Geri Dön

Metabolik sendrom kriterlerini karşılamayan serum trigliserit seviyeleri yüksek hastalarda fenofibrat tedavisinin karotis femoral nabız dalga hızına etkisi normal grup karşılaştırmalı prospektif randomize çalışma

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 662348
  2. Yazar: SÜLEYMAN ÇAĞAN EFE
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İBRAHİM AKIN İZGİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. Ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

AMAÇ : Çalışmamızda metabolik sendrom kriterlerini karşılamayıp, trigliserit yüksekliği nedeniyle daha önce tedavi almamış hasta grubu ile trigliserit seviyeleri normal olan sağlıklı kontrol grubunun nabız dalga hızı (NDH) ölçüm parametrelerini ve trigliserit düzeyleri yüksek hastaların fenofibrat tedavisi öncesi ve tedavi sonrası nabız dalga hızı ölçüm parametrelerindeki değişimleri değerlendirdik. YÖNTEM: Metabolik sendrom kriterlerini karşılamayıp, daha önce hipertrigliseridemi için yaşam tarzı değişikliği ve diyet önerilen ancak trigliserit düzeylerinde yükseklik devam eden 37 (32 erkek, 5 kadın) hasta ile bazal özellikleri hasta grubu ile benzer trigliserit düzeyleri normal kontrol grubu (28 kişi; 19 erkek, 9 kadın) çalışma kapsamında değerlendirildi. Öncelikli olarak kontrol grubu ile hasta grubunun bazal karotis-femoral nabız dalga hızı ölçüm parametreleri SphygmoCorTM nabız dalga hızı analiz sistemi ile ölçülerek, kendi aralarında karşılaştırıldı. Ardından hasta grubunun bazal NDH ve laboratuvar parametreleri ile ortalama 44.8±24.9 gün tek doz (267 mg) fenofibrat tedavisi sonrası ölçüm parametreleri kendi içinde karşılaştırıldı. Gerek hasta gerekse kontrol grubunda çalışma öncesi herhangi bir nedenle alınmakta olan medikasyonlara müdahale edilmedi. BULGULAR Hasta grubu ile kontrol grubu arasında bazal özellikler açısından (yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi) anlamlı fark saptanmadı. Hasta grubu ile kontrol grubunun SphygmoCorTM nabız dalga hızı ölçüm cihazı ile yapılan ölçüm sırasında kaydedilen sistolik, diyastolik ve santral sistolik kan basıncı ortalamaları arasında anlamlı fark tespit edildi, (Sırasıyla; 138.4±17.4 mm/hg'ye karşın 124.4±15.3 mm/Hg p=0.003, 81.4±14.1 mmHg'ye karşın 69.3±11.3 mm/Hg p=0.001, 125.2±19.1 mmhg'ye karşın 112.0±15.6 mm/hg p=0.007). İki grup arasında sistolik, diyastolik, santral sistolik kan basıncı değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmakla birlikte ölçüm değerleri yaş persentillerine göre normal sınırlar içerisindeydi. Hasta ve kontrol grubunun tedavi öncesi ortalama NDH değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (11.3±2.9 m/s'ye karşın 10.2±2.7 m/s p=0.04). AIx (Augmantasyon indeksi) değerlerinde iki grup arasında anlamlı fark izlenmedi ( %22.6±12.6'ya karşın 24.2±12.4 p=0.49). IX Hasta grubunun tedavi öncesi ve tedavi sonrası olarak yapılan karşılaştırmalı değerlendirmesinde; ortalama trigliserit, total kolesterol ve C/H (Total kolesterol/HDL) düzeyleri arasında anlamlı fark tespit edildi, (Sırasıyla; 704.7±338.7 mg/dl'ye karşın 261.3±234.3 mg/dl p=0.001, 270.0±93.4 mg/dl'ye karşın 201.3±61.0 mg/dl p=0.001, %7.2±1.9'a karşın %5.3±2.6 p=0.001). Hastaların ürik asit ve hsCRP düzeyleri arasında tedavi öncesi ve sonrası istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (Sırasıyla; 6.0±1.3 mg/dl'ye karşın 4.4±0.9 mg/dl p=0.001, 0.47±0.41 mg/dl'ye karşın 0.32±0.31 mg/dl p=0.01). SphygmoCorTM cihazı ile yapılan ölçümlerde tedavi öncesi sistolik, diyastolik, santral sistolik ve ortalama kan basıncı değerleri anlamlı olarak düşüş göstermiştir (Sırasıyla; 138.4±17.4 mm/hg'ye karşın 127.2±12.3 mm/hg p=0.001, 81.4±14.1 mm/hg'ye karşın 69.3±11.2 mm/hg p=0.001, 125.2±19.1 mm/hg'ye karşın 118.1±17.6 mm/hg p=0.01, 101.4±14.7 mm/hg'ye karşın 89.8±10.8 mm/hg p=0.001) Tedavi öncesi ve tedavi sonrası yapılan kaşılaştırmada sistolik, diyastolik, santral sistolik, ortalama kan basıncı değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmakla birlikte ölçüm değerleri hastaların yaş persentillerine göre normal sınırlar içerisindedir. Hastaların tedavi sonrası NDH değerleri, tedavi öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde azalmıştır ( 11.3±2.9 m/s'e karşın 9.2±2.2 m/s, p=0.001). AIx değerlerinde ise tedavi öncesi ve sonrası yapılan değerlendirmede anlamlı fark bulunamadı ( %24.2±12.4'e karşın 22.0±11.4 p=0.22) SONUÇ: Çalışmamızda hipertrigliseridemisi olanlarda kontrol grubuna göre NDH değerleri anlamlı olarak yüksektir. Fenofibrat tedavisi sonrası hastaların trigliserit düzeylerinde izlenen belirgin düşüşle birlikte, hastaların santral sistolik, diyastolik ve ortalama kan basıncı değerlerine ek olarak NDH değerleri anlamlı olarak azalmıştır. Ancak nabız basıncı, kalp hızı ve AIx değerlerinde değişiklik izlenmemiştir.

Özet (Çeviri)

AMAÇ : Çalışmamızda metabolik sendrom kriterlerini karşılamayıp, trigliserit yüksekliği nedeniyle daha önce tedavi almamış hasta grubu ile trigliserit seviyeleri normal olan sağlıklı kontrol grubunun nabız dalga hızı (NDH) ölçüm parametrelerini ve trigliserit düzeyleri yüksek hastaların fenofibrat tedavisi öncesi ve tedavi sonrası nabız dalga hızı ölçüm parametrelerindeki değişimleri değerlendirdik. YÖNTEM: Metabolik sendrom kriterlerini karşılamayıp, daha önce hipertrigliseridemi için yaşam tarzı değişikliği ve diyet önerilen ancak trigliserit düzeylerinde yükseklik devam eden 37 (32 erkek, 5 kadın) hasta ile bazal özellikleri hasta grubu ile benzer trigliserit düzeyleri normal kontrol grubu (28 kişi; 19 erkek, 9 kadın) çalışma kapsamında değerlendirildi. Öncelikli olarak kontrol grubu ile hasta grubunun bazal karotis-femoral nabız dalga hızı ölçüm parametreleri SphygmoCorTM nabız dalga hızı analiz sistemi ile ölçülerek, kendi aralarında karşılaştırıldı. Ardından hasta grubunun bazal NDH ve laboratuvar parametreleri ile ortalama 44.8±24.9 gün tek doz (267 mg) fenofibrat tedavisi sonrası ölçüm parametreleri kendi içinde karşılaştırıldı. Gerek hasta gerekse kontrol grubunda çalışma öncesi herhangi bir nedenle alınmakta olan medikasyonlara müdahale edilmedi. BULGULAR Hasta grubu ile kontrol grubu arasında bazal özellikler açısından (yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi) anlamlı fark saptanmadı. Hasta grubu ile kontrol grubunun SphygmoCorTM nabız dalga hızı ölçüm cihazı ile yapılan ölçüm sırasında kaydedilen sistolik, diyastolik ve santral sistolik kan basıncı ortalamaları arasında anlamlı fark tespit edildi, (Sırasıyla; 138.4±17.4 mm/hg'ye karşın 124.4±15.3 mm/Hg p=0.003, 81.4±14.1 mmHg'ye karşın 69.3±11.3 mm/Hg p=0.001, 125.2±19.1 mmhg'ye karşın 112.0±15.6 mm/hg p=0.007). İki grup arasında sistolik, diyastolik, santral sistolik kan basıncı değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmakla birlikte ölçüm değerleri yaş persentillerine göre normal sınırlar içerisindeydi. Hasta ve kontrol grubunun tedavi öncesi ortalama NDH değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (11.3±2.9 m/s'ye karşın 10.2±2.7 m/s p=0.04). AIx (Augmantasyon indeksi) değerlerinde iki grup arasında anlamlı fark izlenmedi ( %22.6±12.6'ya karşın 24.2±12.4 p=0.49). IX Hasta grubunun tedavi öncesi ve tedavi sonrası olarak yapılan karşılaştırmalı değerlendirmesinde; ortalama trigliserit, total kolesterol ve C/H (Total kolesterol/HDL) düzeyleri arasında anlamlı fark tespit edildi, (Sırasıyla; 704.7±338.7 mg/dl'ye karşın 261.3±234.3 mg/dl p=0.001, 270.0±93.4 mg/dl'ye karşın 201.3±61.0 mg/dl p=0.001, %7.2±1.9'a karşın %5.3±2.6 p=0.001). Hastaların ürik asit ve hsCRP düzeyleri arasında tedavi öncesi ve sonrası istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (Sırasıyla; 6.0±1.3 mg/dl'ye karşın 4.4±0.9 mg/dl p=0.001, 0.47±0.41 mg/dl'ye karşın 0.32±0.31 mg/dl p=0.01). SphygmoCorTM cihazı ile yapılan ölçümlerde tedavi öncesi sistolik, diyastolik, santral sistolik ve ortalama kan basıncı değerleri anlamlı olarak düşüş göstermiştir (Sırasıyla; 138.4±17.4 mm/hg'ye karşın 127.2±12.3 mm/hg p=0.001, 81.4±14.1 mm/hg'ye karşın 69.3±11.2 mm/hg p=0.001, 125.2±19.1 mm/hg'ye karşın 118.1±17.6 mm/hg p=0.01, 101.4±14.7 mm/hg'ye karşın 89.8±10.8 mm/hg p=0.001) Tedavi öncesi ve tedavi sonrası yapılan kaşılaştırmada sistolik, diyastolik, santral sistolik, ortalama kan basıncı değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmakla birlikte ölçüm değerleri hastaların yaş persentillerine göre normal sınırlar içerisindedir. Hastaların tedavi sonrası NDH değerleri, tedavi öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde azalmıştır ( 11.3±2.9 m/s'e karşın 9.2±2.2 m/s, p=0.001). AIx değerlerinde ise tedavi öncesi ve sonrası yapılan değerlendirmede anlamlı fark bulunamadı ( %24.2±12.4'e karşın 22.0±11.4 p=0.22) SONUÇ: Çalışmamızda hipertrigliseridemisi olanlarda kontrol grubuna göre NDH değerleri anlamlı olarak yüksektir. Fenofibrat tedavisi sonrası hastaların trigliserit düzeylerinde izlenen belirgin düşüşle birlikte, hastaların santral sistolik, diyastolik ve ortalama kan basıncı değerlerine ek olarak NDH değerleri anlamlı olarak azalmıştır. Ancak nabız basıncı, kalp hızı ve AIx değerlerinde değişiklik izlenmemiştir.

Benzer Tezler

  1. Bipolar bozuklukta metabolik sendromun serum agouti related peptid ve yeme davranışı ile ilişkisinin incelenmesi: Sağlıklı kontrollerle karşılaştırmalı kesitsel bir çalışma

    Assessment of the relationship between metabolic syndrome agouti related peptid and eating behavior in bipolar disorder: A cross-sectional comparison study with healthy controls dissertation

    NAZAN DOLAPOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriEge Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAYRİYE ELBİ

  2. Obez ve metabolik sendromlu çocuk ve adolesan hastalarda mikronutrient seviyelerinin değerlendirilmesi ve metabolik sendrom bileşenleri ile ilişkisi

    Assessment of micronutrient levels and their relationship with components of metabolic syndrome in children and adolescents and with obesity and metabolic syndrome

    ARİFE DERDA YÜCEL ŞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH KARDAŞ

  3. Hidradenitis süpürativa hastalarında serum zonulin seviyesi ile bağırsak geçirgenliğinin değerlendirilmesi, hastalık şiddeti ve yaşam kalitesi ile ilişkisi

    Evaluation of serum zonulin levels and intestinal permeability inhidradenitis suppurativa patients: Relationship with disease severity and quality of life

    ELİF ÇETİNKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM HALİL YAVUZ

  4. Polikistik over sendromu ve polikistik over görünümlü hastalarda tenaskin-C düzeyi değişir mi?

    Management of process in people who have pcos, polycystic ovarian morphology (PROM) and healthy voluntary women by assessing the impact of inflammation with tenascin-C (TN-C) which is an inflammatory marker

    MUSTAFA KEMAL KÖKSAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAPRAK ÜSTÜN

  5. Psikotik bozukluğu olan hastalarda ve sağlıklı kardeşlerinde serum IL-33 ve SST2 düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of levels of serum IL-33 and SST2 in patients with psychotic disorder and their healthy siblings

    AYŞE GÜLDEN GÜRSES

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. RABİA NAZİK EKİNCİ