İdiopatik parkinson hastalarında dopamin disregülasyon sendromu, dürtüsellik ve dürtü kontrol bozukluğu
Dopamine disregulation syndrome, impulsivity and impulse control disorder in idiopathic parkinson's disease
- Tez No: 640025
- Danışmanlar: DR. NAZAN KARAGÖZ SAKALLI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroloji, Neurology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2012
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
Amaç: İdiopatik Parkinson Hastalığı (İPH) akinezi, rijidite, tremor ve postural instabilite İle karakterize nörodejeneratif bir hastalıktır. Tedavisinde dopamin replasman tedavisi altın standarttır. Dürtü kontrol bozuklukları (DKB) ve dopamin disregülasyon sendromu (DDS) replasman tedavisiyle ilişkili olduğu tanımlanmış davranışsal problemlerdir. Çalışmamızın amacı tedavi gören Parkinson hastalarında DDS, dürtüsellik ve DKB varlığını araştırmak, sıklığını belirlemek ve hastaların sosyodemografik özellikleri, hastalık süresi, kullanılan ilaçlar ve ilaç dozlarıyla olan ilişkisini saptayarak olası risk faktörlerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda minimental skorlaması (MMSE) 25 ve üstü olan 40 İPH hastası ve nörolojik ve psikiyatrik hastalığı olmayan 40 normal gönüllü denek dürtü kontrol bozukluğu ve dürtüsellik açısından incelenmiştir. Bu amaçla hasta ve kontrol grubuna Minnesota Dürtü Kontrol Bozukluğu Görüşme Ölçeğinin Türkçe versiyonu MİDİ (Minnesota Impulse Disorders Interview) ve Barrat Dürtüslelik Ölçeği-11 (BİS 11) uygulanmıştır. Ayrıca hasta grupta DDS varlığına Giovannoni tarafından düzenlenen DDS tanı kriterleri uygulanarak bakılmıştır. Bulgular: İki grup arasında yaş, cinsiyet ve MMSE skoru açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. DKB hasta grupta kontrol grubuna oranla daha sıktı (p:0.002 ). Hasta grupta DKB olanlar ve olmayanlar dopamin agonisti varlığı açısından kıyaslandığında; agonist alan grupta DKB varlığı daha fazlaydı (p:0.043). Hasta grupta yaş, toplam DKB varlığı açısından risk faktörü oluşturmazken hiperseksüalite varlığı genç parkinsonlarda daha sıktı (p:0.24) Total LEDD (L dopa eşdeğer dozu) dozu DDS pozitif saptananlarda daha yüksek (p0.0001) bulunurken DKB varlığı açısından risk faktörü olarak saptanmadı. Hasta grubun toplam dürtüsellik puanları daha fazlaydı. İPH olup agonist alanlarda dürtüsellik puanları daha fazla iken bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuç: Çalışma sonuçlarımız bize DKB'nin dopamin agonisti kullananlarda, DDS'in ise yüksek doz LDOPA kullananlarda daha sık saptandığını gösterdi. Bu nedenle PH'lı hastalarda DKB ve DDS gibi bozuklukların saptanıp DKB olanlarda agonistlerin kesilmesi veya daha uzun etkili olanlara geçilmesi, DDS olanlarda ise LDOPA dozunun azaltılması ve gerektiğinde psikiyatristlere yönlendirilmesinin uygun olacağı söylenebilir.
Özet (Çeviri)
Objective: Idiopathic Parkinson's Disease (IPD) is a neurodegenerative disease characterized by akinesia, rigidity, tremor and postural instability. Dopamine replacement therapy (DRT) is the gold standard in the treatment of the disease. Impulse control disorders (ICD) and dopamine dysregulation syndromes (DDS) are recently described as behavioral problems regarding to DRT. The aim of our study is to investigate the presence and rates of DDS, impulsivity and ICD among patients with Parkinson's disease under treatment, and also to examine the association between these behavioural problems and duration of the disease, medications and doses to determine the possible risk factors. Material and Method: 40 IPD patients with MMSE scores above 25 and 40 healty subjects without any neurological disease were examined for impulse control disorders and impulsivity. The presence of DDS was also evaluated in patient group. Results: There were no difference between two groups regarding age, gender and MMST scores. ICD was more frequent in patient group. ICD were more common in patients treated with a dopamine agonist than in patients not taking dopamine agonist. Hypersexuality were more common in younger age IPD patients. On the other hand duration of the disease, sex and LEDD were not related to the existence of ICD . DDS was more common in the patients with higher LEDD. The total impulsivity scores were higher in the patient group. While impulsivity scores were higher in patients using agonists, this difference was not statistically significant. Conclusion: ICD were more common in patient treated with dopamine agonist and DDS was more common in patients with high dose of LEDD and these findings were consistent with previous studies. In the light of these findings, it could be suggested that, discontinuation of dopamine agonist treatment or switching to long acting medications in the occurance of ICD, where as dose minimisation in the occurance of DDS would be a convinient solution. Psychiatric consultation would be also considered.
Benzer Tezler
- Parkinson Hastalarında Dopamin Disregülasyon ve Punding Sendromu
Dopamine Disregulation and Punding Syndrome in Patients with Parkinson's Disease
NİLÜFER ERDOĞMUŞ İNCE
- Dopamin replasman tedavisi alan idiopatik parkinson hastalarında dürtü kontrol bozukluğu sıklığı ve bu sendromlarla ilişkili olabilecek bazı risk faktörlerinin belirlenmesi
Dopamin replasman tedavisi alan idiopatik parkinson hastalarında dürtü kontrol bozukluğu sıklığı ve bu sendromlarla ilişkili olabilecek bazı risk faktörlerinin belirlenmesi
SELDA ÖZŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
NörolojiMarmara ÜniversitesiNörolojik Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLEK İNCE GÜNAL
- Parkinson hastalarında motor olmayanbelirtilerin yaşam kalitesi üzerine etkisi vedopamin disregülasyon sendromu
Parki̇nson hastalarinda motor olmayanbeli̇rti̇leri̇n yaşam kali̇tesi̇ üzeri̇ne etki̇si̇ ve dopami̇n di̇sregülasyon sendromu
AYDIN GÜLÜNAY
- Dopamin tedavisi alan idiopatik parkinson hastalarında kan homosistein düzeyinin araştırılması
Researching the blood homocysteine levels in patients with idiopatic parkinsons disease who were taking dopamin treatment
AYLİN AYDEMİR
- Parkinson hastalarında vizüel uyarılmış potansiyeller ve optik koherans tomografi ile klinik bulguların ilişkisi
Relationship between visual evoked potentials and optical coherence tomography and clinical findings in parkinson's patients
ZEYNEP TUNCER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
NörolojiSağlık BakanlığıNöroloji Ana Bilim Dalı
UZMAN HAVVA DÖNMEZ KEKLİKOĞLU