Eine vergleic hende untersuchung über die Deutschen und Türkischen volksmarchen
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 63307
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ALTAN ALPEREN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Almanca
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 266
Özet
ÖZET Çalışmamızın birinci bölümünde masal türü hakkındaki teorik görüşleri analiz ettik, ikinci bölümde ise seçtiğimiz örnek metinler yardımı ile Türk ve Alman masallarını içerik, üslup, şekil, fonksiyonel yönden incelemeye ve sosyo-kültürel boyutlarını anlatmaya çalıştık. Masal, halk edebiyatının bir anlatı türüdür. Araştırmamızda Türk edebiyat bilimcilerinin“Masal”kavramım anlatım, destan, efsane ve dini menkıbe anlamında kullandıklarım gördük. Buna karşı Alman masal araştırmacıları arasında masal kavramının tanımında bir uyum hakim. Masalın anlamının ve alanının okuyucu tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için yakın olan anlatı türleriyle arasındaki benzerliklere ve zıtlıklara değindik. Bu çalışmada Alman halk edebiyatının en önemli masal araştırmacılarından biri olan Lüthi'nin çalışmalarına da yer verdik. Türk ve Alman masallarının tarihi evriminin karşılaştırılması sırasında masalların oluşum tarihini de tahlil ettik. Avrupalı bilim adamları masal tiplerinin sınıflandırılmasına ve masal motivlerinin tespitine büyük bir katkı sağlamışlardır. Bu konuda Boratav ve Eberharfın çalışmaları dikkat çekicidir. Walker ve Uysal'm çalışmaları da bununla ilgili paralel özellikler taşımaktadır. Ayrıca Türk bilim adamı Tuğrul' un yaptığı sınıflandırma da bunlar arasında sayılabilir. Bu çalışmadan bilim adamlarının masalın kaynağıyla ilgili dört teori ileri sürdükleri ortaya çıkmaktadır.“Anlatım araştırması”bölümünde masal anlatıcısının masalın derlenmesinde ve yayılmasında önemli bir rol oynadığı tespit edildi.“Tekerleme ve Keloğlan masalları”bölümünde Türk ve Alman masalları arasındaki form benzerlikleri göze çarpmaktadır. Her ikisinde de giriş, geçiş ve bitiş formelleri bulunmaktadır. Bunun yanında tipik özellikleriyle sadece Türk toplumuna özgü olan Keloğlan masalları Türk masalları içinde özel bir yer tutmaktadır. Bu karşılaştırmalı çalışmada dört Türk ve üç Alman masalından yararlandık. Her bir masalı yapısı, işlevi, motifleri, figürleri, sahne donanımı, üslubu, yer ve zamanı, epik kanunları, inanışları, örf ve adetleri bakımından araştırdık. Birinci gruptaki masallar (Allerleirauh, Tüylüce, Ütelek) olayları 111gerçek yaşama uygun bir biçimde yansıttığı için gerçekçi masallar olarak telakki edilebilir. Buna karşı ikinci (Tischchen deck dick, Goldesel und Knüppel aus dem Sack ve Knüppel aus dem Sack) ve üçüncü (Sneewittchen ve Frâulein Nardaniye) grup içinde ele aldığımız masallar ise gerçek dışı olayların çokluğu nedeniyle olağanüstü masallar grubuna dahil edilebilir. Alman masallarında sıkça tekrarlanan“Üç sayısı”kavramı dikkat çekici bir özellik olarak ortaya çıkmaktadrr. Gerçi bu üçleme Türk masalların da da vardır, fakat Alman masallarıdaki kadar sık görülmemektedir. Seçtiğimiz yedi masalın dördünde (Allerleirauh, Tüylüce, Ütelek ve Sneewittchen) kahramanların soylu kişiler, yani kral, padişah, kraliçe, prens, prenses ve bey olduğunu tesbit ettik. Diğer üç masalm (Tischchen deck dich, Goldesel und Knüppel aus dem Sack, Frâulein Nardaniye ve Knüppel aus dem Sack) kahramanları ise halk kahramanları, yani halkın arasından gelen şahıslar dır. İncelediğimiz masallarda ilahi dinlerin emirleri karşısında kayıtsız şartsız bir itaat isteniyor. Tanrının kanunlarını çiğneyen cezalandırılıyor. Adet, örf ve gelenekler Alman ve Türk masallarında değişik şekillerde ortaya çıkmaktadrr. Buna bağlı olarak eğlencelerde, düğün törenlerinde, ödüllendirme ve cezalandırmada, misafirperverlikte ve yardımseverlikte fark lılıklar görünmektedir. Bu bilgilerden hareketle masallardan eski medeniyetlerin kültürel zenginlikleri yani yaşam tarzları, yönetim şekilleri, dini inanışları, dini usul ve kaideleri, örf ve adetleri ve adalet anlayışları v.b. hakkında bilgiler elde ettiğimiz sonucu çıkarılabilir. iv
Özet (Çeviri)
ZUSAMMENFASSUNG In der vorliegenden Studie haben wir im ersten Teil die theoretischen Aspekte der Mârchengattung analysiert und im zweiten Teil den Versuch unternommen, anhand von Modelltexten tiirkische und deutsche Mârchen inhaMich, stilistisch, formal, tunktional und von der soziokulrurellen Dimensionen her zu verleichen. Das Mârchen ist eine Erzahlkunst der Volksliteratur. Bei den Untersuchungen haben wir bemerkt, daB die türkischen Literaturwissen- schaftler den Begriff“Mârchen”im Sinne von Erzâhlung, Epos, Sage und Leğende gebraucht haben. Bei den deutschen Mârchenforschern hingegen herrscht zwar eine Übereinstimmung über die Begriffsbezeichnung. Âhnlichkeiten und Gegensâtze zu verwandten Erzahlgattungen wurden betont, urn den Sinn und Umfeld des Mârchens dem Leser verstandlicher zu machen. Bei der Arbeit haben wir die Studien von Lüthi, einer der bedeutendsten Mârchenforscher in der deutschen Volksliteratur, herange- zogen. Beim Vergleich historischer Evolution türkischer und deutscher Mârchen haben wir auch die Entstehungsgeschichte des Mârchens analysiert. Die europâischen Wissenschaftler haben zu Klassifikation von Mârchentypen und zur Feststellung von Mârchenmotiven einen grofien Beitrag geleistet. Erwahnenswert sind hier die Arbeiten von Boratav - Eberhart und die Studien von Walker - Uysal haben dazu parallele Beschaffenheiten. Dariiber hinaus sei auch die Klassifikation des türkischen Wissenschaftlers Tuğrul zu nennen. Aus der Studie ergab sich, daB die Wissenschaftler vier verschiedene Theorien zur Entstehung von Mârchen aufstellten. Im Abschnitt“Erzâhlforschung”wurde konstatiert, daB die Mârchenerzâhler bei der Sammlung und Verbreirung von Mârchen eine zentrale Rolle spielten. Im Abschnitt“Erweiterte Eingangsformel und Mârchen von Grindkopf ' sind die formale Âhnlichkeiten zwischen türkischen und deutschen Mârchen auffallend. Beide verfügen Eingangsformel, Uberleitungsformel undSchluBformel. Daneben nehmen die Mârchen von Grindkopf, deren typographische Anordnung der Gestalten nur der türkischen Gesellschaft eigen ist, in den türkischen Mârchen einen besonderen Platz ein. Bei der komparatistischen Studie haben wir jeweils vier tiirkische und drei deutsche Mârchen herangezogen. Wir haben jene Mârchen in Hinblick auf Aufbau, Handlung, Motiv, Mârchenfiguren und Requisiten, Stil, Zeit und Ort, epische Gesetze, Glaube, Sitte und Brâuche erforscht. Hier kann man die zu der ersten Gruppe gehörenden drei Mârchen (Allerleirauh, Tüylüce, Ütelek) als realistische Mârchen betrachten, weil sie die Geschehnisse der Tatsachen des Lebens entsprechend schildern. Dagegen sind die Mârchen [(Tischchen deck dich, Goldesel und Knüppel aus dem Sack - Knüppel aus dem Sack) und (Sneewittchen - Frâulein Nardaniye)], die wir in der zweiten und dritten Gruppe aufgegriffen haben, sind wegen der Hâufigkeit der irrealen Handlungen der auBergewohnlichen Mârchengruppe zuzuordnen. In deutschen Mârchen tritt die oft wiederholte Bezeichnung ”Dreizahl" als die auffâlligste Besonderheit auf. Zwar existiert sie auch in den türkischen Mârchen, sie kommt aber nicht so hâufig wie in den deutschen Mârchen vor. Unter den sieben Mârchen habe ich vier Mârchen (Allerleirauh, Tüylüce, Ütelek und Sneewittchen) festgestellt, wo die Helden adelige Herrscher, d.h. König, Padischah, Koniğin, Prinz, Prinzessin und Bey waren. Die Helden der übrigen drei Mârchen (Tischchen deck dich, Goldesel und Knüppel aus dem Sack, Frâulein Nardaniye, Knüppel aus dem Sack) sind sozusagen Volkshelden, d.h. sie stammen aus dem Volk. In unseren Mârchen verlangt man einem bedingungslosen Gehorsam gegenüber den Geboten der Offenbarungsreligionen. Wer die Gesetze Gottes verletzt, wird bestraft. Brâuche, Sitten und Traditionen andera sich in deutschen und türkischen Mârchen. So gibt es kültürelle Unterschiede in Bezug auf Feste und Hochzeitsfeier, Belohnung und Bestrafung, Gastfreundschaftlichkeit und Hilfsbereitschaft. Aus diesen Ausfuhrungen lâBt sich folgern, daB wir aus den Mârchen die kulturellen Reichtiimer alter Zivilisationen (das sind Lebensweise, Regierungsform, religiöser Glauben, Rituale, Sitten und Brâuche, Gerechtig- keitssinn etc.) rezipieren. u
Benzer Tezler
- Religiöse figuren in der modernen Deutschen und der Türkischen literatur eine vergleichende untersuchung uber die prosawerke von Rudolf Otto Wiemer und Mustafa Kutlu
Başlık çevirisi yok
YILMAZ KOÇ
Doktora
Almanca
1993
DilbilimAnkara ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. BATTAL İNANDI
- Eine vergleichende studie über die semiotische bedeutung der karikaturen in Deutschen und Türkischen zeitungen
Alman ve Türk gazatelerindeki karikatürlerin göstergebilim açısından karşılaştırması üzerine bir çalışma
SEDAT ŞAHİN
Yüksek Lisans
Almanca
2000
Güzel SanatlarHacettepe ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN YILDIZ
- Vergleichende Untersuchungen an turkischen und deutschen Grundschulkindern uber Kariesbefall, Mundhygiene und EBgewohnheiten
Başlık çevirisi yok
BANU ÖNAL
Doktora
Almanca
1987
Diş HekimliğiPhilipps-Universität MarburgDiş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. H. J. HERING
- Die oblomovischen figuren in der Deutschen, Russischen und Türkischen literatur. Eine vergleichende untersuchung über die romane oblomov von I.A.Goncharov; Buddenbrooks Von Thomas Mann und Cevdet Bey ve Oğullari Von Orhan Pamuk
Başlık çevirisi yok
NERGİS KARACA
Yüksek Lisans
Almanca
2019
Alman Dili ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YILMAZ KOÇ