Geri Dön

Preoperatif 24 saatlik idrar tanı testleri pozitif ve negatif feokromasitomalı hastaların perioperatif bulgularının retrospektif karşılaştırılması

Retrospective comparison of perioperative findings of patients with preoperative 24 hour urine diagnostic tests positive and negative pheochromocytoma

  1. Tez No: 548347
  2. Yazar: EYYÜP MEHMET KILINÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜNER ÖĞÜNÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: pheochromocytoma, phentolamine, hypertensive crisis, feokromasitoma, fentolamin, hipertansif kriz
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

Feokromasitoma cerrahi tedavisi hem anestezi hekimini hemde cerrahı daima endişendirmektedir. Semptomatik olan veya ameliyat öncesi dönemde laboratuar veya görüntüleme yöntemleriyle feokromasitoma tanısı konulan hastalar için ameliyat esnasında gelişebilecek hemodinemik dengesizlikler için önceden tedavi önlemleri alınabilmekte ve hazırlıklar yapılabilmektedir. Ancak tanı testi ve görüntüleme yöntemleriyle ameliyat öncesi dönemde tanı konulamayan feokromasitomalı hastalarla da karşılaşabileceğimiz unutulmamalıdır. Çalışmamızda ameliyat öncesi laboratuar testler ve görüntüleme yöntemleriyle feokromasitoma tanısı konulamayan hastaların perioperatif bulgularını, intraoperatif hemodinamik dengesizliklerinin tedavi yöntemlerini ve bu hastalarda cerrahi komplikasyonları araştırdık. Bulgularımızı ameliyat öncesi fokromasitma tanılı hastaların perioperatif bulgularıyla kaşılaştırdık. Tanı testi negatif olan feokromasitomalı hastaların hiçbirinde ameliyat öncesi bozulmuş glikoz toleransı olmadığını gördük. Tanı testi pozitif tüm feokromasitomalı hastalarda ameliyat esnasında hipertasnif kriz görülürken, tanı testi negatif olan hastaların bir kısmında ameliyat esnasısnda hipertansif kriz görülmedi. Ameliyat esnasında oluşan hemodinamik dengesizliğin tedavisinde tanı testi pozitif olan hastalara göre daha az antihipertansif ajan kullanımı olduğu görüldü. Tanı testi negatif olan hastalarda ameliyat esnasında fentolamin kullanılmadan diğer antihipertansif ajanlarla cerrahi rezeksiyonun güvenle tamamlanabildiği sonucuna varıldı.

Özet (Çeviri)

Surgical treatment of pheochromocytoma always concerns both the anesthesiologist and the surgeon. Pre-treatment measures can be taken and preparations can be appliedto the patients who are symptomatic or who have been diagnosed with pheochromocytoma in the preoperative period by laboratory or imaging methods for the hemodynamic imbalances that may develop during the operation. However, it should not be forgotten that we may encounter patients with pheochromocytoma which cannot be diagnosed in the preoperative period with diagnostic test and imaging methods. In our study, we investigated the perioperative findings, intraoperative hemodynamic imbalance treatment methods and surgical complications of patients who could not be diagnosed with pheochromocytoma with preoperative laboratory tests and imaging methods. We compared data of patients with pheochromocytoma who were diagnosedpreoperatively and perioperatively. We found that none of the patients with pheochromocytoma who had negative diagnostic tests had no impaired glucose tolerance before surgery. While all patients with a diagnosis test positive pheochromocytoma had a hypertensive crisis during surgery, some patients with negative diagnostic tests did not have hypertensive crisis during surgery. Less antihypertensive agent was used than the patients who had positive diagnostic tests in the treatment of hemodynamic instability during the operation. It was concluded that surgical resection with other antihypertensive agents could be used safely without using phentolamine during surgery.

Benzer Tezler

  1. Tek taraflı sürrenalektomi uygulanan hastaların analizi

    Analysis of patients underwent unilateral adrenalectomy

    ERAY GÜRSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    ÜrolojiUludağ Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMET YAVAŞÇAOĞLU

  2. Cushing hastalığında postoperatif hipokortizoleminin, postoperatif steroid replasman tedavi süresi ile ilişkisi

    Relationship between postoperative hypocortizolemia and postoperative steroid replacement treatment time in cushing disease

    GULNAR ZEYNALOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FEYZA YENER ÖZTÜRK

  3. Kardiyak cerrahide, koroner arter baypas greft uygulanan hastalarda konvansiyonel kan kardiyoplejisi ve del nido kardiyoplejisinin renal fonksiyon üzerindeki karşılaştırılmalı etkisinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of the comparative effect of conventional blood cardioplegia and del nido cardioplegia on renal function in patients undergoing applied with coronary artery bypass in cardiac surgery

    IŞIL YALTAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Perfüzyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİL TÜRKOĞLU

  4. Pediatrik açık kalp cerrahisi ameliyatlarında kardiyopulmoner bypass sonrası uygulanan modifiye ultrafiltrasyonun etkisi

    The effect of modified ultrafiltration applied after cardiopulmonary bypass in pediatric open heart surgery

    ESRA ÖZBEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiÜsküdar Üniversitesi

    Perfüzyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ KOCAİLİK

  5. Sleeve gastrektomi ürolitiyazis riskini artırır mı?

    Does sleeve gastrectomy increase the risk of urolithiasis?

    MUSTAFA ALKAN OKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    ÜrolojiAnkara Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜMER BALTACI