Kliniğimizde stabil koroner arter hastalığı nedeni ile elektif perkütan koroner girişim yapılan ve stent takılan hastalarda periprosedürel miyokart infarktüsünün retrospektif incelemesi
A retrospective evaluation of periprocedural myocardial infarction in patients undergone elective percutaneous coronary intervention and stent implantation due to stable coronary artery disease in our clinic
- Tez No: 539487
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA GÖKÇE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Hastalığı, Periprosedürel Miyokart İnfarktüsü, Perkütan Koroner Girişim, Coronary Artery Disease, Periprocedural Myocardial Infarction, Percutaneous Coronary Intervention
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Kliniğimizde Stabil Koroner Arter Hastalığı Nedeni ile Elektif Perkütan Koroner Girişim Yapılan ve Stent Takılan Hastalarda Periprosedürel Miyokart İnfarktüsünün Retrospektif İncelemesi Amaç:Kliniğimizde 2015-2017 yılları arasındastabil anjina pektoris nedeniyle elektif perkütan koroner girişim (PKG) yapılarak stent takılan hastalardaperiprosedürel miyokart infarktüsünün (PPMİ)sıklığını, etyolojisini ve prognozunu retrospektif olarak incelemektir. Gereç ve Yöntem:Üçüncü Evrensel Miyokart İnfarktüsü (Mİ) kılavuzuna göre PKG öncesi troponin (Tn) değerleri normal olan veya işlem öncesi Tn değerleri yüksek olup yapılan kontrol ölçümde sabit veya düşmekte olduğu izlenen, kurumsal veri tabanında uygun tıbbi kayıtları bulunan,kararlı koroner arter hastalığına (KKAH) sahip 581 hasta çalışmaya dahil edildi. Bazal özellikler olarak hastalarındiabetes mellitus (DM), hipertansiyon (HT), önceki Mİ, koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisi ve stent öyküsünün varlığı, yaş, cinsiyet, ilaç kullanım öyküsü ve sigara içiciliği değerlendirildi.Hastaların epikrizleri, poliklinik muayene notları, anjiografi kayıtları ve rutin biyokimya testleri incelenerek verilere ulaşıldı. Kardiyak biyobelirteç olarak yüksek duyarlılıklı troponin-T (hsTn-T) kullanılarak PKG sonrası PPMİ sıklığı, risk faktörleri ve uzun dönemdeki mortalitesi istatiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda PPMİ sıklığı % 26 olarak tespit edildi.Stent sonrası tüm hastalar ortalama 23.7±11.2 ay takip edildi.PPMİ olan grup ile PPMİ olmayan grup arasında istatiksel olarak anlamlı mortalite farkı izlenmedi (p=0,089), ancak PPMİ grubunda artmış mortalite eğilimi mevcuttur.Ayrıca, genel hasta grubunda sağkalım oranı bu dönemde %94.7 olarak bulundu. Tek değişkenli analiz sonucunda PPMİ sıklığını artıran nedenler çok değişkenli lojistik regresyon analizinde değerlendirildiğinde düşük yoğunluk lipoprotein (LDL) kolesterol değeri, yaşın 75 ve üzeri olması, çok damara girişim yapılması, stent sayısının 2 veya daha fazla olması, kreatinin değerinin yüksek olması ve stent uzunluğu bağımsız risk faktörleriolarak bulundu.Bazal troponin değerinin yüksek olması ile uzun dönem mortalite oranları arasında istatiksel olarak anlamlı olmayan bir ilişki tespit edildi. Sonuç: Çalışmamızda tespit ettiğimiz risk fakörleri önceki çalışmalar ile uyumlu olarak izlenmektedir. Sadece LDL kolesterol değerinin PPMİ grubunda PPMİ olmayan gruba göre daha düşük olması önceki çalışmalardan farklı bir bulgudur. Mortalite göreceli olarak PPMİ grubunda fazla olsa da bu bulgu istatiksel olarak anlamlı değildir. Bu bulguların daha iyi değerlendirilebilmesi için hasta sayısının daha fazla olduğu, çok merkezli, prospektif ve randomize çalışmaların yapılması faydalı olacaktır.
Özet (Çeviri)
A Retrospective Evaluation of Periprocedural Myocardial Infarction in Patients Undergone Elective Percutaneous Coronary Intervention and Stent Implantation Due to Stable Coronary Artery Disease in Our Clinic Objective:To assess retrospectively the prevelance, predictor factors and prognosis of periprocedural myocardial infarction (PMI) at stable angina pectoris patients who undergone elective percutaneous coronary intervention (PCI) and stent implantation in our clinic between 2015 to 2017. Materials and Methods: A total of 581 stable coronary artery diseasepatients who had available medical data at institutional record system were enrolled. Patients with normal Tn levels before PCI or with high Tn levels at baseline but unchanged or decreasig consequtive Tn measurements were included to the study according to Third Universal Definition of Myocardial Infarction (MI) guideline. As basal characteristics, presence of DM, HT, previous MI, coronary artery bypass graft surgery and stent history, age, gender, previous medications and smoking status were evaluated. Data was acquired by evaluating epicrisis, outpatient examination notes, angiography records and routine biochemical tests of patients. PMI prevelance after PCI, related risk factors and long-term mortality were statistically evaluated by using high sensitive troponin-T as cardiac biomarker. Results: PMI rate was identified as 26% in our study. All patients followed 23.7±11.2 months after index procedures. PMI was not related with total mortality within two years of period but have a trend toward increased relation(p=0,089). Moreover overall group of patient's survival rate were found to be 94.7%in this time period. Low density lipoprotein (LDL) cholesterol level, age of 75 or more, intervention to multiple coronary arteries, presence of 2 or more implanted stent, elevated creatinine level and stent length were identified as independent risk factors when causes increasing PMI rate according to univariate analysis result were evaluated in multivariate logistic regression analysis. A statistically insignificant relation was identified between elevated basal troponin level and long-term mortality rates. Conclusion: Risk factors identified in our study were consistent with previous studies. Only different finding from previous studies is lower LDL cholesterol level in PMI group than group without PMI. Although mortality was relatively seen higher rate in PMI group, this was statistically not significant. Multi-centered, prospective, randomized future studies with larger patient samples will be beneficial for better evaluation of these findings.
Benzer Tezler
- Tek damara stent implante edilen stabil angina pektorisli hastalarda PPARγ aktivitesine sahip telmisartan molekülünün anjiografik restenoz üzerine etkinliği
The effectiveness of telmisartan molecule that has PPARγ activity on angiographic restenosis in patients who have stable angina pectoris and have implanted stent to one coronary artery
ÖZGÜR DAĞLAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
KardiyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÖZHAN GÖLDELİ
- Koroner arter hastalığının klinikte karşılaşılan formları ile normal koroner anjiogramı olan bireylerin plazma sistatin C düzeylerinin karşılaştırılması
The comparison of plasma cystatin C levels between the patients with normal coronary angiography and the forms of coronary artery disease in clinics
NİHAT PEKEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
KardiyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÖMER KOZAN
- Korumasız sol ana koroner darlığa stent takılan hastalarda 1 yıllık izlem sonuçları
Başlık çevirisi yok
İBRAHİM HALİL İNANÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
KardiyolojiGaziantep ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN ORHAN ÖZER
- Koroner arter hastalığı ve syntax II skoruyla ekokardiyografik strain değerleri arasındaki ilişki
Relationship between coronary artery disease and syntax II score and echoardiographic strain values
MESUT OKTAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
KardiyolojiDicle ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AZİZ KARABULUT
- Diyabetik hastalarda koroner arter hastalığı yaygınlığı ile periodontal hastalık ciddiyeti arasındaki ilişki
The relationship between the diffusiveness of coronary artery disease and the severity of periodontal disease in diabetic patients
ARDA GÜLER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH UZUN
UZMAN EMRE YILMAZ