Yoğun bakımda sepsis nedeniyle takip edilmekte olan hastalarda prokalsitonin, c reaktif protein, nötrofil/lenfosit oranı, platelet/platelet oranı, PRO BNP ve periferik yayma bulgularının değerlendirilmesi
Evaluation of procalcitonin, c reactive protein (CRP), neutrophil / lymphocyte ratio (NLR), platelet / lymphocyte ratio (PLR), PRO BNP and peripheral smear findings in patients with sepsis in intensive care
- Tez No: 610505
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ KAMİL YILMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Sepsis, NLO, PLO, CRP, PCT, pro-BNP, Sepsis, NLO, PLO, CRP, PCT, pro-BNP
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Giriş ve Amaç: Sepsis yoğun bakımlarda mortalite ve morbiditenin önemli nedenlerindendir. Çalışmamızda Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne 2014-2019 yılları arasında başvurmuş olan Çocuk yoğun bakım Ünitelerinde sepsis tanısı ile takibi yapılmış hastalarla kontrol bireyleri arasında yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerin, CRP, prokalsitonin, Nötrofil lenfosit oranı, Platelet lenfosit oranı, pro-BNP, periferik yayma bulgularının ve gerekçe ve yöntemde belirtilen birtakım laboratuvar parametrelerinin incelenmesi ve aralarında ilişki olup olmadığının araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Retropektif ve tek merkezli olarak yürüttüğümüz bu çalışmaya, Ocak 2014 ile Mayıs 2019 tarihleri arasında etik kurul onayı alınarak Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı, Çocuk Yoğun Bakım Ünitelerinde takip edilmiş 0-18 yaş arası, sepsis tanısı almış 70 hasta ve herhangi bir hastalık tespit edilmemiş 0-18 yaş arası 70 kontrol bireyi yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet gibi demografik özellikleri ve laboratuar parametreleri retrospektif olarak hasta dosyaları ve hastanemize ait kayıtlardan elde edildi. Sepsis tanısı koyarken Amerikan yoğun bakım derneğinin ve Çocuk Acil ve Yoğun bakım derneğinin klavuzlarındaki kriterler baz alındı; yaşa göre lökosit sayısı yüksek veya düşük olan, vucut ısısı 38.5 santigrat derecenin üstünde veya 36,0 santigrat derecenin altında olan, periferik yaymada %10 dan fazla olgunlaşmamış nötrofil tespit edilen, herhangi bir uyaran veya ilaç kullanımından bağımsız yaşa göre normal sınırların 2 SD üzerinde taşikardi, takipnesi ve ilaç kullanımı veya vagal uyarıdan bağımsız bradikardisi olan hastalar dahil edildi. C-reaktif protein, Prokalsitonin, Pro-BNP, Nötrofil lenfosit oranı, Platelet lenfosit oranı ve diğer laboratuar parametleri hastanemiz laboratuarlarında çalışılmıştır. Periferik yayma örnekleri hasta grubunda ilk başvuru anında ve tedavi sonrası dönemde hastanemizde alınmış olup uygun boyalarla boyanıp değerlendirilmiştir. Bulgular: Sepsis tanısıyla takip edilen 70 hastanın 36'sı (% 51.4) erkek, 34'ü (% 48,6) kız ve 70 kontrol grubu bireyin 36'sı (% 51.4) erkek, 34'ü (% 48,6) kızdı. Cinsiyete göre iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Yetmiş kişilik hasta grubunun yaş ortamalası 37,5 ± 37,9 ay, Yetmiş kontrol grubu bireyin yaş ortalaması 41,0 ± 34,9 ay olarak saptandı ve iki grup arasında yaş açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Hasta grubunda, kontrol bireylerine göre CRP, PCT, pro-BNP, ortalama lökosit ve Nötrofil/Lenfosit oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulundu. Hasta grubunda ilk başvuru anı ve tedavi sonrası dönem arasında glukoz değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu fakat bu durumun stres hiperglisemisine bağlı glukoz yüksekliğinden kaynaklandığı düşünüldü. Tedavi sonrası grup ile kontrol grubu arasında ALT değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı yükseklik tespit edildi. Bu durumun enfeksiyon tedavisinde kullanılan antibiyoterapilere bağlı olarak transaminaz yükselmesinden kaynaklandığı düşünüldü. PLO açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç: Yoğun bakım ünitelerinde takip edilen hastalarda sepsis nedeniyle hastaların mortalite ve morbiditelerinde artışların olduğu, hastanede artan yatış süreleri, tedavinin güçlüğü ve ek maliyetler nedeniyle erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğu bu hastaların ayrıca prognostik takibinin yapılabilmesi amacıyla değerlendirdiğimiz biyomarkerlardan NLO, CRP ve PCT'nin yoğun bakımlarda yatmakta olan sepsisli olguların tanı ve takibinde kullanılabilecek inflamatuar belirteçler olabileceğini öne sürmekteyiz.
Özet (Çeviri)
Introduction and Objective: Sepsis is one of the major causes of mortality and morbidity in intensive care units. Our study aims to investigate demographic characteristics, such as age and gender, CRP, procalcitonin, Neutrophil lymphocyte ratio, Platelet-lymphocyte ratio, pro-BNP, peripheral blood smear findings and various laboratory parameters of patients followed up with the diagnosis of sepsis in the pediatric intensive care unit and the control group, and determine whether there is a correlation between them. Material and Method: In this retrospective and single-centered study, 70 patients diagnosed with sepsis, in the 0-18 age group, followed up in Pediatric Intensive Care Units of the Dicle University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics, between January 2014 and May 2019, and 70 controls without any disease in the 0-18 age group were included for research without any differences in age and gender. Patients' demographic characteristics, such as age and gender, and laboratory parameters were obtained retrospectively from the patient files and our hospital records. Diagnosis of sepsis was based on criteria in the Pediatrics Emergency and Intensive Care Association's 2018 guideline. Patients with high or low leukocyte counts, according to the age, those whose body temperature was above 38.5 °C or below 36.0 °C, those with more than 10% immature neutrophils detected in peripheral propagation, patients with tachycardia 2 SD above the normal limits, independent of any stimulant or drug use, or those with bradycardia, independent of vagal stimulant or drug use were included in the study. C-reactive protein, Procalcitonin, pro-BNP, Neutrophil lymphocyte ratio, Platelet-lymphocyte ratio and other laboratory parameters were studied in our hospital laboratories. Peripheral smear samples were taken in the patient group before and after treatment, and painted with appropriate dyes and evaluated in our hospital. Results: Of the 70 patients followed up with the diagnosis of sepsis, 36 (51.4%) were male, 34 (48.6%) were female, and 36 (51.4%) of the controls were male and 34 (48.6%) were female. There was no statistically significant difference between the two groups in terms of gender. The average age of the 70 patients in the patient group was 37,500, and the average age of the 70 controls was 41,00. In the sepsis group patients, CRP, PCT, mean leukocyte and neutrophil/lymphocyte ratio were statistically significantly higher than that of the controls. There was a statistically significant difference between the sepsis group and the post-treatment group in terms of glucose values, but this was probably caused by high glucose due to stress hyperglycemia. A statistically significant elevation was found between the post-treatment group and the control group in terms of ALT values. This condition was thought to be caused by the elevated transaminase due to the use of antibiotics. There was no statistically significant difference between the groups in terms of PLO. Conclusion: We suggest that NLO, CRP and PCT, which are the biomarkers we evaluated for prognostic follow-up, may be used as inflammatory markers in the diagnosis and follow-up of sepsis patients in intensive care units, where there are increased mortality and morbidity due to sepsis and where early diagnosis and treatment is of utmost importance due to increased hospitalization times, treatment difficulties and additional costs.
Benzer Tezler
- Acil cerrahi tedavi gerektiren hastalarda inflamasyon medyatörlerinin prognostik değeri
Başlık çevirisi yok
SALİH ERKAN OKUDAN
- SARS-CoV-2 virüsüne bağlı pnömoni, ARDS (Akut respiratuvar distres sendromu), makrofaj aktivasyon sendromu gelişen ve standart yoğun bakım tedavisine ek olarak anakinra tedavisi alan hastalarda klinik profilin ve laboratuvar bulguların değerlendirilmesi
Clinical professional analysis of the field of laboratory and laborignal patients for the treatment of anakinra in addition to standard intensive care therapy and developing pneumonia due to SARS-CoV-2 virus, ARDS (Acute respirative stress syndrome), macrophage activation syndrome
SÜLEYMAN EMRE DEDE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜL GÜRSOY
UZMAN UĞUR ÖZDEMİR
- Üçüncü basamak yoğun bakımda yatan sepsis hastalarında miyostatin düzeylerinin hastalık seyrine etkisi
The effect of myostatin levels on the progress of sepsis patients in third stage intensive care
ÇİSEM YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TAYYİBE SALER
- Yoğun bakımda yatan sepsis hastalarında inferior vena kava kollapsibilite indeksi, noninvaziv pleth variability index, laktat, veno-arterial karbondioksit farkı ve kapiller dolum süresinin karşılaştırılması
A comparison of inferior vena cava collapsibility index, noninvasive pleth variability index, lactate, veno-arterial carbon dioxide difference and capilllary filling time in sepsis patients in intensive care unit
NECLA ŞEYMA CEVİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYÇA SULTAN ŞAHİN
UZMAN EBRU KAYA
- Sepsis tanısı alan yoğun bakım hastalarında iyonize kalsiyum ve troponin düzeyinin prognoza etkisi
Başlık çevirisi yok
BORA ÇEKMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
İlk ve Acil YardımSağlık BakanlığıAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RAMAZAN KÖYLÜ