Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ndegörülen fungal infeksiyonlar ve antifungal duyarlılıkları
Appearance of fungal infections and antifungal susceptibilitiesat medical faculty, Farabi Hospital, Karadeniz Technical University
- Tez No: 621358
- Danışmanlar: PROF. KEMALETTİN AYDIN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Clinical Microbiology and Infectious Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
ÖZET KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FARABİ HASTANESİ'NDE GÖRÜLEN FUNGAL İNFEKSİYONLAR VE ANTİFUNGAL DUYARLILIKLARI Hastanemizde görülen fungal infeksiyonları ve etken dağılımını saptamak, elde edilen mikozların direnç durumlarını belirlemek; duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek, hızlı, basit ve ucuz bir tanı ve antifungal duyarlılık testinin klinik kullanıma girmesini sağlamak ve hastaların antifungal tedaviye cevabının belirlenmesi amaçlanmıştır. KTU Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde Ocak 2000-Temmuz 2001 döneminde tüm servislere yatırılan hastalardan Klinik Mikrobiyoloji laboratuarına gelen kan örneklerinden 27 ve idrar örneklerinden 98 olmak üzere toplam 125 fungal suş ve izole edildiği 110 hasta değerlendirilmiştir. Suşlar germ tüp testi, klamidospor oluşumu ve API 20C AUX ticari kiti ile tanımlandı. Her iki klinik örnekden izole edilen suşların dağılımı; % 59.2(74/125)'si C. albicans, %15.2(19/125)'si C.tropicalis, %12.8(16/125)'i C.parapsilosis, %4.8(6/125)'i C.krusei, %4(5/125)'ü T.asahii, %1.6 (2/125)'sı C.kefyr iken %2.4(3/125)'ü ise birer izolatla C.glabrata, C.lipolytica ve C.lusitaniae idi. Kan kültürlerinden izole edilen suşların %40.7(11/27)'si C.albicans iken %59.3(16/27)'ü C.albicans dışı Candida suşları idi. Kan kültüründen en sık izole edilen suş C.albicans olup ikinci sıklıkta C.parapsilosis ve üçüncü sıklıkta C.krusei'dir. İdrar kültürlerinden izole edilen suşların %64.3(63/98)'ü C.albicans iken %35.7(35/98)'i C.albicans dışı Candida suşları idi. İdrar kültürlerinden en sık izole edilen suş C.albicans olup ikinci sıklıkta C.tropicalis ve üçüncü sıklıkta C.parapsilosis' dir. Suşların amfoterisin B ve flukonazole E test ve standart mikrodilusyon yöntemi ile araştırılan duyarlılıklarında ise MİK değeri 16g/ml olan bir C.krusei suşunun flukonazole doza bağımlı duyarlılığı dışında dirençli suş saptanmadı. Standart mikrodilüsyon ve E test yöntemleri karşılaştırıldığında +2 dilüsyona göre %100 uyumlu olduğu saptandı. Çalışmamızda elde edilen fungusların 61'i kadın, 49'u erkek hastalardan izole edildi. Çalışmaya alınan hastaların %37.3(41)'i CYBÜ'nde, %18.2(20)'si Dahiliye servisinde ve %44.5(49)'u diğer servislerde yatmaktaydı. Hastaların kliniklerinin %24.5(27/110)'inin kandidemi, %75.5(83/110)'inin kandidüri ile uyumlu olduğu saptandı. Kandidemili hastaların %70.4(19/27)'ü klinik olarak infeksiyonla uyumlu olup %29.6(8/27)'sı tek kan kültür pozitifliği olan ve infeksiyonla uyumlu olmayan geçici kandidemi olarak değerlendirildi. Geçici kandidemi oranımız takip edilen olgularımız arasında %7.3(8/110)'dür. Bu olguların beşinden C.albicans, ikisinden C.parapsilosis ve birinden C.kefyr izole edildi. Tedavisiz izlemlerinde olguların hiç birinde mortalite gözlenmedi. Kandidürili hastaların %22.9(19/83)'u klinik olarak infeksiyonla uyumlu iken, %77.1(64/83)'i infeksiyonla uyumlu değildi. Fungal infeksiyonla uyumlu olduğu saptanan toplam 38 hastanın tedavisinde, 24'ünde kullanılan amfoterisin B preparatının 14'ü lipozomal amfoterisin B, 6'sı klasik amfoterisin B ve 4'ü Amfoterisin B lipit kompleks, 14'ünde kullanılan flukonazol preparatı ise triflukonazoldü. Klinik cevap 3-10 gün arasında olup tedavi süresi 7-21 gündü. Tedaviyi tamamlayamayan 4 hastanın üçü klinik cevap oluşmasına rağmen primer yatış sebebine bağlı klinik kötüleşme nedeniyle, birine tanı konulup uygun tedavi başlanmasına karşın tedavinin 2. gününde kaybedildi. Tedaviye cevap oranı ise % 89.5(34/38) olarak saptandı. Fungal infeksiyon tanısı ile izlenen 110 hastanın 10'u kaybedildi(% 9.1). Bu oran kandidemili hastalarda %11.1(3/27) iken kandidürili hastalarda %8.4(7/83) olarak tesbit edildi. Bu iki klinik arasında istatiksel olarak anlamlı fark tesbit edilmedi(P>0.05). Mortalite en fazla CYBÜ'de(%5.5) olup, mortal seyreden olgulardan izole edilen suşların 4'ü C.albicans, 4'ü C.tropicalis, 1'i C.parapsilosis ve 1'i C.krusei' idi. Sonuçlarımıza göre hastanemizde fungal infeksiyonlara neden olan etkenlerden en sık izole edilen C.albicans'ın %70-80'lere varan oranlarında azalma görülürken diğer Candida türlerinin oranında artış söz konusudur. Bu artış özellikle nosokomiyal fungemide dikkati çekmektedir. Hastanemizde potansiyel dirençli Candida türlerinin görülme sıklığının önemli ölçülerde olduğu, ancak henüz dirençli suşlar ile fungal infeksiyonların gelişmediği görülmektedir. Ayrıca izole edilen fungal etkenlerin tür düzeyinde tanımlanmasının ve antifungal duyarlılık testlerinin önemini de göstermektedir. Fungal infeksiyonların tedavisine karar vermede fungal kültür sonuçlarıyla birlikte klinik bulgular ve altta yatan hastalığın özelliklerinin de büyük önemi olduğunu vurgulamaktadır. Sonuçlarımızın antifungal direnç paternlerinin gelişimini önlemeye, geçici kandidemi ve kandidüri gibi klinik antitelerde tedavi protokollerini oluşturmaya, hastanemiz ve ulusal surveyans çalışmalarına katkı sağlıyacağı kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Appearance of Fungal Infections and Antifungal Susceptibilities at Medical Faculty, Farabi Hospital, Karadeniz Technical University The aim of this study is to determine the fungal infections and their causative agents distributions, the resistance of the fungi obtained as well as the response of patients to antifungal treatment and to introduce to the clinical use the quick, simple and cheap antifungal sensitivity and identification method which is of high specificity and sensitivity. Totally 125 strains, 27 fungal strains from blood samples and 98 fungal strains from urine samples which were taken from the patients admitted to all the units at Farabi Hospital, Medical Faculty, Karadeniz Technical University between January 2000 and July 2001 and which were studied at Microbiology Lab and 110 patients from whom those strains were isolated were evaluated. The strains were identified through germ tube test, clamdiospor formation and a commercial kit labelled API 20C AUX. The distrubition of the strains isolated from both clinical samples is as follows: while 59.2%(74/125) of the strains was C.albicans, 15.2%(19/25) C.tropicalis, 12.8%(16/125) C.parapsilosis, 4.8%(6/125) C.krusei, 4%(5/125) T.asahii, 1.6%(2/125) C.kefyr, 2.4%(3/125) was C.glabrata, C.lipolytica and C.lusitaniae, each with one isolate. While 40.7%(11/27) of the strains isolated from blood cultures was found to be C.albicans, 59.3%(16/27) was Candida strains except for C.albicans. The most frequent strain isolated from blood cultures is C.albicans. However, C.parapsilosis is the strain second at frequency, whereas C.krusei is the strain third at frequency. While 64.3%(63/98) of the strain isolated from urine cultures was C.albicans, 35.7(35/98) of them was Candida strain except for C.albicans. The most frequent strain isolated from urine culture is C.albicans, C.tropicalis is the second at frequency and C.parapsilosis is the third. No resistant strain except for dependent sensitivity to flukonazole dose of C.krusei, the MIC value of which is 16µg/ml, was found in the sensitivity of strains studied by means of amfoterecin B and flukanozole as well as E test and standart microdilution method. When standart microdilution was compared with E test methods, they were both found to be 100% consistent regardless of +2 dilution. The fungus obtained in our study were isolated from the patients, 61 of whom are women and 49 of whom are men. 37.3%(41) of the patients included in our study were hospitalized in Surgery care unit, 18.2%(20) of them in Internal unit, and 44.5%(49) of them in other units. Of patients' clinics, 24.5%(27/110) was found to consistent with candidemia and 75.5%(83/110) with candiduria. It was also found out that 70.4%(19/27) of the patients with candidemia were clinically consistent with the infection and that 29.6%(8/27) of them were subjected to temporary candidemia with a single positivity of blood culture, which is not in consistency with infection. The rate of temporary candidemia is 7.3%(8/110) among our cases observed. From five of the cases were isolated C.albicans, from two of them C.parapsilosis, and from one of them C.kefyr. No mortality was experienced in any of the cases kept under observation without a certain treatment. While 22.9%(19/83) of the patients with candiduria were clinically consistent with infection, 77.1%(64/83) of them were not consistent with infection. In the treatment of totally 38 patients found to be consistent with fungal infection, while 14 of amphotericin B applied to 24 patients was liposomal form, six classic form and 4 lipid complex form, flukonozale preparation applied to 14 patients were triflukonazole. While clinical response was achieved between 3 and 10 days, the treatment lasted for 7 to 21 days. Of 4 patients who failed to get a complete treatment, 3 were lost due to clinical worsening based on primary cause for admission to our hospital despite a clinical response and one died although his/her treatment began after the identification of his/her disease.The rate of response to treatment was found to be 89.5%(34/38). Of 110 patients observed due to fungal infection diagnosis, 10 died (9.1%). While the rate was found to be 11.1%(3/27) in patients with candidemia, in patient with candiduria the rate was 8.4%(7/83). No statistically significant difference between the two clinics was found (p>0.05). Mortality occured mostly in intensive care unit (5.5%) and of the strain isolated from the cases which ended in death, 4 were C.albicans, 4 C.tropicalis, 1 C.parapsilosis and 1 C.krusei. The results we found show that while C.albicans which most frequently appear among the agents causing fungal infections underwent a decrease at the usual rates of 70-80% in our hospital, an increase at the rates of other Candida species was observed. Such an increase becomes noticable particularly in nosocomial fungemia. In our hospital, it was observed that the frequency of the insidence of potentially resistant Candida species was extremely high, but that resistant strain as result of fungal infections had yet to develop. In addition, our results also show the importance of the definition of the fungal agents isolated at a level of species and of antifungal sensitivity tests. The results also emphasizes that clinical findings along with the fungal culture results and the characteristics of the underlied disease are of great importance in the decision to treat fungal infections. We are of the opinion that our results will certainly make a considerable contribution to the prevetation of development of antifungal resistance pattern, to the formation of treatment protocols in such clinics as temporary candidemia and candiduria, as well as to the studies of our hospital and national surveys.
Benzer Tezler
- Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne başvuran, 0-24 ay arası bebeği olan annelerin emzirme ve bebek beslenmesi konusundaki bilgi düzeyleri ile uygulamalarının belirlenmesi
Determination of infant nutrition knowledge and practises of lactating women (0-24 months postpartum) admitted to KTU Faculty of Medicine, Farabi Hospital
GÜLŞEN DELİKANLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Beslenme ve DiyetetikHacettepe ÜniversitesiBeslenme Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLDEN PEKCAN
- Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine başvuran gebelerin prekonsepsiyonel bakım durumlarının değerlendirilmesi
Assessment of preconseptional care status of pregnant women attending to obstetrics and gynecology department of Ktu Medical Faculty Farabi Hospital
SELMAN DEMİRCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Aile HekimliğiKaradeniz Teknik ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ELİF ATEŞ
- Karadeniz teknik Üniversitesi Tıp fakültesi farabi hastanesi yoğun bakım ünitesinde takipli COVİD-19 hastalarında karaciğer enzim yüksekliğinin mortalite üzerine etkisi, retrospektif gözlemsel çalışma
The effect of elevated liver enzymes on mortality in COVİD-19 patients followed in the intensive care unit of Karadeniz Technical University faculty of Medicine farabi Hospital, a retrospective observational study
ÖZLEM BOZAGCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
GastroenterolojiKaradeniz Teknik Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ARSLAN
- Karadeniz Teknik üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi gastroenteroloji polikliniğine 1 Ocak 2010-07 Nisan 2021 tarihleri arasında başvuran kronik hepatit C tanılı hastaların oral tedavi yanıtlarının geriye dönük değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of oral therapy response of with chronic hepatitis C, WHO applied to Karadeniz Technical University Medicak Faculty Farabi Hospital Gastroenterology outpatient clinic between January 1, 2010- April 7, 2021
EMRE SELİM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıKaradeniz Teknik Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ORHAN ÖZGÜR
- Hematolojik kanserli febril nötropenik hastalarda görülen invaziv pulmoner aspergilloz ile ilişkili risk faktörlerinin araştırılması
Evaluation of risk factors associated with invasive pulmonary aspergillosis in febril neutropenic patients with hematologic malignancies
AYŞE EDA GENÇALİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıKaradeniz Teknik ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
DOÇ. DR. SELÇUK KAYA