Gonadotropinler ve gonadal hormonların intihar davranışı üzerine etkileri
Effects of gonadotropins and gonadal hormones on suicidal behavior
- Tez No: 623447
- Danışmanlar: DOÇ. DR. LALE GÖNENİR ERBAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 113
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, intihar girişiminde bulunan olguların klinik özelliklerini değerlendirerek gonadotropin ve gonadal hormon seviyelerinin incelenmesi ve bu verilerin intihar düşüncesi ve/veya girişimi olmayan depresyon tanılı hastalar ve sağlıklı kontrollerle ile karşılaştırılmasıdır. Materyal ve Metot: Mart 2019 – Aralık 2019 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine intihar girişimi nedeniyle başvuran olgularla, SCID ile psikiyatrik görüşme yapılmış, psikopatoloji varlığı belirlenmiştir. Ayrıca olgulara Beck depresyon ölçeği, Beck anksiyete ölçeği, Beck umutsuzluk ölçeği, Barratt dürtüsellik ölçeği ve Columbia intihar şiddetini derecelendirme ölçeği uygulanmış, sosyodemografik veri formu doldurtulmuştur. İntihar girişiminin ardından ilk 24 saat içerisinde sabah 8.00' de olgulardan kan örnekleri alınmış, FSH, LH, östradiol, testosteron, progesteron, kortizol değerleri ölçülmüştür. Çalışmaya dahil edilen intihar girişiminde bulunmuş 33 olgunun verileri; yaş, cinsiyet ve VKİ bakımından eşleştirilmiş diğer iki grup ile kıyaslanmıştır. Bulgular: Çalışmamızda gruplar yaş, cinsiyet, medeni durum, VKİ bakımından birbiri ile benzerdi. Kadın olgular menstruel faz açısından birbiri ile benzerdi. Erkek olgularda gonadotropin ve gonadal hormon düzeyleri gruplar arasında anlamlı farklılık göstermedi. Kortizol düzeyi kadın olgularda üç grup arasında anlamlı farklılık gösterdi, intihar grubunda en düşük olarak ölçüldü. Ayrıca kadın olgularda kortizol düzeyleri ile ölçek puanları arasında negatif korelasyon tespit edildi. Sonuç: Kadınlarda düşük HPA ekseni aktivitesi ile intihar davranışı arasında nedensellik ilişkisi kurmak zordur. İntihar davranışı ve semptomların süresi, bu fenomenle ilişkili olabilecek iki faktördür ve altta yatan mekanizmaları aydınlatmak için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of this study is to evaluate the clinical features of the patients who attempted suicide, to examine the levels of gonadotropin and gonadal hormones and to compare these data with patients diagnosed with depression without suicidal thoughts and / or attempts and healthy controls. Material and Method: Between March 2019 - December 2019, psychiatric interviews were conducted with SCID and the presence of psychopathology was determined with the patients who applied to the İnönü University Medical Faculty Emergency Department due to suicide attempt. In addition, Beck depression scale, Beck anxiety scale, Beck hopelessness scale, Barratt impulsivity scale, and Columbia suicide severity rating scale were applied to the cases, and a sociodemographic data form was filled. Blood samples were taken from the cases at 8.00 am in the first 24 hours after the suicide attempt, FSH, LH, estradiol, testosterone, progesterone and cortisol values were measured. Data of 33 cases who attempted suicide included in the study; compared to two other paired groups in terms of age, gender and BMI. Results: In our study, the groups were similar in terms of age, gender, marital status and BMI. The female cases were similar in terms of the menstrual phase. In male cases, gonadotropin and gonadal hormone levels did not differ significantly between groups. Cortisol levels in female cases differed significantly between the three groups, and were lowest in the suicide group. In addition, a negative correlation was found between cortisol levels and scale scores in female cases. Conclusion: It is difficult to establish a causal relationship between low HPA axis activity and suicidal behavior in females. Suicidal behavior and duration of symptoms are two factors that may be associated with this phenomenon, and more studies are needed to clarify the underlying mechanisms.
Benzer Tezler
- Yoğun bakım hastalarında hipofizer-gonadal aks ve klinik seyir
Başlık çevirisi yok
TÜRKAY AKBAŞ
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2007
Göğüs HastalıklarıMarmara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA AKALIN
- Polikistik over sendromlu olgularda plazma adrenomedullin düzeyi
Plazma adrenomedullin levels in patients with polycystic ovary syndrome
BANU UÇAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Kadın Hastalıkları ve DoğumKırıkkale ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. VOLKAN NOYAN
- Polikistik over sendromlu kadınlarda Nesfatin'in plazma düzeylerinin araştırılması
Evaluation of plasma nesfatin levels in women with polycystic ovary syndrome
RULİN DENİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kadın Hastalıkları ve DoğumFırat ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİLGİN GÜRATEŞ
- Polikistik over sendromlu kadınlarda Grelin ve obestatin'in serum ve tükürük düzeylerinin araştırılması
Investigate of serum and saliva ghrelin and obestatin levels in women with polycystic ovary syndrome
ADEM YAVUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Kadın Hastalıkları ve DoğumFırat ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİLGİN GÜRATEŞ
- Polikistik over sendrom (PKOS)' lu hastalarda nesfatin, chemerin, apelin düzeylerinin, insülin direci ve metabolik sendrom ile ilişkisinin araştırılması
Investigation of relationship between nesfatin' s, chemerin' s, apelin' s levels and insulin resistance and metabolik syndrome in polycystic ovary syndrome (PCOS) patients
ÖMER ÜNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Kadın Hastalıkları ve DoğumYüzüncü Yıl ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEHRA KURDOĞLU