Konjenital kardiyovasküler cerrahi geçirmiş pediatrik yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda PRISM III, PIM2 ve pelod skorlama sistemlerinin mortalite tahminindeki etkinliklerinin karşılaştırılması
Comparasion of effects of PRISM III, PIM2 and pelod scoring systems in mortality estimation in patients undergoing congenital cardiac surgery in pediatric intensive care unit
- Tez No: 659958
- Danışmanlar: PROF. DR. NURGÜL YURTSEVEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: PRISM III, PIM2, PELOD, STAT, mortalite, konjenital kardiyak cerrahi, PRISM III, PIM2, PELOD, STAT, mortality, congenital cardiac surgery
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 57
Özet
Giriş ve Amaç: Genel pediatrik YBÜ (Yoğun Bakım Ünitesi)'lerinde PRISM III (Pediatric Risk of Mortality III), PIM2 (Pediatric Index of Mortality 2) mortalite skorları ve PELOD (Pediatric Logistic Organ Dysfunction) organ yetmezliği skoru mortalite ve morbidite tahmini için sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak bu skorlama sistemlerinin konjenital kardiyak cerrahi geçirmiş spesifik grupta etkinliği bilinmemektedir. Çalışmamızda birincil olarak bu skorlama sistemlerinin bu spesifik grupta mortalite ve morbiditeyi öngörme başarısını değerlendirmeyi ve skorlama sistemlerini birbirleri ile kıyaslamayı ve ikincil olarak da bu sistemlerinin STAT (STS-EACTS Congenital Heart Surgery Mortality Score) kategorisi ile ilişkisini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Konjenital kalp cerrahisi geçiren, 18 yaşından küçük hastalar postoperatif ilk günde değerlendirildi, parametreler kaydedildi. İlk 24 saat içindeki en anormal bulgular kullanılarak PRISM III ve PELOD skoru, ilk 1 saat içindeki veriler kullanılarak PIM2 skoru hesaplandı. Yapılan cerrahi prosedüre göre hastaların STAT kategorisi belirlendi. Klinik sonuçlar 7 günlük ve 30 günlük mortalite olarak belirlendi. YBÜ yatış süresi, hastanede toplam yatış süresi, re-entübasyon, cerrahi revizyon, gelişen komplikasyonlar ve yeniden YBÜ'ne yatış morbidite göstergeleri olarak belirlendi. Bulgular: Çalışmaya toplam 116 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 3850,41 ay idi. Çalışma süresinde 6 hastanın ölümü ile tüm hastalar için 30 günlük mortalite oranı %5,2 idi. Sağ kalan hastaların PRISM III (p:0,032), PIM2 (p:0,02) ve PELOD (p:0,01) skorları ölen hastalara göre anlamlı düzeyde düşük bulundu. 7 günlük mortalite açısından yapılan ROC eğrisi analizinde; PRISM III skoru için eğri altında kalan alan 0,815, PIM2 skoru için 0,960, PELOD skoru için 0,948 bulundu. Skorlama sistemlerinin mortalite üzerindeki etkinlikleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05). STAT kategorisi ile PELOD (p:0,032), PIM2 (p:0,001) arasında anlamlı ilişki varken PRISM III (p>0,05) arasında anlamlı ilişki bulunmadı. Sonuç: PRISM III, PIM2 ve PELOD skorlama sistemlerinin konjenital kardiyak cerrahi geçirmiş spesifik hasta grubunda mortalite ve morbiditeyi öngörmede etkilidir ve bu skorlama sistemlerinin etkinlikleri arasında anlamlı oranda farklılık yoktur.
Özet (Çeviri)
Indroduction and Aim: PRISM III (Pediatric Risk of Mortality III), PIM2 (Pediatric Index of Mortality 2) and Dysfunction PELOD (Pediatric Logistic Organ) are frequently used for predicting mortality and morbidity in general pediatric ICUs (Intensive Care Units). However, the effectiveness of these scoring sistems in a specific group patients undergoing congenital cardiac surgery (CCS) is unknown. In our study, we aimed primarily to evaluate the success of these scoring systems in predicting mortality and morbiditiy in this specific group, to compare the scoring systems with eachother, and secondly to evaluate the relationship of these systems with the STAT (STS-EACTS Congenital Heart Surgery Mortality Score) category. Materials and Methods: Patients younger than 18 years of age who had undergone CCS were evaluated on the first postoperative day in the ICU and parameters were recorded. PRISM III and PELOD scores were calculated using the most abnormal values in the first 24 hours, and PIM2 score was calculated using the data within the first 1 hour. STAT category was determined according to the surgical procedure. Clinical outcomes were determined as 7-day mortality and 30-day mortality. Morbidity indicators were determined as the length of ICU stay, total hospital stay, re-intubation, surgical revision, complications and re-admission to the ICU. Results: The study included 116 patiens. The average age of the patiens was 3850,41 months. 6 patients were death during the study period and the rate of mortality at 30 days was %5,2. PRISM III (p:0,032), PIM2 (p: 0,02) and PELOD (p: 0,01) scores of the surviving patiens were found to be significantly lower than the patients who died. The area under the curve was found to be 0,825 for the PRISMIII score, 0,960 for the PIM2 score and 0,948 for the PELOD score in the ROC curve analyses made in terms of 7-day mortality. There was no statistically significant difference between the effectiveness of scoring systems to predict mortality (p>0,05). While there was a significant relationship between STAT category and PELOD (p:0,032) and PIM2 (p:0,001); there was no significant relationship between PRISM III and STAT category (p>0,05). Conclusion: PRISM III, PIM2 and PELOD scoring systems are effective in predicting mortality and morbidity in specific patient groups who undergoing CCS and there is no significant difference between the effectiveness of these scoring systems.
Benzer Tezler
- Konjenital kalp cerrahisi sonrasında ekstübe edilen bebeklerde prone pozisyonun etkinliğinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effectiveness of the prone position in babies extubed after congenital cardio surgery
BÜŞRANUR ARABACI ÇAKIR
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Hemşirelikİstanbul Medipol ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSEL KÖKCÜ DOĞAN
- Ameliyat sonrası kalp hastalarında erken fiziksel aktivite ve fonksiyonel kapasite ve yaşam kalitesi üzerine etkileri
Early physical activity and its effects on functional capacity and quality of life in post-surgery cardiac patients
HUSHAM ABDULATEEF SALMAN AL-JADDAH
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Fizyoterapi ve RehabilitasyonKırşehir Ahi Evran ÜniversitesiFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMAİL CEYLAN
- Yaşlı hastalarda kardiyak cerrahisi sonrası erken mobilasyon egzersizleri ile geleneksel fizyoterapinin karşılaştırılması
Comparison of early mobilisation exercises and traditional physiotherapy following cardiac surgery on older patients
AZHAR HASSAN MHMOOD
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Fizyoterapi ve RehabilitasyonKırşehir Ahi Evran ÜniversitesiFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMAİL CEYLAN
- Senil kalsifik aort darlığı hastalarında endocan ve serum inflamatuar belirteçleri arasındaki ilişki
The relationship between endocan and serum inflammatory markers in patients with senile calcific aortic stenosis
DİDAR ELİF AKGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
KardiyolojiBalıkesir ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EYÜP AVCI
- İzole atriyal septal defekt tamiri yapılan hastalarda erken dönemde kardiyak fonksiyonlardaki değişimin hasta yaşı ile ilişkisi
The relationship between age and change in cardiac functions in early period in patients who had atrial septal defect repair surgery
KENAN ÖZTÜRKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAKAN CEYRAN
DR. VEYSEL BAŞAR