Laparotomilerde intraoperatif hedefe yönelik sıvı yönetimi ile liberal sıvı yönetiminin karşılaştırılması
Intraoperative goal di̇rected flui̇d management in laparotomiescomparison of liberal flui̇d management
- Tez No: 660869
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN YILMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ufuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Amaç: Çalışmamızda, liberal sıvı yönetimi ve hedefe yönelik sıvı yönetimlerini intraoperatif ve postoperatif olarak hemodinami, organ fonksiyonları, sıvı yükleri ve kullanılan sıvı miktarlarının karşılaştırmasını yapmayı amaçlamaktayız. Hedefe yönelik sıvı yönetimini, radial arter üzerine yerleştireceğimiz arter katateri ile nabız basınç değişim(PPV) takibi eşliğinde uygulayıp, İntraoperatif sıvı infüzyon hızını PPV değerine göre belirleyebilmeyi ve non invaziv bir işlem olan transtorasik ekokardiyografi ile introperatif olarak ameliyat başlangıcında ve sonunda kardiyak output bakarak hastaların sıvı yüklerini her iki grupta karşılaştırmayı hedeflemekteyiz. Bununla birlikte hastaların bun, kreatinin, laktat seviyeleri ameliyat öncesi ve sonrası dönemde bakılarak her iki grup arasındaki farklar değerlendirilecektir. İkinci bir amaç olarak transtorasik ekokardiyografik kardiyak output değerleri ile nabız basınç değişimi (PPV) arasındaki duyarlılık ve etkinlikte gözlemlenecektir. Materyal ve Metod: Çalışmaya supin pozisyonunda laparotomi olan 18 yaş üstü,ASA I –II 68 hasta dahil edildi. Hastalar yazılı aydınlatılmış onam alınmasının ardından kapalı zarf yöntemiyle randomize olarak hedefe yönelik (Grup H) ve liberal sıvı yönetimi (Grup L) alacak hastalar olarak iki gruba ayrıldı. Tüm hastalarda demografik verilere (yaş, cinsiyet, boy, kilo) ek olarak preoperatif BUN, kreatinin ve laktat değerleri kaydedildi. Hastalara premedikasyon uygulanmadı. Hastaların operasyon odasına alınmasının ardından rutin monitörizasyonları (EKG, SpO2, Noninvazif Kan basıncı) yapıldı. Tüm hastalara anestezi indüksiyonu olarak intravenöz propofol (3 mg/kg), fentanil (1mcg/kg) ve roküronyum (0,6 mg/kg) yapılacak ve endotrakeal olarak entübe edildi. Mekanik ventilasyon parametreleri tidal Volüm 8 ml/kg (ideal vücut ağırlığı), Frekans 12/dak, Positive End-Expiratory Pressure (PEEP) 5 cmH20, Tepe Havayolu Basıncı (PİP) limiti 30 cmH20 olarak ayarlandı. İdamede 1 MAC olacak şekilde Sevofluran, %50/%50 O2-N2O ile 60 birlikte kullanıldı. İndüksiyon ve mekanik ventilasyonun başlamasının ardından hastalara radial arterden invazif arter kateterizasyonu yapılarak bazal kan gazı değerleri kaydedildi. Tüm hastalara üriner kateterizasyon yapılarak saatlik idrar takibi yapıldı. Her iki hasta grubunda hemodinamik stabilite sağlanmasının ardından transtorasik ekokardiyografi ile kardiyak output hesaplandı. Aynı şekilde cerrahi işlemin son bulmasından sonra ekstübasyon öncesinde tekrar transtorasik ekokardiyografi ile kardiyak output hesaplandı ve kaydedildi. Hedefe yönelik sıvı rejimi alacak olan hasta grubunda PPV değerleri kaydedildi. Tüm hastalardan entübasyon ve ekstübasyon öncesinde olmak üzere iki kez kan gazı çalışıldı ve laktat değerleri kaydedildi. Tüm hastalara sıvı infüzyonunda Ringer Laktat kullanıldı. PPV eşliğinde goal directed sıvı rejimi uygulanacak olan hasta grubuna intraoperatif sıvı infüzyonu 1-3 ml/kg/saat + kayıplar olarak uygulandı. Ameliyat esnasında PPV değeri %12'den büyük olması durumunda hastalara 250 ml kristaloid (Ringer Laktat) 10 dakika içerisinde infüzyon şeklinde verildi. Ameliyat esnasında on daika aralıklarla sistolik arter basıncı, diyastolik arter basıncı, ortalama arter basıncı, nabız basınç değişimi (PPV), oksijen saturasyonu ve kalp hızı değerleri kaydedildi. Hastaların operasyon süresince eritrosit süspansiyonu ihtiyaçları, introp ve efedrin ihtiyaçları kaydedildi. Sonuçlar: İntraoperatif sıvı tedavisinde uygulanan hedefe yönelik sıvı yönetimi (HYSY) ve liberal sıvı yönetimlerinin (LSY), hemodinami, toplam sıvı infüzyonu, doku perfüzyonu ve böbrek fonksiyonlarına olan etkilerinin, batın cerrahisi vakaları üzerinde yaptığımız karşılaştırmanın sonuçlarında; PPV kontrollü HYSY'de LSY'ne göre introparatif olarak uygulanan toplam kristaloid miktarınında anlamlı fark olduğu (p: 0,002), eristrosit süspansiyon miktarlarının benzer olduğu, kardiyak output değerlerinde HYSY' ye göre LSY 'de daha yüksek olduğu, kalp atım hızınınsa HYSY grubunda anlamlı yüksek olduğu görüldü(p: 0,029). ortalama kan basıncı değerlerinde LSY uygulanan grupta HYSY uygulanan gruptan yüksek olduğu fakat anlamlı olmadığı görüldü. Toplam inotrop miktarlarında anlamlı bir fark 61 olmamakla beraber efedrin kullanımında HYSY uygulanan grubun anlamlı yüksek çıktığı görüldü (p: 0,027). Postoperatif böbrek fonksiyonlarında, diğer hemodinamik parametrelerde ve doku perfüzyonuna olan etkilerinde anlamlı fark bulunmadığı görülmüştür. Tartışma: Batın cerrahisinde intraoperatif olarak nabız basınç değişimi(PPV) ile takip ettiğimiz hedefe yönelik sıvı yönetimi ile liberal (geleneksel) sıvı yönetimini karşılaştırdığımız çalışmamızda: Her iki grupta da intraoperatif olarak hemodinamik parametreler benzer seyretmekle beraber, kalp hızı HYSY grubunda yüksek olduğu, ortalama kan basıncının ise LSY uygulanan grupta daha yüksek olarak bulundu. Bunun nedeni olarak da preoperatif açlık sürelerinin 6 saat ve üzeri olması ve takip ettiğimiz vakaların ameliyat sürelerinin 3 saat ve altında olması olduğu düşünüldü. Çalışmamızda, öncelikli hedeflerimizden olan sıvı infüzyon miktarlarında LSY uygulanan grubun HYSY uygulanan gruba göre yüksek olduğu görüldü. Bununla birlikte postoperatif hastaların doku perfüzyonlarında ve böbrek fonksiyonlarında fark bulunmadı. İkincil hedefimiz olan PPV nin ise HYSY uygulamasında başarılı bir belirteç olduğu görüldü. Bu veriler düşünüldüğünde batın cerrahisi vakalarında hipervoleminin oluşturabileceği komplikasyonlardan sakınmak adına HYSY, LSY ye tercih edilebilir. Bununla birlikte 65 yaş üstü ve ASA III-IV hasta gruplarında çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Objective: In our study, we aim to compare liberal fluid management and targeted fluid management, intraoperative and postoperative hemodynamics, organ functions, fluid loads and the amount of fluid used. Performing targeted fluid management with the arterial catheter we will place on the radial artery with pulse pressure change (PPV) monitoring, determining the intraoperative fluid infusion rate according to the PPV value, and transthoracic echocardiography, which is a noninvasive procedure, introperatively look at the patients' fluid at the beginning and at the end of the surgery. We aim to compare their loads in both groups. However, the creatinine and lactate levels of the patients will be evaluated before and after surgery and the differences between the two groups will be evaluated. As a second goal, the sensitivity and efficiency between transthoracic echocardiographic cardiac output values and pulse pressure variation (PPV) will be observed. Material and method: Sixty-eight, ASA I – II patients over the age of 18 who had laparotomy in the supine position were included in the our study. After obtaining written informed consent, the patients were randomly divided into two groups as targeted (Group H) and liberal fluid management (Group L) by the closed envelope method. Preoperative BUN, creatinine and lactate values were recorded in all patients, in addition to demographic data (age, gender, height, weight). Premedication was not administered to the patients. After the patients were taken to the operating room, their routine monitoring (ECG, SpO2, Noninvasive Blood pressure) was performed. Intravenous propofol (3 mg / kg), fentanyl (1mcg / kg) and rocuronium (0.6 mg / kg) will be administered to all patients as anesthesia induction and they were intubated endotracheally. Mechanical ventilation parameters were set as tidal Volume 8 ml / kg (ideal body weight), Frequency 12 / min, Positive End-Expiratory 63 Pressure (PEEP) 5 cmH20, Peak Airway Pressure (PIP) limit 30 cmH20. Sevoflurane was used with 50% / 50% O2-N2O, with 1 MAC in the maintenance. After the initiation of induction and mechanical ventilation, basal blood gas values were recorded by invasive arterial catheterization from the radial artery. Urine catheterization was performed in all patients and hourly urine monitoring was performed. After achieving hemodynamic stability in both patient groups, cardiac output was calculated by transthoracic echocardiography. Likewise, after the end of the surgical procedure, cardiac output was calculated and recorded by transthoracic echocardiography again before extubation. PPV values were recorded in the patient group that would receive targeted fluid regimen. Blood gas was studied twice before intubation and extubation, and lactate values were recorded from all patients. Ringer's Lactate was used for fluid infusion in all patients. Intraoperative fluid infusion was administered as 1-3 ml / kg / hour + losses to the patient group to be applied goal-directed fluid regimen with PPV. If the PPV value was greater than 12% during the operation, 250 ml crystalloid (Ringer's Lactate) was given as an infusion within 10 minutes. Systolic arterial pressure, diastolic arterial pressure, mean arterial pressure, pulse pressure change (PPV), oxygen saturation and heart rate values were recorded at ten minute intervals during surgery. The erythrocyte suspension needs, intrope and ephedrine needs of the patients during the operation were recorded. Results: In the results of the comparison we made on abdominal surgery cases, the effects of targeted fluid management (FSR) and liberal fluid management (LSR) applied in intraoperative fluid therapy on hemodynamics, total fluid infusion, tissue perfusion and kidney functions; In PPV-controlled HYSY, there was a significant difference in the total amount of crystalloid administered introparatively compared to LSY (p: 0.002), the amount of erythrocyte suspension was similar, cardiac output values were higher in LSR than HYSY, heart rate was significant in the HYSY group. It was found to be high (p: 0.029). The mean blood pressure values were 64 higher in the LSY group than the HYSY group, but it was not significant. Although there was no significant difference in the total inotropic amounts, it was observed that the HYSY group was significantly higher in the use of ephedrine (p: 0.027). There was no significant difference in postoperative renal functions, other hemodynamic parameters and their effects on tissue perfusion. Discussion: In our study where we compared targeted fluid management with liberal (traditional) fluid management, which we follow with pulse pressure change (PPV) intraoperatively in abdominal surgery: Although the hemodynamic parameters were similar in both groups intraoperatively, heart rate was found to be higher in the HYSY group and the mean blood pressure was higher in the LSY group. The reason for this was thought to be that the preoperative fasting periods were 6 hours or more and the operation times of the cases we followed were 3 hours or less. In our study, it was observed that the amount of fluid infusion, which is one of our primary goals, was higher in the group that was applied LSY than the group that was applied HYSY. However, there was no difference in tissue perfusion and renal functions of postoperative patients. PPV, which is our secondary target, was found to be a successful marker in HYSY application. Considering these data, HYSY may be preferred to LSY in order to avoid complications that may be caused by hypervolemia in abdominal surgery cases. However, studies are needed in patients over 65 years of age and ASA III-IV.
Benzer Tezler
- Çocuk cerrahisinde transvers kesi ile yapılan laparotomilerde preoperatif ultrasonografi eşliğinde, levobupivakain ile yapılan rektus kılıf bloğunun postoperatif analjezi üzerine etkisinin araştırılması
The investigation of the effect of the rectus sheath block implemented with levobupivakain on the postoperative analgesia accompanied by preoperative ultrasonography in the laparotomies done with transverse incision in pediatric surgery
AYDIN HALEFOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonÇukurova ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLEK ÖZCENGİZ
- Laparatomilerde operasyon öncesi uygulanan 1 gram intravenöz parasetamolün postoperatif analjezi ve morfin tüketimine etkileri
The effects of 1 gram intravenous paracetamol given prior to laparotomy on postoperative analgesia and morphine consumption effects
SEMİH ARICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Anestezi ve ReanimasyonUludağ ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞÜKRAN ŞAHİN
YRD. DOÇ. DR. ALP GURBET
- Intraoperatif peritoneal lavajın postoperatif yapışıklıklara etkisi
The effects of intraoperative peritoneal lavage on postoperative peritoneal adhesions
GÜRSOY ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERTUĞRUL GÖKSOY
- Acil laparotomilerde profilaktik onlay mesh uygulaması insizyonel herni insidansını azaltır mı ? randomize klinik çalışma
Does prophylactic onlay mesh placement reduce the incidence of incisional herni in emergency laparotomies? randomized clinical trial
MEHMET EŞREF ULUTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEMAL ARSLAN