Kentsel tasarımda toplum katılımına yönelik dijital araçların kullanımı
Use of digital tools for public participation in urban design
- Tez No: 633342
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ENGİN EYÜP EYUBOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 218
Özet
Katılım olgusu sıklıkla demokrasi kavramıyla kullanılmakla birlikte, kentsel karar alma süreçlerine yurttaşın dahil edilmesi Antik Yunan'a kadar uzanır. Tasarım ve planlama süreçlerinde katılımın bir yaklaşım olarak benimsenmesi ise 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gittikçe yaygınlaşmıştır. Demokratik, çoğulcu, geçişken, iletişimsel planlama modellerinin ortaya çıkışı, ikinci dünya savaşı sonrası toplu konutlarda yaşanan problemler, kent hakkı kavramı ve getirdiği çağırışımlar, yurttaşların kentsel mekandaki aktif rollerini vurgulayan Jacobs, Sanoff gibi uzmanların fikirleriyle birlikte“katılım”mekânsal üretim süreçlerinde gittikçe güçlenen bir yaklaşım olarak kullanılmıştır. Bu doğrultuda Arnstein'ın (1969) katılım basamağı öncü olmak üzere, yurttaş yetkilendirmesine bağlı olarak farklı katılım seviyelerinin tanımlandığı birçok skala ve yöntem ortaya konmuştur. Ancak bu uygulamaların birçoğu zaman alıcı ve maliyetlidir, katılım seviyesini arttırmak, aktörler arası uzlaşmayı sağlamak oldukça zorludur. 90'lı yıllardan itibaren ise bilgi iletişim teknolojileri, coğrafi bilgi sistemleri gibi teknolojik gelişmeler hız kazanmış, planlama ve tasarım süreçleri de dijital gelişmelerin etkisiyle evrilmiştir. Toplumsal yaşam biçimimiz üzerinde kalıcı etkisi olan bu teknolojiler, ağ toplumunu yaratmış, yeni gündelik yaşam alışkanlıkları oluşturarak, bireylerin kendilerini ifade edip birbirleriyle iletişime geçebilecekleri, zaman ve mekan bağımsızlığı sağlayan sanal ortamlar inşa etmiştir. Dijital teknolojilerin kentte kullanımının artmasıyla birlikte veri odaklı kent modelleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Sürdürülebilir, dijital, akıllı, duyarlı kent gibi modeller, büyük veri ve kitle kaynak araştırmaları üzerinden insan ve kent etkileşimini yeniden tanımlamışlardır. Kaçınılmaz olarak planlama ve tasarımda toplum katılımı süreçleri de bu gelişmelerle birlikte dönüşüm geçirmiş, e-demokrasi, e-yönetişim, e-katılım gibi yurttaş ve yönetimler arasındaki ilişkiyi teknoloji üzerinden kurgulayan yeni dinamikler oluşmuştur. Aktörler arası iletişimde teknolojinin araç olarak kullanılmaya başlanmasıyla, geleneksel katılım yöntemlerinin yanı sıra, blog, podcast, online tartışma forumları, e-oylama, e-panel, dijital karar alma oyunları, gis araçları vb. yeni yöntemler yaygınlaşmıştır. 2000'li yıllarda ise akıllı telefon, tablet ve giyilebilir teknolojinin kullanımının artması, e-katılım süreçlerinden m-katılıma (mobil katılım) doğru bir ilerlemeye sebep olmuş, katılımcı planlama aplikasyonları, yurttaş aplikasyonları, sivil katılım aplikasyonları vb. isimlerle anılan mobil uygulamalar üzerinden yurttaş, yerel yönetim ve diğer paydaşlar arasında bilgi alışverişine olanak tanıyan platformlar gelişmiştir. Akıllı yönetişim, yurttaşın tasarım bilimi gibi konseptlerle birlikte ise kalabalığın yaratıcı katılımı göz önünde bulundurularak, uzman olmayan kişilerin mekânsal üretim süreçlerinde aktifleştirilmesine odaklanılmıştır. Web tabanlı, mobil ya da hibrit olarak kullanılabilen bu arayüzler ilgisiz yurttaşları katılım süreçlerine dahil etme, bilgi verirken veri toplama, açık kaynak kullanımı gibi avantajlara sahip olup, katılımcı süreçler için katalizör görevi üstlenirler. Ülkemizde katılım ve e-katılıma ilişkin süreç incelendiğinde görülür ki, yasal ve yönetsel olarak katılımı destekleyici unsurlar planlama ve kentsel tasarım süreçlerinde var olmakla birlikte, pratikte yurttaş yetkilendirmesine izin veren örnekler oldukça azdır. Planlama ve tasarımda yurttaş katılımına odaklanan faaliyetler çoğunlukla tokenizm seviyesinde şekillenmiş olup, yerel yönetim ve sivil toplum ağırlıklı olarak yürütülmektedir. E-katılım bağlamında gerçekleştirilen uygulamalar ise, sıklıkla şeffaf yönetim, açık kaynak kullanımı, altyapı, hizmetlerin geliştirilmesi üzerinden yapılandırılmıştır. Son yıllarda ülke genelinde 'akıllı kent' odağında yürütülen çalışmalarda katılım söylemi vurgulanmaktadır. Dijital teknolojiler, yerel yönetimler tarafından stratejik planların oluşturulması, ilçe düzeyinde yönetime katılım gibi hedefler doğrultusunda kullanılmaktadır. Ancak genellikle web tabanlı platformlar üzerinden gerçekleştirilen örneklerin sayı ve kapsamları sınırlıdır. Bu bağlamda e-katılımın ülkemizde, uluslararası örneklere kıyasla güncel gelişmeleri geriden takip ettiği söylenebilir. Araştırma kapsamında, yukarıda bahsi geçen kentsel tasarım ve planlamaya katılım olgusunun gelişimi, dijital araçların katılım süreçlerine entegrasyonu, e-katılım seviyeleri, yöntemleri, avantaj ve dezavatajlar, veri odaklı kent modellerinin yönetişime etkisi ve Türkiye'de katılım ve e-katılıma ilişkin yasal/yönetsel durum ve güncel pratiklerin kapsamlı literatür taramaları gerçekleştirilmiştir. E-katılım ve m-katılıma ilişkin değerlendirme kriterleri benzer çalışmalar üzerinden derlenerek, yeniden uyarlanmış, uluslararası 20 örnek ve ulusal 11 örnek üzerinden e-katılım platformlarının kentsel tasarım odağında kullanımı irdelenmiştir. Uluslararası örnekler belirlenirken, alanda kabul görmüş ya da veri üretimi, analiz sistemi, katılım yöntemi gibi konularda yenilikçi yaklaşımlar sergileyen örnekler tercih edilmiştir. Yurttaş raporlaması ve hizmet kapsamında veri üretimine odaklanan platformlar göz ardı edilerek (fixmystreet, beyaz masa, mavi masa vb.), yurttaşın mekânsal tasarım ve karar üretimine destek olan, işbirlikçi, dahil eden ve danışan güncel uygulamalar tekrara düşülmeden ele alınmıştır. Örnekler uygulamaya yönelik, katılımcı süreci kapsayan ve sosyo-teknik kriterler olmak üzere üç temel kategoride; uygulama tipolojisi, amacı, alan ve niteliği, süreç, platform, devamlılık; bilgi akış yönü, katılım seviyesi, yöntemi, motivasyonu, geribildirim; veri üretim biçimi, kullanılan teknolojiler, arayüz ve kullanıcı deneyimi, güvenlik, erişilebilirlik ve analiz gibi parametreler üzerinden değerlendirilmiş, platformlar üzerinden GZFT analizleri yapılandırılmıştır. Bu bağlamda geliştirilebilecek yerel bir modele yönelik öneriler ortaya konulmuştur. Araştırma sonucunda, uluslararası örneklerde üst seviyede katılımı temsil eden platformlarda yurttaşın mekânsal tasarımına izin verilen sistemler geliştirildiği (2D /3D) ya da konum tabanlı etkileşime ve karar almaya olanak tanındığı, bu tür platformlarda aktörler arası çift yönlü etkileşimin sağlandığı, motivasyonu arttırmak amacıyla oyun unsuru ve eğlenceli arayüzlerin tercih edildiği, üretilen çoğu sistemin kapsamlı mekânsal ve istatistiksel analizlere olanak tanıdığı, e-katılım ve geleneksel katılım yöntemlerinin birbirini destekleyecek şekilde sürece dahil edildiği, oluşturulan platformların neredeyse tamamında amaca yönelik yazılım/arayüz üretildiği gibi yargılara varılmıştır. E-katılım platformlarının üretimi profesyonel desteği gerektirdiğinden ve geliştirilmeleri yüksek maliyetli olduğundan, incelenen örneklerin çoğunda yazılımların ihtiyaç ve projelere yönelik adaptasyonu mümkün kılınmıştır. Bu noktada ülkemizden farklı olarak uluslararası çerçevede özel sektör, üniversite, laboratuvarlar ve farklı aktörlerin oluşturduğu iş birliklerinin bu platformların üretiminde öncü roller üstlendiği görülmektedir. Uluslararası kabul görmüş örnekler ve Türkiye'deki platformlar kıyaslandığında ise, ülkemizdeki uygulamaların yerel yönetim tabanlı üretildiği, farklı projelere adaptasyon noktasında zayıf kaldığı, karar destek sistemi, coğrafi bilgi sistemi gibi gelişmiş teknolojilerin kullanılmadığı, katılımın ise çoğunlukla danışma seviyesinde kalarak, yurttaşın mekânsal tasarımına ve konum tabanlı karar üretebilmesine olanak tanımadığı görülmektedir. Ancak katılım motivasyonun sağlanması, erişilebilirlik ve gizlilik sorunlarını çözümü, çift yönlü iletişim ve bilgilendirme noktasında ülkemizdeki platformlar da yerel çözümler geliştirmişlerdir. Yerelde yurttaşın mekânsal kararlara katılımının dijital platformlar aracılığıyla sağlanması, bu süreçlerin planlama ve kentsel tasarıma adaptasyonu oldukça yeni bir alan olup, kapsamlı çalışmaların bir kısmı akademik olarak üretilse de pratiğe dökülememiştir. Özel sektör tarafından desteklenen örnekler oldukça kısıtlı olmuş, yürütücü kurum fark etmeksizin bazı platformların tekil projeler kapsamında üretilip, proje tamamlandığın işlevini yitirdiği gözlemlenmiştir. Bu noktada katılım süreçlerinin ve e-katılım süreçlerinin birbirini destekleyecek şekilde kullanımı ve mekânsal üretim süreçlerinde katılım geleneğinin oluşturulması önem arz etmektedir. Paydaş ve projelerin ihtiyaçları doğrultusunda adapte edilebilir platformlar üretilerek, süreklilik sağlanabilir. Kapsamlı analizler ve raporlar sunan sistemler yardımıyla, e-katılım süreçleri; geliştirilecek projeleri yönlendirme, kent mekanında yurttaş kararlarını aktif hale getirme, kentsel tasarım süreçlerini demokratikleştirme anlamında fayda sağlarlar.
Özet (Çeviri)
The phenomenon of participation is often used with the concept of democracy, and the involvement of citizens in urban decision-making processes goes back to Ancient Greece. Even so, the adoption of participation as an approach in design and planning processes has become increasingly widespread since the second half of the 20th century. The emergence of democratic, pluralistic, transactive, communicative planning models; problems in mass housing after the Second World War; concepts such as urban right, civic participation, and citizen power,“Participation”with the ideas of experts like Jacobs has been adopted as an increasingly strong concept in spatial production processes. In this regard, ladders, charts, and methods have been introduced and the different participation levels are defined depending on the citizen authorization, with the pioneering role of Arnstein's (1969) participation ladder. However, many of these applications are time-consuming and costly; increasing the level of participation, and reaching an agreement between actors is quite challenging. Since the 90s, technological developments such as information communication technologies and geographic information systems have gained speed, and planning and design processes have evolved with the effect of digital developments. These technologies, which caused a great change in our social life, created the network society and new daily life habits, built virtual environments where individuals can express themselves, communicate with each other, and provide time/ space independence. With the increasing use of digital technologies in the city, data-oriented city models began to emerge. Models such as sustainable, digital, smart, responsive city have redefined human and urban interaction through big data and crowdsourcing researches. Inevitably, the processes of community participation in planning and design have transformed, and new dynamics have emerged through technology on the relationship between citizens, authorities, and other stakeholders. In addition to these, blogs, podcasts, online discussion forums, e-voting, e-panel, digital decision-making games, gis tools, etc. new methods have become widespread besides traditional participation methods. In the 2000s, the increase in the use of smartphones, tablets, and wearable technology caused progress from e-participation to m-participation (mobile participation). Platforms enabling the exchange of information among the actors have been developed through mobile applications named as participatory planning applications, citizen applications, and civil participation applications. Along with concepts such as smart governance and citizen's design science, the focus is on the activation of non-specialists in spatial production processes, taking into consideration of the creative participation of the crowd. These systems, which can be used as web-based, mobile, or hybrid, have advantages such as involving irrelevant citizens in the participation processes, collecting data while providing information, and using open-source and act as catalysts in participatory processes. In Turkey's case, when participatory and e-participatory processes examined, although there is legal and administrative supporting participation in planning, the practical part that allows citizen empowerment is quite limited. Activities focusing on citizen participation in planning and design have mostly been shaped at the level of tokenism, predominantly carried out by the local government and non-governmental institutions. Practices carried out in the context of e-participation are often structured through transparency, open-source use, infrastructure, and development of services. Participation discourse has been emphasized in the studies carried out within the scope of the“smart city”of the country in recent years. These examples often include web-based platforms created by local administrations in line with the objectives such as the establishment of strategic plans, participation at public policies, and the number and scope of the examples are limited. In this context, the use of e-participation in spatial decision making processes has lagged behind current developments in our country compared to international examples. In the scope of the research, comprehensive literature reviews were conducted on topics such as; development of participation phenomenon in urban design and planning, integration of the digital tools into participatory processes, levels, methods, advantages and disadvantages of the e-participation, the impact of data-driven city models on governance, legal administrative status participatory planning and design in Turkey. The evaluation criteria for e-participation and m-participation have been compiled from similar studies and re-adapted. The use of e-participation platforms in urban design is examined through twenty international and eleven national examples. Examples that have been accepted in the international literature or exhibiting innovative approaches on issues such as data production, analysis system, and participation method are discussed. The platforms that focus on data production within the scope of citizen reporting and service are ignored (fixmystreet, beyaz masa, mavi masa etc.) and current application/platforms that support the spatial design and decision making of the citizen are handled without repetition. The examples have three main categories of assessment, practical, participatory, and socio-technical criteria. These categories are evaluated based on the following parameters; application typology, purpose, area and quality, process, platform, continuity; information flow direction, level of participation, method, motivation, feedback; data production format, technologies used, interface and user experience, security, analysis, and accessibility. SWOT analyzes were structured on platforms. In this context, suggestions for a local model that can be developed are presented. As a result of the research, it is seen that in the platforms representing the high level of participation in international examples, systems that allow the spatial (2D / 3D) design of the citizen are created or technologies based on location-based interaction and decision making support tools are used. On almost all platforms, two- way interaction between actors is provided, game elements/playful interfaces are preferred in order to increase motivation, most of the systems produced data and report through spatial and statistical analysis, e-participation and traditional participation methods are included in the process to support each other. By reason of the production, e-participation platforms require professional support, and their development is costly, the adaptation of the software to the needs and projects has been made possible in most of the samples examined. At this point, unlike our country, it is seen that the private sector, university, laboratories, and different actor collaborations play a leading role in the production of these platforms. When compared to international examples and platforms in Turkey, the practices produced by the local government in our country have been weak in adaptation to different projects; advanced technologies such as decision support system, geographic information system are not used, participation has mostly remained at the consultation level and has not gone beyond opinion surveys, and it is seen that the platforms do not allow the design and location-based decision making of the citizen. However, they were able to produce local solutions in terms of providing motivation for participation, solving accessibility and privacy issues, two way information flow. In Turkey, achieving citizen participation in the spatial decision-making process through digital platforms, the adaptation of these processes to planning and urban design is quite a new area. Although some of the comprehensive studies were produced academically, they could not be put into practice. Examples supported by the private sector are rather limited. Regardless of the executive institution, it was observed, some platforms were produced within the scope of individual projects and lost their function when the project was completed. At this point, it is essential to use participatory and e-participatory processes in a way to support each other and to create a tradition of participation in our country. Continuity can be achieved by producing adaptable platforms in line with the needs of stakeholders and projects. With the help of systems that provide comprehensive analysis and reports, e-participation processes benefit in terms of directing projects to be developed, activating citizen decisions in urban space, and democratizing urban design processes.
Benzer Tezler
- Rehearsing our futures: Public engagement with climate changemitigation through augmented reality
Geleceğimizin provası: Artırılmış gerçeklik yoluyla iklim değişikliğinin azaltılmasına halkın katılımı
JALE SARI
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
MimarlıkYaşar ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAVVA MELTEM GÜREL
- Re-thinking the cities in the digital era: An urban living lab concept
Dijital çağda kentleri yeniden düşünmek: Kentsel yaşam laboratuvarı konsepti
ÖZGE ÇELİK YILMAZ
Doktora
İngilizce
2023
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZHAN ERTEKİN
- Smart city concept and urban planning: Geographical analysis of the smart city index and implications for Turkish context
Akıllı kent kavramı ve kent planlama: Akıllı kent indeksinin coğrafi çözümlemesi ve Türkiye bağlamına ilişkin çıkarsamalar
KABEER SALEH TIJJANI
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Şehircilik ve Bölge PlanlamaMersin ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YASEMİN SARIKAYA LEVENT
- Kamusal alan ergonomisinin sağlıklı kent bağlamında değerlendirilmesi
Evaluation of public space ergonomics in the context of healthy city
ELİF ÇELİK KAYA
Doktora
Türkçe
2024
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASLI SUNGUR
DOÇ. DR. ÇİĞDEM CANBAY TÜRKYILMAZ
- Serious games in urban planning: A comparative study for food games
Kent planlamada ciddi oyunlar: Gıda oyunları için karşılaştırmalı bir çalışma
İREM ÖZDARENDELİ
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELTEM ERDEM KAYA