Geri Dön

Kliniğimizde 2008-2018 yılları arasında tanı alan mesane karsinomu olgularının yeniden değerlendirilmesi ve ürotelyal karsinom subtiplerinin belirlenmesi

Re-evaluation of bladder carcinoma cases and determination of urothelial carcinoma subtypes diagnosed in our clinic between 2008 and 2018

  1. Tez No: 547898
  2. Yazar: EMEL CIVAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATMA HÜSNİYE DİLEK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Ürotelyal karsinom, histolojik varyant, radikal sistektomi, sağkalım, evre, Urothelial carcinoma, histological variant, radical cystectomy, survival, staging
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 126

Özet

Giriş: Ürotelyal karsinomun ürotelyal morfoloji dışında farklı diferansiasyonlar göstermesiyle histolojik varyantlar meydana gelir. Amaç: Histolojik varyantların bizim kliniğimizde görülme sıklıklarını belirlemek, histolojik varyant ve pür ürotelyal karsinom olgularının histopatolojik parametrelerle ilişkilerinini incelemek ve sağkalıma olan etkilerini karşılaştırmak. Materyal-Metod: Hastanemizde 10 yıllık süreç içerisinde yapılan radikal sistektomi materyalleri içerisinden (n=211), ürotelyal karsinom olguları (n=200) seçilmiş ve mikroskop başında, klinik, görüntüleme ve makroskopik bulguları ile olgular tekrar değerlendirilmiştir. Tümörler, histolojik varyantlar ve pür ürotelyal karsinomlar olmak üzere iki grup halinde ele alınarak histopatolojik özellikleri ve prognozları incelenmiştir. Bulgular: İki yüz olgunun yaş ortalaması 62 (43-83) olup; bu hastaların 185'i (% 92,5) erkek, 15'i (%7,5) kadın; medyan sağkalımı ise 23,55 ay idi. Hasta grubundaki 200 vakanın, 145'i (% 69,4) pür ürotelyal karsinom ve 55'i (% 26,3) histolojik varyant olarak tespit edildi. En sık varyant skuamöz diferansiyasyon (%12) idi. Pür ürotelyal karsinom grubunda; en sık pT0-1 (%37,3), en az pT2 (% 28,3) evresi izlendi. Histolojik varyantlarda ise; en sık pT3-4 (%78), en az pT0-1 (%4) idi. Pür ürotelyal karsinomda pT0-1, histolojik varyantlarda pT3-4 evrelerinin tanı anında saptanma yüksekliği istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Pür ürotelyal karsinom ve histolojik varyant gruplarında 2 ve 4 yıllık hastalıkla ilişkili sağkalım oranları sırasıyla %65,4 ve %53,6; %65,1 ve %22,6 olarak saptandı. Histolojik varyant olgularının daha düşük hastalıkla ilişkili sağkalım gösterdikleri istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç: Histolojik varyantların, pür ürotelyal karsinomlara göre ileri lokal evrede tanı aldıkları ve daha agresif klinik gidiş gösterdikleri çalışmamızla desteklenmiştir. Bu nedenle tespit edilmeleri elzemdir.

Özet (Çeviri)

Introduction: Histological variants of urothelial carcinoma are formed as a result of divergent differentiation. Objectives: Our aim is to determine the frequency of histological variants in our clinic, to investigate the relationship of histological variants and pure urothelial carcinoma with histopathological parameters and to compare their effects on survival. Materials-Methods: Urothelial carcinoma cases (n = 200) were selected amongst radical cystectomy materials (n = 211) diagnosed in our clinic over a 10-year period. Clinical, imaging, macroscopic and microscopic findings of the cases were re-evaluated thoroughly. Tumors were grouped as histological variants and pure urothelial carcinomas, and histopathological features and prognosis of the tumors were evaluated among the groups. Results: The mean age of 200 cases was 62 (43-83); 185 (92.5%) of these patients were male and 15 (7.5%) were female. Median survival was 23.55 months. Of the 200 patients in the patient group, 145 (69.4%) were pure urothelial carcinoma and 55 (26.3%) were histological variants. The most common variant was squamous differentiation (12%). The most commonly observed stages in the pure urothelial carcinoma group were pT0-1 (37.3%), while pT2 (28.3%) was the least common. In the histological variants group the most and the least common stages were pT3-4 (78%) and pT0-1 (4%), respectively. Detection frequency of PT0-1 in pure urothelial carcinoma and pT3-4 in histological variants at the time of diagnosis was statistically significant. Prostatic urethral involvement was found to be statistically significant in pure urothelial carcinoma. Two and 4 year disease specific survival rates of pure urothelial carcinoma and histological variant groups were 65.4%, 53.6% and 65.1%, 22.6%, respectively. Histologic variants were associated with statistically significant lower disease specific survival rates. Conclusion: Our results confirmed that histologic variants are diagnosed in advanced local stage and follow a more aggressive clinical course compared to pure urothelial carcinomas. Therefore, their identification is essential.

Benzer Tezler

  1. Tükürük bezi tümörlerinde programmed death-1 ligand-1 (pd-l1) ekspresyonu ve klinikopatolojik korelasyonu

    Programmed death-1 ligand-1(pd-l1) expression in salivary gland tumors and its clinicopathological correlation

    TUĞÇE PÜTÜRGELİ ÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLESER SAYLAM

    DR. BÜLENT ÖCAL

  2. Opere edilen erken evre skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinom tanısı almış akciğer kanserli olgularda, preoperatif PET/BT bulgularının prognoz ile ilişkisi

    The relationship of preoperative PET/CT findings with the prognosis in operated lung cancer patients diagnosed with early stage squamous cell carcinoma and adenocarcinoma

    ARKIN ACAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KENAN CAN CEYLAN

  3. Küçük hücreli dışı akciğer karsinomu nedeni ile opere edilen hastalarda tümör boyutunun sağkalım ile ilişkisi

    The relationship of tumor size and survival in patients operated for non-small cell lung cancer

    BENGİSU ARABACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET ÜÇVET

  4. Alt dudak tümörlerinde eksizyon sonrası rekonstrüksiyon yöntemlerinin retrospektif incelenmesi

    Retrospective analysis of reconstruction after lower lip tumor excisions

    ABDULLAH ANIL ÖZPAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLDA RIFAT ÖZAKPINAR

  5. Özofagus kanserli hastalarda operasyon ve prognostik faktörlerin incelenmesi

    Operation and investigation of prognostic factors in patients wi̇th esophgus cancer

    SERMİN TAYFUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAkdeniz Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH ERDOĞAN