Stres üriner inkontinans tedavisinde transobturator tape (TOT) uygulaması ve kısa dönem sonuçlarının tensıon free vaginal tape(TVT) operasyonu sonuçlarıyla karşılaştırılması
Comparison of transobturator tape (TOT) operation and tension free vaginal tape (TVT) operation with the short-term results in stress urinary incontinence treatment
- Tez No: 663213
- Danışmanlar: UZMAN GÜLTEKİN KÖSE, DOÇ. ERTUĞRUL CAN TÜFEKÇİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Üriner inkontinans (Üİ), Uluslararası Kontinans Derneği'nin (International Continence Society: ICS) tanımlamasına göre, sosyal ve hijyenik sorunlara neden olan ve objektif olarak gösterilebilen idrar kaçırma durumudur . Üriner inkontinansın en sık görülen tipi stres üriner inkontinans, efor,öksürme yada hapşırma gibi karın içi basıncı arttıran durumlar sırasında idrar kaçırma şikayeti olup, ICS tarafından detrusör aktivite artışı olmaksızın, intravezikal basıncın üretra basıncını aşmasıyla ortaya çıkan idrar kaçırma şekli olarak tanımlanır. SÜİ özellikle postmenapoz dönemde insidansı artmakla beraber,tüm yaş grubundaki kadınları etkilemektedir.Nullipar genç kadınların %2-5'inde görülen inkontinans, postmenapozal dönemde %30'lara ulaşmaktadır.Yapılan bir çalışmada daha önce inkontinans şikayeti olmayan kadınların %10'unda menapoz sonrası ilk üç yıl içinde üriner inkontinans ortaya çıktığı saptanmıştır .Ülkemizde ise peri-postmenapoz dönemdeki kadınlarda inkontinans sıklığı %57-68 arasında değişmekte olup, bunun yaklaşık üçte biri stres inkontinans özelliğindedir.Başka bir çalışmada ise menapozal dönemde üriner inkontinans sıklığının %50 oranında görüldüğü fakat bu hastaların %18'inin tedavi için hekime başvurduğu bulunmuştur.Ülkemizde bu hastalığın yıllık maliyetini gösteren yeterli veri olmamakla birlikte,Amerika Birleşik Devletlerinde tahmini yıllık maliyeti 12.43 milyar dolardır.Erişkin popülasyonun %10-35'ini etkileyen inkontinansın devamlı irritasyon ve ıslaklıktan kaynaklanan rahatsızlık nedeniyle depresyona kadar gidebilen emosyonel sorunlara neden olduğu saptanmıştır.Bununla birlikte hastaların sosyal,günlük,seksüel ve iş yaşamlarının etkilendiği,bu durumları engellemek için sosyal ve fiziksel aktivitede kısıtlamaya gidildiği gözlenmektedir.Büyük çoğunluğu tedavi edilebilir olmasına rağmen hastaların idrar kaçırmayı yaşlanmanın doğal bir süreci olarak görmelerinden ve yakınmalarını doktora bildirmekten çekinmeleri,doktorların ise inkontinansı sorgulamayı ihmal etmeleri yada yüzeyel yapmaları nedeniyle sorunun çözümü konusunda istenen başarı hala sağlanamamıştır.Bu nedenle ürojinekolojinin doktorlar tarafından daha fazla önem verilen bir dal haline getirilmesi gerekmektedir.Hangi yaş gurubunda olursa olsun üriner inkontinans mutlaka bir sağlık sorunu olarak önemsenmeli,gerekli ürojinekolojik değerlendirmelerle altta yatan patolojiler ortaya 1 konularak inkontinansın tipi belirlenmeli ve uygun,etkili yöntemlerle tedavi edilmelidir.Patofizyolojileri birbirinden farklı olduğu için tedavi seçiminde üriner inkontinans tipinin doğru olarak belirlenmesi en etkin,en ucuz ve zararsız tedavi metodunun seçilmesine olanak verecektir.Üriner inkontinans hastalarının %95'inde inkontinansa neden olan iki önemli sorun üretral sfinkterik yetmezlik ve istemsiz detrusor kontraksiyonlarıdır .Üriner inkontinansın tedavisinde ilaç tedavileri,pelvik-periüretral kas fizyoterapisi,mekanik cihazlar,davranış tedavileri gibi konservatif yöntemler yanında özellikle üretral sfinkterik yetmezliği olanlarda cerrahi yöntemlerde kullanılmaktadır.Hangi hastada ne tip bir tedavi yönteminin kullanılacağı,tedavi yöntemlerinden hangisine öncelik verileceği konusunda henüz standart bir görüş birliği yoktur. SÜİ tedavisinde her geçen gün mevcut cerrahi teknikler geliştirilip,yeni teknikler sunulmaktadır.mevcut cerrahi teknikler içerisinde en yaygın kullanılan 1995 yılında Ulmsten tarafından tanımlanan Tension-free Vaginal Tape (TVT) ameliyatıdır.Bu ameliyatın uygulama kolaylığı ve kısa dönem başarı oranları yüksek olmakla birlikte olası komplikasyonlarını azaltmaya yönelik değişik teknikler geliştirilmiştir. Bu amçla 2001 yılında Delorme tarafından Transobturator Tape (TOT) tekniği öne sürülmüştür.İlk olarak öne sürülen TOT tekniğide yöntem dıştan içe uygulanırken,daha sonra içten dışa uygulanan yöntem geliştirilmiştir. Bu çalışmada stres üriner inkontinans tedavisinde dıştan içe uygulanan Transobturator Tape (TOT) tekniğinin tedavideki başarısını,kısa dönem komplikasyonlarını ve postoperatif erken dönemde semptom ve hayat kalitesi üzerine etkinliğinin literatür bilgisi eşliğinde Tension-free Vaginal Tape (TVT) tekniği ile karşılaştırılması amaçlanmıştır
Özet (Çeviri)
Urinary incontinence (UI) is an incontinence condition that causes social and hygienic problems and can be objectively demonstrated, according to the definition of the International Continence Society (ICS). The most common type of urinary incontinence is the complaint of urinary incontinence during conditions that increase intra-abdominal pressure such as stress urinary incontinence, exertion, coughing or sneezing, and it is defined by ICS as a form of urinary incontinence that occurs when intravesical pressure exceeds urethral pressure without an increase in detrusor activity. Although the incidence of SUI increases especially in the postmenopausal period, it affects women of all age groups. Incontinence seen in 2-5% of nulliparous young women reaches 30% in the postmenopausal period. In our country, the frequency of incontinence in women in the peri-postmenopausal period varies between 57-68%, and approximately one-third of this is stress incontinence. In another study, the frequency of urinary incontinence was observed at a rate of 50% in the menopausal period, but these patients Although there is insufficient data to show the annual cost of this disease in our country, the estimated annual cost in the United States is $ 12.43 billion. Incontinence, which affects 10-35% of the adult population, is up to depression due to constant irritation and wetness discomfort. gi However, it has been observed that the social, daily, sexual and business lives of the patients are affected, and social and physical activities are restricted to prevent these situations.Although the vast majority of them are treatable, patients see urinary incontinence as a natural process of aging and their complaints are The desired success in solving the problem has not yet been achieved due to the fact that doctors hesitate to report incontinence or neglect to question incontinence or make it superficial. Therefore, urogynecology should be made a branch of importance by doctors. No matter which age group, urinary incontinence should be considered as a health problem, The type of incontinence should be determined by determining the underlying pathologies with the necessary urogynecological evaluations and treated with appropriate and effective methods. Correct determination of nerve incontinence type will allow selection of the most effective, cheapest and harmless treatment method. Two important problems that cause incontinence in 95% of urinary incontinence patients are urethral sphincteric insufficiency and involuntary detrusor contractions. In the treatment of urinary incontinence, conservative methods such as drug therapies, pelvic-periurethral muscle physiotherapy, mechanical devices, behavioral treatments are used in surgical methods, especially in patients with urethral sphincter insufficiency. there is no. Current surgical techniques are developed and new techniques are introduced day by day in the treatment of SUI. The most widely used among existing surgical techniques is the Tension-free Vaginal Tape (TVT) surgery, which was defined by Ulmsten in 1995. Various techniques have been developed for reduction. For this purpose, the Transobturator Tape (TOT) technique was proposed by Delorme in 2001. In the first proposed TOT technique, the method was applied from the outside to the inside, then the method applied from the inside out was developed. In this study, it was aimed to compare the success of the Transobturator Tape (TOT) technique applied externally in the treatment of stress urinary incontinence with the Tension-free Vaginal Tape (TVT) technique in the light of literature knowledge on the success of the treatment, its short-term complications, and its effectiveness on symptoms and quality of life in the early postoperative period.
Benzer Tezler
- Stres üriner inkontinans tedavisinde transobturatuar subüretral askı yöntemi ile ekstrakorporeal manyetik inervasyon tedavisinin karşılaştırılması
Comparison of transobturator suburetral suspension method and extracorporeal magnetic innervation therapy in the treatment of stress urinary incontinence
NİLÜFER AKGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET AKIN SİVASLIOĞLU
- Trans obturator tape uygulaması yapılan hastaların uzun dönem sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of the long-term results of the patients who had trans obturator tape application
EZGİ AYGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEFİSE TANRIDAN OKCU
- Stres tipte idrar kaçırma tedavisinde transobturator tape uygulaması ve orta dönem sonuçları
Transobturator tape technique for stress urinaryincontinance and mid term outcomes.
MUSA EKİCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
ÜrolojiSağlık BakanlığıÜroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN NEDİM GÖKSEL GÖKTUĞ
- Stres üriner inkontinans tedavisinde transobturator tape (tot), tensıon free vaginal tape(tvt) ve burch operasyonlarının kısa dönem sonuçlarının karşılaştırılması
Stres üri̇ner i̇nkonti̇nans tedavi̇si̇nde transobturator tape (tot), tension free vagi̇nal tape(tvt) ve burch operasyonlarinin kisa dönem sonuçlarinin karşilaştirilmasi
CENGİZ ANDAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURETTİN AKA
- Pelvik organ prolapsusu olan hastalarda stresüriner inkontinans tedavisinde transobturator tapeoperasyonuna pelvik rekonstrüksiyon eklenmesinin etkinliği
Başlık çevirisi yok
BAHTİYAR ÇİFTCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDAL KAYA