Geri Dön

Ürogenital prolapsus tanısı almış kadınlarda yaşam kalitesinin belirlenmesi

Determination of the quality of life in urogenital prolapse diagnosed women

  1. Tez No: 520506
  2. Yazar: ELİF ÖZDEMİR
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MÜYESSER ERDEM, PROF. DR. GÜLŞEN VURAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hemşirelik, Nursing
  6. Anahtar Kelimeler: Pelvik organ prolapsusu, kadın, yaşam kalitesi, inkontinans, pelvik taban bozuklukları, Pelvic organ prolapse, quality of female life, incontinence, pelvic flor disorders
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sanko Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Hemşirelik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Özdemir, E, Ürogenital Prolapsus Tanısı Almış Kadınlarda Yaşam Kalitesinin Belirlenmesi, SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı (Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği), Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep, 2018 Pelvik organ prolapsusları (POP) ileri yaş kadınlarda sık görülen önemli bir sağlık sorunudur. Bu çalışma; ürogenital prolapsus tanısı almış kadınlarda, ürogenital prolapsusun yaşam kalitesine etkisini belirlemek amacıyla yapılmış tanımlayıcı bir çalışmadır. Çalışmanın evrenini 2016 yılı içinde Gaziantep Özel SEV (Sağlık Eğitim Vakfı) Amerikan Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran tüm ürogenital prolapsus tanısı almış kadınlar oluştururken örneklem olarak kliniğe 1 Ocak-30 Haziran 2017 tarihleri arasında başvurmuş olan kadınlar alınmıştır. Verilerin toplanmasında, anket formu ve prolapsus yaşam kalitesi (P-YK) ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPPS 24.0 programında değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan kadınların %62,5'ı 49 yaş ve altında, % 48,6'sı orta öğrenim mezunu ve %73,6'sı çalışmamaktadır. Kadınların % 30,5'i 3 kez gebe kalmış, %30,5'i iki doğum yapmıştır. Kadınların %62,5'ı menopoza girmemiş ve %51,4'ünün ailesinde POP öyküsü bulunmamaktadır. Kadınların %81,9'u ürogenital prolapsus semptomları sebebiyle daha önce hastaneye başvurmamış, %87,5'i ise daha önce ürogenital prolapsusla ilgili tedavi almamıştır. Araştırmaya katılan kadınlar, sağlık kuruluşlarına en sık; idrar kaçırma (%93,1), kasık ağrısı (%73,6) ve vajenden ele gelen kitle (%58,3) şikayetleri ile başvurmuştur. Kadınlar bu şikayetleri %63,8 oranı ile 6 ay ve 5 yılarasında yaşamaktadır. Çalışmanın sonuçlarına göre P-YK'nın en çok etkilenen alt alanları; fiziksel sınırlılıklar, ürogenital prolapsusun yaşam kalitesine etkisi ve genel sağlık algısı alanları olmuştur. Genel olarak ürogenital prolapsus; kadınların günlük aktivitelerini, sosyal hayatını, kişisel ilişkilerini ve uyku kalitelerini etkilemekte olup, kadının yaş, eğitim, beden kütle indeksi (BKİ) gibi demografik özelliklerinden ve POP semptomlarının görülme şiddetinden etkilenmektedir. Bu çalışma ürogenital prolapsusun sık yaşanan ve kadınların yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sorunu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle hemşirelerin POP'un gelişmesini engelleme, erken tanı ve tedavi için gerekli eğitim ve danışmanlığı sağlaması önerilmektedir.

Özet (Çeviri)

Özdemir, E, Determination of the Quality of Life in Urogenital Prolapse Diagnosed Women, SANKO University Institute of Health Sciences, Department of Nursing (Birth And Gynecological Nursing), Gaziantep, 2018 Pelvic organ prolapse (POP) is an important health problem that is common in older women. This study is a descriptive one to determineth eeffect of urogenital prolapse on quality of life in women who have been diagnosed of urogenital prolapse. The sample of the study consisted of women who had been diagnosed with urogenital prolapsus who were referred to Gaziantep Özel SEV (American Medical Association) American Hospital, Obstetrics and Gynecology Policlinic, and women who applied to the clinic between January 1 and June 30, 2017 were included. Data collection was made by a questionnaire which was deleloped by reseacher and Prolapsus Quality of Life (P-QOL) scale. Theobtaineddata was evaluated in the SPPS 24.0 program. In our study, 62,5% of women were 49 years old or younger, 48,6% of women were secondary school graduate sand 73,6% did not have any job. At the end of the study 30, 5% of the women got pregnant 3 times, and they gave birth 2 times. 62,5% of women did not enter the menopauseand, 51,4% did not have POP history in their family. This studys hows taht 81,9% of women, did not admit to the hospital dueto urogenital prolapse symptoms and 87,5% did not get any treatment related to urogenital prolapse. Women participating in our study are most frequently admitted to the health institutions; they stated that they came with complaints of urinary incontinence (93,1%), iguinal pain (73,6%) and vaginal mass (58,3%). 63,8% of women lived these complaints between 6 months and 5 years. According to our results; the most affected sub-areas of P-YK; the physical limitations, effect of urogenital prolapsus on life quality of the urogenital prolapsus and the general health perception area. Urogenital prolapse affects women's daily activities, social life, personal relationships and sleep quality, and is influenced by the demographic characteristics of women, such as age, education, body mass index (BMI) and the severity of POP symptoms. As a result this study suggests that urogenital prolapse is a common and an important problem that affects the quality of life of women. For that reason, nurses should give education and counsaltation to women on prevention and treatment of POP.

Benzer Tezler

  1. Ürogenital prolapsus tanısı almış kadınlarda yaşam kalitesinin belirlenmesi

    Their impact on the quality of life in woman with the diagnose of urogenital prolapse

    EDA ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    HemşirelikGazi Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLŞEN VURAL

  2. Prolapsus evrelerinin yaşam kalitesine etkisinin belirlenmesi

    Determining the effect of prolapse stages on quality of life

    ESRA ÜNAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Hemşirelikİnönü Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YURDAGÜL YAĞMUR

  3. Stres üriner inkontinans cerrahisi ile eş zamanlı yapılan pelvik organ prolapsus cerrahisinin tedaviye etkisi

    The impact of concurrent midurethral sling operati̇on with/without pelvic organ prolapsus surgery

    BUĞRA ÇOŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORHAN SEYFİ, AKSAKAL

  4. Anorektal malformasyonlu çocuklarda eşlik eden genitoüriner anomalilerin prognoza etkisi

    The effect of accompanying genitourinary anomalies on prognosis in children with anorectal malformation

    TUBA ERDEM ŞİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞENUR CELAYİR

  5. Gastrointestinal sistem tutulumu olan kistik fibrozisli olguların klinik, laboratuvar, genetik ve prognoz açısından değerlendirilmesi

    Clinical, laboratory, genetic, and prognosis evaluation of patients with cystic fibrosis with gastrointestinal system involvement

    LALE İNCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKHAN TÜMGÖR