Geri Dön

Ortopedik özürlülerde empatik eğilim ve çatışma eğilimi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 53657
  2. Yazar: AYŞEGÜL KUMANLI
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. NURDER ERTURAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1996
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

84.... BOLUM V ÖZET SONUÇ VE ÖNERİLER Özet Bu araştırma, ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerim saptamak, her iki değişken arasında bir ilişki olup olmadığım ortaya koymak amacıyla gerçeldeştirilmiştir. Söz konusu ilişki araştırılırken; ortopedik özürlülerin yaş, eğitim durumu, cinsiyet, meslek, medeni durum, eşin fiziksel durumu, eşin mesleği,kendi gelir düzeylerini algılamaları, annenin ve babanın eğitim düzeyi, özür tipi ve derecesi, sakatlık sebebi, kaç yaşmda sakat kaldığı, sosyal faaliyete katılım gibi değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı ilişkisel olarak incelenmiştir. İlişkisel tarama modeline uygun olarak hazırlanan araştırmanın evrenini Türkiye Sakatlar Derneği İstanbul Şubesi'ne kayıtlı 156 üye oluşturmaktadır. Adı geçen derneğin İstanbul Şubesine kayıtlı 8.000 üye bulunmaktadır. Ancak üyelerin hepsini temsil edebilecek bir örnekleme yöntemine gidilememiştir. Bu yüzden araştırma olasılık durumuna göre yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi evrenin kendisidir. Ve uygulanan bütün istatistiksel analizler sadece bu grubu ilgilendirmektedir. Araştırmanın veri toplama aşamasında iki ölçekten yararlanılmıştır. Ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim düzeylerini belirlemek için“Empatik Eğilim Ölçeği”, kişiler arası çatışma eğilimi düzeylerini saptamak amacıyla“Çatışma Eğilimi Ölçeği”uygulanmıştır. Buna ek olarak uygulmaya katılan ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerini etkileyebileceği düşünülen bazı değişkenlere ait bilgilerin85 toplanması amacıyla 15 sorudan oluşan“Kişisel Bilgi Formu”nu da cevaplamaları istenmiştir. Veri toplama aşamasından sonra elde edilen ham verilerin istatistiksel çözümlemeleri yapılmıştır. Ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerini görmek için, aritmetik ortalamaları ve standart sapmaları hesaplanmıştır. Bunun yanısıra ortopedik özürlülerin empatik eğilim düzeyleri ile çatışma eğilimi düzeyleri arasındaki ilişkiyi test etmek amacıyla Pearson Momentler Çarpım Korelasyon tekniğinden yararlanılmıştır. Ardından ortopedik özürlülerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerini çeşitli değişkenlere göre farkhlaşıp farkhlaşmadığmı belirlemek için iki grup ortalaması arasındaki farkı test eden Bağımsız Grup (t Testi) tekniği kullanılmıştır. îki gruptan fazla özellik gösteren grupların ortalamalarına göre ortopedik özürlülerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerinin farkhlaşıp farkhlaşmadığmı test etmek amacıyla da Bir Boyutlu Varyans Analizi (F Testi) ile smanmıştır. Bir boyutlu Varyans Analizi sonucunda anlamlı bir farkın çıkması ve bu farkın hangi gruplardan kaynaklandığım belirlemek amacıyla da Tukey-B Testi yapılmıştır. Elde edilen istatistiklerin manidarhğı 0.05 düzeyinde ve çift yönlü olarak test edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular özetle aşağıda sunulmuştur: 1 -Ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim düzeyleri orta değerin üzerinde çıkmıştır. Empati Eğilim Ölçeği'nin ölçtüp empatik eğilim düzeyleri itibari ile; ortopedik özürlülerin genel olarak ortalamanın üstünde empatik eğilime sahip oldukları bulunmuştur. 2-Ortopedik özürlü kişilerin çatışma eğilim düzeyleri orta değere yalan çıkmıştır. Çatışma Eğilim Ölçeğinin ölçtüp kişiler arası iletişimde86 çatışma eğilimi düzeyleri itibari ile; ortopedik özürlülerin genel olarak orta değerin altında çatışma eğilimi gösterdikleri sonucuna ulaşılmıştır. 3-Ortopedik özürlülerin empatik eğilim ile çatışma eğilimi düzeyleri arasında ters yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Empatik Eğilim Ölçeğinin ölçtüğü empatik eğilim düzeyi ile Çatışma Eğilimi Ölçeğinin ölçtüğü kişiler arası iletişimde çatışma eğilimi arasındaki ilişkiler sonucu; empatik eğilim ile aktif çatışma, pasif çatışma, varoluş çatışması, tümden reddetme, yoğunluk çatışması, aktif-önyargıh çatışma, pasif-tümden reddetme çatışması, insancıl yaklaşım, kişisel özellikler ve çatışma toplam puanı arasında ters yönde bir ilişki bulunmuştur. Empatik eğilim ile önyargılı çatışma eğilimi arasında da ters yönde bir ilişki bulunmuş, ancak istatistiksel olarak anlamlı çıkmamıştır. 4- Ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim düzeyinin kullanılan çeşitli değişkenlere göre farklılaştığı görülmüştür. Buna göre empatik eğilim düzeyinin yaş, medeni durum, kendi gelir düzeylerini algılamaları, meslek durumu değişkenlerine göre farklılık gösterdiği saptanmıştır. Ancak cinsiyet, eğitim durumu, eşin fiziksel durumu, eşin eğitim durumu, eşin mesleği, annenin ve babanın eğitim durumu, özür tipi ve derecesi, sakatlık sebebi, kaç yaşmda sakat kaldığı, sosyal faaliyete katılım değişkenlerine göre anlamlı sayılabilecek bir farklılık göstermemiştir. Empatik eğilim ile anlamlı bir farklılık gösteren değişkenler şöyle sıralanabilir: Empatik eğüimin yaş değişkenine göre farklılaştığı saptanmıştır. 41 yaş ve üstü dönemin 18-30 yaş dönemine göre daha empatik oldukları saptanmıştır. Empatik eğilimin medeni duruma göre farklılaştığı görülmüştür. Evli ortopedik özürlülerin bekarlara oranla daha empatik oldukları bulunmuştur.87 Empatik eğilimin kendi gelir düzeylerini algılamaları değişkenine göre farklılaştığı saptanmıştır. Orta gelir ve yüksek gelir düzeyinde olan ortopedik özürlülerin, düşük gelir düzeyinde olanlara oranla daha fazla empatik eğilime sahip oldukları görülmüştür. Empatik eğilimin meslek durumu değişkenine göre farklılaştığı görülmüştür. Çalışan ortopedik özürlü kişilerin çalışmayanlara oranla daha fazla empatik eğilime sahip oldukları tespit edilmiştir. 5-Ortopedik özürlülerde çatışma eğilimi düzeyi kullanılan çeşitli değişkenler açısından farklılık göstermiştir. Çatışma epimi düzeyi yaş, cinsiyet, meslek, medeni durum, eşin fiziksel durumu, eşin eğitim durumu, eşin mesleği, annenin eğitim durumu, sakatlığın sebebi, kaç yaşında sakat kaldığı, sosyal faaliyete katılım değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı sayılabilecek bir farklılık göstermemiştir. Çatışma eğüiminin anlamlı derecede farklılık gösterdiği değişkenler şöyle sıralanabilir: Çatışma eğilimi alt boyutlarından“pasif çatışma*' düzeyi, yaş değişkenine göre farklılık göstermiştir. 18-30 yaş arası ve 31-40 yaş arası grubundaki kişilerin 41 yaş ve üstündeki kişilere göre daha fazla pasif çatışma epimine sahip oldukları sonucu elde edilmiştir. Çaüşma epimi alt boyutlarından ”kişisel özellikler“ düzeyi, kendi gelir düzeylerini alpamalan değişkenine göre farklılık göstermiştir. Düşük gelir düzeyindeki ortopedik Özürlü kişilerin, orta gelir ve yüksek gelir düzeyindeki kişilere oranla daha fazla ”kişisel özellikler“ eğilimine sahip oldukları tespit edilmiştir. Değişkenlere daha ayrıntılı b|r şekilde bakıldığında, eğitim durumu ve babanın eğitim durumu değişkenlerine göre farklılık çıkmıştır. Çatışma epimi alt boyutlarından olan ”yoğunluk çatışması“ düzeyinin, babanın88 eğitim durumuna göre farklılık gösterdiği saptanmıştır. Babası okur-yazar olan ve olmayan ortopedik özürlü kişilerin, babalan ilkokul mezunu ve üstünde olan kişilere oranla daha fazla ”yoğunluk çatışması“ eğilimi gösterdikleri tespit edilmiştir. Eğitim durumu değişkenine göre varoluş çatışması eğilimi için farklılık gösterdiği gözlenmiştir. Elde edilen bulguya göre, ilkokul mezunu olan ortopedik özürlü kişilerin, üniversite mezunu olan kişilere göre daha fazla varoluş çatışması eğilimine göre sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Sonuç Bu araştırmada ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerine ilişkin olarak, empatik eğilimlerinin ortalamanın üzerinde, çatışma eğilimlerinin ise ortalamaya yakm olduğu sonucu çıkmıştır. Yapılan çalışmada, kişilerin ortopedik özüre sahip olmalarının, onların empatik eğilim ve çatıma eğilimi düzeylerini ters yönde etkilemediği sonucuna varılmıştır. Ortopedik bir özüre sahip olmak kişilerin sosyal uyumuna ve sağlıklı-etkili iletişimler içinde bulunmasına, yüksek düzeyde empatik eğilim, düşük düzeyde çatışma eğilimi göstermelerine engelleyici bir etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca empatik eğilim ile çatışma eğilim düzeyleri arasında ters yönlü bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Empatik ilkelere dikkat edilerek kurulan iletişimin sağlıklı, empatik ilkelere uygun davranılmadığmda ise kurulan iletişimin sağlıklı olmayacağı görülmektedir. Kısaca denilebilir ki; iletişim çatışmaları bulunan bir bireyin empati kurma eğiliminin de düşük olması veya empati kurma eğiliminin yüksek olması durumunda kişilerarası iletişimde çatışma eğilimim daha az yaşadıkları sonucuna varılmıştır.89 Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında; ortopedik özürlülerin empatik eğilim düzeylerinin yaş, medeni durum, kendi gelir düzeylerim algılamaları ve de meslek durumu değişkenine göre farklılaştığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuca göre evli olmak, 41 yaş ve üstü dönemde olmanın, orta gelir ve yüksek gelir düzeyinde ve de çalışır durumda olmanın ortopedik özürlüler açısından yüksek düzeyde empati kurmalarım etkileyen önemli özelliklerin olduğu kanısına varılmıştır. Ayrıca ortopedik özürlülerin çatışma eğilimi düzeylerinin yaş, kendi gelir düzeylerini algılamaları ve de babanın eğitim durumu değişkenlerine göre farklılaştığı görülmüştür. Bu duruma göre 18-30 ve 31-40 yaş arası dönemde olmanın, düşük gelir düzeyinde olmanın, babanın okur-yazar olan ve olmayan ortopedik özürlüler açısından yüksek düzeyde çatışma eğilimi içinde olmalarını etkileyen önemli özellikler olabileceği kanısına vanlmıştır. Öneriler Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında şu önerilerde bulunulabilir: 1 -Ülkemizde ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilimi düzeylerini saptamaya ve de yordamaya yönelik hiçbir araştırma ile karşılaşılamamıştır. Ortopedik özürlülerin kişilik özellikleri ile ilgili, sosyal uyumlarını ve de kişiler arası iletişimlerini belirlemeye yönelik daha geniş örneklem grupları ile ve farklı ölçekler kullanılarak yapılmasında yarar görülmektedir. 2-Araştırma sonucuna göre ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim düzeyleri arttıkça kişiler arası iletişimde çatışma eğilim düzeyleri azalmakta ve empatik eğilim düzeyleri azaldıkça çatışma eğilimi düzeyleri artmaktadır. Günlük yaşamda sağlıklı ve etkili bir iletişimde bulunabilmek için empatik eğilimin yüksek, çatışma eğiliminin düşük olması gerekmektedir. Bunun için90 kişiler arası iletişimde etkililiği artırma, empatik eğilimin geliştirilmesini ve de çatışma eğiliminin eri aza indirgenmesi amacıyla bu kişilere iletişim/empatik duyarlılık eğitiminin verilerek sonuçlarının görülmesinde yarar vardır. Yapılan birçok araştırma, kişiler arası iletişim becerisini geliştirmek amacıyla deneklere verilen eğitimin etkili olduğunu göstermektedir. Üetişim/empati becerisini geliştirmekte kullamlan eğitim tekniklerinden başlıcalan; a) Didaktik/bilgi verme, b) Yaşantıyla, c) Rol oynama ve d) Modelden öğrenme' dir. Literatürde, empatik becerinin eğitimle gehştirilebildiğini gösteren pekçok araştırmanın bir kısmı ”empati eğitimi“ altında yapılırken, bir kısım araştırmalarda ise empati eğitimi ”iletişim becerisi eğitimi" adı alfanda yapılmaktadır. Bir empati eğitimi programında, yukarıda belirtilen dört yaklaşımdan sadece bir tanesi kullanılabileceği gibi, birkaçı birarada da kullanılabilir. Carkhuff tarafından didaktik, rol oynama ve modelden öğrenme yaklaşımları birlikte ele alınarak bir insan ilişkileri eğitimi programı hazırlanmıştır. Araştırmalar bu modelin empati becerisini geliştirmede etkili olduğunu göstermektedir. Kişilere empati eğitimi vermenin bir başka yolu ise onlara başkalarına ait duygusal yüz ifadelerini teşhis etme konusunda eğitim vermektir. Literatürde empatik becerinin nasıl geliştiği konusunda bir takım kuramsal açıklamalar bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Moreno'ya aittir. Moreno'nun sosyometri ile ilgili kuramsal görüşleri arasında, rol alma ve rol gelişimi çok önemli bir yere sahiptir, özellikle psikodramâda, rol değiştirme yani karşısındakinin rolünü alma -ki bir anlamda buna empati de diyebiliriz- en temel tekniktir. Bazı araştırmacılar, rol alma yaklaşımını başlı basma bir teknik olarak ele alıp, empati eğitiminde kullanmaktadır. Bu bilgiler ışığında, psikodramanın en91 temel tekniği sayılan rol değiştirme ve eşleme tekniğinin, kişilere empati eğitimi vermede ideal bir yol olduğu ileri sürülebilir. Yapılan bu çalışmada da iletişim/empatik eğilimin psikodrama yöntemi ile geliştirilmesi ve artırılması amaçlanmış ve bunun için çeşitli hazırlıklara başlanmıştır. 3-Yapılan çalışmada kullanılan Empatik Eğilim Ölçeği ve de Çatışma Eğilimi Ölçeklerinin norm çalışmalarının yapılmamış olmasından ötürü olasılıklı olarak sonuca varılmıştır. BU yüzden kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilimlerini saptayacak daha güvenilir ölçeklere ihtiyaç duyulmaktadır. 4- Yapılan çalışmada kullanılan ortopedik özürlü deneklerin özellikleri saptanırken kontrol grubunun kullamlmamış olmasından dolayı, bundan sonra yapılacak bu tür çalışmalarda bir kontrol grubuna göre sonuçlan değerlendirmek daha yararlı olacaktır. 5-Ortopedik özürlü kişilerin empatik eğilim ve çatışma eğilim düzeylerinin kullanılan değişkenler açısından farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koyarken de, bazı değişkenlerin yorumlanmasmda çekilen güçlüklerle ilgili olarak, bundan sonra yapılacak çalışmalarda kullanılan değişkenlerin daha fazla ve değişik niteliklerde oluşturulması Önerilebilir. Örneğin bu çalışmada kullanılan kendi gelir düzeylerini algılama, eşinin eğitim durumu, anne-babanın eğitim durumu, sosyal bir faaliyete katılım gibi değişkenler de ele alınan değişkenlerin yanında diğer değişkenlerin incelenmesi; konuyu daha geniş açıdan değerlendirmemize olanak verebilecektir. 6-Araştırmada eğitim durumunun iyi ve de çalışıyor olmanın etkili iletişimi artırdığı sonucuna ulaşılmış olması doğrultusunda, ortopedik özürlü kişilerin eğitim imkanlarının artırılarak, onları istihdam etme, iş ve meslek edindirme gibi faaliyetleri artırma gereği ve zorunluluğu görülmektedir.92 Devletin eğitim politikaları ve programlan çerçevesinde bu konuların öncelikle gündemde olması yarar getirecektir. Eğitimin niteliğine ilişkin her adımda değerlendirilmesi ve araştırma yapılması gereklidir. 7-Gerek kendi çevresi gerek dış ortamda kişiler arası ilişkilerde etkili iletişimde bulunamayan ortopedik özürlüler için küçük yaşlardan itibaren ortopedik bozukluk ve sakatlığını görmesi ve kabul etmesi, ayrıca dış yaşantı ile iletişimini zorlaştıran fiziksel engelleri aşabilmesinde yardımcı olmak amacıyla sosyal hizmet çalışmalarının artırılması, bireysel veya grupla danışma ortamlarının sağlanması amacıyla daha sistemli ve düzenli ve devamlılık sağlayacak kurum ve kuruluşların üzerine düşenleri yapmaları önerilebilir. 8-Özel eğitim alanında ve özel gereksinimi olan kişilere yönelik psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri ve konu ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlar, özel gereksinimi olan ortopedik özürlü kişilere, onun ailesine ve çevresine (öğretmen, idareci, arkadaş çevresi, toplum) kişilik gelişimi ve eğitimi ile iletişim becerileri hakkında bilgilendirici ve bilinçlendirici seminer ve konferanslar ve ayrıca öğrendiklerini davranışa dönüştürebilmelerini sağlayacak eğitim programlan ve uygulamalı çalışmalar düzenlemelidir. Bu tür etkinliklerin çok küçük yaşlardan itibaren başlamasının önemli olduğu düşünülmektedir. 9- Yapılan çalışmada eğitimin olumlu tutum değişikliği üzerinde etkili olduğu sonucu çıkmıştır. Ancak bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bu sonucun daha fazla netleşebilmesi için, araştırmalann okul eğitimi üzerine yönlendirilmesi ve çoğaltılması gerekmektedir. 10- Türkiye Sakatlar Derneğinin şu tür çalışmalan olduğu görülmüştür: Okul çağında olan üyelerin eğitimlerine devam edebilmeleri için imkanlar hazırlamak,bunlann ihtiyacı olan ortez, protez, tekerlekli93 sandalye, koltuk değneği ihtiyaçlarını karşılamak. Sakatlığı önleyici tedbirlerin alınmasında kurum ve kuruluşlarla birlikte hareket etmektir. Bir çoğu okuma yazma dahi bilmeyen özürlü insanlara sakatlık durumlarına ve tahsillerine göre mesleki eğitimlerini vermek ve vasıfsızlık sıfatından çıkarak topluma ve ailesine faydalı birer birey haline getirmek amacıyla, inşa edilen mesleki rehabilitasyon merkezi binasında özürlülere iş eğitimi, el becerisi kursları, fizik tedavi merkezi ve sağlık sorunlarına çözüm üretecek şekilde planlanmış ve ona göre dizayn edilmiştir. Bu çalışmaların yanı sıra derneğin bireysel veya grupla psikolojik danışma faaliyetlerine yer vermelerinin de yarar getireceği düşünülerek, bu tür çalışmalara da planlı ve programlı bir şekilde yer vermeleri önerilebilir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Ortopedik özürlülerin günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlıklarının yaşam kalitelerine etkisi

    The impact of independence in activities of daily livig to quality of life in orthopedically disabled people

    ÇİÇEK KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonMarmara Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN HAYRAN

  2. Fiziksel özürlülerde Gereksinim Belirleme Ölçeği'nin geçerlik ve güvenirlik çalışması

    Needs Satisfaction Scale for individuals with a disability studying validity and reliability

    FATMA BAŞALAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Halk SağlığıPamukkale Üniversitesi

    Halk Sağlığı Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. MÜYESSER ERDEM

  3. Bedensel özürlülerde kardiyopulmoner kapasitenin değerlendirilmesi

    Evaluation of the cardiopulmonary capacity of the disabled individuals

    SERAP AKYOL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonDokuz Eylül Üniversitesi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. S. UFUK YURDALAN

  4. Ankara İş ve İşçi Bulma Kurumu Mesleki Rehabilitasyon Merkezinde iğne oyası ile uğraşan özürlüler üzerine bir araştırma

    This study (research) made on handicapped persons. Who make needleworks, at Ankara association of work and workman findation

    İPEK MERT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    El SanatlarıGazi Üniversitesi

    El Sanatları Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. H. SERPİL ORTAÇ

  5. Çalışan özürlülerin yeterlikleri -Konya ili örneği-

    Başlık çevirisi yok

    SUNA KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Eğitim ve ÖğretimSelçuk Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİYAZİ KARASAR