Geri Dön

The effects of place quality on location choices of creative industries: Architecture sector in İstanbul

Mekan kalitesinin yaratıcı endüstrilerin yer seçimi üzerine etkileri: İstanbul'da mimarlık sektörü

  1. Tez No: 559430
  2. Yazar: MEHMET RONAEL
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLDEN DEMET ORUÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 227

Özet

21. yüzyılın başlarından itibaren, endüstriyel ekonomiler değişmeye başlamış ve yeni bir ekonomi dünya genelinde yükselmeye başlamıştır. Yaratıcı ekonomi veya bilgi ekonomi olarak adlandırılan bu yeni sistem, kentlerin fiziksel, sosyal ve ekonomik yapısını doğrudan etkilemiş ve bazı köklü değişimlere sebep olmuştur. Bu yeni ekonomik düzende, eskiden firmalar için büyük öneme sahip olan ham maddelere yakınlık, ulaşım imkânlarına yakınlık gibi faktörlerin önemi azalırken, yaratıcılığın varlığı, kalifiye ve özelleşmiş işçi sınıfının varlığı ve mekân kalitesi gibi faktörlerin önemi artmaya başlamıştır. Değişen yeni ekonomi beraberinde yeni bir sosyal sınıf getirmiştir. Merkezinde yaratıcılık ve yenilik olan her sektörde çalışan insanları kapsayan bu yeni sosyal sınıf, klasik işçi sınıfından özellikle kentsel mekândan beklentileri açısından farklılık göstermektedir. Temelinde çeşitlilik, tolerans ve teknoloji gibi yeni kavramların bulunduğu yaratıcı sınıfın beklentileri kentsel planlama ve tasarım sürecine şekil vermeye başlamış ve günden güne çeşitli kent planlama konseptlerinde önemini giderek arttırmıştır. Yeni faktörlerin ön plana çıkmasıyla en büyük değişim yer kalitesi konseptinde olmuş ve bu değişim araştırmacılara yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Kentsel planlama ve tasarım alanlarında yapılan birçok çalışmada kentsel gelişme ve büyüme için yaratıcı sınıfı ve yaratıcı endüstrilerin ilgisinin mekâna çekilmesi, kentler için temel gelişme stratejisi olarak kabul edilmiştir. Ek olarak bu süreçte, yaratıcı sınıfın yere olan ilgisini arttırmak ve kentlerde daha yaratıcı bir atmosfer sağlamak adına spesifik yer kalitesi kriterleri tanımlanmıştır. Bu kriterlerin hepsi yaratıcı kent olma yolunda birer rehber görevi olarak kabul edilmiştir. Yeni ekonominin ve yeni sosyal sınıfın kentlerde kendini gösterdiği en somut sistemler yaratıcı endüstrilerdir. Sanatsal sektörlerden bilgi teknolojisine dayanan sektörlere kadar geniş bir yelpazeden oluşan yaratıcı endüstrileri, yerin imajı, yerin markalaşma süreci ve yerin pazarlaması gibi farklı kentsel konu ve politikalarda önemli etkilere sahiptir. Ayrıca, farklı tanım ve sınıflandırmalar içeren yaratıcı endüstriler, kentlerin belirli noktalarında kentsel mekândan beklentileri doğrultusunda kümelenme eğilimi göstermektedir. Bu eğilim, sektörün yapısı, içsel dinamikleri ve bulundukları kentin yapısına göre değişim göstermektedir. Yaratıcı endüstrilerin bütün tanım ve sınıflandırılmasında ortak olan sektör mimarlık sektörüdür. Doğrudan kentsel mekânın organizasyonunda rol alan ve yerin kalitesine etki eden mimarlık sektörü, dünya ekonomisinde büyüme gösteren sektörlerin başında gelmektedir. Özellikle Avrupa'da Almanya, İtalya, İspanya, Türkiye ve İngiltere mimarlık sektörünün yoğunlaştığı ve büyüme gösterdiği ülkelerin başında gelmektedir. Türkiye'de yaratıcı ekonomi ve endüstriler özellikle 1990'lar Türkiye'nin Avrupa Birliği adaylığının kabulünden sonra önem kazanmaya başlamıştır. Ancak asıl büyüme İstanbul'un Avrupa'nın 2010 Kültür Başkenti seçilmesinden sonra gerçekleşmiştir. Bu doğrultuda, 1990'lardan günümüze kalan geçen süreçte yaratıcı ekonomi ve bilgi ekonomisi hakkında birçok akademik çalışmalar yapışmıştır ve bu çalışmalar genellikle İstanbul örneği üzerinden gerçekleştirilmiştir. Yaratıcı ekonominin dağılımı açısından Türkiye'de öne çıkan kentlere bakıldığında; İstanbul'un Türkiye'nin yaratıcılık başkenti olduğu ortaya çıkmaktır. İstanbul'a ek olarak Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Kocaeli yaratıcı ekonominin ön plana çıktığı kentler olarak sıralanmaktadır. Ayrıca, İstanbul, Kütahya, Gaziantep ve Hatay'ın UNESCO'nun Yaratıcı Kentler Ağı'na kabul edilmesi, Türkiye'deki yaratıcı sektörler açısından önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. İstanbul'a bakıldığında yaratıcı ekonominin özellikle 2009'dan sonra daha hızlı bir gelişme eğilimi gösterdiği görülmektedir. Özellikle İstanbul Çevre düzeni planı olmak üzere kalkınma planları ve bölge planı İstanbul'daki yaratıcı endüstrilerin büyümesini destekleyici mekânsal ve sektörel kararları içermektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 2000-2018 yıllarını kapsayan İstanbul ilçeleri düzeyindeki verileri incelendiğinde ise İstanbul'da yaratıcı endüstrilerin genel olarak Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy ve Zeytinburnu ilçelerinde yoğunlaştığı görülmektedir. İstanbul'daki mimarlık sektörünün dağılımı incelendiğinde ise Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy ve Üsküdar ilçeleri ön plana çıkmaktadır. 2014 ve 2018 yılları arasındaki sektörel dağılıma ve iş yeri sayısına bakıldığında ise bu ilçelerin merkez özelliğini koruduğu ancak Ataşehir, Maltepe, Beylikdüzü, Esenyurt gibi ilçelerin ön plana çıkması ile birlikte toplam içindeki yüzdelik değerlerinin azaldığı görülmektedir. Bu değişime rağmen, Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy ve Üsküdar ilçelerinin İstanbul'daki mimarlık sektörü için birer merkez olduğu söylenebilmektedir. Bu kapsamda, İstanbul'daki mimarlık sektörünün dağılımını ve bu dağılımın altında yatan mekânsal kalite kriterlerini incelemek adına mimarlık, şehir planlama ve peyzaj mimarlığı firmalarını kapsayacak şekilde 133 firmayla anket çalışması yapılmıştır. Ek olarak, 21 tane firma sahibiyle anket çalışmasının içeriğini genişletmek ve detaylandırmak adına yüz yüze görüşme yapılmıştır. Anket çalışması dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm firma sahipleri hakkında genel bilgilerin edinilmesine yönelik soruları içerirken, ikinci bölüm firma yapısıyla ilgili soruları içermektedir. Anketin üçüncü bölümü ise literatür araştırması sonucunda ortaya çıkan kalite kriterlerinin İstanbul'un mevcut dinamikleri ile değerlendirilmesi sonucu belirlenen 38 yer kalitesi kriterinin yer seçimi üzerindeki etkinliğinin puanlanmasını içermektedir. Anketin son kısmı ise, firma sahiplerinin mevcut konumlarını değerlendirmesine yönelik açık uçlu soruları içermektedir. Anket sonuçları hem nitel hem de nicel araştırma yöntemleri kapsamında incelenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına bakıldığında üç temel sonucun ön plana çıktığı görülmektedir ve bunlardan ilki yer kalitesi kriterlerinin yer seçimi üzerindeki etkisi ve bu kriterlerin arasındaki hiyerarşi ile ilgilidir. Toplu taşıma ve özel araç ile erişilebilirlik gibi bazı ulaşım kalitesi kriterleri firmaların yer seçiminde birçok sosyal ve kültürel yer kalitesi kriterinden daha etkin bir role sahiptir. Bu sonuç İstanbul'un mevcut ulaşım problemleri ile açıklanabilmektedir. Ek olarak güvenlik, kimlik ve imaj gibi bazı sosyal çevre kalite kriterleri firmaların yer seçiminde önemli bir etkiye sahiptir ve faktörler en çok İstanbul'un merkez ilçelerinde ön plana çıkmaktadır. Ancak, özellikle küçük ölçekli ve iş odaklı firmalar için kiralama performansı ve mülk değerleri gibi bazı ekonomik kalite kriterleri sosyal ve kültürel çevre kriterlerinden öncelikli bir role sahiptir. Bütün yer kalitesi kriterlerinin yer seçimi üzerine olan etkisi değerlendirildiğinde, birçok ulaşım ve erişilebilirlik kalitesi kriterlerinin sosyal, kültürel, ekonomik ve arazi kullanımı kriterlinden daha etkili olduğu ancak sosyal ve kültürel kalite kriterlerinin özellikle merkez ilçeleri seçen firmalar için önem bir etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bir diğer beklenmedik sonuç ise, doğal çevre kriterlerinin firma sahiplerinin yer seçimi üzerinden beklendiği kadar önemli bir etkisi olmamasıdır. Bu sonuç, İstanbul'un günden güne azalan ve tahrip olan doğal kaynaklarının firma sahiplerinin seçeneklerini kısıtlamasıyla açıklanabilmektedir. Çalışmanın ikinci önce çıkan sonucu mimarlık sektörünün İstanbul'daki mekânsal dağılımını açıklamaya yöneliktir. Firmalar genel olarak Beşiktaş, Kadıköy, Beyoğlu, Şişli ve Üsküdar ilçelerinde yoğunlaşmaktadır ve bu durumu bu ilçelerin sağladığı ulaşım ve erişilebilirlik imkânları, ilçelerin tarihi ve mimari dokusu, ilçelerdeki sosyal çeşitlilik, canlılık ve kültürel imkânların varlığı ile açıklanabilmektedir. Öte yandan, mimarlık sektörü için İstanbul'un merkezinin dışında bazı alt merkezlerin ortaya çıktığı görülmektedir. Ataşehir, Ümraniye, Zeytinburnu, Bakırköy ve Maltepe bu alt merkezlerin en önemli olanlarını oluşturmaktadır. Bu durum ilçelerin sağladığı iş imkânları, ilçelerin kamu kurum ve kuruluşlarına yakın olması, ilçelerdeki mülk değerlerinin uygunluğu ve yeni fiziksel çevre ile açıklanabilmektedir. Çalışmanın üçüncü çarpıcı sonucu firma sahiplerinin bulundukları ilçelerle ilgili belirttikleri problemler ve bu problemlerin çözümleri ile alakalıdır. Merkezdeki firma sahipleri özellikle yetersiz fiziksel çevre ve ulaşım ile ilgi sorunları belirtirken, merkez dışındaki firma sahipleri kimlik ve imaj eksikliği gibi sosyal ve kültürel çevre ile ilgili sorunları belirtmektedir. Merkez ve dışındaki bu farklılaşmaya rağmen, katılımcıların büyük çoğunluğu belirttikleri sorunlara çözüm olarak kentsel dönüşümü önermiştir ancak bu dönüşümün içeriği konuma göre farklılık göstermektedir. Merkezde sosyal ve kültürel kimliği gözeten ve fiziksel çevre kalitesini iyileştiren bir dönüşümden bahsedilirken, merkez dışında daha kimlikli, prestij sağlayıcı ve alana pozitif imaj katıp daha çekici hala getirecek sosyal bir dönüşümden bahsedilmektedir. Çalışmanın bütün sonuçları değerlendirildiğinde bütün yer kalitesi kriterlerinin mimarlık firması sahiplerinin yer seçimleri üzerinde bir etkisi olduğu ancak bu etkinin belirli bir hiyerarşik düzende olduğu görülmektedir. Bu hiyerarşik düzen sırasıyla sosyal çevre, ulaşım ve erişilebilirlik, kültürel çevre, ekonomik çevre, arazi kullanım ve fiziksel çevre ve doğal çevre şeklindedir. Ayrıca bütün yer kalitesi kriterlerinin yer seçimi üzerindeki etkinliği İstanbul'un içsel dinamiklerine ve yapısına, kişinin vizyonuna ve bakış açısına ve firmanın ekonomik gücüne göre değişkenlik göstermektedir. Firmaların büyük çoğunluğu İstanbul'un merkez ilçelerinde yoğunlaşmaktadır ve bunun en önemli sebepleri bu ilçelerin sağladığı ulaşım ve erişilebilirlik imkânları ve ilçelerin sosyal ve kültürel karakteristik özellikleridir. Öte yandan, çeperdeki ilçeleri tercih eden firmalar bu ilçelerin sağladığı yüksek fiziksel çevre kalitesine ve yeni yapılaşma sonucu ortaya çıkan iş imkânlarına göre yer seçim tercihlerini yapmaktadır. Merkez ilçeler daha fiziksel çevre ile ilgili sorunları içerirken, çeperdeki ilçeler daha çok sosyal ve kültürel çevre ile ilgili sorunları içermektedir. Bu sorunların içeriğine göre şekillenecek kentsel dönüşüm uygulamaları ise sektörün gelişmesi için ön önemli çözüm olarak ortaya çıkmaktadır.

Özet (Çeviri)

From the beginning of the 21st century, the industrial economies have improved to creative knowledge economies. This recent economic system assigns to the modifications in physical, economic and social compositions of cities. According to new economy, the power of raw materials and accessibility decreases; otherwise, the importance of creativity, human capital, and quality of place increases. Also, terms such as people's climate, diversity, tolerance, and technology became the main concern. These new indicators had changed the standard quality of place concept, and provided a new point of view for researchers. Many studies in urban planning and design point out that attracting creative class and industries depending on place quality is the critical approach for urban development. Specific quality indicators as a guideline were determined to increase the attraction of the place and to provide a creative atmosphere. In Turkey, the creative economy started to develop after the 1990s with the acceptance of Turkey as a candidate of the European Union. In this process, Istanbul has become a creative capital because of its creative capacity and features. Many creative sectors started to cluster in districts of Istanbul, and one of them is the architecture sector that includes any type of architectural activities, urban planning, and landscape architecture. In thisthesis , the relationship between creative clusters and quality of place will be examined through the spatial distribution of the architecture sector in Istanbul. According to 2018 data provided from professional chambers, %40 of architectural firms focuses on the central core of Istanbul. In this scope, surveys were conducted with 133 architecture, planning, and landscape design firm owners from central districts of Istanbul to measure the effectiveness of quality of place criteria on their location decisions moreover, in-depth interviews were done with 21 firm owners to understand details and to increase the accuracy of results. The survey consists of the grading of 38 quality of place criteria determined according to the literature review, and these criteria were collect under six main categories. These are natural, transportation, land-use, economic, social, and cultural quality of place. The results are analyzed according to both qualitative and quantitative research methods. According to results, some of the transportation quality indicators related to accessibility and affordability stand out in the location decision process, and these factors preponderate the social, economic and cultural indicators. Some of the social and cultural place quality criteria such as safety, identity, and image have a remarkable effect on the location choices of firms; however, their priority depends on the economic structure of the firm, personal viewpoint, and vision of the firm owner. However, despite their importance level, choosing the center provides ease of access to social and cultural opportunities. Therefore, it can be said that the central districts of Istanbul hold their fields and improve their attractions because of their features that are part of their unique image. Another result of the thesis is about the motivations behind the spatial distribution of firms in Istanbul. The majority of architecture firm concentre on the central core of Istanbul including Beşiktaş, Kadıköy, Beyoğlu, and Şişli. The main reasons for this condition are transportation opportunities, architectural pattern and history, social diversity and vitality, and the existence of cultural activities. On the other hand, there are some sub-clusters in the peripheries of Istanbul such as Ataşehir, Ümraniye, Zeytinburnu, and Bakırköy, and this situation depends on accessibility to job opportunities and public establishments, land affordability, and newly constructed physical environment. The last result is related to solutions for problems in districts. Almost all of the responders emphasized urban regeneration as a solution; however, the context of transformation should change according to their expectations. While the participants in the central districts indicated the urban regeneration including physical development, considering historical and architectural structure, and protecting the social and cultural environment, the firm owners in peripheries stated the urban transformation containing social and cultural progress, increasing job opportunities, developing prestige, and creating a unique urban image.

Benzer Tezler

  1. Coğrafi işaretli ürünlerin gastronomi turizmi destinasyonuna etkisi: Malatya ili örneği

    The effect of geographical signed products on gastronomy tourism destination: The case of Malatya

    RUKİYE BELGİN AKALIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TurizmSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERAL YILMAZ

  2. Markov zincirleri ile pazar payı tahmini ve renkli televizyon pazarına ilişkin bir uygulama

    Market share estimation of colored TV with markov chains for the period of 1990-1995

    BÜLENT MENGÜÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1990

    İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesi

    DOÇ.DR. SELİME SEZGİN

  3. Türkiye'de büyük şehir alanlarında yaşam kalitesinin değerlendirilmesine yönelik bir yöntem denemesi

    A methodological essay to evaluate quality of life in metrepolitan areas of Turkey

    A.NİLAY EVCİL TÜRKSEVER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNDÜZ ATALIK

  4. Turizm işlevinin kentsel gelişme etkileri konusunda bir araştırma-örnekleme Antalya

    A Research on the impacts of tourism function on urban development Antalya sample

    LAÇİN ERGENEKON

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. HANDE SUHER

  5. Understanding brand trust in the context of consumer reshoring sentiment: An experimental study

    Şirketlerin üretim faaliyetlerini kendi ülkelerine döndürmeleri ile oluşan tüketici duyarlılığı bağlamında marka güveninin incelenmesi: Deneysel bir çalışma

    ÇAĞLA DAYANĞAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    İşletmeDokuz Eylül Üniversitesi

    Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGE ÖZGEN