XIX. yüzyılda Iğdır'ın tarihi coğrafyası
International exhibitions organized by The Ottoman Empire (1851-1900)
- Tez No: 584582
- Danışmanlar: DOÇ. DR. OKTAY KIZILKAYA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Coğrafya, Tarih, Geography, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kafkas Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 124
Özet
Iğdır isminin tarihi kökeni, Oğuz Han'ın soyuna kadar uzanmaktadır. Tarih boyunca“Yeğdir”,“Eydir”,“İğdir”gibi şekillerde telaffuz edilmiştir. Yiğitlik, ululuk, büyüklük manalarına gelen Iğdır ismine, Uygur Kağan'ı Moyan-Çor/Çur tarafından diktirilen“Terhin Yazıtı”nda da rastlamak mümkündür. Iğdır, Türkiye'nin üç ülkeye kara sınırı olan tek ili olup, doğusunda Azerbaycan'a bağlı müstakil Nahcivan Özerk cumhuriyeti, kuzeyinde Ermenistan ve güneyinde ise İran yer almaktadır. Iğdır (Sürmeli Çukuru), 3.588 km² yüzölçümüne sahip olup etrafı yüksek dağlarla çevrilidir. Dağlar, (Büyük-Küçük Ağrı, Pamuk ve Zor Dağları) soğuk karasal iklim özelliklerinin ovaya sokulmasına mani olduğundan, ovada mikroklima iklimi yaşanmaktadır. Bu iklim sayesinde ovada, turunçgiller hariç her türlü meyve ve sebze tarımı yapılabilmektedir. Transkafkasya geçiş güzergâhında olan Iğdır/Sürmeli Ovası, tarih boyunca birçok milletin (Türkler, İranlılar ve Ruslar) üzerinde hâkimiyet tesis etmeye çalıştıkları mücadele alanı olmuştur. Bölgede kurulan devlet veya hanlıklar, XIII. yüzyıldan XIX. yüzyılın başlarına kadar Türkler veya Türk menşeli Hanlar tarafından yönetilmiştir. 1828 tarihinde İranlılar ile Ruslar arasında yapılan Türkmençay Antlaşması ile Ruslara bırakılan Sürmeli Çukuru, 14 Kasım 1920 de Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Türk ordusu tarafından tekrar Anavatan topraklarına katılmıştır. Bu çalışmamızda, XIII. yüzyıldan beri ismi“Türkmen yaylağı, Türkmen yurdu”olarak geçen Iğdır Ovasının, 1828 sonrası sistemli ve bilinçli bir şekilde Ruslar tarafından nasıl bir göç istilasına maruz bırakılarak, yoktan bir Ermeni Devleti oluşturulduğunu, Türklerin, yurtlarından nasıl zorla göç ettirildiklerini, bölgede devletler arasındaki hâkimiyet mücadelesini ve Türk Müslüman ahalinin nasıl katledildiklerini, belgelerle ortaya koymaya çalışacağız. Tezimizde, birinci bölümde Iğdır'ın coğrafi özellikleri, ikinci bölümde siyasi durumu ve üçüncü bölümde ise Iğdır'ın fiziki coğrafyası hakkındaki konular ele alınmıştır. Çalışmada genel olarak Başbakanlık Osmanlı arşiv belgeleri, süreli yayınlar, kitaplar, makaleler, sempozyum bildiri kitapları ve bazı tezlerden yararlanılmıştır.
Özet (Çeviri)
The history of the name Iğdır goes back to Oğuz Khan descent. The name Iğdır was also mentioned in 'Terhin Script', which was set up by Moyan-Çor/Çur, the Uyghur Khan.It was articulated as 'Yeğdir', 'Eydir' which meant Corage, Supremacy and Greatness throughout the history. Iğdır is the only city with borders to three countries, Armenia in the North, Naxcivan in the Northeast and Iran in the East. Iğdır (Sürmeli Hollow) is a plain area, which has microclimate and a survey of 3.588 km square is enclosed by the highest mounts in Turkey Big and little Ararats with the altitude of 5.165 m, and Pamuk and Zor Mounts from east to West. Iğdır / Sürmeli Hollow has been the area of struggle in which some states most of which were Turkish origin, like Turks , Iranians and Russians have tried to establish sovereignity. Although Iğdır, which was a subdistrict bound to Revan Region governed by Turkish originated Dynasties until Türkmençay Treaty in 1828, was governed by Russia between 1828-1920, it was reunited with the Turkish Republic territories on November 14th 1920. In this study we will try to illuminate and prove with the certificates, since the XIII. century how this region, called as ' Türkmen Yaylağı' has been subject to conscious and systematic immigration invasions by the Russians after 1828 and by this way how an Armenin State was constituted, how the Turks were forced to migrate from their homelands and how the Muslim population was exposed to massacres. Generally Prime Ministry Ottoman archive documents, periodicals, books, articles, symposiums and some thesis have been utilized in this study.
Benzer Tezler
- Osmanlı son döneminde İslamcı fikirler ve mütefekkirler (1876-1922)
Islamic ideas and intellectual in the last Ottoman period (1876-1922)
BÜNYAM ŞENTÜRK
- XIX. yüzyılda Osmanlı mutfağı ve sofra adabının dönüşümü
Transformation of the table manners and the Ottoman cuisine in the 19th century
VİYAN KANAT
- Dürre'nin hayatı, edebî kişiliği ve dîvânçesi (İnceleme-metin)
Durre's life, his literary personality and his divance (Examination-text)
İSMET KARACA
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Türk Dili ve EdebiyatıHarran ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAPLAN ÜSTÜNER
- Hoca-Zâde Ahmed Kâmil Efendi ve dîvân'ı (İnceleme-metin)
Hoca-Zâde Ahmed Kâmil Efendi and his divan (Examination-text)
ÖMER SUAT İNAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Türk Dili ve EdebiyatıAnkara Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ABDULMECİT İSLAMOĞLU
- Muhammed Rıza Mirâb Agehî'nin Zübdetü't-Tevârîh adlı eserinin (vr.1b- 50a) transkripsiyonu
The transcription of Muhammed Riza Mirâb Agehî's work titled zübdetü't-tevârîh (vr.1b-50a)
EŞREF TEKE