Geri Dön

Vergi yargılamasında ehliyet

Competency in tax jurisdiction

  1. Tez No: 535110
  2. Yazar: ASLIHAN TAŞER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. CENKER GÖKER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 276

Özet

İdarenin yargısal denetiminin sağlanması hukuk devleti için vazgeçilmezdir. Dolayısıyla bir idari işlem olan vergilendirme işlemine karşı kimlerin dava açabileceğinin tespit edilmesi idarenin yargısal olarak denetlenmesi ve hukuk devletinin sağlanması için önemlidir. Ayrıca vergisel işlemler, mülkiyet hakkını doğrudan etkilediği için bu işlemler hakkında açılan davalar medeni hak ve yükümlülükler kapsamında değerlendirilmeli ve adil yargılanma hakkının korumasından yararlanmalıdır. Çalışmanın ilk bölümünde vergi davasının niteliği konusunda var olan dört farklı görüşe değinilmiş, bu görüşlerden en tutarlı olanın vergi davasının karma nitelikli; kural olarak iptal istisnai olarak da tam yargı davası niteliği taşıdığına ilişkin görüş olduğu ifade edilmiştir. Çünkü vergi davalarında, asıl olan vergilendirme işleminin yasallık denetiminin yapılmasıdır. Ve vergilendirme işleminin unsurları bakımından yapılan yasallık denetimi sonucunda mahkeme tarafından davanın reddine veya iptaline karar verilmektedir. İdari yargıda ve vergi yargısında dilekçeler üzerinden yapılan ilk incelemede davanın ehliyetsiz kişiler tarafından açıldığının tespit edilmesi hali, davanın reddi sebebidir. Bu nedenle davanın ehliyet sahibi olan kişilerce açılması yargılamaya devam edebilmesi için vazgeçilmezdir. İkinci ve üçüncü bölümde idari yargıda ve vergi yargısında, medeni yargılama hukukundan farklı olarak objektif ehliyet diğer bir ifade ile taraf ve dava ehliyetinin yanında subjektif ehliyetinde gerekli olduğu belirtilmiştir. İYUK'ta subjektif ehliyet menfaat ve/veya hak ihlali olarak düzenlenmişken; ayrı bir yargı düzenine sahip olmayan vergi yargılaması hakkında VUK ile mükellef, sorumlu veya vergi cezası kesilenlerin subjektif ehliyete sahip olduğu düzenlenmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise ehliyetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında resen dikkate alındığı gerekçesinden hareketle olağan ve olağanüstü kanun yolları aşamasında ehliyete değinilmiş, ulusal ve uluslararası hukuk açısından davanın götürülebileceği son merciler ve bu mercilere başvuru yapabilecekler incelenmiştir.

Özet (Çeviri)

Ensuring judicial audit of the Administration is fundamental to rule of law. It is therefore important to ascertain those, who are entitled to bring an action against taxation procedures, in order for the judicial audit of the Administration and materialization of rule of law. In addition, since the tax proceedings directly affect the right to property, the lawsuits against these transactions should be considered within the scope of civil rights and obligations and they should benefit from the protection of the right to a fair trial. The first chapter covers four different opinions on the nature of tax cases and argues that tax cases; as per the most accurate of these opinions; constitute actio in mixta for which nullity by rule and full remedy action as an exception shall apply. This is because the tax cases are essentially aimed at controlling the legality of tax procedures. It is on the basis of legality control that courts might rule a nonsuit or dismiss the action. Proof of noncompetent petitors based on preliminary review of complaints filed to administrative and tax courts shall be the basis for dismissal. It is thus imperative that persons with legal capacity file suit to ensure a full trial. The second and third chapters argue that, unlike law of civil procedure, subjective capacity is required, alongside objective capacity- in other words standing and capacity to sue- in administrative and taxational justice. The Administrative Jurisdiction Procedure Law considers subjective capacity in terms of violation of rights and/or interests, whilst the Tax Procedure Law- no separate judicature involved- regulates that tax payers, liable and penalized persons have subjective capacity. The final chapter argues that the matter of legal capacity is associated with the concept of public order and ex officio addressed at every stage of proceedings, and thus focuses on the question of legal capacity in terms of ordinary and extraordinary legal remedies; as well as on the last instances applicable and those who may have such resort.

Benzer Tezler

  1. Vergi yargılamasında ilk inceleme

    First examination in tax judgement law

    MEHMET TUĞRUL GÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESRA EKMEKÇİ ÇALICIOĞLU

  2. Vergi yargılamasında istinaf kanun yolu

    The appeal legal remedy in the tax jurisdiction

    HAYRETTİN KARTAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YASEMİN TAŞKIN

  3. Vergi yargılamasında kanun yolları

    Legal ways at jurisdiction of tax

    YASEMİN BUYURAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    HukukGazi Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FEVZİ RİFAT ORTAÇ

  4. Vergi yargılamasında görev

    Duty in tax jurisdiction

    YUNUS EMRE ORUÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    HukukErciyes Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA UYANIK

  5. Vergi yargılamasında istinaf yolunun etkinliği

    Effectiveness of the appeal system in tax proceedings

    YUNUS BÖRÜTEÇENE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HukukSakarya Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CAHİT ŞANVER