Geri Dön

Sıçanlarda total tiroidektomi sonrası TSH supresyonu açısından Tiroksin, Bromokriptin ve Oktreodin'in karşılaştırılması

Comparision of thyroksin, bromocriptine and octyreotide used for TSH supression after total thyroidectomy in rats

  1. Tez No: 58978
  2. Yazar: MEHMET HAKAN TEKELİOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜRCAN ÜNAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 56

Özet

ÖZET Yurdumuzda tiroid hastalıklarına oldukça sık rastlanmaktadır. Bunların büyük bir kısmında nodul gelişimi mevcuttur. Bu nodüllerin bazılarında ise kanserleşme eğilimi vardır. Bütün endokrin sistem kanserleri arasında over kanserlerinden sonra ikinci sırada yer alan, tüm kanserlerin %1'ini teşkil eden tiroid kanserlerinin; histopatolojik olarak“diferansiye tiroid kanserleri”olarak sınıflanan grubunda cerrahi tedavi sonrası hastahksız dönem ve sürvi, postoperatif takipte izlenecek stratejiye bağlıdır. TSH; hem normal hem de neoplastik tiroid hücrelerinin bugün için bilinen en önemli büyüme ve fonksiyonel uyaranıdır. Bu nedenle TSH supresyonu; diferansiye tiroid kanserlerinde postoperatif dönemde takip ve tedavide ana ilkedir. TSH supresyonu ile cerrahi tedavi sonrası residüel kalabilecek normal tiroid hücreleri ve kanser hücreleri TSH'nın yüksek serum düzeylerinin etkisinden korunmakta, böylece erken ve geç nüksler önlenmekte, postoperatif hastalıksız dönem ve sürvi uzamaktadır. Ayrıca; yine TSH supresyonu diferansiye bir tiroid karsinomunun indiferansiye bir tipe dönüşümünü önlemekte, metastazlarda gerilemeye neden olmaktadır. Trioglobulin'in diferansiye tiroid kanserlerinde postoperatif takipte bir marker olarak kullanılabilmesi için yine supresyon yapılmalıdır. TSH supresyonu; bu yararlı etkileri nedeniyle diferansiye tiroid kanserlerinde yapılmakta, bu amaçla en çok tiroid hormonlarından yararlanılmaktadır. Bunlardan da en çok L-tiroksin kullanılmakta olup, konvansiyonel tedavi ile yeterli supresyona ancak 45-90 gün gibi uzun bir zamanda ulaşılmaktadır. Optimal supresyon için; yüksek dozda L-tiroksin alamayacak hastalarla, uzamış TSH stimülasyonunun son derecede riskli olduğu bazı hastalarda L-tiroksin dışında başka maddelerin kullanılması gereği doğmaktadır. Bu amaçla L-tiroksin'e alternatif olabilecek TSH süpresörü maddelerden“oktreotid ve bromokriptin”le sıçanlarda çalışılarak etkileri karşılaştırıldı. Çalışmamızdan çıkan sonuç: L-tiroksinle karşılaştırıldığında, en fazla supresyon oktreoridle olmakta; oktreotidin bazı dezavantajları göz önüne alındığında ise bugün için TSH supresyonu açısından hala en efektif maddenin L-tiroksin olduğu görülmektedir. 48

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Total tiroidektomi yapılan hastalarda çıkarılan tiroid bezi ağırlığı ile postoperatif komplikasyonlar arasındaki ilişki

    The relationship between thyroid gland weight and postoperative complications in patients undergoing total thyroidectomy

    AZMİ LALE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Genel CerrahiErciyes Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH BAHADIR ÖZ

  2. Sıçanlarda total antioksidan kapasitenin yağ grefti sağ kalımına etkisi

    The effect of total antioxidant capacity on fat graft survival in rats

    FATİH ÇINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ÇETİNKALE

  3. Deneysel ateroskleroz oluşturulmuş sıçanlarda L-Argininin, TAS, TOS ve oksidatif stres indeksine etkisi

    The effect of L-Arginine on TAS, TOS and oxidative stress index in experimental atherosclerosis in rats

    SİMLA ÇOBANOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    BiyokimyaTrakya Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELMA SÜER GÖKMEN

  4. Piperonil bütoksid ve menadione modülatörlüğünde Sprague-Dawley sıçan böbreğinde imidaclopridin eşeye-bağımlı oksidatif ve nörotoksik etkileri

    Gender-specific oxidative and neurotoxic effects of imidacloprid modulated by piperonyl butoxide and menadione in the kidney of Sprague-Dawley rats

    MUSTAFA YARDIMCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    BiyokimyaAdıyaman Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YUSUF SEVGİLER

  5. Deneysel periodontitis rat modelinde boswellic asit ve chebulagic asit'in etkileri

    Effects of boswellic acid and chebulagic acid on experimental periodontitis model in rats

    DUYGU DURMUŞ

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Diş HekimliğiBülent Ecevit Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM COŞKUN TÜRER