Oto boya atölyelerinde temizlik ve inceltme solventlerinin kronik maruziyet ile sağlık risklerinin hesaplanması ve bu solventlerin ikame edilmesi
Calculation of chronic exposure and health risks of cleaning and thinning solvents in oto paint autobody shops and substitution of these solvents
- Tez No: 559969
- Danışmanlar: PROF. DR. İSMAİL TORÖZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Çevre Mühendisliği, Environmental Engineering
- Anahtar Kelimeler: Boya, Benzen, Toluen, Solvent, Kanserojen, Kronik, Sağlık, Maruziyet, Kantitatif Risk Değerlendirmesi
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çevre Bilimleri, Mühendisliği ve Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 99
Özet
Ülkemizde oto boya sektöründe kullanılan solventlerin büyük çoğunluğu hidrokarbon bazlı geleneksel solventlerdir. Oto boya atölyelerinde temizlik ve inceltme işlemlerinde en sık kullanılan solventler benzen ve toluendir. Bu solventler, daha az tehlikeli olduğu bilinen biyolojik bazlı solventlere göre fiyat performans faktörü nedeniyle tercih edilmektedir. Oysa ki bu kimyasallara maruziyetin kronik sağlık etkileri olduğu bilindiğinden hem meslek hastalıklarına neden olabilecekleri, hem de çevreye verecekleri zararların telafisi olmadığı düşünüldüğünde işyerinde alınan diğer önlemlerle birlikte kimyasalların neden olacağı maruziyet risklerini azaltmak gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Benzen maruziyetinin kemik iliği üzerinde zararlı etkiye neden olduğu ve kansızlığa neden olan kırmızı kan hücrelerinde azalmaya neden olabildiği, immünolojik, jinekolojik ve genotoksik etkileri olduğu belirtilmektedir. Ayrıca hızlı kalp atışı ve buna bağlı ölüme neden olabileceği, AML olarak adlandırılan akut miyeloid lösemiye neden olduğu; uyuşukluk, baş dönmesi, hızlı kalp atışı, baş ağrısı, titreme, konfüzyon ve bilinç kaybı gibi etkileri olduğu bilinmektedir. Benzen; kanserojen, mutajen, solunum yoluna nüfuzu ve yutulması halinde öldürücü olan, uzun süreli veya tekrarlı maruz kalma sonucu organlarda hasara yol açan tehlikeli kimyasal olarak sınıflandırılmıştır (SEA Yönetmeliği, 2013). Benzenin madde olarak veya bileşen olarak karışımlarda ağırlıkça % 0,1'e eşit veya daha büyük konsantrasyonlarda kullanılmasına veya piyasaya arz edilmesine REACH Direktifi ile kısıtlama getirilmiştir. Toluenin merkezi sinir sistemi etkilerinin olduğu, üreme için toksik ve endokrin bozucu madde olduğu, doğum kusuruna neden olduğu bilinmektedir. Endokrin bozucu maddeler hormonla ilişkili kanserleri etkileyebildiği; cinsiyet hormonları üzerinde değişikliklere neden olabilir; doğum öncesi veya çocukluk çağında maruziyette üreme sisteminin gelişimini, nörolojik gelişimi etkileyebilir veya diyabet, obezite ve kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalıklara yatkınlaştırabilir (EUOSHA,2017). Toluen ayrıca düşük ila orta seviyelerde yorgunluk, kafa karışıklığı, halsizlik, sarhoşluk tipi eylemler, hafıza kaybı, bulantı ve iştahsızlığa neden olmaktadır. İşyerinde toluene uzun süre maruz kalmak işitme ve renk görme kaybına neden olabilir. İçinde toluen bulunan tutkal veya boya incelticilerden sürekli nefes almak beyine kalıcı olarak zarar vermektedir (Url-1). Toluen; doğmamış çocukta hasara yol açma şüphesi olan, solunum yoluna nüfuzu ve yutulması halinde öldürücü olan, uzun süreli veya tekrarlı maruz kalma sonucu organlarda hasara yol açabilecek tehlikeli kimyasal olarak sınıflandırılmıştır (SEA Yönetmeliği, 2013). Toluene, 31.12.2018 tarihi itibariyle yapıştırıcılarda ve sprey boyalarda madde olarak veya karışım içinde ağırlıkça % 0,1'e eşit veya daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılması veya piyasaya arz edilmesi konusunda kısıtlama getirilmiştir (KKDİK Yönetmeliği, 2017). Bu çalışmada yukarıda sağlığa olan olumsuz etkileri anlatılan, oto boya atölyelerinde boya inceltme ve temizleme işlemlerinde sıklıkla kullanılan ve isg ile çevre mevzuatınca tehlikeli olarak belirlenenerek kullanımına sınırlama getirilen benzen türevli solventlerin(benzen ve toluen)yaşam döngüsündeki kronik günlük maruziyetleri kantitatif risk değerlendirme metoduyla ortaya koyulmuştur. Bu metotla Öztürk (2016)'ün çalışmasında ölçmüş olduğu benzen ve toluen solventlerinin ortam ölçümleri kullanılarak öncelikle bu kimyasalların neden olacağı günlük kronik maruziyetler hesaplanmış, daha sonra da bu maruziyetlerin neden olabileceği kanserojen ve kanserojen olmayan riskleri belirlenmiştir. REACH direktifinde kanserojen ve mutajen olarak bildirilen ve kullanımına sınırlama getirilen benzenin bu yöntemle kronik etkisi hesaplanarak çalışanın 30 yıl içinde yakalanabileceği kanser riski ortaya koyulmuştur. Tehlikeli madde kapsamında ve reprotoksik olan, yapıştırıcılarda, sprey boyalarda ve karışımlarda kullanımına kısıtlama getirilen toluenin ise kronik günlük maruziyeti hesaplanarak toluen kullanımının 30 yıl içinde neden olabileceği sağlığa zararlılık seviyesi belirlenmiştir. Bulunan değerler izin verilebilir maruziyet sınır değerleri ve kabul edilebilir risk seviyeleriyle kıyaslanmıştır. Daha önce ölçülmüş olan benzen ve toluen değerlerinin büyük çoğunluğunun ulusal ve uluslararası mesleki maruziyet sınır değerlerinin çok üzerinde olduğu görülmüştür. Kanserojen ve mutajen olduğu bilinen benzenin günlük alınan kronik dozunun sınır değerlerden çok yüksek olduğu, 30 yıl içinde kanserojen etkiye ve diğer sağlık etkilerine neden olabileceği tespit edilmiştir. Tehlikeli madde olduğu ve reprotoksik madde olduğu olduğu bilinen toluenin de kronik günlük alınan dozunun sınır değerlerden çok yüksek olduğu ve 30 yıl içinde kronik sağlık tehlikelerine neden olabileceği tespit edilmiştir. Öztürk (2016)'ün ölçümlediği benzen ve toluen değerlerinin, EPA'nın belirttiği kabul edilebilir risk seviyesinin çok üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Aynı şekilde kabul edilebilir risk seviyeleri, eğim faktörleri ve referans konsantrasyonları ile günlük kabul edilebilir maruziyet miktarları hesaplanan benzen ve toluenle işyerinde ölçülmüş olan maruziyet konsantrasyonları kıyaslandığında benzen için tüm değerlerin kabul edilebilir limit değeri aştığı, toluende ise bir değer hariç tümünde kabul edilebilir limit değerleri aştığı görülmüştür. İşyerinde ölçülen benzen değerlerinin (0,51-5,02) mg/m3 ve toluen değerlerinin(23-301) mg/m3 ATSDR'nin verdiği minimal risk seviyeleri tablosuna göre de benzen ve toluenin akut ve kronik etkiler için sırasıyla verilen (0,031-0,0105) mg/m3 ve (4,16-8,32) mg/m3 değerlerinin çok üzerinde olduğu görülmüştür. Bu da işyerlerinde, toluen ve benzenin hem akut hem de kronik etkilerinin olacağının göstergesidir. Kantitatif risk değerlendirme metoduyla da sağlık riskleri ortaya koyulan benzen ve toluenin sağlığa olan kronik etkilerinden dolayı ikame edilmeleri gerektiği ortadadır. Benzen, toluen gibi hidrokarbon bazlı bu solventlerin sağlığa ve çevreye olan olumsuz etkileri ile geleneksel yolla üretilen solventler yerine sürdürülebilir kimyasallara duyulan ihtiyaç artmaktadır. Dünya genelinde hidrokarbon bazlı solventlere alternatif olarak biyolojik bazlı solventlerin üretildiği ve kullanıldığı bilinmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise petrol türevli olan bu iki kimyasala alternatif olan kimyasalların güvenlik bilgi formları incelenerek sütun metodu yardımıyla bu kimyasalların fizikokimyasal özellikleri, akut ve kronik sağlık etkileri, yangın ve patlama riskleri, çevresel etkileri, kullanıldıkları proseslerdeki özel riskleri değerlendirilmiş; mevcutta kullanılan kimyasalların kanserojen olmayan, düşük yanıcılığı ve toksisitesi olan, biyobozunur solventlerle ikame edilmesi önerilmiştir. Benzen türevli kimyasalların kantitatif risk değerlendirme metoduyla kanserojenitelerinin ve kronik sağlık risklerinin hesaplanması ile bu risklerin azaltılması amacıyla kimyasalların ikamesi ile ilgili daha önce ülkemizde bir çalışma yapılmadığı, yapılan araştırmalarda ülkemizde bu konuda iyi uygulama örneklerinin çok yaygın olmadığı görülmüş olup bu nedenle bu çalışmanın bundan sonra yapılacak diğer çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca teknolojinin ve bilimin hızla geliştiği dünyamızda doğal kaynaklarımızı hızla tüketerek hem sağlığımıza hem de çevreye zarar veriyor oluşumuz dolayısıyla gerek otomotiv sektöründe, gerekse de diğer sektörlerde daha sürdürülebilir, çevreye ve insan sağlığına zararlılığı en aza indirgenmiş ürünlere yönelerek bilinçli toplum üyeleri olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeli; bu gibi konuları önceliklendirecek politika ve teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi için talep oluşturmalıyız.
Özet (Çeviri)
The majority of the solvents used in the auto paint sector in our country are traditional hydrocarbon based solvents. Benzene and toluene are the most commonly used solvents for cleaning and thinning in autobody paint shops. These solvents are preferred because of the price performance factor over biologically based solvents known to be less hazardous. Since exposure to these chemicals is known to have chronic health effects; Considering that they can cause occupational diseases and do not compensate for the damages they cause to the environment, it is necessary to reduce the exposure risks caused by chemicals together with other measures taken at the workplace. It is reported that benzene exposure has a detrimental effect on bone marrow and may cause a decrease in red blood cells that cause anemia and has immunological, gynecological and genotoxic effects. It also causes acute myeloid leukemia called AML, which can cause rapid heartbeat and related death; drowsiness, dizziness, rapid heartbeat, headache, tremor, confusion and loss of consciousness. Benzene; It is classified as a carcinogen, mutagen, fatal if swallowed and enters airways, causing damage to organs as a result of prolonged or repeated exposure (SEA Regulation, 2013). The REACH Directive restricts the use of benzene as a substance or as a component in mixtures at concentrations equal to or greater than 0.1% by weight or on the market. Toluene is known to have effects on the central nervous system, toxic to reproduction and endocrine disrupting agent, causing birth defects. Endocrine disrupting agents can affect hormone-related cancers; can cause changes on sex hormones; Prenatal or childhood exposure may affect the development of the reproductive system, neurological development or predispose to chronic diseases such as diabetes, obesity and cardiovascular diseases (EU-OSHA, 2017). Toluene also causes low to moderate levels of fatigue, confusion, weakness, drunkenness, memory loss, nausea and loss of appetite. Prolonged exposure to toluene in the workplace can cause hearing and color vision loss. Continuous breathing from glue or paint thinners containing toluene permanently damages the brain (Url-1). Toluene; It is classified as a hazardous chemical that is suspected of causing damage to the unborn child, which may be fatal if swallowed and enters airways, which may cause damage to organs through prolonged or repeated exposure (SEA Regulation, 2013). As of 31.12.2018, toluene has been restricted to be used in adhesives and spray paints as substances or in concentrations equal to or higher than 0.1% by weight or to be placed on the market (KKDİK Regulation, 2017). xviii In this study, chronic daily exposures in a life cycle of benzene-derived solvents (benzene and toluene), which are frequently used in paint thinning and cleaning processes in autobody paint shops and described as dangerous by OHS and environmental legislation, have been determined by quantitative risk assessment method. Using this method, the environmental measurements of benzene and toluene solvents measured by Öztürk (2016) in his study were firstly determined by the daily chronic exposures caused by these chemicals, and then the carcinogenic and non-carcinogenic risks of these exposures were determined. The chronic effect of benzene, which is reported as a carcinogen and mutagen in the REACH directive and is restricted by its use, has been calculated to determine the risk of cancer in which the employee can be caught within 30 years. The chronic daily exposure of toluene, which is reprotoxic within the scope of the dangerous substance and which is restricted to the use of adhesives, spray paints and mixtures, was calculated and the level of health hazard that toluene use could cause within 30 years was determined. The values found were compared with the allowable exposure limit values and acceptable risk levels. Most of the previously measured benzene and toluene values were found to be well above the national and international occupational exposure limits. It has been determined that the daily chronic dose of benzene, known to be carcinogenic and mutagenic, is much higher than the limit values and may cause carcinogenic and other health effects within 30 years. It has been determined that the daily dose of toluene, which is known to be dangerous substance and reprotoxic substance, is higher than the limit values and may cause chronic health hazards within 30 years. Öztürk (2016) determined that the benzene and toluene values are well above the acceptable risk level indicated by the EPA. Likewise, when the acceptable exposure levels, slope factors and reference concentrations and the daily acceptable exposure amounts are compared with the calculated exposure values of benzene and toluene, it is seen that all values exceed the acceptable limit value for benzene and exceed all acceptable limit values in toluene except one value. According to the table of minimal risk levels given by benzene values (0.51-5.02) mg / m3 and toluene values (23-301) mg / m3 ATSDR measured in the workplace, the values of benzene and toluene for acute and chronic effects (0.031- 0.0105) mg / m3 and (4.16-8.32) mg / m3 values were found to be much higher. This is an indication that both toluene and benzene will have both acute and chronic effects in the workplace. It is obvious that benzene and toluene, whose health risks are revealed by quantitative risk assessment method, should be substituted because of their chronic health effects. With the negative effects of these hydrocarbon based solvents such as benzene and toluene on health and environment, the need for sustainable chemicals is increasing rather than the solvents produced in the traditional way. It is known that bio-based solvents are produced and used worldwide as an alternative to hydrocarbon-based solvents. In the second part of the study, the safety data sheets of these chemicals, which are alternative to these two petroleum derived chemicals, were examined by using column method to evaluate physicochemical properties of these chemicals, acute and chronic health effects, fire and explosion risks, environmental effects, special risks in the processes they are used; It has been proposed to substitute the currently used chemicals with non-carcinogenic, low flammability and toxicity, biodegradable solvents.
Benzer Tezler
- Oto - boya sanayiinde çalışan işçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından korunması
Başlık çevirisi yok
RUHİ ODABAŞI
Yüksek Lisans
Türkçe
1995
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriGazi ÜniversitesiKazaların Çevresel ve Teknik Araştırması Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KADİR ARICI
- Türkiye'de çalışan çocukların ekonomiye etkileri: Adana'da küçük ölçekli işletmelerde çalışan çocuklarla ilgili bir alan araştırması
The Impact of child labour on the Turkish economy: Child labour in small scale enterprises in Adana
NİLÜFER OKTAY
- Elazığ merkezinde oto ve mobilya atölyelerinde çalışan boya işçilerinde mesleki astım sıklığı
Başlık çevirisi yok
CANATAN TAŞDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Göğüs HastalıklarıFırat ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. TEYFİK TURGUT
- Oto boya sektöründe çalışan boyacılarda solunum egzersiz eğitiminin solunum fonksiyonları, fonksiyonel kapasite, uyku ve yaşam kalitesi üzerine etkisi
The impact of breathing exercise training of painters working in automobile paint industry on respiratory functions, functional capacity, sleep and life quality
BURAK YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Fizyoterapi ve RehabilitasyonHasan Kalyoncu ÜniversitesiFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BEGÜMHAN TURHAN