Geri Dön

Pretermlerde perfüzyon indeksinin değerlendirilmesi

Evaluation of perfusion index in preterms

  1. Tez No: 604393
  2. Yazar: SİNEM PİŞİREN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NUH YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Preterm yenidoğan, perfüzyon indeksi, prematüre sorunları, Preterm newborn, perfusion index, premature problems
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 132

Özet

Giriş ve Amaç: Postnatal geçiş döneminde preterm yenidoğanın iyilik halinin değerlendirilmesi ve doku perfüzyonu ile oksijenizasyonunun azalması durumunda bunun erken dönemde tespiti, doku hipoksisi gelişmeden önce hastaya müdahale edilebilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle çalışmamızda non-invaziv, kolayca uygulanabilen, devamlı ölçüm yaparak hastanın genel durumunu değerlendirmede iyi bir gösterge olan perfüzyon indeksi tetkiki ile pretermlerde doğum sonrası görülebilecek komplikasyonların ilişkisini ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya T.C. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde, Ocak - Nisan 2019 tarihleri arasında doğan ve YYBÜ'ne yatırılarak takip ve tedavi edilen preterm bebekler dahil edildi. Bebeklerin demografik ve klinik bilgileriyle birlikte, annenin bilgileri, bebeklerin perfüzyon indeksi değerleri, ekokardiyografi ve transfontanel USG sonucu, vital takipleri, kan gazları ve verilen tedaviler ile süreleri önceden her bebek için ayrı dosyalar halinde kaydedildi. Bulgular: Bebeklerin 17'sinin (%47,2) 34. gestasyonel haftanın altında olduğu, 19 tanesinin (%52,8) ise 34 hafta ve üzerinde doğduğu belirlendi. Takiplerinde gözlemlenen prematüre sorunlarından beş (%13,9) olguda BPD, sekiz (%22,2) olguda PDA, iki (%5,6) olguda NEK, bir (%2,8) olguda hidrosefali, üçünde (%8,3) İVK geliştiği görüldü. PI ortalama (minimum-maksimum) değerlerini sağ el için 0. saatte 1,19 (0,40-2,50); 48. saatte 0,95 (0,36-1,80) ve 7. günde 1,18 (0,30- 1,90) olarak bulundu. PDA olan ve olmayan bebekler arasında zamanlara göre PI ilişkisi incelendiğinde 5. gün, 6. gün ve 7. gün değerleri arasında ilişki olduğu saptandı. Bebeklerin aynı zamanlarda bakılan kan gazlarındaki pH ile PI değerleri karşılaştırıldığında 6. saat, 12. saat ve 6. gün zamanlarında aralarında ilişki olduğu; pCO2, HCO3 ve laktat ile PI değerlerinin karşılaştırılmasında ise tüm zamanlarda bakılan değerler arasında ilişki saptanmadı. Sonuç: Bu çalışmada PI değerleri ortalamalarının zaman içerisindeki farklılığının ve gelişebilecek komplikasyonlar ile ilişkisinin anlamlı olduğu görüldüğünden, perfüzyon indeksi değerlendirmesinin pretermlerde iyilik halinin belirlenebilmesinde ve gerektiğinde erken müdahalede yardımcı bir belirteç olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır. Ancak durumu ciddi olan yenidoğan bebeklerde PI takibinin rolünü anlayabilmek; her gebelik haftasına ait referans ve eşik değerlerini, kritik hastalarda kullanılabilirliğini ve tedavinin değerlendirilmesindeki rolünü ortaya koyabilmek için daha fazla sayıda hastayla yapılan yeni çalışmalara gereksinim vardır.

Özet (Çeviri)

Background and Aim: It is important to evaluate the well-being of preterm neonates in postnatal transition period, and to detect this early in case of decreased tissue perfusion and oxygenation, in order to intervene before tissue hipoxia develops. Therefore, in this study, we aimed to determine the relationship between non-invasive, easily applicable, continuous measurement that perfusion index, which is related to the general condition of the patient, and the complications that may occur after preterm delivery. Method: This study was conducted by preterm babies born in Obstetric and Gynecology Clinic of T.C. Hatay Mustafa Kemal University Hospital and hospitalized and treated in NICU were included between January - April 2019. Demographic and clinical information of the infants, the mother's data, infants perfusion index, echocardiography and transcranial USG results, vital follow-up, blood gases and treatments were recorded in separate files for each baby beforehand. Findings: It was determined that 17 (47.2%) of the babies were born below 34th gestational weeks and 19 (52.8%) were born at 34 weeks or more. BPD in five (13.9%) cases, PDA in eight (22.2%) cases, NEC in two (5.6%) cases, hydrocephalus in one (2.8%) case and three (8.3%) ICH developed. PI mean (minimum-maximum) values for the right hand at 1.19 (0.40-2.50) at 0 h; It was found to be 0.95 (0.36- 1.80) at 48th hour and 1.18 (0.30-1.90) at 7th day. When the relationship between PI and PDA or non-PDA babies was examined according to time, it was found that there was a relationship between the 5th day, 6th day and 7th day values. When the pH and PI values of the blood gases measured at the same time of the babies were compared, it was found that there was a relationship between the 6th hours, 12th hours and 6th days. Results: According to the difference in PI values of all infants was significant, it supports the conclusion that perfusion index can be used as an adjunct marker in determining the well-being of preterm infants. However, to understand the role of PI monitoring in newborn infants with serious condition, its usability in critically ill patients and its role in the assessment of treatment; further studies are needed to determine the reference and threshold values for each gestational week.

Benzer Tezler

  1. Respiratuvar distres sendromunda iki farklı surfaktan tedavisi sonrası perfüzyon indeksi değişkenliği

    Perfusion index variability after two different surfactant regimens in preterm infants with respiratory distress syndrome

    NAZMİYE NİLGÜN KARADAĞ

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU

    DOÇ. DR. DİLEK DİLLİ

  2. İntrauterin büyüme kısıtlılığı olan prematürelerde akut böbrek hasarı sıklığının ve risk faktörlerinin belirlenmesi

    Incidence and risk factors of acute kidney injury in preterm infants with intrauterine growth restriction

    AYCAN ÇELEBİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZGE AYDEMİR

  3. Medikal tedavi uygulanan patent duktus arteriyozuslu pretermlerde enteral beslenmenin değerlendirilmesi

    Assessment of enteral nutrition in preterm newborns with patent ductus arteriosus under medical treatment

    BERRAK NAZ KIRGIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH KURT

  4. Klinik ve hemodinamik stabil yenidoğanlarda erken yenidoğan döneminde perfüzyon indeksi referans değerlerinin ve değişkenliğinin belirlenmesi

    Başlık çevirisi yok

    NİLAY HAKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU

  5. Pretermlerde medikal tedaviye dirençli patent duktus arteriozus oranı ve etkileyen faktörler

    Ratio of patent ductus arteriosus resistant to medical treatment and affecting factors in preterms

    HÜSEYİN TİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KIYMET ÇELİK