Geri Dön

İleri evre pelvik organ prolapsusu onarımında yeni bir cerrahi teknik: Ekstraperitoneal sakrokolpopeksi

A novel technique for the management of advanced pelvic organ prolapse: Extraperitoneal sacrocolpopexy

  1. Tez No: 621772
  2. Yazar: OSMAN KÖSE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ŞİNASİ YAVUZ ÖNOL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 87

Özet

Amaç: Abdominal sakrokolpopeksi ileri evre pelvic organ prolapsus tedavisinde altın standart olmakla birlikte transperitoneal teknik olmasından dolayı literatürde barsak komplikasyonları bildirilmektedir. Bu çalışmadaki amacımız geliştirdiğimiz ekstraperitoneal sakrokolpopeksi sonuçlarımızı değerlendirmektir. Materyal ve Metod: Ağustos 2007-Ocak 2010 tarihleri arasında semptomatik evre III-IV POP nedeni ile 23 hastaya ekstraperitoneal sakrokolpopeksi uygulandı. Histerektomi olmamış 15 hastada uterus korundu. Operasyon aşamaları: 1- 10 cm lik infraumblikal orta hat vertikal veya pfannenstiel insizyon. 2- urakus mobilizasyonu ve peritonun vajinal kaf veya uterusa kadar mesanenin üzerinden diseksiyonu 3- vezikovajinal planın mesane boynuna doğru 5-6 cm diseksiyonu ve 14x4 cm lik propilen meşin vajen anterior duvar ve kafa fiksasyonu 4- peritonun medial retraksiyonu ile presakral alanda promontoryumun hazırlanışı 5- sağ üreterein lateral mobilizasyonu sonrası meş distalinin promontoryuma fiksasyonu. Hastalar preoperative PFDI-SF 20 ve PFIQ-7 sorgulama formları ve POP-Q sistemine gore pelvic muayene ile değerlendirildi. Pre operatif sonuçlar postoperative 6. ay kontrol sonuçları ile karşılaştırıldı. Bulgular: Tüm hastalar 24 saat içerisinde taburcu edildi. Uretral katerler mesane perforasyonu gelişen 1 hasta hariç 12 saatte alındı. Sağ üreter mobilizasyonu yapılmaksızın meş yerleştirilen bir hastada grade II hidronefroz gelişmesi üzerine postoperative birinci ayında sağ üreteroneosistostomi yapıldı. 8-36 aylık takipte objektif başarı oranı %95,6, subjektif başarı oranı ise %91,3 olarak saptandı. Hiçbir hastada postoperatif kısa ve uzun dönemde barsak komplikasyonu izlenmedi. Ameliyat sonrası POP-Q değerleri ve PFDI-SF 20, PFIQ-7 skorları istatistiksel anlamlı olarak düzeldi. Sonuç: Her nekadar başarılı sonuçlar alsak da kontrol grubumuzun olmayışı, vaka sayımızın 23 ile ve takip süremizin sınırlı olmasından dolayı şu an için tekniğimizin klasik transperitoneal ASKP ye üstün olduğunu söylememiz güçtür. Ancak yine de çalışmamız sakrokolpopeksi için retroperitoneal yaklaşım gösteren ilk çalışmadır. Şu haliyle beraber ESKP klasik yöntem ile benzer yüksek başarı oranları ile potansiyel GİS komplikasyonlarını önleyebilecek güvenli, kolay uygulanabilir, başarılı bir yöntemdir.

Özet (Çeviri)

AİM: Abdominal sacrocolpopexy is the gold standard for advanced pelvic organ prolapse repair; however, bowel complications are a reported concern. Our aim in this study is to report our experience with extraperitoneal sacrocolpopexy (ESCP). MATHERIAL AND METHOD: Twelve patients underwent ESCP between August 2007 and January 2010 for advanced uterovaginal/vaginal vault prolapsed. Through a 10 cm incision, the urachus was identified, peritoneum over the bladder was dissected until the vaginal cuff or the uterus, vesicovaginal plane was developed, and a 14x4 cm. polypropylene mesh was fixed to the anterior vaginal wall. Retroperitoneal dissection after medial retraction of the peritoneum exposed the common iliac vessels and sacral promontorium. Distal mesh was fixed to the promontorium following lateralization of the right ureter. Preoperative assessment included Pelvic Floor Distress Inventory (PFDI-SF 20) and Pelvic Floor Impact (PFIQ-7) questionnaires, and pelvic examination according to Pelvic Organ Prolapse Quantification (POP-Q) system. Pre-operative POP-Q measurements, PFDI-SF 20 and PFIQ-7 scores were compared with post-operative 6th month values. RESULTS: All patients were discharged within 24 hours. Urethral catheter was removed within 12 hours, except one who had bladder perforation. Postoperative grade II hydronephrosis was occurred in one patient whom right ureter was not mobilized. With a follow up of 8-36 months, objective cure rate was 95.6% and subjective cure rate was 91.3%. Post-operative intestinal complications were not evident. All patients showed significant improvement in POP-Q measurements, and PFDI-SF 20 and PFIQ-7 scores assessed postoperatively. CONCLUSION: Despite reporting favorable results with a modified sacrocolpopexy technique, it is difficult to demonstrate the definitive advantage of our technique over classical trans-abdominal sacrocolpopexy due to the limited number of patients and no control groups. This is the first study to describe a retroperitoneal approach for sacrocolpopexy. ESCP seems to be a safe, feasible and effective technique that may eliminate the potential GIS complications of transperitoneal sacrocolpopexy without compromising its success.

Benzer Tezler

  1. İleri evre pelvik organ prolapsusunda obliteratif ve rekonstrüktif cerrahi yöntemlerinin karşılaştırılması

    Comparison of oblitrating and reconstructive surgical techniques in patients with high grade pelvic organ prolapse

    ÖZGE ŞAHİN YAŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER TARIK YALÇIN

  2. İleri evre pelvik organ proplapsuslu kadınlarda yaşam kalitesi ve cinsel yaşam

    Quality of life and sexual life in women with advanced stage pelvic organ prolapse

    BURCU AVCIBAY VURGEÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEZİHE KIZILKAYA BEJİ

  3. Pelvik organ prolapsus cerrahisi sonrası işeme disfonksiyonu öngörüsünde POP-Q kullanılabilir mi?

    Can POP-Q be used in the prediction of voiding dysfunction after pelvic organ prolapse surgery?

    NESLİHAN BAYRAMOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİKE DOĞANAY

  4. Pelvik organ prolapsuslu hastalarda hidroüreteronefroz sıklığı ve hidronefrozun ürodinamik parametrelere etkisi

    Incidence of hydroureteronephrosis and the effect of hydronefrosis on urodynamic parameters in patients with pelvic organ prolapsus

    FIDAN ASLANOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT EKİN

  5. Stres üriner inkontinanslı hastalarda midüretra vasküler perfüzyonunun endovajinal doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of myduretra vascular perfusion in endovaginally doppler ultrasonography in stress urinary incontinated patients

    GİZEM KOCAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEge Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET ÖZGÜR YENİEL