Türk öykücülüğünde ölüm: Ontolojik ve fenomenolojik bir yaklaşım (1950-1959)
Death in Turkish storytelling: An ontological and phenomenological approach (1950-1959)
- Tez No: 659322
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ CAFER GARİPER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: death, human, ontology, phenomenology, life, story
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 256
Özet
Yaşayan her canlının mutlak sonu olarak kendini gösteren ölüm, insan yaşamının büyük travmalarından birini oluşturur. Çevresini, üzerinde yaşadığı dünyayı hatta uzayı bilmek isteyen bunun için çaba harcayan insan, mutlak sonu olan ölümü de bilmek ister. Ölüm biyolojik olarak tespit edilebilse de ölüm sonrası büyük bir bilinmezlik olarak anlam kazanır. Kendini evrenin merkezine yerleştiren insan, ölüm sonrası için üst bir yaşam kurgular. Bu amaca yönelik çeşitli inanışlar ortaya koyar. Yaşamını bu inanışlar gereğince şekillendirir. Ölümün mutlak yok oluş olarak kabul eden düşünce sistemleri de vardır. Bu tarz düşünceye sahip olan insanlar yaşamlarını ve ölümlerini birey olarak kendi ilkelerince düzenler. Çalışma alanımız olan 1950-1959 yılları millî ve toplumsal olmaktan ziyade evrensel ve bireysel düşünce sistemlerinin ağırlık kazandığı yıllardır. Bu yıllarda bireyin iç dünyasının öne çıkması ölüme yönelik bakışların bireyselleşmesine neden olur. Bu dönemde kaleme alınan öykülere konu olan ölüm olgusunun ontolojik ve fenomenolojik görünümü, yaşam tarzındaki değişime gönderme yapar. Bu çalışmada amacımız belirlediğimiz on yıllık zaman diliminde kaleme alınan öykülerde ölümün ontolojik ve fenomenolojik görünümünün izini sürmektir. Zamanın belirlenmesinde, İkinci Dünya Savaşı'nın etkilerinin olumlu-olumsuz şekilde devam etmesi ve Türk sanatçıların bireyin varlığına ve algısına yönelik çalışmalar olan, ontoloji, fenomenoloji ve egzistansiyalizm gibi akımların etkisine girmeye başlaması göz önünde bulunduruldu. Bu sayede geleneksellikten modernliğe geçiş sürecini yaşayan Türk toplumunun modern öykülerindeki ölüm algısından faydalanarak bu geçişin hızı ve kaydettiği ilerleme hakkında fikir sahibi olunmaya çalışıldı. Çalışmada yer alan eserler otuz yedi farklı yazarın zihin süzgecinden geçerek meydana gelen kalem ürünleridir. Bu eserler hayata ve ölüme bakışta geniş bir yelpazeye sahip olmakla birlikte toplumun hemen her kesimini kurgu dünyasında ağırlamakta bu sayede ölüm olgusu geniş bir pencerede kendini gösterebilmektedir. Anahtar kelimler: ölüm, insan, ontoloji, fenomenoloji, yaşam, öykü
Özet (Çeviri)
Death, which menifests itself as the absolute end of every living creature, is one of the great traumans of human life. The person who wants to know his environment, the world he lives on, or even space, wants to know the death with its absolute end. Although deat can be deteced biologically, it gains meaning as a great mystery after death. The human who places himself in the center of the universe creates a higher life for post-mortem. It presents various beliefs towarda this purpose. It shapes its life according to these beliefs. There are also thought systems that accept death as absolute extinction. People with this kind of thinking organize their lives and deaths as individuals on their own principles. Our field of study, 1950-1959, is the years when universal and individual thought systems gained weight rather than being national ang social. The prominence of the indiividual's inner world in these years causes the views of death to become individualized. The ontological and phenomenological appearance of the phenomenon of death, which is the subject of stories written in this period, refers to the change in lifestyle. In this study, our aim is to trace the ontological and phenomenological apperance of death in the stories written in the ten-year timeframe we have determined. In determining the time, the effects of the Second World War continued positively and negatively and Turkis artists started to be influenced by the currents such as ontology, phenomenology and existerialism, which are studies fort he existence and perception of the individual. In this way, by making use of the perception of death in the modern stories of the Turkish society, which has experienced the transition from traditionalism to modernity, it was tries to have an idea about the speed of this transition and its progress. The Works in the study ar epen products that are created by filtering through the mşnd fitler of thirty-seven different authors. Although these works have a widerange of wiew of life and death, they welcome almost every part of the scoiety in the world od fiction, so that the phenomenon of death can manifest itself in a wide window.
Benzer Tezler
- Türk öykücülüğünde 1950 kuşağı ve varoluşçuluk
1950 generation and existentialism in Turkish storywriting
HÜSEYİN CEM IŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Türk Dili ve EdebiyatıCelal Bayar ÜniversitesiTürk Edebiyatı Bölümü
YRD. DOÇ. DR. SELİM ALTINTOP
- Ömer Seyfettin'den Oğuz Atay'a Türk öykücülüğünde ironi
Irony in Turkish storytelling from Ömer Seyfettin to Oğuz Atay
MÜGE PEHLİVAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
Türk Dili ve EdebiyatıBalıkesir ÜniversitesiTürk Edebiyatı Bölümü
DOÇ. DR. MEHMET NARLI
- Tezer Özlü'nün eserlerinde yabancılaşma
The alienation in Tezer Özlü's works
ORKHAN BAKHSHIYEV
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Türk Dili ve EdebiyatıAnkara ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERDOĞAN KUL
- Güray Süngü ve öykücülüğü üzerine bir inceleme
An examination on Güray Süngü and his story-writing style
SÜMEYYE ÖZGEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Türk Dili ve EdebiyatıNecmettin Erbakan ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ABDULLAH HARMANCI
- Berat Alanyalı insan-eser-üslûp
Berat Alanyalı people-works-style
BÜŞRA YALNIZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Türk Dili ve EdebiyatıAğrı İbrahim Çeçen ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALPAY GEZER