The relationship among professional autonomy, reflective practice and burnout of English language instructors in Turkey
Türkiye'deki İngilizce öğretim görevlilerinin mesleki özerkliği, yansıtıcı uygulamaları ve tükenmişlikleri arasındaki ilişki
- Tez No: 527513
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CEM BALÇIKANLI
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 233
Özet
Son yıllarda eğitim teorilerinde gerçekleşen köklü değişiklikler, öğrenci ve öğretmen rollerine de bir çok değişikliği beraberinde getirmiştir. Öğrenciler pasif bilgi alıcılığı rollerinden sıyrılıp, kendi eğitim yolculuklarının neferi olurlarken; öğretmenler de buna paralel olarak, yol gösterme, danışmanlık, yardımcılık, yöneticilik, rehberlik gibi roller üstlenmek durumunda kalmışlardır. Bu değişiklikler, öğretmenlerin meslekleriyle ilgili kendilerini sürekli yenilemesi anlamına gelmektedir çünkü öğretmenlerin mesleki bilgi ve becerilerini, eğitim-öğretimdeki son değişiklerle eş zamanlı olarak yenilememeleri durumunda, halihazırdaki bu bilgi ve beceriler güncelliğini yitirecek ve eskiyecektir. Bu nedenle, bu doktora tezinin esas çalışma konusu, öğretmenlerin, öğrencileri ve meslektaşları ile birlikte, kendilerini mesleki olarak geliştirmek için sahip oldukları yeterlik, istek, ve zaman olarak tanımlanan öğretmenlerin mesleki özerkliğidir. Mesleki özerklik, öğretmenlerin mesleki uygulamalarını mütemadiyen sorgulamalarını gerektirdiğinden, bu kavramın yansıtıcı uygulama kavramı ile yakından ilişkili olduğu düşünülmüştür. Bu iki ana değişkenin birbirini olumlu yönde beslediği düşünülmekle beraber, her ikisini de olumsuz olarak etkileyeceği varsayıldığından, tükenmişlik kavramı bu çalışmanın üçüncü değişkeni olarak belirlenmiştir. Bu varsayımları test etmek ve araştırma sorularını cevaplamak için, bu çalışma iki aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada, literatürde öğretmenlerin mesleki özerkliği üzerine herhangi bir ölçme aracı bulunmadığından, nitel bir ölçme aracı olan Öğretmenlerin Mesleki Özerkliği Anketi geliştirilmiştir. Bu amaçla, mesleğe yeni başlamış ve meslekte deneyimli 15 kişiden oluşan iki grup öğretmenle yapılan odak grup görüşmelerinden gelen veriye ek olarak, literatür taramasında elde edilen kavramlar da anketin madde havuzunu oluştururken kullanılmıştır. Anketin geçerlik ve güvenilirliğini sağlamak için, anketin ilk versiyonu alandaki farklı uzmanlarla paylaşılmış ve kendilerinden alınan geri bildirimlerle gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Buna ek olarak yapılan Açıklayıcı ve Doğrulayıcı Madde Analizleri sonucunda, 5 faktör ve 23 madde ile Öğretmenlerin Mesleki Özerkliği Anketi son halini almıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise ana veri toplanmıştır. Türkiye'nin 7 bölgesinin 36 farklı şehrindeki devlet ve vakıf üniversitelerinin Yabancı Diller Yüksekokullarında öğretim görevlisi olarak çalışan 375 İngilizce öğretmeni çalışmaya gönüllü olarak katılmıştır. Öğretmenlerin mesleki özerkliği, yansıtıcı öğretim uygulamaları ve tükenmişlikleri sırasıyla Öğretmenlerin Mesleki Özerkliği Anketi, İngilizce Öğretimi Yansıtıcılık Envanteri ve Öğretmen Tükenmişlik Ölçeği ile ölçülmüştür. Akbari vd., (2010) tarafından geliştirilen İngilizce Öğretimi Yansıtıcılık Envanterinin, Yeşilbursa (2013) tarafından Türkiye'deki İngilizce öğretmenleri ile geçerliliği sağlamış versiyonu kullanılmıştır. Öğretmen Tükenmişlik Ölçeği ise Richmond, vd., (2001) tarafından geliştirilmiş olup, bu tezde hem öğretmenlerin tükenmişlik seviyelerini göstermesi açısından bir ölçek olarak, hem de tükenmişlik kavramının alt bileşenleri ile ilgili veri sağlaması açısından faktörlere ayrılmış bir anket olarak kullanılmıştır. Veri SPSS 21 ve AMOS 5 programlarıyla yapılan Açıklayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizleri, t-testi, tek yönlü ANOVA, ve Yapısal Eşitlik Modellemesi analizlerine tabi tutulmuştur. Sonuçlar genel itibariyle yorumlandığında, öğretmenlerin orta üstü seviyede bir mesleki özerkliğe sahip oldukları, yansıtıcı öğretim uygulamalarını zaman zaman yaptıkları, ve tükenmişliklerinin düşük seviyede olduğu görülmüştür. Varsayılan hipotezler ise“Öğretmen Gelişiminde BAR Modeli”olarak, Yapısal Eşitlik Modellemesi analizi ile doğrulanmıştır. Buna göre, öğretmenlerin mesleki özerklik ve yansıtıcı öğretim uygulamalarının birbirini olumlu olarak ve yüksek ölçüde besledikleri; tükenmişliklerinin ise bu iki değişkeni olumsuz olarak etkilediği kanıtlanmıştır. Bu sonuçlar, katılımcıların demografik bilgilerine göre incelendiğinde, on yıldan daha fazla öğretmenlik yapanların, mesleğe yeni başlayanlara nazaran daha az mesleki özerkliğe sahip olduğu görülmüştür. Buna ek olarak, yüksek lisans veya doktora yapan öğretmenlerin, sadece lisans derecesi olan öğretmenlere göre daha fazla mesleki özerkliğe sahip oldukları ve yansıtıcı öğretim uygulamalarını daha sık yaptıkları anlaşılmıştır. Bu çalışmanın en önemli sonuçlarından bir tanesi ise tükenmişlik bağlamında meslektaşları ile bir sorun yaşamamalarına rağmen, mesleki özerklik ya da yansıtıcı uygulama anlamında öğretmenlerin meslektaşları ile birlikte çalışmaya gönülsüz olmalarının ortaya çıkmasıdır. Buradan hareketle, öğretmenlerin mesleki özerklik ve yansıtıcı uygulama anlamında desteklenmesi için, meslektaşlarıyla olan ilişkilerinin güçlenmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Sonuçlarla ilgili öneriler detaylı olarak tartışılmıştır.
Özet (Çeviri)
In a number of decades, as the meaning and the nature of learning changed in accordance with the major paradigm shifts in educational theories, both the roles of students and teachers also changed to a considerable extent. As students moved from being passive recipients of knowledge to being 'agents' of their educational destiny, teachers undertook various roles such as guidance, counselling, facilitating, supporting, managing, coaching, and so on. This means that teachers have to keep on learning about their profession ipso facto as their current teaching knowledge or skills are bound to wear off unless they continuously update themselves in accordance with the latest changes and developments in educational matters. The main area of investigation of this dissertation was, therefore, teachers' professional autonomy defined as teachers' capability and motives to develop themselves professionally in collaboration with their students and colleagues. This professional autonomy was conceptualized in a close relationship with reflective practice because being professionally autonomous would necessitate teachers' questioning their own teaching practices constantly. The third area of investigation of the present study was burnout as it was hypothesized that whereas reflective practice and teachers' professional autonomy would corroborate each other, burnout would negatively affect both of them. In order to test these hypotheses and answer the research questions, the present study was conducted in two phases. In the first phase, a quantitative questionnaire (Teachers' Professional Autonomy Questionnaire) was constructed from scratch since there was no tool available in the literature to measure teachers' professional autonomy. To this aim, two focus group interviews were carried out with 15 novice and experienced teachers, and the data analysis results were used along with the concepts in the reviewed literature to write the item pool for the questionnaire. This initial version of the questionnaire was subjected to expert feedback sessions, Exploratory and Confirmatory Factor analyses to ensure its validity and reliability, and it was finalized to be used as a psychometric measurement tool. The second phase of the study consisted of the main data collection. A total number of 375 teachers who worked as English instructors at state and private universities in 36 cities and 7 regions of Turkey voluntarily participated in the study. Teachers' professional autonomy, their reflective practices and burnout levels were measured with three quantitative questionnaires, namely Teachers' Professional Autonomy Questionnaire (TEPAQ), English Language Teaching Reflection Inventory (ELTRI), and Teacher Burnout Scale (TBS), respectively. Although ELTRI is an instrument which was developed by Akbari et al., (2001), the construct-validated version of ELTRI by Yeşilbursa (2013) was used in the present study as it had previously been validated in the Turkish context with Turkish EFL teachers. TBS is an instrument which was developed by Richmond et al., (2001). In the present study, TBS was both used as a scale to gauge teachers' burnout levels and as a factorized instrument to examine the sub-components of the burnout construct. The data were analyzed with SPSS 21 and AMOS 5 programs. The overall results indicated that Turkish EFL teachers at tertiary level are professionally autonomous at a medium-high level; they are sometimes reflective; and they have low levels of burnout. The hypothesized relationships among these three main variables were developed into the“BAR Model of Teacher Development”, which was investigated through SEM analysis via AMOS 5 program. The SEM analysis verified the hypothesized model, and it confirmed that teachers' professional autonomy and reflective practice strongly corroborate each other, whereas burnout negatively affects both of these variables. When these results were investigated in terms of demographic characteristics of the participants, it was seen that teachers with more than 10 years of teaching experience were less professionally autonomous than the teachers who have recently started teaching. In addition, teachers with an M.A or Ph.D degrees were found to be more reflective and professionally autonomous. Burnout was the only variable which resulted in no significant relationship with any of these demographic variables. The most important finding of the present study was that despite they hardly had any problems with their colleagues which would add to their feeling of burnout, the teachers were found to have a weak relationship with their colleagues when it comes to their professional autonomy and reflective practice. It was therefore concluded that teachers need to be supported in terms of collaborating with their colleagues if they need to increase their professional autonomy and reflective practices. The implications were discussed.
Benzer Tezler
- The relationship between teacher reflection and teacher autonomy with respect to certain variables
Yansıtıcı öğretim ve öğretmen özerkliği arasındaki ilişkinin belirli değişkenlere göre incelenmesi
DERYA ŞAHİN İPEK
Yüksek Lisans
İngilizce
2017
Eğitim ve ÖğretimOrta Doğu Teknik ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MERAL AKSU
- Görünürlük, dönüşümcü liderlik ve personel güçlendirmenin proje başarısına etkisi
The effect of visibility, transformational leadership and empowerment on project success
SÜVEYBE ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiEndüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLŞAH HANÇERLİOĞULLARI KÖKSALMIŞ
- The relationship between EFL instructors' wellbeing and their professional autonomy
İngilizce öğretim görevlilerinin iyi oluşu ve mesleki özerklikleri arasındaki ilişki
EGEM ZALOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
İngiliz Dili ve EdebiyatıSelçuk Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ARİF SARIÇOBAN
- The relationship between autonomous parenting style, mindfulness level and psychological well-being
Özerklik veren ebeveynlik stili, bilinçli farkındalık seviyesi ve psikolojik sağlık arasındaki ilişki
TUĞBA KOCAEFE
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
Psikolojiİstanbul Bilgi ÜniversitesiKlinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HANNA NİTA SCHERLER
- The impact of doing and reading research on professional autonomy of EFL teachers
Araştırma yapmanın ve araştırma makalesi okumanın İngilizce öğretmenlerinin mesleki özerkliği üzerine olan etkisi
MELİS CEYLAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Eğitim ve ÖğretimBahçeşehir Üniversitesiİngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KENAN DİKİLİTAŞ