Kronik böbrek yetersizliği olan ST segment yükseltmesiz miyokard infarktüsü hastalarında perkütan ve cerrahi revaskülarizasyonun karşılaştırılması
Comparison of percutaneous and surgical revascularization in without STelevation myocardial infarction patients with chronic renal failure
- Tez No: 622499
- Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE EMRE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: ST elevasyonsuz miyokard infarktüsü, kronik böbrek yetersizliği, perkütan koroner girişim, koroner bypass cerrahi, non-ST elevation myocardial elevation, chronic kidney disease, percutaneous coronary intervention, coronary bypass surgery
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 105
Özet
Giriş: ST yükselmesi olmayan miyokard infarktüsünde (NSTEMI), kronik böbrek yetersizliğinin (KBY) advers kardiyak olay gelişimi riski ile ilişkisi ortaya konmuş olmakla birlikte; bu hasta grubunun kardiyovasküler risk faktörleri ve komorbid yük bakımından yüksek risk taşıması, klinik uygulamada daha az sıklıkta revaskülarizasyon tedavisi almasına yol açmaktadır. Çalışmamızda NSTEMI'ünde, KBY saptanan hastalarda perkütan ve cerrahi revaskülarizasyonun uzun dönem takip sonuçları üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Metod: Çalışmaya NSTEMI ve KBY tanısı almış ve çok damar hastalığı için girişimsel tedavi (perkütan koroner girişim veya koroner bypass cerrahi) uygulanan ardışık 150 hasta (ort yaş 67.2 ± 8.4 yıl, % 65.3 erkek) dahil edildi. Hastalar perkütan koroner girişim ve koroner bypass cerrahi uygulananlar olarak iki gruba ayrıldı. Hafif ve orta-ileri KBY için de alt grup analizi yapıldı. Takip süresi median 517 gün olurken, majör advers kardiyak olay (MACE); mortalite, MI ve iskemiye bağlı revaskülarizasyon olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmada 68 hastaya PKG (%45.3), 82 hastaya ACBG (%54.7) uygulandığı saptandı. Hastane içi yatış süresinin ACBG uygulanan hastalarda anlamlı olarak uzamış olduğu görüldü (p2 için düzeltilme yapıldıktan sonra; perkütan ve cerrahi revaskülarizasyon ile MACE (Hazards Oranı (HR), HR=0.98, 15 %95 CI 0.48-2.00, p=0.96) gelişimi benzer saptandı. Hastalar, hafif KBY (HR=1.51 %95 CI 0.57-3.99, p=0.40) ve orta-ciddi KBY (HR=0.51, %95 CI 0.13-2.06, p=0.35) olarak ayrı ayrı incelendiğinde de PKG ve ACBG'nin, MACE bakımından birbirine üstünlük sağlamadığı görüldü. Sonuç: NSTEMI + KBY + çok damar hastalarında uzun dönem majör advers kardiyak olaysız sağkalım bakımından, perkütan ve cerrahi revaskülarizasyon sonuçları benzer bulunmuş; hastalar hafif ve orta-ileri KBY olarak ayrı ayrı değerlendirildiğinde de farklılık izlenmediği görülmüştür. Kümülatif MACE için; yaş, cinsiyet, KAH öyküsü, diyabet ve Killip >2 için düzeltilme yapıldıktan sonra, gerek toplam hasta grubunda, gerekse hastalar hafif ve orta-ileri KBY olarak ayrı ayrı değerlendirildiğinde; perkütan koroner girişim ve koroner bypass cerrahi klinik takip sonuçları benzer saptanmıştır.
Özet (Çeviri)
Background: Previous studies have shown the relation between chronic kidney disease (CKD) and increased risk of adverse cardiac events (MACE) in non- ST segment elevation myocardial infarction (NSTEMI); however, revascularization therapy is less frequently used in daily clinical practice due to a higher extent of cardiovascular risk factors and comorbidities in this high risk patient group. We investigated the impact of percutaneous and surgical revascularization on long-term clinical outcomes in patients with NSTEMI and CKD. Methods: A total of 150 consecutive patients (mean age 67.2 ± 8.4 yıl, % 65.3 male) with a diagnosis of NSTEMI, CKD and multivessel disease who underwent revascularization therapy (percutaneous or surgical) were enrolled in the study. Patients were divided into two groups according to the mode of revascularization. Subgroup analysis was also performed for mild and moderate- severe CKD. Follow-up data at a median of 517 days post discharge were available. Major adverse cardiac events (MACE) were defined as death, myocardial infarction and ischemia driven revascularization. Results: In our study, 68 patients (45.3%) had percutaneous and 82 patients (54.7%) had surgical revascularization. Length of hospital stay was longer in the surgical group (p2 in Cox regression models, the association of revascularization mode with the cumulative incİdence of MACE was similar (Hazards Ratio (HR), 17 HR=0.98, 95% CI 0.48-2.00, p=0.96). Subgroup analysis for mild CKD (HR=1.51 95% CI 0.57-3.99, p=0.40) and moderate-severe CKD (HR=0.51, 95 (%)CI 0.13- 2.06, p=0.35) also showed no significance with regard to the mode of revascularization. Conclusion: In patients with NSTEMI + CKD + mutivessel coronary disease; long-term MACE-free survival was similar between the percutaneous and surgical revascularization groups. Subgroup analysis for mild and moderate-severe CKD patients also showed similar findings for both revascularization modes. After adjustment for age, sex, prior CAD, diabetes and Killip>2, the association of revascularization mode with the cumulative incidence of MACE was similar in total study patients and mild and moderate-severe patient groups.
Benzer Tezler
- Primer perkütan transkoroner anjiyoplasti ile tedavi edilen ST segment yükselmeli miyokard infarktüsünün erken ve geç dönem takip parametreleri ile işlem öncesi ADMA ve TNF?alfa ilişkisi
Early and late period follow-up parameters of ST segment elevation myocardial infarction treated with primary percutaneous transcoronary angioplasty and preoperative ADMA and TNF?alfa relation
AKAR YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kardiyolojiİstanbul ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BERRİN UMMAN
- Kronik böbrek yetersizliği olan hastalarda interskalen blok uygulamasında bupivakain ve ropivakainin karşılaştırılması
Comparison of bupivacaine and ropivacaine on interscalane branchial plexus block in patients with choronic renal failure
FUNDA GÜMÜŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. FATİŞ ALTINTAŞ
- Transtorasik Ekokariyografi ile ICD'li hastalarda Pulmoner Kapiller Wedge basıncına göre şoklama, dekompansasyon tekrarı ve mortalitenin değerlendirilmesi
Evaluation of shocking, decompensation repetition and mortality in patients with ICD according to Pulmonary Capillary Wedge pressure by Transthoracic Echocardiography
GÖKHUN AKKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kardiyolojiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA KARACA
DOÇ. DR. TUNCAY KIRIŞ
- Glasgow prognostik skorunun, cerrahi tedavi yapılan periferik arter hastalarında hastane içi mortalitenin prognostik göstergesi olarak kullanılması
Use of glasgow prognostic score as A prognostic indicator of in-hospital mortality in patients with peripheral arterial surgery treated
SİBEL GÜR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKocaeli ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEKİ TALAS
- Akut pulmoner tromboemboli hastalarında soluble ST-2 düzeyi ile kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon arasındaki ilişki
With soluble ST-2 level in patients with acute pulmonary thromboembolism Relationship between chronic thromboembolic pulmonary hypertension
MURAT KERKÜTLÜOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
KardiyolojiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN GÜNEŞ