Geri Dön

Proksimal humerus kırıklarının tedavisinde klasik deltopektoral yaklaşım ile deltoid split yaklaşımın klinik ve radyolojik sonuçlar bakımından karşılaştırılması

A comparison of classic deltopectoral approach and deltoid split approach in terms of clinical and radiological results in the treatment of proximal humerus fractures

  1. Tez No: 661222
  2. Yazar: GÖKHAN GÜZEL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Proksimal humerus kırıkları, deltoidsplit, deltopektoral yaklaşım, aksiller sinir, Proximal humerus fracture, deltoidsplitting, deltopectoral approach, axiller nerve
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Giriş: Son yıllarda yaşlanan nüfus ve beraberinde oluşan osteoporotik kemik sebebiyle proksimal humerus kırıklarında hızlı bir artmış mevcuttur. %80-85' i yer değiştirmemiş veya minimal deplasmanı mevcut olan bu kırıklar konservatif tedavi yöntemiyle başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir. Çok parçalı ve karmaşık yapıdaki proksimal humerus kırıklarında optimal bir fonksiyonel sonuca ulaşmak için cerrahi tedavi gereklidir. Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı aynı fiksasyon metodu kullanılarak deltopektoral ile deltoidsplit girişimin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: 1 Ocak 2015-1 Ocak 2020 arasında retrospektif olarak 35 hasta deltopektoral yaklaşım, 35 hasta deltoid split yaklaşım kullanılarak cerrahi tedavi edilen 70 hasta çalışmaya alındı. Hastaların yaş, cinsiyet içeren demografik verilerini, donimant ekstremite, mesleği, hastaya bağlı faktörler ve cerrahiye bağlı faktörler, preop-postop açıları ve postop klinik durumunu belirten vaka rapor formları oluşturuldu. Hastaların kırık paternleri Neer'ın tariflediği sınıflamaya göre sınıflandırıldı. Hastaların postoperatif omuz hareket açıklığı deneyimli tek ortopedist tarafından yapılıp açısal değer olarak kabul edildi. Ameliyat sonrası hastalara postoperatif ağrı skorlaması için (VAS) Vizüel Analog Skala (EK-1), operasyon sonrası 1. yıllarında fonksiyonel kullanım ölçümü açısından DASH-T (Ek-2) uygulandı. Operasyon sonrası hastalara aynı rehabilitasyon programı uygulandı. Bulgular: Hastalarda gruplar arası yaş, cinsiyet, yaralanma mekanizması, hastanede kalış süresi, cerrahi süre, komplikasyon açısından anlamlı fark izlenmedi. Hiçbir hastada aksiller sinir hasarı izlenmedi. Deltoidsplit yaklaşım grubunda işe dönüş süresinin anlamlı olarak daha erken olduğu görüldü. Radyolojik bulgularda her iki yaklaşım arasında fark izlenmedi. Kırık paterni olarak 3-4 parçalı kırıklarda deltopektoral yaklaşım, 2 parçalı kırıklarda deltoidsplit yaklaşım kullanılması anlamlı bulundu. İç rotasyon hariç hastaların eklem hareket açıklıkları, VAS ve DASH-T skorları benzerdi. Sonuç: Proksimal humerus kırıklarının deltoidsplit veya deltopektoral yaklaşım yoluyla poliaksiyel kilitli plak ve vida ile etkili bir şekilde tedavi edilebileceği, özellikle 4 parçalı kırıklarda deltopektoral yaklaşımın daha önemli bir seçenek olabileceği, diğer kırık paternlerinde her iki yaklaşımdan herhangi birinin cerrahın tecrübesine bağlı olarak seçilebileceği önerilir. Her iki yaklaşımın komplikasyonlarının, birbirine dezavantaj ve avantajlarının belirtilmesi için orta ve uzun dönem çalışmalar gereklidir.

Özet (Çeviri)

Introduction: In recent years; there has been a rapid increase in proximal humerus fractures due to aging population and accompanying osteoporotic bone. 80-85% of fractures are in the form of non-displaced or minimal displacement fractures and can be successfully treated with conservative treatment method. Proximal humueral fractures with multiple and complex structures require surgical treatment to achieve an optimal functional result. Patient and Methods: 70 patients were included in this retrospectively designed study between January 1,2015 and January 1, 2020. 35 patients were treated using deltopectoral surgical approach and 35 patients using deltoid split surgical approach. Demographic data of the patients such as age, gender, occupation and dominant extremity were recorded. Case report forms; indicating patient-related factors and factors related to surgery, preop-postop angles and postop clinical status were created. Fracture patterns of the patients were classified according to the classification described by Neer. Postoperative shoulder range of motion of the patients was performed by a single experienced orthopedist and was accepted as angular value. Postoperative visual analog scale was used for postoperative pain scoring (VAS) and DASH-T was applied to measure functional use in the postoperative first year. The same rehabilitation program was applied to the patients after the operation. Results: There was no significant difference between the groups in terms of age, gender, injury mechanism, duration of hospital stay, duration of surgery, and complications. Axillary nerve damage was not observed in any patient. It was observed that the time to start work was significantly earlier in the deltoidsplit surgical approach group. No significant difference was observed between the two approaches in radiological measurements. A significant difference was found between the fracture pattern and the surgical approach used. Using the deltopectoral approach in 3-4-part fractures and using the deltoidsplit approach in 2-part fractures were found significant. Except for internal rotation, range of motion, VAS and DASH-T scores of the patients were similar. Conclusion: It is suggested that proximal humerus fractures can be effectively treated with a deltoidsplit or deltopectoral approach with a polyaxial locking plate and screw; especially in 4-part fractures, deltopectoral approach may be a more important option and in other fracture patterns, either approach can be chosen depending on the experience of the surgeon. Medium and long-term studies are required to state the complications, disadvantages and advantages of both approaches.

Benzer Tezler

  1. Proksimal humerus kırıklarının tedavisinde lateral deltoid split yaklaşımın aksiller sinir fonksiyonu ve deltoid kas hacmi üzerine etkilerinin incelenmesi

    Evaluation of the effects of the lateral deltoid splitting approach on axillary nerve function anddeltoid muscular volume in the treatment of proximal humerus fractures

    UTKU GÜRHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET ÖZGÜR YILDIRIM

  2. Yaşlı çok parçalı proksimal humerus kırıklarında uygulanan ters omuz artroplastisi ve hemiartroplasti sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of reverse shoulder arthroplasty and hemiarthroplasty in the treatment of the comminuted proximal humeral fractures of the elderly

    SUAT BATAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Ortopedi ve TravmatolojiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL KEREM BİLSEL

  3. 50 yaş üstü hastalarda neer tip 3 ve neer tip 4 humerus proksimal uç kırıkları tedavi seçeneklerinin karşılaştırılması

    Treatment methods comprasion of neer 3 and 4 part humerus proximal fractures in patients above 50 years of age

    FIRAT ERPALA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Ortopedi ve Travmatolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN MESUT TAHTA

  4. Proksimal humerus kırıklı hastalarda hemiartroplasti sonuçlarımız (Klinik, radyografik ve ultrasonografik değerlendirmeler)

    Hemiarthroplasty results ın patients with proximal humerus fractures

    TURAN ALPARSLAN YAROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Ortopedi ve TravmatolojiMersin Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VOLKAN ÖZTUNA

  5. Çocuk suprakondiler humerus kırıklarının açık redüksiyon internal fiksasyon ve kapalı redüksiyon perkütan pinleme sonrası klinik sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of clinical results of closed reduction - percutaneous pinning and open reduction-internal fixation in pediatric patients with supracondylar humeral fractures

    MUSTAFA KEMAL YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiGaziantep Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN GÜNHAN KARAKURUM