Geri Dön

Etyolojisi saptanamayan reaktif artritli olgularda clostridium difficile infeksiyonunun yeri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 60273
  2. Yazar: AHMET ZAFER ÇALIŞKANER
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: GATA
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 44

Özet

VI. ÖZET Reaktif artrit etyolojisinde rol oynadığı bildirilen yeni enteropatojenlerden birisi de Clostridium difficile 'dir. Günümüzde birçok geniş spektrumlu antibiyotiğin yaygm olarak kullanılması Clostridium difficile infeksiyonlarının sıklığı artırmaktadır. Bununla birlikte Clostridium difficile'ye bağlı olduğu bildirilen reaktif artrit olgularının sayısı çok fazla değildir. Bu çalışma, etyolojisi saptanamayan reaktif artrit olgularında Clostridium difficile'nin görülme sıklığım ve tanısal yaklaşımdaki yerini belirlemek için gerçekleştirildi. Çalışmaya artrit bulguları nedeniyle hastaneye yatırılan, daha önce tam konmamış ve tedavi görmemiş 60 erkek, 40 kadın toplam 100 hasta alındı. Ayrıntılı anamnez, fizik muayene ve laboratuvar tetkikleri sonrasında 69 hasta, reaktif artrit nedeninin saptanması ya da diğer bir romatizmal hastalık tanısının konması üzerine çalışmadan çıkartıldı. Sonuçta, 20 erkek ve 11 kadın toplam 31 nedeni saptanamayan reaktif artritli hasta çalışma grubu olarak belirlendi. Hastanede değişik tanılarla yatan 29 erkek ve 6 kadm toplam 35 hasta riskli kontrol grubu, hiçbir gastrointestinal yakınması ve antibiyotik kullanım öyküsü olmayan ve polikliniğe çeşitli nedenlerle başvuran 28 erkek, 7 kadm toplam 35 hasta risksiz kontrol grubu olarak değerlendirildi. Hastalarda artrit nedeninin saptanması için yapılan klinik ve laboratuvar çalışmalara ek olarak ELFA yöntemiyle dışkıda 3 kez Clostridium Difficile Toksin A (CDTA) araştırıldı. CDTA, çalışma grubunda 6 hastada (%19.4) pozitif olarak bulundu. Riskli kontrol grubunda 3 (%8.6), risksiz kontrol grubunda ise 1 hastada (%2.9) CDTA pozitif olarak tespit edildi. Çalışma grubu ve riskli kontrol grubu arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.05). Çalışma grubu ve risksiz kontrol grubu arasındaki fark ise istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p

Özet (Çeviri)

VII. SUMMARY Clostridium difficile is a currently recognised enteropathogen which plays an important role in the etiology reactive arthritis. Clostridium difficile infections are increasing since large spectrum antibiotics are being widely used, however a few cases of Clostridium difficile induced reactive arthritis have been published. The purpose of this study is to asses the frequency of the Clostridium difficile infections in the reactive arthritis of undetermined etiology, and to dispute it's place in the diagnostic approach of reactive arthritis. One hundred hospitalized patients (60 males, 40 females) with acute arthritis, who were not previously diagnosed or treated, were introduced to the study. Following detailed medical history, physical examination and laboratory investigations 69 patients were excluded from the study because either their disease were diagnosed according to the accepted diagnostic criteria or the causative agents of the reactive arthritis were established. The remaining 31 patients (20 male, 1 1 female) were further studied for Clostridium Difficile Toxin A (CDTA) and served as study group. Risky control group consisted of 35 hospitalized patients for other reasons, and non- risky control group consisted of 35 outpatient without gastrointestinal complaints and history of antibiotic use. Three stool samples of each patient have been tested for CDTA by ELFA method. Six patients in study group (19.4%), 3 patients in risky control group (8.6%) and 1 patient in non-risky control group (2.9%) were found to be positive for CDTA. The difference between study group and risky control group was statistically insignificant (p>0.05). The difference between study group and non-risky control group was significant. (p

Benzer Tezler

  1. Yağlı karaciğerde glukoz ve insülin metabolizması

    Glucose and insulin metabolism in fatty liver

    MÜCAHİT ÖZYAZAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAZİF BAĞRIAÇIK

  2. Koroner ateroskleroz olgularında platelet indeks düzeyleri

    Levels of platelet indices in cases with coronary atherosclerosis

    SİNEM NAMDAROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    HematolojiSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN ENGİN SENNAROĞLU

  3. Genetik böbrek hastalıkları; glomerüler, tübüler ve kistikbozuklukların retrospektif değerlendirilmesi

    Genetic kidney diseases; retrospective evaluation of glomerular, tubular and cystic disorders

    CEREN BAĞRIAÇIK AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİL YAZICI

  4. Çölyak Hastalığı, Non-spesifik duodenit ve İntraepitelyal lenfosit artışı gösteren duodenum biyopsilerinde FAS/FASL ekspresyonlarının önemi

    Importance of FAS/FASL expressions in duodenal biopsies of Coeliac disease, Non-spesific duodenitis and Increased intraepithelial lymphocytic infiltration

    NURDAN TATAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiKırıkkale Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PINAR ATASOY

  5. Kliniğimize kronik öksürükle başvuran hastalarda bronş hiperreaktivitesinin metakolin bronş provakasyon testi ile saptanması

    Determination of bronchial hyperreactivity with methacholine provocation test in patients with chronic cough

    ESRA ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OĞUZ UZUN