Geri Dön

İntihar girişimi ve kendine zarar verme davranışı olan ergenlerde inflamatuar belirteçler ve bu belirteçlerin klinik bulgularla ilişkisi

Inflammatory markers in adolescents with suicide attitude and self-injury behavior and their relationship with clinical findings

  1. Tez No: 588259
  2. Yazar: ÖZLEM DOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZLEM ÖZCAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İnönü Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 162

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine başvuran Kendine Zarar Verme Davranışı (KZVD) tanısı alan ve İntihar Girişimi (İG) olan 12-18 yaş arası ergenlerin klinik özelliklerini değerlendirmek ve periferik inflamatuar belirteçlerini incelemek ve sağlıklı kontrol grupla karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Eylül 2018 ile Haziran 2019 tarihleri arasında çalışmaya dahil edilen ergenlere araştırmacı tarafından yarı yapılandırılmış bir görüşme çizelgesi olan Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu (ÇDŞG-ŞY) uygun klinik görüşme uygulanmış ve psikopatoloji varlığı belirlenmiştir. KZVD tanısı olan 38 ergen İG olan 38 ergen ve bu iki grupla yaş ve cinsiyet bakımından eşleştirilmiş 48 sağlıklı ve gönüllü ergenden kontrol grubu oluşturulmuş, Sosyo Demografik Veri Formu (SDVF), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Beck Anksiyet Ölçeği (BAÖ), Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ), Barratt İmpulsivite Ölçeği (BİÖ), Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği SÖTÖ), Kendine Zarar Verme Davranışı Değerlendirme Ölçeği (KZVD-DÖ), Colombia İntihar Şiddeti Derecelendirme Ölçeği(C-İŞDÖ), Emosyon Regulasyonu Anketi (ERA) uygulanmıştır. Ayrıca tüm ergenlerin kan örneklerinden hemogram, hsCRP, IL-6, TNF-α parametreleri ölçülmüştür. Bulgular: KZVD, İG ve kontrol grupları yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, Beden Kitle İndeksi (BKİ), aile sosyodemografik özellikleri açısından benzerdi. KZVD ve İG grupları psikiyatrik tanı açısından benzerdir. Gruplar klinik özelliklerine göre karşılaştırıldığında KZVD ve İG grubunda depresyon, anksiyete, umutsuzluk, dürtüsellik ve cinsel istismar puanlarının kontrol grubundan anlamlı yüksek olduğu, KZVD grubunda öfke, fiziksel ve cinsel istismar puanlarının İG ve kontrol grubundan anlamlı yüksek olduğu emosyon regülasyonu açısından grupların benzer olduğu bulunmuştur. Gruplar inflamatuar parametrelerine göre karşılaştırıldığında KZVD ve İG grubunda NLO ve TNF-α değerlerinin kontrol grubundan anlamlı yüksek olduğu İG grubunda IL-6 değerlerinin KZVD ve kontrol grubundan anlamlı yüksek olduğu bulunmuştur. Gruplar arasında klinik özellikler ve inflamatuar parametreler arasında anlamlı fark olduğu tespit edilen özelliklerin ilişkisi değerlendirildiğinde NLO ve IL-6'nın cinsel istismar ve depresyon puanları, TNF-α'nın anksiyete, depresyon, umutsuzluk, dürtüsellik, öfke ve istismar puanları ile korele olduğu bulunmuştur. İnflamatuar parametreler depresif olan ve olmayanlarda ayrı ayrı değerlendirildiğinde NLO ve TNF-α gruplar arasında benzer bulunurken IL-6 depresif olan ve olmayanlarda İG grubunda anlamlı yüksek olmaya devam ettiği bulunmuştur. Sonuç: KZVD ve İG grubunda inflamatuar parametrelerden NLO, TNF-α'nın kontrol grubuna göre anlamlı yüksek çıkması KZVD ve İG patogenezinde inflamatuar süreçlerin aracı rolünü düşündürmektedir. Ancak bu değişikliklerin neden sonuç ilişkisini belirleyebilmek için çalışmalara ihtiyaç vardır. IL-6'nın İG grubunda diğer iki gruptan yüksek olması IL-6'nın İG'e daha özgü bir yolakta rolü olabileceğini düşündürür. KZVD ve İG de NLO'nun depresyon ve cinsel istismar puanları ile korele olması cinsel istismar ve depresyonun KZVD ve İG riskini artırması etkisinde NLO' nun aracı rolü olabileceğini, IL-6'nın sadece İG grubunda artmış olması ve NLO ile benzer şekilde cinsel istismar ve depresyon puanları ile korele olması IL-6'nın İG için spesifik bir aracı yolakta rol oynayabileceğini düşündürmektedir. IL-6 değerinin depresif olan ve olmayan hastalarda İG grubunda anlamlı yüksek kalmaya devam etmesi IL-6'nın daha çok İG'e özgü bir belirteç olabileceğini düşündürmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: The aim of this study was to evaluate the clinical characteristics of adolescents aged 12-18 years who referred to Child and Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic, who were diagnosed with NSSI and who had SA, to examine their peripheral inflammatory markers and to compare with a healthy control group. Method: Adolescents who were included in the study between September 2018 and June 2019 underwent a clinical interview in accordance with the K-SADS-PL, a semi-structured interview schedule, by the researcher and the presence of psychopathology was determined. 38 adolescents with a diagnosis of NSSI, 38 adolescents with SA and 48 healthy and volunteering age and gender matched adolescents as the control group were included and they were administered SDVF, BDÖ, BAÖ, BUÖ, BIÖ-11, SÖTÖ, ÇOYÖ, KZVD-DE, CİŞDÖ, ERA. In addition, hemogram, hsCRP, IL-6, TNF-α parameters were measured from blood samples of all adolescents. Results: The NSSI, SA and control groups were similar in terms of age, gender, smoking, BMI, and family sociodemographic characteristics. NSSI and SA groups were similar in terms of psychiatric diagnosis. When the groups were compared according to their clinical characteristics, it was found that depression, anxiety, hopelessness, impulsivity and sexual abuse scores were significantly higher in the NSSI and SA group than in the control group. When the groups were compared according to the inflammatory parameters, NLR and TNF-α values were significantly higher in the NSSI and SA group than in the control group, whereas IL-6 values were significantly higher in the NSSI and control group. When the relationship between clinical features and inflammatory parameters which were found to be significantly different between groups was evaluated, it was found that NLR and IL-6 correlated with sexual abuse and depression scores, while TNF-α correlated with anxiety, depression, hopelessness, impulsivity, anger and abuse scores. When inflammatory parameters were evaluated separately in depressive and non-depressive groups, NLO and TNF-α groups were found to be similar, whereas IL-6 levels were significantly higher in depressive and non-depressive groups in the IG group. Conclusion: The result that NLR is correlated with depression and sexual abuse scores in NSSI and SA suggests that NLR can have intermediary role in NSSI and SA increasing the effect of sexual abuse and depression; only SA group having increased IL-6 and being correlated with sexual abuse and depression scores similar to NLR suggest that IL-6 can play a role in a specific intermediary path for SA. The fact that IL-6 levels remain significantly higher in the IG group in depressive and non-depressive patients suggests that IL-6 may be a specific marker of SA.

Benzer Tezler

  1. Kendine zarar verme davranışı olan ergenlerde serum BDNF düzeylerinin araştırılması

    Serum BDNF levels in adolescents with self injury behavior

    CANEM KAVURMA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA VAROL TAŞ

  2. Ergenlerde kendine zarar verme davranışı ve uyku arasındaki ilişkide depresyon, anksiyete ve dürtüselliğin aracı rolü

    The mediating role of depression, anxiety and impulsivity in the relationship between self-injury and sleep in adolescents

    MÜKERREM SENA BAKIRCIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriMarmara Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE BURCU ERDOĞDU YILDIRIM

  3. İntihar girişimi olan ve olmayan kendine zarar verme davranışı gösteren ergenlerde ve annelerinde psikiyatrik özellikler ve bağlanma biçimleri

    Psychiatric features and attachment styles in mothers and adolescents having self injurious behaviors with or without suicide attempt

    ESRA EREN ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PsikiyatriAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVCAN KARAKOÇ DEMİRKAYA

  4. Kendine zarar verme davranışı olan genç erişkin hastalarda intihar girişimi olan ve intihar girişimi olmayanların klinik tanıları, borderline kişilik özellikleri, mizaç ve karakter özellikleri açısından karşılaştırılması

    Clinic diagnosis of young adult patients with self injury behaviour with and without suicide attempt, with respect to borderline personality characteristics, temperament and character features

    SEÇİL UYSAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DR. AHMET TÜRKCAN

  5. İntihar girişimi olan ve olmayan kendine zarar verme davranışı gösteren ergenlerde gelişimsel ve psikiyatrik özellikler

    Developmental and psychopathological characteristics of non-suicidal self-injury with or with-out suicidal attempts among adolescents

    MAHMUT ZABİT KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PsikiyatriHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FÜSUN ÇUHADAROĞLU