Geri Dön

Kan değişimi yapılan hiperbilirübinemili hastaların retrospektif olarak genel değerlendirilmesi

General retrospective evoluatian of hyperbilirubinemia patients after exchange tranfusion

  1. Tez No: 598018
  2. Yazar: FÜSUN EFSUN EGEREN ARCAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SELAHATTİN KATAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: akut komplikasyonlar, yenidoğan sarılığı, kan değişimi, kernikterus, acute complications, exchange transfusion, kernicterus, newborn jaundice
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Giriş ve Amaç: Fizyolojik yenidoğan sarılığına kıyasla daha az sıklıkta görülen patolojik sarılık erken dönemde tedavi edilmediği taktirde kernikterus ile sonuçlanabilen önemli bir sağlık sorunudur. Yenidoğan sarılığının risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmesi ve etkili bir tedavi yöntemi uygulanması önemlidir. Ciddi yenidoğan sarılığında fototerapi (FT) ve kan değişimi (KD) en sık kullanılan tedavi yöntemleridir. Özellikle ciddi hiperbilirübinemide kan değişimi nörolojik sekellerin önlenmesinde hayati önem taşır. Bu çalışmada kan değişimi yapılan ciddi hiperbilirübinemili hastaların demografik özelliklerini, klinik ve laboratuvar bulgularını değerlendirmeyi amaçladık. Materyal ve metod: Çalışmamızda Ocak 2013-Aralık 2015 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde kan değişimi uygulanan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların doğum yeri ve doğum şekli, anne yaşı, doğum sayısı, akraba evliliği durumu, ailenin yaşadığı yer, hastanın gestasyon yaşı, hastane başvuru yaşı, hastaneye başvuru nedenleri, cinsiyeti, doğum ağırlığı, fizik inceleme bulguları, laboratuar inceleme sonuçları, fotorerapi süresi, kan değişimi süresi, kan değişimi sayısı, kan değişimi sonrası gelişen komplikasyonlar değerlendirildi. Tüm veriler hasta dosyalarından retrospektif şekilde tarama yöntemi ile kayıt edildi. Bulgular: Çalışmaya yenidoğan sarılığı nedeni ile yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen ve kan değişimi uygulanan 29 (%60.4)'u erkek ve 19 (%39.6)'u kız olmak üzere toplam 48 bebek dahil edildi. Bebeklerin 32 (%66.7)'sinin normal spontan vajinal yol ile16 (%33.3)'sının sezaryen yol ile doğduğu saptandı. Bebeklerin ortalama doğum ağırlıkları 3134.38±390.47 gr. olarak bulundu. Başvuru sırasında bebeklerin ortalama yaşı 3.69±2.63 gün idi. Hastaların tümünde ciltte ve gözlerde sararma şikayetinin olduğu, sarılığa ek olarak 10 bebekte emme zayıflığı şikayetinin eklendiği, 4 hastanın ise inleme şikayetlerinin olması üzerine hastaneye getirildiği saptandı. Hastaların 37'sinin (%90.2) hastanede, 4'ünün (%9.8) evde doğduğu öğrenildi. Annelerin ortalama yaşının 29.56±6.26 yıl (18-45) ve toplam gebelik sayısının 4±2 ve ortalama toplam doğum sayılarının ise 3±2 doğum olduğu saptandı. Ebeveynlerde akraba evliliği sorgulandığında ise 25 (%52.1)'inde akrabalık ilişkisinin olmadığı, 8 (%16.7) ailede akraba evliliği olduğu saptanmakla birlikte 15 (%31.2) ailede ise dosyalarında akrabalık durumu hakkında bilgiye ulaşılamadı Hastaların hastaneye başvuruları sırasında bakılan ortalama hemoglobin değeri 13.9±3.79 g/dL, ortalama hematokrit değeri: 41.93±11.12 (%), ortalama toplam lökosit sayısı 17.72±8.73(x10 3 /mm 3 )ve ortalama trombosit sayısı ise 258.33±97.16(x10 3 /mm 3 ) olarak bulundu. Hastaların başvuruları sırasında bakılan ortalama üre değeri 48.92±38.59 mg/dL, kreatinin;0.72±0.42 mg/dL, ortalama sodyum;141.83±8.26 mEq/L ve ortalama potasyum değeri ise 4.69±0.84 mEq/L olarak bulundu. Hastaların başvuruları sırasında bakılan ortalama CRP değeri ise 0.34±0.42 mg/dL olarak saptandı. Hastalar sarılık etyolojisi açısından incelendiğinde; 10 hastada (%20.8) AB0 uyuşmazlığı ve 8 hastada ise (%16.7) Rh uygunsuzluğu saptandı. Kan değişimi uygulanan yenidoğanların beyin MR görüntüleme tetkikleri değerlendirildiğinde; 6 (%12.5) hastanın normal saptandığı, 5 (%10.4)'inde kernikterus ile uyumlu MR görüntüleme bulgularının olduğu ve 37 (%77.1)'ine de beyin MR görüntülemesi yapılmadığı saptandı. Hastalara uygulanan ortalama fototerapi süresi 4±1.9 gün olarak bulundu. Hastalardan 46 (%95.8)'sına bir kez kan değişimi uygulanır iken; sadece 2 (%4.2) hastaya ikinci kez kan değişimi uygulanması gerektiği saptandı. Yenidoğanların başvuruları sırasındaki yaşları ile kan değişimi sonrasında total bilirubin ve indirekt bilirubin düzeylerindeki azalış ile negatif yönlü ve orta düzeyde korelasyon olduğu saptandı (sırasıyla; p=0.001 ve p0.05). Hastalardan 3 (%6.3)'ünün kan değişimi sonrasında eksitus olduğu saptandı. Sonuç: Patolojik hiperbilirübinemi halen önemli bir sağlık sorunu olarak devam etmektedir. Hiperbilirübineminin yenidoğanların önemli acillerinden biri olduğu bilinmelidir. Bu yüzden riskli bebeklerin tespit edilip, yakın takip edilmesi gerekmektedir. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin niteliksel ve niceliksel hızlı gelişimine rağmen hiperbilirübünemi nedeniyle yapılan kan değişim oranının yüksek olduğu görülmektedir. Bölgesel eğitim programları düzenlenerek hem sağlık personeli hem de ailelere gerekli bilgilendirmeler yapılması gerektiğini ve erken tanıve tedavi yaklaşımı ile hem bilirübin ensefalopatisi oranı hem de kan değişimi oranlarının düşürülebileceğini düşünüyoruz. Geç kalındığı taktirde kan değişimi yapılsa bile sonuç kronik ensefalopati yani kernikterus ile neticelenebilir. Hiperbilirübinemi yenidoğanların acillerinden biridir. Tüm yenidoğanların hiperbilirübinemi riskleri açısından yakın takip edilmesi önemlidir.

Özet (Çeviri)

Background:The less common pathological jaundice compared to physiological neonatal jaundice is an important problem that can result in kernicterus if not treated early stage.It is important to evaluate neonatal jaundice together with risk factors and to apply an effective treatment method.In severe neonatal jaundice, phototherapy and exchange transfusion are the most commonly used treatment modalities. The aim of this study was to evaluate the demographic characteristics, clinical and laboratory findings of patients with severe hyperbilirubinemia. Materials and Methods:In this study, we retrospectively reviewed the files of patients who were treated with exchange transfusion in the Neonatal Intensive Care Unit of Dicle University Medical Faculty Hospital between January 2013 and December 2015.Birth place of the patients, type of birth, maternal age, parity, consanguineous marriage, family residence, gestational age, patient age at admission to hospital, complaints of patients, gender, birth weight, physical examination findings, laboratory results, duration of phototherapy, the duration of exchange transfusion, the number of exchange transfusion, and the complications after exchange transfusion were assessed. Results: A total of 48 babies, 29 (60.4%) male and 19 (39.6%) female, were included in the study in the neonatal intensive care unit for neonatal jaundice.32 (66.7%) of the babies were born normal vaginally route and 16 (33.3%) were born with ceasearean route.The mean birth weights of babies were 3134.38 ± 390.47 gr. found.The mean age of the infants was 3.69 ± 2.63 days. All of the babies had yellowing of the skin and eyes. In addition to jaundice, it was determined that 10 infants complained of hassle and 4 children had complaints of groaning. It was learned that 37 (90.2%) of the patients were born in the hospital and 4 (9.8%) were born at home. The mean age of the mothers was 29.56 ± 6.26 years (18-45) and the total number of pregnancies was 4 ± 2 and the mean total number of births was 3 ± 2 births. When the consanguineous marriage was questioned in parents, it was found that there was no relationship in 25 (52.1%), 8 (16.7%) had consanguineous marriages and 15 (31.2%) had no information about relationship status between mothers and fathers. The mean hemoglobin value of the patients during hospital admission was 13.9 ± 3.79 g / dL, the mean hematoctrit value was 41.93 ± 11.12 (%), the mean total leukocyte count was 17.72 ± 8.73 (x103 / mm3), and the mean platelet count was 258.33 ± 97.16 (x103 / mm3). was found.The mean urea value of patients was 48.92 ± 38.59 mg / dL, creatinine; 0.72 ± 0.42 mg / dL, average sodium; 141.83 ± 8.26 mEq / L and an average potassium value of 4.69 ± 0.84 mEq / L. Mean CRP values ​​of the patients were 0.34 ± 0.42 mg / dL.When the patients were examined for the etiology of jaundice; 10 patients (20.8%) had AB0 incompatibility and 8 patients (16.7%) had Rh incompatibility. When the brain MRI examinations of newborns who underwent exchange transfusion were evaluated; 2 (4.2%) patients were found to be normal MRI results, 5 (10.4%) had MRI findings consistent with cernicterus and 37 (77.1%) had no brain MRI result. The mean duration of phototherapy was 4 ± 1.9 days. 46 (95.8%) infants were treated with exchange transfusion once, whereas only 2 (4.2%) infants had to be treated with exchange transfusion for the second time. Negative and moderate correlations were found with decreases in total bilirubin and indirect bilirubin levels after the admission of newborns at the time of admission (p = 0.001 and p 0.05). Of the patients, 3 (6.3%) died afterexchange transfusion. Conclusions:Pathological hyperbilirubinemia is still an important health problem. It should be known that hyperbilirubinemia is one of the major emergencies of newborns. Risky infants should be identified and followed up closely. Despite the qualitative and quantitative rapid development of neonatal intensive care units, the rate of blood exchange due to hyperbilirubunemia is high. We believe that the regional education programs should be organized and necessary information should be provided to the health personnel and families, and the rate of bilirubin encephalopathy and exchange transfusion rates can be reduced with the early diagnosis and treatment approach. If it is delayed, it may result in chronic encephalopathy (kernicterus). Hyperbilirubinemia is one of the emergencies of newborns. It is important that all neonates are closely monitored for hyperbilirubinemia risks.

Benzer Tezler

  1. Kliniğimizde yatarak tedavi edilen 226 yenidoğan sarılıklı hastanın genel özellikleri ve tedavilerinin değerlendirilmesi

    General characteristics and management of 226 neonates hospitalized with jaundice in our clinics

    OSMAN AKDENİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. M. CELAL DEVECİOĞLU

  2. Hiperbilirubinemi nedeniyle 2009-2011 yılları arasında kan değişimi uygulanan yenidoğanların retrospektif analizi

    Retrospective analysis of newborns who had exchange transfusion because of hyperbilirubinemia in 2009-2011

    HALİME DAĞGEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Gastroenterolojiİnönü Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET KARADAĞ

  3. Yenidoğan sarılığı nedeni ile yenidoğan kliniğine yatırılan olgularda tedavi kılavuzlarına uyumun araştırılması

    Assessment of adherence to the treatment guideline in patients hospitalized due to neonatal jaundice

    ÖZKAN İLHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Pediatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FEHİME ESRA ÖZER

  4. İndirekt hiperbilirubinemili yenidoğanlarda kan değişimi süresinin tedavideki etkinliği

    The effect of blood exchange duration on the treatment in newborns with indirect hyperbilirubinemia

    SERVET YEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELAHATTİN KATAR

  5. Tenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda işitmenin tarama testleri ile değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    AYŞEGÜL ZENCİROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. AYSEL YÖNEY