Fakoemülsifikasyon tekniği ile ameliyat edilen kataraktlı olgularda kullanılan rijit ve katlanabilir göz içi lenslerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 59973
- Danışmanlar: PROF.DR. AHMET HAMDİ BİLGE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
ÖZET Dünyadaki tedavi edilebilir körlük nedenlerinin başında katarakt gelmektedir ve günümüzde halen tek tedavi şekli cerrahidir. Modern katarakt cerrahisi artık refraktif cerrahi olarak kabul edilmekte ve ameliyat sonrası düzeltilmemiş en iyi görmenin elde edilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaca ulaşmak için dünyada fakoemülsifikasyon yaygınlaşırken bir yandan da bu teknikteki ilerlemeler ile ameliyat sonrası astigmatizmayı azaltmaya ve görsel rehabilitasyonu hızlandırmaya çalışılmaktadır. Fakoemülsifikasyon ile küçük keşiden katlanabilir GİL uygulaması ile bu hedeflere ulaşılmaktadır. Bu çalışmada fakoemülsifikasyon cerrahisinde deneyimli bir cerrah tarafindan değişik keşi şekilleri ile 97 göze rijit PMMA, 117 göze katlanabilir akrilik GİL uygulanıp sonuçlar karşılaştınlmıştır. Katlanabilir akrilik GİL'de iyi görsel rehabilitasyon ve düşük cerrahi astigmatizma tespit edildi. Düzeltilmemiş görme rijit GİL grubunda %86.6 oranında, katlanabilir akrilik GİL grubunda %96.6 oranında 0.5 ve üzerindeydi. Sütürsüz korneal tünel keşi, skleral tünel kesilerden daha stabildir. Skleral tünel kesilerde, kurala aykırı astigmatizmaya kayma daha çok olmaktadır. Akrilik göz içi lenslerinde 97 gözde (%82.9), rijit PMMA lenslerde ise 59 gözde (%60.8) arka kapsül kesifleşmesi görülmedi. Ameliyat sonrası birinci aydan itibaren rijit GİL grubunda 24 göze, akrilik GİL grubunda 2 göze arka kapsül kesifleşmesi nedeniyle Nd-YAG lazer arka kapsülotomi uygulandı. Katlanabilir akrilik GİL grubunda daha az arka kapsül kesifleşmesi tespit edildi. Yine bu grupta Nd-YAG lazere bağlı GİL hasan görülmedi. Sütürsüz küçük keşi cerrahisinde, topografik olarak korneada değişiklik olmadığı gözlendi. Fakoemülsifikasyon ile küçük keşi katarakt cerrahisi, topikal anestezi uygulamalarına olanak sağlamakta ve böylece lokal anesteziye özgü komplikasyonlar da görülmemektedir. Çalışma sonucunda, sütürsüz küçük kesili fakoemülsifikasyon cerrahisi ve katlanabilir akrilik GİL implantasyonu düşük cerrahi astigmatizma ve düşük komplikasyon oranı ile iyi bir görme ve hızlı rehabilitasyon sağlayan cerrahi olduğu kanısına varıldı.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Cataract is the leading cause of preventable blindness in the world and surgery is the only treatment modality for its management. Modern cataract surgery is classified as refractive surgery and ultimate goal of surgery is the best uncorrected visual acuity. To achieve this goal, the use of phacoemulsification with small incision techniques increases worldwide, and it's tried to rninimize postoperative astigmatism and achieve visual rehabilitation with technical advences. This study was planned to compare the results of cases operated with phacoemulsification by experienced cataract surgeon. This study included 97 eyes of 93 patients who underwent phacoemulsification with rigid PMMA intraocular lens (IOL) implantation and 117 eyes of 102 patients who underwent phacoemulsification with foldable acrylic IOL implantation. Foldable acrylic IOL implantation by using small sutureless corneal incision minimized surgically induced astigmatism and lead to faster visual rehabilitation. 86.6% of eyes with rigid IOL and 96.6% of eyes with foldable acrylic IOL achieved uncorrected visual acuity of 20/40 or better. A sealf- sealing corneal incision was more stabil than scleral tunnel incision. Postoperative against the rule astigmatism occured more often in patients who were operated with phacoemulsification trough a scleral pocket. In the rigid IOL group 38 of 97 eyes (39.2%) required Nd-YAG laser posterior capsulotomy; in the foldable IOL group, 20 of 1 17 eyes (17. 1%) did. There wasn't any damage from Nd-YAG laser at the foldable IOL. There weren't any significant corneal topography changes at the self-sealing cataract incision. Topical anesthesia can be used safely for small incision cataract surgery with any complication of local anesthesia. Finally, phacoemulsification with sealf-sealing incision and foldable acrylic IOL implantation decreased surgically induced astigmatism and lead to better uncorrected visual acuity and faster visual rehabilitation. 72
Benzer Tezler
- Fakoemülsifikasyon ile katarakt ameliyatı sırasında gelişen arka kapsül yırtılması komplikasyonunun risk faktörlerinin araştırılması
Risk factors for posterior capsule rupture during cataract surgery with phacoemulsification
UĞUR YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Göz HastalıklarıSağlık BakanlığıGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. ÖZLEM EVREN KEMER
- Fakoemülsifikasyon cerrahisi sırasındavitreus içine düşmüş lens parçaları olgularındapars plana vitrektomi sonuçları
Başlık çevirisi yok
GAMZE ÖZTÜRK KARABULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Göz HastalıklarıSağlık BakanlığıGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ÇAKIR
- Fakoemülsifikasyon öğrenme sürecindeki asistanların cerrahi gelişim profili
The surgical improvement profile of the residents in phacoemulsification training period
ÖZGÜR IRMAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Göz HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN KAYNAK
- Ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu ile fakoemulsifikasyon yöntemlerinden alınan sonuçların karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
TAMER TATAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1994
Göz HastalıklarıGATAGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET HAMDİ BİLGE
- Biyometri formüllerinin katarakt ameliyatı sonrası refraktif hayata etkilerinin değerlendirilmesi
The effect of biometric formulas on refractive error after cataract surgery
HARUN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Göz Hastalıklarıİnönü ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN BAYRAMLAR