Flor vernik uygulama sıklığının başlangıç mine lezyonlarına etkisinin in vitro olarak değerlendirilmesi
In vitro evaluation of the effect of fluoride varnish application frequency on inital enamel lesions
- Tez No: 664235
- Danışmanlar: PROF. DR. ZEYNEP ÖKTE
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Flor vernik, başlangıç mine lezyonu, remineralizasyon, yüzey mikrosertliği, Fluoride varnish, initial enamel lesion, remineralization, surface microhardness
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 99
Özet
Diş çürüğünün klinik olarak ilk görüldüğü ve geri dönüşümünün mümkün olduğu aşama başlangıç çürük lezyonu olarak tanımlanır. Düz yüzey çürüğü veya opak mine lezyonu olarak da adlandırılan başlangıç çürük lezyonları; mine dokusu ile sınırlı, yüzeyel yapısı sağlıklı mineden daha porözlü olan, kavitasyonsuz demineralize alanlardır.Diş minesi üzerinde demineralizasyonu önlemesi ve remineralizasyonu artırması amacıyla, flor en sık kullanılan materyallerden biridir. Topikal florid preparatları; profesyonel olarak uygulanan solüsyonlar, jeller, profilaksi pastaları ve flor vernikleri ile hasta tarafından uygulanan diş macunları ve ağız gargaraları gibi çok sayıda ürün çeşidini kapsar. En sık kullanılan flor verniklerden biri olan Duraphat yüzey ve yüzeyaltı mine remineralizasyonunda altın standart olarak belirtilmektedir. Topikal floridin başlangıç mine çürüklerinin remineralizasyonunda etkin olduğu kanıtlanmasına rağmen, uygulama sıklığı ile ilişkili kesin bir bilgi yoktur ve uygulama sıklığının karşılaştırıldığı herhangi bir çalışmaya da rastlanılmamıştır. Çalışmamız in vitro koşullarda floridli verniğin başlangıç mine çürüklerine etkisini, farklı sıklıklarla uygulanmasını takiben yüzey mikrosertlik ölçümü ile değerlendirilerek, klinik koşullarda uygulanması optimal olan prosedürün oluşturulmasına alt yapı oluşturmayı amaçlamaktadır. İn vitro koşullarda yürütülen çalışmamızda klinik ve radyolojik muayene sonucunda çekim endikasyonu olan gömülü daimi 3. molar dişler kullanılmıştır. Kırık, çatlak ve gelişimsel anomalisi olmayan dişler çalışma dışı bırakılmıştır. Dişler kron kök hizasından kesilerek, kron kısmı bukkal yüzeyleri açıkta kalacak şekilde akril kalıplara gömülmüştür. Tüm örnekler düzgün, pürüzsüz mine yüzeyi elde etmek amacıyla su altında kademeli olarak zımparalanmıştır. Deney materyalleri bukkal mine yüzeylerinde 4x4 mm'lik alan boş kalacak şekilde dişin geri kalan kısımları aside dayanıklı tırnak cilası ile kaplanmıştır. Rastgele 4 gruba ayrılan mine örneklerinin sağlam yüzeyinde başlangıç mikrosertlik ölçümleri yapılmıştır. 96 saat demineralizasyon solüsyonunda bekletilerek başlangıç mine lezyonu oluşturulmuştur. Ardından demineralize yüzeylerde mikrosertlik ölçümü yapılmıştır. 1. Gruba yılda 1 kere, 2. Gruba 1 hafta ara ile yılda 4 kere, 3. Gruba 3 ay ara ile yılda 4 kere, 4. Gruba 6 ay ara ile yılda 2 kere flor vernik uygulanmıştır. Her grubun son flor vernik uygulaması sonunda (Grup 1; 1. uygulama sonunda; Grup 2 ve 3; 4. uygulama sonunda; Grup 4; 2. uygulama sonunda) ve 1 yıl sonunda mikrosertlik ölçümleri yapılmıştır. Tüm ölçümler bittikten sonra gruplar arası mikrosertlik değerleri ve farklı sıklıklarda uygulanan flor verniğin yüzey sertliğinde meydana getirdiği geri kazanım değerleri karşılaştırılmıştır. Çalışmamıza göre deney gruplarının remineralizasyon sonrası mikrosertlik değerlerine göre sıralaması Grup 3(3 ay ara ile yılda 4 kere flor vernik uygulaması) > Grup 2(1 hafta ara ile 4 kere flor vernik uygulaması) > Grup 4(6 ay ara ile yılda 2 kere flor vernik uygulaması) > Grup 1(Yılda 1 kere flor vernik uygulaması) şeklinde bulunmuştur. Ayrıca yüzey sertlik değerleri geri kazanım yüzdeleri karşılaştırıldığında da aynı şekilde Grup 3(3 ay ara ile yılda 4 kere flor vernik uygulaması) > Grup 2(1 hafta ara ile 4 kere flor vernik uygulaması) > Grup 4(6 ay ara ile yılda 2 kere flor vernik uygulaması) > Grup 1(Yılda 1 kere flor vernik uygulaması) olarak bulunmuştur. Çalışmamız sonucunda 3 ay ara ile yılda 4 kere flor vernik uygulama sıklığının başlangıç mine lezyonlarında daha etkili olduğu, fakat sadece flor vernik uygulaması ile başlangıç mine lezyonlarının sertliğinde etkili geri kazanım elde edilemediği sonucuna varılmıştır.
Özet (Çeviri)
Initial caries lesions are defined as first clinical observation of the progression of dental caries, with possibilty of being reversed. İnitial carious lesion, termed as 'smooth surface lesion' of 'white spot lesion', is a demineralized surface which is restricted to enamel and non-cavitated although it has a more porous subsurface than sound enamel. Fluor is one of the most commonly used materials to prevent and control dental caries. Topical fluoride preparations, using for the prevention of caries formation and progression, encompass a large number of product types, including professionally applied solutions, gels, prophylactic pastes and varnishes, and patient applied products such as dentifrices and mouthrinses. It is indicated in literature Duraphat is gold standard to improve both surface and subsurface enamel remineralization. Although topical fluoride proved to be effective on remineralization of initial enamel caries, there is no definitive knowledge about the frequency of application and no studies have been found in the literature to compare the frequency of application. The aim of this study is the in vitro evaluation of the effect of fluoride varnish application at different frequencies on initial enamel lesions by microhardness measurements; and to provide optimal fluoride varnish application procedure in clinical conditions. In our study under in vitro conditions, unerupted third molars which have indication for removal according to clinical and radiological examination was used. Only teeth with no cracks, fractures, or developmental lesions were selected. Roots of teeth were removed and the coronal part of all teeth were embedded in acrylic resin, such that the buccal face of teeth projected and ensuring smooth tooth surfaces were as parallel to scanning stage as possible. All samples was polished with silicon carpid paper in a progessively way with water to obtain flat, smooth enamel surface. Acid resistant nail varnish was applied on parts of the enamel surface, leaving 4x4mm windows on buccal surface unprotected. After all samples divided into four groups of 20 samples each, the baseline sound enamel SMH(surface microhardness) was measured for all the specimens using Vickers microhardness(VHN) testing machine. Artificial enamel carious lesions were created by inserting the specimens in demineralization solution for 96 hours. Then SMH of the demineralised specimens was evaluated. In accordance with the purpose of the experiment, fluor varnish was applied once a year in 1st group, once a week for 4 week in 2nd group, 4 times a year at 3-month intervals in 3rd group, 2 times a year at 6-month intervals in 4th group. At the end of the flour varnish application and 1 year after beginning experiments of each group SMH of the remineralised specimens was evaluated. After SMH measurements, Microhardness values between groups and the recovery values of fluorine varnish application at different frequencies on surface hardness were compared. According to the study, the remineralization microhardness values of the experimental groups were found as follows: Group 3 (fluorid varnish application 4 times a year with an interval of 3 months)> Group 2 (fluorid varnish application 4 times with an interval of 1 week)>Group 4(fluorid varnish application twice a year with an interval of 6 months)> Group 1(fluorid varnish application once a year). Also recovery of surface hardness values were found as follows: Group 3 (fluorid varnish application 4 times a year with an interval of 3 months)> Group 2 (fluorid varnish application 4 times with an interval of 1 week)>Group 4(fluorid varnish application twice a year with an interval of 6 months)> Group 1(fluorid varnish application once a year). As a result, it has been concluded that the frequency of fluor varnish application 4 times a year at 3-month intervals is more effective in initial enamel lesions, but that effective recovery of surface hardness cannot be achieved in the hardness of initial enamel lesions only by applying fluoride varnish.
Benzer Tezler
- Biyoaktif cam içerikli flor verniğin oral flora üzerine etkileri ve antibakteriyel etkinliğinin incelenmesi
The effects of bioactive glass containing fluorine varnish on oral flora and investigation of antibacterial efficacy
ZEYNEP YALÇINKAYA
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2021
Diş HekimliğiNecmettin Erbakan ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. EMRE KORKUT
- Beyaz mine lezyonlarında remineralize edici ajanların etkinliklerinin karşılaştırılması
The comparison of the efficacy of remineralization agents on white spot lesions
ECEM ERGİN
- Icon® rezin infiltrasyon materyalinin demineralize diş yüzeylerindeki etkinliğinin karşılaştırmalı olarak in Vitro incelenmesi
Comparative in Vitro evaluation of the efficacy of icon® resin infiltration material on demi̇neralized tooth surfaces
İZEL KARADEDE
- Flor vernik uygulamasının poliasit modifiye kompozit rezinde pediatrik ilaç kullanımına bağlı renk değişimine etkisi
The effect of fluor varnish application on color change due to pediatric drug usage in polyacid modified composite resin
NURAN ÇEVİK
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2022
Diş HekimliğiZonguldak Bülent Ecevit ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EBRU HAZAR BODRUMLU
- Çocuk diş hekimliği uygulamalarında kullanılan farklı remineralizasyon preparatlarının etkinliklerinin değerlendirilmesi
The evaluation of remineralisation efficiency of different remineralization agent which used in pediatric dentistry
EMİNE TATAR
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2018
Diş HekimliğiDicle ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMET REZANİ TOPTANCI