Gastroözofageal reflü hastalığıcerrahi tedavisinin izleminde özgünbir yöntem; Biyoelektrik empedans ölçümü
Bioelectric impedance measurement; A special method in follow up of surgical treatment in gastroesophageal reflux disease
- Tez No: 665429
- Danışmanlar: UZMAN ALİ SAYAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Çalışmada doğumsal ve edinsel gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) nın tanı ve tedavi yöntemlerini, prospektif bir klinik çalışmaya ait güncel ve özgün parametreler ile ortaya koymak amaçlanmıştır. Kliniğimizde, 04.2001 ile 04.2005 yılları arasında 200 hasta, GÖRH tanısı almıştır. Bu hastaların 131'i erkek, 69'u kızdır. Yaşlar 8ay ile 13 yaş arasında değişmektedir. Tanısal parametreler, operasyon öncesi ve sonrası dönemde birbirleri ile GÖRH tanısı sabit alınarak kıyaslanmış ve sonuca ulaşılmıştır. Uygulanan gastrik kardiyoplasti operasyonuna yanıt,metabolik düzeyde, kilo persentilleri ve Biyoelektrik Empedans Çalışması (BEÇ) ile araştırılmıştır. Ameliyat sonrasında, karın ağrısı ve solunum yolu enfeksiyonları ameliyat öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede azalma gösterdiği saptandı. Tetkiklerin kıyas ve incelemesinde literatürde verilen istatistiksel oranlar arasında farklılık saptanmadı ve hastalığın tanısında tek incelemeden ziyade, çoklu araştırmaların gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı. Özellikle korroziv grubunda ortaya çıkan BEÇ değerleri, operasyon ile metabolizmanın toparlanışını ortaya koydu. Çocukların kilolarına ait persentil değerleri de operasyon sonrasında farklılık gösterdi. Tüm literatürde olduğu gibi, tek bir tetkikten ziyade, çoğul tanısal yöntemin bir arada kullanılması kaçak varlığı ya da kaçağın ciddiyeti hakkında daha güvenilir sonuçlar vermiştir. Erken post operatif dönemde, kilo persentilleri ile izlenen bu çocukların bir kısmının ameliyat öncesi dönemde 3-10 persentil içinde bulunurken ameliyat sonrası 75-90 persentile ulaştığı ve vücut kitle değerlerinin de benzer şekilde arttığı gözlenmiştir. Bu çalışmanın verilerine ek olarak, beslenmeye etki edebilecek çevresel faktörlerin, sık sık az öğünler ile beslenmenin öğretilmesinin sonuçlarının ve aileye ait demografik ve beslenme verilerinin toplandığı bir çalışmanın, farklı nedenler ile kardiyoplasti operasyonu uygulanan hastalardaki izlem-sonuç farklarını daha anlamlı bir şekilde açıklayacaktır.
Özet (Çeviri)
It is aimed to demonstrate the diagnosis, treatment modalities and metabolic response of metabolism during follow up of surgical correction of both congenital and acquired gastroesophageal reflux disease (GERD) with unique and actual parameters.. Between 04.2001 and 04.2005, 200 patients are diagnosed as having GERD in our clinic. The ages were between 8 months and 13 years and 131 were male and 69 were female. Diagnostic parameters were compared with each other both in pre and postoperative period while the GERD diagnosis being the constant. The response of the metabolism to gastric cardioplasty operation is investigated with percentile scores and bioelectrical impedance analysis. By the comparision of the diagnostic evaluations, no statistical difference between the English literature and our data is seen which also reflected the need of combination of techniques are required for the prompt diagnosis. Diminished complaints of abdominal pain and respiratory tract infections are observed at the post operative period which is proved with statistical findings. The bioelectrical impedance values obtained showed statistically significant data especially in the corrosive esophagitis group which also did correlate with weight percentiles. This data may be interpretated as the benefit of the new model antireflux surgery and also the bioelectrical impedance as the follow up modality. In addition to the results of this study, a new study based on environmental factors affecting feeding behaviour and demographic data collection among the families of GERD who are treated with uncut gastroplasty operation will probably yield more information about the metabolic changes observed at the post operative follow up period.
Benzer Tezler
- Gastroözofageal reflü hastalığı saptanan non-obez non-diyabetik erişkinlerde insülin direnci ve adiponektin düzeyi ilişkisi
The relationship between gastroesophageal reflux disease and insulin resistance and adiponectin levels in non-obese non-diabetic adults
LEYLA AKDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
GastroenterolojiUfuk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL BİNGÖL DEĞERTEKİN
- Gastroözofageal reflü hastalarında reflü içeriği ve intersellüler aralıktaki genişlemenin semptom profili üzerine etkisi
The effects of dilated intercellüler space and reflux content on symptom profile in patients with gastroesophageal reflux disease.
BERNA BAYRAKÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
GastroenterolojiEge Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERHAT BOR
- Gastroözofageal reflü düşünülen çocuklarda özofagusun endoskopik bulguları ile histopatolojik inceleme sonuçları arasındaki bağıntının retrospektif analizi
The relationship between endoscopic and histological findings of esophagus in children with pre-diagnosis of gastroesophageal reflux disease
HALİL HALDUN EMİROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Gastroenterolojiİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMRA SÖKÜCÜ
- Çocukluk çağı gastroözofageal reflü hastalığında kabızlığın rolü
The role of constipation in gastroesophageal reflux disease in children: Supplementary effect of constipation treatment
NEVZAT AYKUT BAYRAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DENİZ ERTEM
- Hastane çalışanlarında gastroözofagial reflü hastalığının sıklığı
The prevalence of gastroesophageal reflux disease among hospital employees
ÖZLEM BALVAN ERCELEP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET MERİH DOBRUCALI