Geri Dön

Preeklampsi etiyopatogenezinde antimülleriyan hormon ve ilişkili miRNA'ların rolü

The role of antimullerian hormone and related miRNAs in etiopathogenesis of preeclampsia

  1. Tez No: 662146
  2. Yazar: DİDEM ÇIRAK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. PINAR SOLMAZ HASDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Manisa Celal Bayar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Amaç: Preeklampsi gebelikte en sık görülen komplikasyonlardan olup maternal ve perinatal morbidite ile mortalitenin en önemli nedenidir. Preeklampsi etiyopatogenezinin aydınlatılabilmesi, hastalığı önleyebilmek ve tedavi yöntemleri geliştirebilmek bakımından önemli bir adım olup hem maternal hem de perinatal sağlığa önemli katkıları olacaktır. Çalışmamızda preeklampsi etiyopatogenezinde fetal cinsiyet ve AMH, AMHIIR, VEGF ve microRNA-26, microRNA-126, microRNA-155 ile microRNA-210'un rolünün araştırılması hedeflenmiştir. Yöntem: Çalışmaya 20 preeklampsi, 20 kontrol grubu hastası olmak üzere toplam 40 hasta dahil edildi. Hem maternal serumda hem de plasentada preeklampsi etiyopatogenezinde oldukça önemli olduğu düşünülen miR-26, miR-126, miR-210, miR-155 miRNA'ların ifade düzeyleri qPCR yöntemi kullanılarak belirlendi. Ayrıca plasenta örneklerinde AMH, AMHIIR, VEGF genlerinin ifade düzeyleri hem immünohistokimyasal hem de qPCR yöntemleri ile tespit edildi. Bulgular: İmmnohistokimyasal değerlendirmede, AMH primer antikor ve AMH reseptör ve VEGF antikor immünreaktivitesinin preeklampsi grubu sinsityotrofoblast hücrelerinde azaldığı; endotel hücrelerin VEGF primer antikoru immünreaktivitesinin preeklampsi grubunda anlamlı olarak azaldığı, VEGF'nin plasenta ekstra embriyonik mezoderm bölgesinde ekspresyonunun kontrol ve preeklampsi grubunda anlamlı farkı olduğu tespit edildi. Plasental dokudan elde edilen örneklerde yapılan qPCR analizlerinde, AMH ve AMHIIR mRNA gen ifadesinin preeklampsi grubunda anlamlı olarak artmış olduğu; VEGF mRNA gen ifadesinin preeklampsi grubunda anlamlı olarak azalmış olduğu gösterildi. Serum ve plasentadan alınan örneklerde miRNA'lar için yapılan qPCR analizleri sonucunda; preeklampsi grubunda miR-26 ifadesinin serum örneklerinde anlamlı olarak artış gösterdiği, plasenta örneklerinde ise anlamlı olarak azaldığı; miR-126 ifadesinin serumda anlamlı olarak azaldığı ancak plasental ifadesinde anlamlı fark olmadığı; miR-155 ile miR-210 ifadesinin ise hem serum hem plasenta örneklerinde anlamlı olarak artış gösterdiği tespit edildi. Sonuç: Çalışmamızda preeklampsi etiyopatogenezi ile ilişkili olduğu düşünülen çeşitli moleküller hem serum hem plasentada incelenmiştir. Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda preeklampsi hastalarının serum ifadelerinde anlamlı farklılık saptanan miRNA moleküllerinin, preeklampsinin erken tanınması için bir belirteç olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca plasental doku örneklerinden izole edilip ifadeleri değerlendirilen hem AMH, AMHIIR, VEGF mRNA genlerinin hem de miRNA'ların preeklampsi etiyopatogenezi ile ilişkili moleküller oldukları düşünülmektedir. Çalıştığımız moleküllerle ilgili literatürde farklı görüşler olduğu, ancak yeni moleküller olmaları ve bu sebeple kısıtlı literatür verisi elde edilebilmesi nedeniyle daha fazla ve geniş kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır.

Özet (Çeviri)

Aim: Preeclampsia is one of the most common complications during pregnancy and is the most important cause of maternal and perinatal morbidity and mortality. It is an important step to elucidate the etiopathogenesis of preeclampsia, preventing the disease and developing treatment methods, and will have important contributions to both maternal and perinatal health. In our study, we aimed to investigate the role of fetal sex and related regulatory genes AMH, AMHIIR, VEGF and microRNA-26, microRNA-126, microRNA-155 and microRNA-210 in the etiopathogenesis of preeclampsia. Method: A total of 40 patients, including 20 preeclampsia and 20 control group patients, were included in the study. The expression levels of miR-26, miR-126, miR-210, miR-155, which are thought to be very important in the etiopathogenesis of preeclampsia, were determined using qPCR method in both maternal serum and placental tissue. Also, the expression levels of AMH, AMHIIR, VEGF genes in placental tissue were determined by both immunohistochemistry and qPCR methods. Results: In the immunohistochemical evaluation, it was found that AMH primary antibody, AMH receptor and VEGF antibody immunoreactivity decreased in syncytiotrophoblast cells of preeclampsia group; VEGF primary antibody immunoreactivity of endothelial cells decreased significantly in the preeclampsia group, and the expression of VEGF in the extra-embryonic mesoderm region of the placenta was significantly different in the control and preeclampsia groups. In qPCR analyzes performed on samples obtained from placental tissue, it was found that AMH and AMHIIR mRNA gene expression significantly increased in preeclampsia group; VEGF mRNA gene expression was shown to be significantly decreased in the preeclampsia group. As a result of qPCR analysis for miRNAs in samples taken from serum and placenta; miR-26 expression significantly increased in serum samples in the preeclampsia group, and decreased significantly in placenta samples; miR-126 expression decreased significantly in serum but there was no significant difference in placental expression; It was found that miR-155 and miR-210 expression increased significantly in both serum and placenta samples. Conclusion: In our study, various molecules which are thought to be associated in the ethiopathogenesis of preeclampsia were investigated in both maternal serum and placenta. As a result, it is thought that microRNA molecules may be a marker for early recognition of preeclampsia. In addition, both AMH, AMHIIR, VEGF mRNA genes and microRNAs, which are isolated from placental tissue samples and whose expressions are evaluated, are thought to be molecules associated with preeclampsia etiopathogenesis. There are different findings about these novel molecules in literatüre. But since they are new molecules and there are limited data about them, more comprehensive research is needed.

Benzer Tezler

  1. Preeklampsi tanılı gebelerde maternal subfatin/metrnal düzeyinin incelenmesi

    Investigation of maternal subfatin levels in preeclamptic pregnancies

    MERVE AKIN MORAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURAK KARADAĞ

  2. Preeklamptik plasentalarda oksidatif stres-anjiogenez ilişkisi

    Relationship between oxidative stress and angiogenesis in preeclamptic placenta.

    GÜNEŞ ÖZDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Histoloji ve Embriyolojiİstanbul Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA TAŞYÜREKLİ

  3. Preeklampsi Tanılı Gebelerde Vasküler Adezyon Proteini-1 Düzeylerinin İncelenmesi

    Investigation of Vascular Adhesion Protein-1 Levels in Pregnant Women with Preeclampsia

    GÜLÇİN ŞEYDA AĞSAKAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN ERENEL

  4. Preeklampsi tanılı gebelerde maternal angiopoietin-like protein 2 (ANGPTL2) düzeylerinin incelenmesi

    Examination of maternal angiopoietin-like 2 (ANGPTL2) levels in pregnant women wi̇th preeclampsi̇a

    CANAN SABUNCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURAK YÜCEL

  5. Preeklampsi de Nörokinin-B nin yeri

    Neurokinin B levels in maternal and umbilical cord blood in preeclamptic and normal pregnancies

    EMİNE EBRU ZÜLFİKAROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA UĞUR