiği grupta D vitamini düzeyi 18,8±16,4 ng/ml ile düşüktü. Olgularımızın %25,5'i D vitamini kullanmaktaydı ve bu olguların tamamında D vitamini düzeyi 20 ng/ml'nin üzerindeydi. D vitamini eksik olanların PRISM III skoru ortalaması, yeterli olanlara göre daha yüksekti. D vitamini ile PRISM III skoru arasında negatif yönde bir korelasyon vardı. D vitamini düzeyi 12 ng/ml'nin altında olanların mortalite oranı %25,5 iken, 12 ng/ml'nin üzerinde olanlarda %19,6 idi. D vitamini düzeyi yeterli olanların sağkalım süreleri daha uzundu. Sonuç: Çalışmamızda yer alan olgularımızın D vitamini ortalaması 22,8±13,8 ng/ml idi. Yaş arttıkça D vitamini düzeyinin düşmesi D vitamini profilaksisinin 1 yaştan sonra da tüm pediatrik yaş grubunda devam edilmesi gerektiğini düşündürdü. Kronik hastalarda D vitamini düzeylerinin diğer olgulara göre daha yüksek olması; kronik hastaların yakın takip ve tetkik edilip sıklıkla D vitamini tedavisi almasına bağlı olabilir. D vitamini düzeyi eksiklik seviyesinde olanların PRISM III skoru diğer olgulara göre daha yüksekti. Mortalite ile D vitamini düzeyi arasında anlamlı ilişki bulunamadı ancak D vitamininin yeterli seviyelerde olmasının sağkalım sürelerini olumlu yönde etkilediği görüldü. Literatür taramalarımız ve bizim sonuçlarımız yoğun bakım ünitesinde yatan çocuklarda D vitamini eksikliği ve/veya D vitamini yetersizliğinin mortalite skorları ve mortalite ile ilişkisini belirleyecek daha fazla çalışmalara gereksinim olduğunu gösterdi.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Vitamin D is a vitamin that plays an important role in bone metabolism. At the same time this vitamin is a steroid hormone which also shown protective against infections, support autoimmune system, antineoplastic, cardiovascular and central nervous system effects in various ways. In this study, it was aimed to determine the level of vitamin D in the cases followed up in the pediatric intensive care unit and to evaluate whether the vitamin D level is associated with the mortality index PRISM III score and mortality. Method: In our study, 200 patients who hospitalizated in Atatürk University Pediatric Intensive Care Unit between 01/01/2016-01/01/2017 were included. Demographic data, PRISM III scores, serum calcium, phosphorus, alkaline phosphatase, parathormone and vitamin D levels were recorded. 25(OH)D levels were grouped as deficiency (below 12 ng/ml), insufficiency (12-20 ng/ml), sufficiency (20-100 ng/ml) and excess (above 100 ng/ml). Findings: The mean level of vitamin D in the study was 22.8 ± 13.8 ng / ml. Vitamin D level of 23,5% of our cases were below 12 ng / ml. Vitamin D level of 52% had above 20 ng / ml. In 26,9% of infants under 1 year, vitamin D was deficient and / or insufficient, while this ratio increased to 58,6% over one year. Vitamin D levels were higher when the age was smaller, while vitamin D levels were highest at the first year of life. Vitamin D levels is low in patients with nephrological, haematological, oncological diseases, gastrointestinal system diseases and endocrine and metabolic diseases (18,8 ± 16,4 ng / ml). 25.5% of our cases were using vitamin D and all of these cases had vitamin D level above 20 ng / ml. The mean PRISM III score of those who had vitamin D deficiency was higher than those who were sufficient. There was a negative correlation between vitamin D and PRISM III score. The mortality rate of patients with vitamine D levels below 12 ng / mL was 25,5%, while those with levels above 12 ng / mL were 19,6%. Patients with adequate vitamin D levels had longer survival times. Conclusion: The mean vitamin D level of our cases was insufficient (22.8 ± 13.8 ng / ml). Decrease in vitamin D level as age increases suggested that vitamin D prophylaxis should be continued in all pediatric age groups after 1 year of age. Vitamin D levels in chronic patients are higher than in other cases; may be due to close follow-up and examination of chronic patients and frequent D vitamin therapy. Patients with a deficiency of vitamin D level had a higher PRISM III score than the others. There was no significant correlation between mortality and vitamin D levels however ıt was observed that the presence of vitamin D in sufficient levels affected the survival times positively Our literature review and our results showed that there is a need for more studies to determine the association of vitamin D deficiency and / or insufficiency with mortality scores and mortality in children who hospitalized in intensive care unit.

Benzer Tezler

  1. Çocuk yoğun bakım ünitesinde takip edilen çocuk hastalarda d vitamini düzeyi ve prognoz ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between vitamin d levels and prognosis in children intensive care patients

    GİZEM KAYNAR BEYAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL İŞLEK

    UZMAN SEHER ERDOĞAN

  2. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde takip edilen geç pretermlerde serum 25-hidroksi vitamin D düzeyinin erken morbidite ve mortalite ile ilişkisi

    The relationship between early morbidity and mortality in serum 25-hydroxy vitamin in late preterms followed in neonatal intensive care unit

    ELİF TÜRKOĞLU ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜL SALİHOĞLU

  3. Çocuk yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastalarda antitrombin III düzeyi ve prognostik değeri

    Antithrombin III level and its prognostic value in patients monitored in peadiatric intensive care unite

    BEDİR AY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. MEHMET BOŞNAK

  4. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hastaların işitme fonksiyonlarının TEOAE değerlendirilmesi

    Evaluation of hearing functions of infansts treated in the neonatal intensive care unit by means of TEOAE

    AHMET AFŞİN KUNDAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. AYŞEGÜL BÜKÜLMEZ

  5. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bisitopeni/ pansitopeni gelişmiş hastalarda risk faktörleri ve prognozun araştırılması

    Investigation of risk factors and prognosis in patients with bicitopenia / pancytopenia in A newborn intensive care unit

    ECE TÜSÜZ ÖNATA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HematolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALE ÖREN