Geri Dön

Ağır sekonder Hiperparatiroidi'li çocuk hemodiyaliz hastalarında intravenöz kalsitiriol tedavisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 59557
  2. Yazar: ILMAY BİLGE
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nephrology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

72 ÖZET Kalsitiriol'ün KBY'li hastalarda SHPT 'nin önlenmesi ve uzun süreli tedavisinde faydalı olduğu çok uzun zamandır bilinmektedir. Günlük oral kalsitriol tedavisi çoğu hastada etkilidir, fakat bazı hastalar dirençli olabilmekte, ya da tedavi edici dozlarda bile hiperkalsemi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, özellikle çocuk hastalarda ilaca uyum çoğu zaman yetersizdir Bu çalışmada, standart oral kalsitriol tedavisine dirençli, semptomatik, ağır SHPT'li çocuk hemodiyaliz hastalarında, IV kalsitriol tedavisinin etkinliği ve güvenilirliğinin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışmamız, İ.Ü, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı'nda, prospektif ve kontrolsüz ( hastaların tedavi öncesi durumu kendi kontrollerini oluşturmaktadır) olarak gerçekleştirildi ve çalışma süresi 4 ay olarak planlandı. Çalışmaya alınma kriterlerine uygun, yaş ortalaması 14.6 ± 3.4 yıl (1 1-22 yıl) olan 15 çocuk hemodiyaliz hastası (8 erkek, 7 kız) çalışma programında yer almak üzere seçildi. Çalışma başlangıcında tüm olgular, primer böbrek hastalıkları, hemodiyaliz süreleri, D vit kullanım öyküleri, klinik ve laboratuar bulguları açısından aym hekim tarafından değerlendirildi ve çalışma süresince de izlem aynı hekim tarafından yapıldı. Çalışma grubunun tümünde en az bir yıl süre ile ortalama 1.0 ± 0.3 mcg/gün ( 7.2 ± 1.9 mcg/hafta) dozunda standart oral kalsitiriol tedavisi uygulanmış, ancak, serum iPTH düzeyleri en az normalin dört katı yükseklikte kalmıştı. Tedaviye başlamadan önce olgularda serum Ca, P, AP, D vit ve OC bazal düzeyleri belirlendi. Hastalara prospektif olarak dört ay süre ile kalsitiriol ( CALSIJEX- Abbott Laboratuarı) haftada üç gün, her hemodiyaliz seansının sonunda IV olarak verildi. Tüm olgularda vücut ağırlığından bağımsız olarak başlangıç dozu 3 mcg/hafta olarak kabul edildi. Çalışma süresince, kalsitiriol doz ayarlanması, dört haftada bir, diyaliz öncesi Ca, P ve iPTH düzeylerine göre yapıldı. Maksimal doz 12 mcg/ hafta olarak belirlendi. Dört aylık tedavi süresinin sonunda olgulardan osteokalsin ve kalsitiriol düzeyleri için kan örneği alınarak, tedavi sonrası klinik ve radyolojik değerlendirmeler yapılıp çalışma sonlandırıldı. Adinamik kemik hastalığı gelişimi riski açısından tüm olgular en az 6 ay süreyle izlendi ve 3. ay serum Ca, iPTH düzeyleri ve klinik bulguları yeniden değerlendirildi.73 Çalışmaya katılan 15 hastanın tümü dört aylık IV kalsitriol tedavisini tamamladı. Hastalardaki kemik ağrısı ve kas zayıflığı semptomları tedavinin dördüncü haftası içinde giderek azaldı, ve 4.ayın sonunda tamamen düzeldi. Çalışmanın sonunda İPTH düzeyleri 799.5 ± 528.1 pg/ml'den, 144.2± 64.7 pg/ml'ye anlamlı derecede azaldı. Bu azalma, bazal İPTH seviyelerine göre, 1. ayda % 32.8, 2.ayda % 51.1, 3.ayda % 75.1 ve çalışma süresinin sonunda % 78.9 idi. Serum Ca düzeyleri 9.1 ± 1.1 mg/dl'den, 8.8 ± 0.6 mg/dl'ye düştü, tüm ölçümlerde toplam 5 hiperkalsemik atak ( % 8.9) gözlendi. Bazal P değeri ortalaması 7.3±1.8 mg/dl idi ve tedavi ile anlamlı değişiklik olmadı. İPTH azalmasına paralel olarak AP seviyeleri 1454.0 ± 1044.2 İU/L'den 479.1 ± 200.4 İU/L'ye düştü. Olguların bazal kalsitriol düzeyi ortalaması 20.5±3.6 ng/ml idi ve tedavi sonunda 27.6 ±10.3 ng/ml'ye yüksedi. İstatistiksel olarak anlamlı olan bu artış tüm olgularda fizyolojik sınırlar içinde idi. Çalışma sonunda OC düzeyleri, tedavi öncesi değerlere göre anlamlı azalma gösterdi (27.3 ± 6.3 ng/ml den 23.7 ± 7.6 ng/ml). Çalışmamızdaki hiç bir çocukta, adinamik kemik hastalığının semptomları yoktu, hiperkalsemi önemli sorun olmadı. İV kalsitriol tedavisi sonlandıktan sonra ki izlem döneminde İPTH düzeyleri 234.2 ±49.5 pg/ml'ye yükseldi. Sonuç olarak, çalışmamızda, aralıklı IV kalsitiriol tedavisi, hemodiyaliz tedavisinde olan ve standart kalsitriol tedavisine dirençli SHPT'li çocuk hastalarda İPTH baskılanması ve ROD semptomlarının hafifletilmesinde etkin ve güvenilir bulundu, ilaca bağlı herhangi bir yan etki görülmedi. Ayrıca çocuk hastalarda tedaviye uyum sorununu da ortadan kaldırdı. Çalışmamızın bir başka önemli sonucu da; 4 aylık IV kalsitriol uygulaması sonucu serum OC düzeylerinde saptanan ve artan serum kalsitriol düzeyleri ile korelasyon gösteren anlamlı azalmadır. Bu sonuçlar,OC düzeylerindeki değişikliklerin, kalsitriol tedavisine yanıt olarak, ROD'li hastalarda iskelet iyileşmesini gösteren bir parametre olarak kullanılabileceğini düşündürmektedir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Son dönem kronik böbrek yetmezliğinde paratiroid bezlerinin ultrasonogrofik boyutlarının kalsiyum metabolizması ve kemik döngüsü ile ilişkisi

    The relationship of ultrasonographic sizes of parathyroid glands with calcium metabolism and bone turnover in end-stage renal failure.

    ÜMİT ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıYüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ÖZTÜRK

  2. Sağlıker sendromlu hastaların sitogenetik analizleri ve Kalsiyum Duyarlı Reseptör (CaSR) geni 2. ve 3. ekzon dizilerinin belirlenmesi

    Cytogenetic analyses and sequencing of exon 2 and 3 of Calcium Sensing Receptor (CaSR) gene in sagliker syndrome patients

    ERDAL TUNÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Tıbbi BiyolojiÇukurova Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN DEMİRHAN

  3. Bazı ağır metaller ve sekonder maddelerin bacıllus thurıngıensıs subsp.kurstakı tarafından enfekte edilen hyphantrıa cunea larvalarının bazı biyolojik ve biyokimyasal özelliklerine etkileri

    The effects of some heavy metals and secondary compounds on some biological and biochemical properties of the hyphantria cunea larvae infected by bacillus thuringiensis subsp. kurstaki

    ULKAR RIZVANLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    BiyolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. OĞUZHAN YANAR

  4. Bazı Allium (yabani sarımsak) türlerinin aflatoksin, ağır metal ve sekonder metabolit içeriklerinin ICP-MS ve LC-MS/MS ile belirlenmesi ve biyolojik aktivitelerinin incelenmesi

    Bazi Allium (yabani sarımsak) türleri̇ni̇n aflatoksi̇n, ağır metal ve sekonder metaboli̇t i̇çeri̇kleri̇ni̇n ICP-MS ve LC-MS/MS i̇le beli̇rlenmesi̇ ve bi̇yoloji̇k akti̇vi̇teleri̇ni̇n i̇ncelenmesi̇

    EBUBEKİR İZOL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    KimyaDicle Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAMDİ TEMEL

  5. Deneysel kafa travması oluşturulan sıçanlarda N-asetil sistein, dekstran ve salin kombinasyonunun lipid peroksidasyonu ve beyin ödemi üzerine etkileri

    The effects of N-asetil sistein, dextran and saline management on brain edema and lipid peroxidation in a rat model

    YURDAER DOĞU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    NöroşirürjiErciyes Üniversitesi

    Nöroşirürji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM SUAT ÖKTEM