Adana'daki kamu yapıları
Public buildings in Adana
- Tez No: 589682
- Danışmanlar: PROF. DR. İNCİ KUYULU ERSOY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sanat Tarihi, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Sanat Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 340
Özet
Osmanlı Mimarisinin, 18. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın etkisi altına girdiği ve Batılılaşma hareketlerinin Türk mimarlığının gelişimini derinden etkilediği söylenebilir. Anadolu'da Batılılaşma hareketi ile başlayan özellikle 1839 tarihli Tanzimat Fermanı'yla Osmanlı kentlerinde yapımı hız kazanan kamu yapılarının önemi 20. yüzyılda daha iyi anlaşılmıştır. Tanzimat'ın ilanı, Osmanlı Devleti'nde birçok alanda köklü değişimlerin yaşandığı dönem olarak bilinmektedir. Başta İstanbul başta olmak üzere kademe kademe diğer Anadolu şehirleri Tanzimat'ın getirdiği bu yeniliklere ayak uydurmaya başlamıştır. Yeni yönetimin getirmiş olduğu düzenlemelerin yapılacağı mekanların hızlı bir şekilde temin edilmesi gerektiğinden, İstanbul'da başlayan imar hareketleri yavaş yavaş Anadolu'ya yayılmıştır. Tanzimat'la birlikte merkezi yönetim yapısı taşra yönetimlerine kaydıkça, idari merkezlerde de yeni kamu yapılarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu bağlamda Tanzimat'la birlikte Osmanlı toplum ve kurumlarının yeniden düzenlenmesi sonucunda Osmanlı Devleti'nin merkezi yönetim yapısı değişmiştir. Daha önceleri merkezden yani İstanbul'dan yürütülen idari işler yavaş yavaş Anadolu'da yani taşra teşkilatlarında da yaygınlaştığından, idari merkezlerde klasik Osmanlı düzeninden yeni bir yapılanmaya geçilmiştir. Dolayısıyla yeni bir yönetim anlayışı benimsenmiş ve yeni kamu yapılarına ihtiyaç duyulmuştur. Yeni yönetimin getirmiş olduğu düzenlemelerin uygulanacağı mekânların hızlı bir şekilde temin edilmesi gerektiğinden; kışlalar, okullar, gar, postane, banka, tiyatro, müze, iş hanı, otel gibi yeni işlevlere hizmet edebilecek çeşitli binalar yeni yapı türleri olarak ortaya çıkar ve başkent İstanbul'da başlayan yoğun imar faaliyetleri yavaş yavaş Anadolu'ya yayılmıştır. Batı'ya ulaşma çabalarıyla, hemen hemen her alanda birbirini izleyen yenileşme hareketleri, dönemin mimarisinde de önemli bir başkalaşımı zorunlu kılmıştır. Kamu yapısı inşa etme fikri batıdan esinlenilen bir durum olduğundan, Osmanlı kentlerinde, Batılı anlamda binalar inşa edilirken geleneksel mimari öğelerinin yanı sıra Batı'nın mimari ve süsleme öğelerinin örnek alınması da doğaldır. Bu dönemde Avrupa kökenli Barok, Rokoko, Neoklasik, Art Nouveau, Oryantalist ve Eklektik gibi batılı üsluplar, Osmanlı mimarisini etkileyerek geleneksel biçimlerin çözülmesine neden olmuşlardır. Yeni yapı türleri olarak ortaya çıkan yapıların mimari programlarında bu üslupların egemen olmasında, yapıların kurumsal ve kültürel kimliğinin batılı olmasının yanı sıra dönemin moda akımlarının ve yabancı mimarlarının da etkili olduğu açıktır. Adana'da araştırma konumuza dahil edilen, büyük çoğunluğu faal olarak kullanılan kültürel ve sosyal amaçlı yapılar ile eğitim, idari, ulaşım ve diğer yapılardan oluşan 11 yapı, dönemin özelliklerini temsil eden kamu yapıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentte yapılan hükümet binaları, okullar, sosyal ve kültürel amaçlı yapılar, banka ve mezbaha binalarının mimari üslupları, plan kuruluşları ve cephe özellikleri ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Araştırmamızın bölümlerinde Adana'nın kentsel gelişimi, Tanzimat'tan sonra kamu yapısının genel oluşumu ve gelişimi, Adana'daki kamu yapılarının şehirdeki dağılımı dönemler halinde verilmeye çalışılmıştır. Birkaç yapı dışında oldukça sade ve işlevsel özellikleri düşünülerek inşa edilen bu yapıların batılı örnekleri ve başkentteki uygulamaları örnek aldığı söylenebilir. Bu yapıların bir kısmının demiryolu istasyon binaları olarak yabancılar tarafından yapıldığı, bununla birlikte yabancı usta ve mimarların banka gibi bazı kamu yapılarının yapımında da görev aldığı anlaşılmaktadır. Adana'da incelenen kamu yapıları plan olarak bütünlük göstermelerine karşın, cephe ve süsleme özellikleri bakımından benzerlikler göstermemektedir. Bu özellikler, Anadolu'nun ve komşu ülkelerin diğer kentlerindeki yapılarla karşılaştırılarak benzerlik ve farklılıkları ortaya konmuştur.
Özet (Çeviri)
It can be said that Ottoman Architecture has been under the influence of Europe since the 18th century and that Westernization movements have deeply affected the development of Turkish architecture. The importance of public buildings, which gained speed in the Ottoman cities with the Tanzimat Edict dated 1839, which started with the Westernization movement in Anatolia, was better understood in the 20th century. The declaration of the reforms is known as the period of radical changes in many areas in the Ottoman Empire. Other Anatolian cities, especially Istanbul, gradually began to keep up with these innovations brought by the reforms. The zoning movements which started in Istanbul gradually spread to Anatolia as the places where the arrangements brought by the new administration that had to be provided quickly. As the central government structure shifted to provincial administrations with reforms, new public structures were needed in administrative centers. In this context, as a result of the reorganization of the Ottoman societies and institutions with the reforms, the central government structure of the Ottoman State changed. As the administrative works, which were previously carried out from the center like Istanbul, were gradually spreading in Anatolia, in the provincial organizations, a new structuring was started from the classical Ottoman order in the administrative centers. Therefore, a new management approach was adopted and new public structures were needed. Whereas the regulations introduced by the new management should be provided quickly; various buildings that can serve new functions such as barracks, schools, station, post office, bank, theater, museum, business center, hotel are emerging as new types of buildings and the intensive zoning activities started in the capital Istanbul gradually and spread to Anatolia. With the efforts to reach the West, successive regeneration movements in every field necessitated an important metamorphosis in the architecture of the period. Since the idea of building public buildings is inspired by the West, in the Ottoman cities, while building buildings in the West, it is natural to take the architectural and ornamental elements of the West as an example. In this period, Western styles such as Baroque, Rococo, Neoclassical, Art Nouveau, Orientalist and Eclectic origin of Europe influenced Ottoman architecture and caused the dissolution of traditional forms. It is evident that the fashion trends and foreign architects of the period were influential in the dominance of these styles in the architectural programs of the buildings that emerged as new types of buildings, as well as the institutional and cultural identity of the buildings. In Adana, 11 buildings, most of which are actively used for cultural and social purposes, and education, administrative, transportation and other structures, are public buildings representing the characteristics of the period. Government buildings, schools, social and cultural buildings, architectural styles, plan institutions and facade features of banks and slaughterhouse buildings are explained in detail. In the sections of our research, the urban development of Adana, the general formation and development of the public structure after the reforms and the distribution of public buildings in Adana are tried to be given in periods. Apart from a few buildings, these structures, which were built with their simple and functional features in mind, can be said to be examples of Western and applications in the capital. It is understood that some of these structures were built by foreigners as railway station buildings, but foreign masters and architects also took part in the construction of some public buildings such as banks. Although the public buildings examined in Adana show integrity as a plan, they do not show similarities in terms of their facade and decorative features. These characteristics were compared with the structures in other cities of Anatolia and neighboring countries and their similarities and differences were revealed.
Benzer Tezler
- Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Hatay'daki kamu yapıları
Public buildings in Hatay from the Tanzimat to the Republic
ÖVGÜ GARBİOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Sanat TarihiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURCAN YAZICI METİN
YRD. DOÇ. DR. FEHİME MİNE TEMİZ
- Urban stigma: A morphological investigation of the marginality in the city
Kentsel kusur: Kentte marjinalliğin morfolojik incelemesi
BÜŞRA İNCE
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Şehircilik ve Bölge PlanlamaOrta Doğu Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OLGU ÇALIŞKAN
- Metropoliten yönetimler ve çevre
Başlık çevirisi yok
SEVİM KİNİŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
Çevre Mühendisliğiİstanbul ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NAZİF KUYUCUKLU
- Kamu yönetimi eğitim-öğretimi: Türkiye ve Pakistan karşılaştırması
Public administration and training: A comparison of Turkey and Pakistan
ŞULENUR ÖZKAN ERDOĞAN
Doktora
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OZAN ZENGİN
- Kamu yapılarının yeniden değerlendirilmesinde yarışmaların önemi: Ankara (1923-1938)–Berlin örneği
The important of contests in reassessment of public building: Example of Ankara (1923-1938)–Berlin
SERHAT ULUBAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FERİDE ÖNAL