Geri Dön

The Rise of Populism in Britain: The Breakthrough of the United Kingdom Independence Party in Between 2010-2015

Britanya'da popülizmin kuvvetlenmesi: Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin 2010-2015 yılları arasındaki yükselişi

  1. Tez No: 521461
  2. Yazar: MUSTAFA MELİH YILMAZER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BAŞAK ZEYNEP ALPAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Avrupa Çalışmaları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Avrupa Çalışmaları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 127

Özet

Popülizm, siyasi bir fenomen olarak, son yıllarda özellikle siyaset bilimcilerin yoğunlukla çalıştığı bir alan haline gelmiştir. Öyle ki bu fenomen, hangi formda vuku bulursa bulsun, dünyanın farklı kıtalarından birçok siyasi sistemde kendine yer bulmuş, hatta bazılarında oldukça etkili oluşmuştur. Öyle ki bugün, halk ile siyasi elit arasındaki zıt ilişkiye odaklanan ve halkın çıkarını gözeten popülizm dalgası, Latin Amerika siyasetinde; Kuzey Amerika'da, Rusya'da, Orta Doğu'da ve keza Avrupa siyasetinde de rahatlıkla gözlemlenebilmektedir. Varlığını gün geçtikçe arttıran bir siyasi fenomen olarak popülizmi İngiltere'de de gözlemlemek mümkündür. Avrupa siyasi sistemlerinde popülizmin çoğunlukla üye ülkelerin Avrupa Birliği (AB) ile olan ilişkilerinden beslendiği düşünüldüğünde, bu fenomenin ada politikasında vuku bulması çok da büyük bir sürpriz değildir. Zira İngiltere AB'ye üye olduğu 1973 yılından beri bu yapıyla diğer üye ülkelerden farklı bir ilişki kurmuş, AB kuşkuculuğu ve entegrasyon karşıtlığı Ada politikasında dönem dönem aktif rol oynamıştır. Ancak, popülist ideoloji ile İngiltere'nin AB ile olan bu özel ilişkisini bir potada eriterek, bu fenomeni İngiltere siyasi sisteminde dikkat çekici kılan parti Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) olmuştur. Özellikle 2010-2015 yılları arasında parti, popülist ideolojinin temel özelliklerini göstererek bu süreçte gerçekleşen seçimlerde oy sayısını arttırmış; kantitatif başarısına ek olarak, İngiltere ana akım siyasetine dolaylı olarak etki etmiştir. Bu tez, popülizmin 2010-2015 yılları arasında İngiltere siyasetinde UKIP aracılığı ile elde ettiği yükselişin temel nedenlerini araştırmayı ve bu yükselişin bahsi geçen zaman periyodunda İngiliz siyasetine yaptığı etkileri tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, tezin temel araştırma sorusu şu şekilde belirlenmiştir:“2010-2015 yılları arasında popülizmin UKIP vasıtasıyla İngiltere siyasetinde yükselişe geçmesinin temel sebepleri nelerdir?”. Bu ana araştırma sorusuna ek olarak tezde bir de yardımcı araştırma sorusuna cevap verilmek istenmektedir. Bahsi geçen soru ise şu şekilde belirlenmiştir:“Popülizmin 2010-2015 yılları arasında UKIP aracılığıyla İngiltere'de yükseliş göstermesinin İngiliz ana akım siyasetine etkileri neler olmuştur?”. Bu sorulara tatminkar cevaplar sağlamak amacıyla tez, söz konusu partinin tarihini kısa bir özet halinde sunmuş ve popülizm kavramını anlaşılır bir çerçeveye oturtmuştur. UKIP, 1993 yılında İngiltere'nin AB üyeliğinin geri çekilmesini sağlamak amacıyla, AB-karşıtı bir siyasi parti olarak kurulmuştur. Temel siyasi prensibini yalnızca İngiltere'nin AB üyeliğinden ayrılması üzerine kurduğu için UKIP, uzun seneler İngiliz siyasetinde kayda değer bir başarı yakalayamamıştır. Parti içi fikir ayrılıklarının ve sık lider değişikliklerinin de etkisiyle, parti 2000'lerin ortalarına kadar İngiliz siyasi sisteminde belirgin bir varlık gösterememiştir. Buna rağmen UKIP, özellikle 2004'ten itibaren, İngiltere'de halkın AB ile ilgili konulara daha çok ilgi gösterdiği dönemlerde ve özellikle beş yılda bir gerçekleştirilen AB Parlamentosu seçimlerinde zaman zaman kısa süreli görünürlükler ve başarılar kazanmayı başarmıştır (Usherwood, 2008). Ancak UKIP'in İngiltere siyasetindeki en büyük yükselişi 2010 tarihinden itibaren olmuştur. Partinin önemli siyasi figürlerinden Nigel Farage'in 2010 yılında ikinci kez parti başkanı seçilmesinden sonra, partinin siyasi duruşunda ve kurumsal yapısında değişikliklere gidilmiştir. Bu dönemle birlikte partinin AB karşıtlığına dayandırılan siyasi duruşu popülist ideoloji ile birleştirilmiş ve parti bu sayede büyük bir ivme kazanmaya başlamıştır (Ford & Goodwin, 2014). Tezde popülizm kavramının çerçevesi belirlenirken, kavramın iki belirgin özelliği üzerinde durulmuştur. Bunlardan ilki, popülizmin tartışmalı bir kavram oluşudur (Laclau, 2005). Öyle ki, akademi dünyası popülizmin dünya siyasetlerindeki yaygınlığı üzerinde hemfikir olsalar da, fenomenin vuku bulma şekillerini (formlarını) ve tanımını farklı şekillerde değerlendirmişlerdir. Bu kapsamda ortaya üç farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki, popülizmi bir ideoloji olarak açıklamaktadır (Mudde, 2004; Ignazi, 2003; Norris, 2005). Bu görüşe göre popülizm, siyasi kurumlara ve sisteme karşı olma, doğrudan demokrasiyi savunma, halkın çoğunluğunun isteğine önem verme, ulusal kimlik ve kültürü ön plana çıkarma ve koruma ya da ülke yerlilerinin çıkarlarını gözetme gibi fikirlerden oluşan bir sistem olarak görülmektedir. İkinci görüş ise popülizmi bir siyaset yapma biçimi olarak açıklamaktadır (Laclau, 2005; Panizza, 2005; Meny & Surel, 2002; Kazin, 1995). Bu görüşe göre popülizm, siyasi aktörlerin kullandıkları; ve siyasi sistem karşıtlığı, doğrudan demokrasi, yerel halkın önceliği gibi unsurları içeren siyasi söylemleri aracılığıyla vuku bulmaktadır. Son grup ise popülizmi bir çeşit siyasi strateji olarak açıklamaktadır (Jensen, 2011; Robert, 2006; Wayland, 2001; Madrid, 2008; Acemoglu et al., 2011). Bu görüşe göre popülizm siyasi partinin seçtiği politikalar, siyasi yapılanma ya da liderlik biçimi gibi yollar aracılığıyla partinin daha çok oy almak için seçmiş olduğu stratejilerden oluşmaktadır. Tezde popülizm temel olarak siyasi bir ideoloji olarak değerlendirilmekle birlikte, popülizmin söylem yoluyla bir çeşit siyaset yapma biçimi oluşu veya siyasi stratejilerden oluştuğu fikirleri de göz ardı edilmemiştir. Bu noktada, UKIP'in 2010-2015 yılları arasındaki yükselişini okurken ele alınan popülizm, ilk olarak partinin benimsediği siyasi ideoloji kapsamında değerlendirilmiştir. Ancak bu süre içinde partinin ve partililerin popülist söylemleri ve popülist politika seçimleri de incelenmiş ve değerlendirmeye alınmıştır. Popülizmin değinilen bir diğer belirgin özelliği ise konseptin heterojen bir nitelik taşımasıdır. Kısaca, popülizm siyasi bir fenomen olarak herhangi bir kıta siyasi sistemine, ülkeye ya da topluma ve sağ-sol fraksiyonlarına özgü değildir. Dünyada popülizm neredeyse her kıtada, hem sağ hem de sol partiler tarafından dönem dönem ya da mütemadi bir şekilde benimsenmiştir. Tezde inceleme altına alınan UKIP sağ fraksiyona bağlı bir parti olduğu için, tezde ağırlıklı olarak sağ görüşlü popülist siyasi parti özelliklerinden söz edilmiştir. Tezde bahsi geçen tarihler arasında UKIP'in başarısını incelediğinden, literatürde popülist siyasi partilere desteğin artmasına sebep olarak gösterilen teoriler ve görüşleri de sunulmuştur. Bu kapsamda popülizmin ülke siyasi sistemlerinde ilgi görmesini açıklayan iki temel görüş ön plana çıkmıştır. Bunlardan ilki, bu partilerin ve siyasi bir fenomen olarak popülizmin yükselişe geçebilmesi, daha çok oy alabilmesi için incelenen ülkenin toplum yapısını ya da siyasi sistemini etkileyen bazı olağandışı ögelerin olması gerektiği fikrini savunur. Bu görüşe göre, uzun vadede oluşan toplumsal değişiklikler ya da herhangi bir ekonomik, siyasi ya da toplumsal krize bağlı olarak ani bir şekilde değişen konjonktür bu partilere ya da fenomene olan yönelimi arttırmaktadır. Diğer görüş ise, bu partilerin yükselişinde, partilerin siyasi yapılanmalarının, politika seçimlerinin, siyasi söylemlerinin ve liderlerinin spesifik özelliklerinin rol oynadığını iddia eder. Bu tezde, bu iki görüş bir araya getirilerek, İngiltere siyasetindeki değişikliklere partinin verdiği popülist siyasi reaksiyonlar incelenmiş ve sonuca bu şekilde ulaşılmıştır. Bunun ışığında, popülizmin 2010-2015 yılları arasında UKIP aracılığı ile yükselişe geçmesinin temel nedenlerini anlamak için, bu dönemde bu yükselişe sebebiyet verebileceği varsayılan toplumsal ve siyasal değişiklikler belirlenmiştir. Bunun sonucunda, UKIP'in 2010-2015 yılları arasındaki yükselişine neden olabilecek dört temel yardımcı koşul ön plana çıkmıştır. Bunlardan ilki İngiltere'de hem seçmen hem siyasi partiler seviyesinde yükselen AB-karşıtlığı; ikincisi, İngiltere'ye yönelik göçün artması, bu göçün kaynağının özellikle Bulgaristan ve Romanya gibi AB üye ülkelerinden olması; üçüncüsü, ana akım partilerle geleneksel seçmenlerinin arasındaki görüş ayrılıklarının ciddi oranda artması; son olarak da dördüncüsü İngiltere siyasi sistemin yetmiş yıl sonra ilk kez bir koalisyon hükümeti tecrübesi yaşamasıdır. İngiltere'de popülizmin UKIP aracılığı ile 2010-2015 yılları arasında yükselişe geçmesine yardımcı olan koşullardan ilki artan AB karşıtlığıdır. İngiltere, AB'ye üye olduğu 1973 tarihinde beri Birlik ile diğer üye ülkelerden farklı bir iletişim biçimi geliştirmiştir. Öyle ki, AB-karşıtlığı o yıllardan beri zaman zaman İngiltere ana akım siyasetinde önemli bir etmen olarak ön plana çıkmıştır. Özellikle Thatcher döneminde oldukça etkili olan AB-karşıtlığı, sadece İngiliz ana akım siyasi partilerinin değil, aynı zamanda İngiliz toplumunun ve seçmenin de geleneksel olarak göz önünde bulundurduğu bir faktör olarak gözlemlenmiştir. Toplumsal seviyede dönem dönem farklı yoğunluklar gösteren AB karşıtlığı, 2010 yılından itibaren İngiltere'de tekrar önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Bu dönemde halk arasında Birlik'in hukuki düzenlemelerinin İngiltere Hukuk Sistemi'ne müdahalelerinin sıklığından duyulan rahatsızlık, meclisin karar verme yetkisinde olan bir çok konunun Brüksel tarafından yönlendirildiği algısı gibi konular, İngiltere seçmeninin AB-karşıtlığının artmasına sebep olmuştur. Buna ek olarak, AB'nin Avro Bölgesi'nde gerçekleşen ekonomik kriz, ve bununla birlikte bir türlü çözülemeyen Suriyeli Göçmen Krizleri, İngiliz toplumunun gözünde Avrupa Birliği'nin işlerliğini sorgulanacak bir konuma getirmiştir. Nihayetinde İngiliz seçmeni arasında yükselen bu AB-karşıtlığı, kuruluşundan beri bu minvalde politikalar üreten UKIP için önemli bir fırsat doğurmuştur. Buna ek olarak, özellikle 2010 yılından itibaren İngiltere'ye yönelik göçte ciddi bir artış olduğu gözlenmiştir. Artan bu göçe yönelik çalışmalar, göçün kaynağı olarak Doğu Avrupa ülkelerini, özellikle de Bulgaristan ve Romanya'yı işaret etmiştir. AB'nin serbest dolaşım prensibinin bir sonucu olarak değerlendirilen bu durum, İngiliz toplumu için ciddi bir rahatsızlık oluşturmuştur. Göç sayısının düşürülmesini açıkça talep eden İngiliz halkı, Muhafazakar Parti'nin bu hususta verdiği sözlere rağmen başarılı olamaması sonucunda, bu konuda daha radikal bir tutum sergileyen UKIP'e şans tanımaya başlamıştır. Sağ yönelimli popülist bir siyasi parti olarak UKIP, artan göç ve bunun toplumda yarattığı huzursuzluktan etkin bir şekilde yararlanabilecek bir konuma gelmiştir. UKIP'in popülizm aracılığıyla, 2010-2015 yılları arasında İngiliz siyasetinde yükselmesine yardımcı olan bir diğer önemli koşul, İngiliz ana akım partileri ile seçmenlerinin arasındaki artan fikir artışlarıdır. Bu süreçte, hem Muhafazakar Parti hem de İşçi Partisi seçmeninden ciddi orandan tepki görmüş ve destek kaybına uğramıştır. Muhafazakar Parti için bu uzaklaşmanın ana sebebi, 2006 yılında lider seçilen David Cameron'ın partide başlattığı“modernleşme süreci”olmuştur. Parti başkanı seçildikten sonra Cameron, Muhafazakar Parti'nin değerlerinin revize edilmesi gerektiği fikrini savunmuş, aynı şekilde partide hüküm süren Thatcher prensiplerinin yeniden yorumlanması gerektiği fikrini öne sürmüştür. Bu süreçle her kesimden daha çok seçmene ulaşmayı hedefleyen Cameron, İngilitere'de eşcinsel evlilikleri yasallaştırmış, üzerine düşünülmüş bir iklim değişikliği politikası geliştirmiş, AB ile daha ılımlı bir iletişim kurmayı hedeflemiştir. Ancak bu girişimler, parti içinden birçok önemli figürün ve partinin kemik seçmeninin eleştirilerine maruz kalmıştır. Muhafazakar değerlerin önemini azaltmakla eleştirilen David Cameron ve partisinin arası kendi seçmeniyle açılmaya başlamıştır. Benzer şekilde, İşçi Partisi Tony Blair ile başlattığı“Üçüncü Yol”hareketi sebebiyle kendi geleneksel seçmeninden tepki görmüştür. 2010'dan beri seçimlerde başarı yakalayamayan partin, Tony Blair dönemimde Avrupalı göçmenlere İngiltere kapılarının açılmasının ve piyasada İngiliz işçiler ile rekabeti arttıran Avrupalı işçilerin sayısının gün geçtikçe artmasının sorumlusu olarak görülmüştür. Aynı şekilde, seçimlerde ana akım siyasi partileri eleştirenlerin protesto oylarını alan Liberal Demokrat Parti'nin 2010 yılında Muhafazakar Parti'yle koalisyon hükümetine dahil olması, bu partiye yönelik desteği de düşürmüştür. Tüm bu gelişmeler, UKIP için çok değerli fırsatlar doğurmuş, UKIP kendi partilerine küskün olan bu seçmenleri etkilemek için oldukça önemli bir siyasi alan bulmuştur. Bahsi geçen yardımcı koşulların sonuncusu İngiltere siyasi hayatında 70 yıl sonra ilk kez tecrübe edilen koalisyon hükümetidir. Ülkenin bu hükümet biçimiyle yönetildiği 2010-2015 periyodunda, ana akım siyasi partilerin yetkinliklerine olan güven azalmış, halk nezdinde İngiliz hükümetinin özellikle AB karşısındaki gücü sık sık sorgulanmıştır. Herhangi bir partinin tek başına hükümeti kuramamış olması, böylesi bir sisteme alışkın olmayan İngiliz seçmenini alternatifleri değerlendirmeye yöneltmiş, bu süreçte UKIP popülist elementlerden oluşan siyasi ajandasını İngiliz seçmenine alternatif bir siyasi duruş olarak sunma şansı elde etmiştir. Tezin bir diğer bölümünde, UKIP'in bahsi geçen yardımcı koşullara yönelik uyguladığı popülist tabanlı politikalar detaylıca incelenmiştir. Buna göre UKIP, hem İngiltere'deki ana akım partilere hem de AB kurumlarına yönelik kurulu siyasi düzenin eksikliklerini gösteren etkili politikalar üretmiştir. Bu süreçte UKIP, İngiltere'deki üç büyük siyasi partiyi (Muhafazakar Parti, İşçi Partisi, Liberal Demokratlar) birbirinden farklı olmamakla ve İngiliz halkının istek ve beklentilerinden habersiz olmakla suçlamıştır. Bunlara ek olarak UKIP, popülist bir siyasi parti olarak doğrudan seçimlere verdiği önemi sürekli olarak tekrarlamış, İngiltere'deki seçim sistemini bu minvalde revize etmeyi taahhüt etmiştir. Ayrıca, doğrudan seçimle göreve gelmeyen teknokratlardan oluşan Komisyon gibi AB kurumlarını demokratik olmamakla suçlamıştır. Bir diğer popülist parti özelliği olarak, UKIP siyasi ajandasına İngiliz kültürünün ve değerlerinin ön plana çıkarılması temasını da eklemiştir. Ek olarak, İngiltere'nin global seviyede kendi kararlarını kendi verebilecek kuvvette bir ülke olduğu fikrini savunmuş; bu noktada ülkeye dolaylı olarak kısıtlamalar getiren AB'yi ciddi bir şekilde eleştirmiştir. Aynı şekilde, AB üyeliği yerine İngiliz İmparatorluğu dönemimdeki ülkeler arası birlikteliği savunmuş, bu dönemin değerlerini, İngiliz kültürünün başlıca özelliklerini politikalarında sık sık kullanmıştır. UKIP'in yükseliş sürecinde attığı en başarılı adımlardan biri, artan göç oranı ile AB şüpheciliği kavramını çok başarılı bir şekilde harmanlaması olmuştur. Ürettiği politikalar ve yürüttüğü siyasi kampanyalarda UKIP, artan göçün kaynağı olarak AB'nin serbest dolaşım ilkesini işaret etmiş, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının göçün azaltılmasındaki en etkili yol olarak göstermiştir. Bu siyasi manevraların haricinde UKIP, 2010-2015 yılları arasında oldukça hayati gelişmeler göstermiştir. Bu süreçte aşırı sağ partiler ve fikirlerle arasına belirgin bir mesafe koyan parti, sadece AB karşıtlığı üzerine kurduğu siyasi mücadelesini ve mesajını genişletmiş; kurumsal olarak çok daha profesyonel bir yönetim anlayışı benimsemeye başlamıştır. Bunlara ek olarak, bu tarihler öncesi sadece Avrupa Parlamentosu seçimlerine odaklanırken, 2010 tarihinden itibaren parti yerel ve ara seçimlere de oldukça iyi bir şekilde hazırlanmaya başlamıştır. Partinin en önemli figürlerinden olan lider Nigel Farage'ın dikkat çeken ve beğeni toplayan retoriği ile takdir edilen popülist liderlik vasıfları da UKIP'in bu dönemdeki yükselişine katkı sağlamıştır. Nihayetinde UKIP'in 2010-2015 yılları arasında popülist bir parti olarak İngiltere siyasetinde yükselişine mevcut yardımcı koşullar ve bu koşullara partinin verdiği popülist siyasi reaksiyonların bir arada etkili bir şekilde var olmasının olanak sağladığı görülmüştür. Buna ek olarak tezde, 2010-2015 yılları arasında UKIP aracılığı ile yükselen popülizmin İngiltere siyasetine olan etkileri de ortaya konmuştur. Buna göre, UKIP bahsi geçen yıllar arasında İngiltere ana akım siyasetine dolaylı olarak etkide bulunmuştur. Öyle ki bu süreçte İngiltere siyasetinin en köklü ve büyük iki siyasi partisinin karar alma mekanizmaları, iç dinamikleri ve siyasi adımları UKIP'in yükselişinden etkilenmiştir. Benzer bir şekilde UKIP, bu dönemde seçmenin önem verdiği politik durum ve olayları belirleme görevi üstlenmiş ve İngiliz toplumunun siyasi gündeminin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır.

Özet (Çeviri)

In this thesis, it is aimed to provide a comprehensive understanding with regards to the rise of populism in Britain, particularly in the years between 2010 and 2015 in the context of the United Kingdom Independence Party (UKIP). Firstly in this respect, the concept of populism is investigated on in a detailed way; and its growing appearance in British politics is discussed in detail. In order to understand the rise of populism in British politics in the context of UKIP between 2010-2015, the enabling conditions which have created suitable political and social environment for a right-wing populist party, UKIP, were determined and examined. As a following step, UKIP's populist political agendas as response to those enabling conditions were presented and discussed. In the end, it is found out that the rise of populism in Britain in the context of UKIP between 2010 and 2015 is a result of unprecedented harmony and connection between enabling conditions and UKIP's responses to those conditions in this specific timeframe through featured populist political agendas. Additionally, the overall impact of the rise of populism through UKIP on British politics is evaluated in the thesis; and it is demonstrated that UKIP's rise has indirectly change the British mainstream political party system by affecting major parties' policy choices and internal dynamics; also started to shape existing public agendas of British electorate.

Benzer Tezler

  1. Avrupa'da yükselen popülizmin göçmen politikalarına etkisi: İngiltere örneği

    The impact of rising populism in Europe on migrant policies: The case of the United Kingdom

    TUĞBA ÖZDEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Sosyolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEDEF EYLEMER

  2. Türkiye'de sosyal güvenlik açıklarının kamu maliyesi üzerindeki yükü (reformlar bağlamında)

    The burden of social security deficits on public finans in Turkey

    ZAFER HALUK İPEK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    MaliyeHacettepe Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNERİ AKALIN

  3. Modern demokraside popülizmin yükselişi

    The rise of populism in modern democracy

    ZEYNEP TEKİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. METİN ÖZKAN

  4. Geopolitics of non-integration: rethinking the rise of military populism in Francophone West Africa

    Entegrasyonsuz jeopolitiği: Frankofon Batı Afrika'da askeri popülizmin yükselişinin yeniden düşünülmesi

    BLAMA KEITA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Siyasal Bilimlerİbn Haldun Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ ASLAN

  5. Rise of right-wing populism in europe? the case of alternative für Deutschland (AFD)in Germany

    Avrupa'da yükselen sağ popülizm mi ? Almanya için alternatif partisi (AFD) örneği

    UTKU AKMAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Siyasal BilimlerSabancı Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİN FUAT KEYMAN