Klinik ve genetik olarak kanıtlanmış hiperandrojenizm olgularında steroid panelinin etkinliğinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation the efficiency of steroid panel in clinical and genetically proven hyperandrogenism cases
- Tez No: 679844
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SAMİM ÖZEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
Amaç: Çalışmanın amacı, androjen aşırı salınımı bulgularıyla başvuran ve hiperandrojenizm tanısı alan olgularda, likit kromatografi kütle spektrometrisi (LC-MS/MS) yöntemiyle androjen hormon düzeylerinin ölçümünün tanı koymadaki etkinliğinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalında Ocak 2016-2018 arasında hiperandrojenizm tanısı alan ve LC-MS/MS yöntemiyle hormon düzeyleri ölçülen 96 kız olgu çalışmaya dahil edildi. Olguların dosyaları retrospektif olarak incelenerek demografik bilgileri ve klinik bulguları kaydedildi. Enzim-ilişkili immunsorbent ölçüm (ELISA) ve elektrokemilüsens (ECLIA) yöntemleriyle ölçülen hormon düzeyleriyle LC-MS/MS yöntemiyle yapılan ölçümler karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 96 kız olgunun %67.7'sinin puberte öncesi, %32.3'ünün puberte döneminde olduğu belirlendi. Olguların antropometrik ölçümlerinde vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi (VKİ) değerlerinin yaşıtlarına göre daha fazla olduğu, boy ölçümlerinin puberte öncesi dönemde daha ileride olduğu belirlendi. Vücut kitle indeksinin değerlendirmesinde olguların yarısının (%52) fazla kilolu veya obez olduğu saptandı. Klinik değerlendirmede, menstrüel düzensizliğin en sık polikistik over sendromu (PKOS) olgularında olduğu saptandı. Modifiye Ferriman-Gallwey (mFG) skorlarının PKOS olgularında idiyopatik hirsutizm (İH) olgularına göre yüksek olduğu saptandı. Radyoimmunoassay, ECLIA ve LC-MS/MS yöntemleriyle ölçülebilen hormonlar karşılaştırıldığında 17-hidroksiprogesteron (17-OHP) ve dihidroepiandesteron sülfat (DHEA-S) düzeylerinin LC-MS/MS yönteminde anlamlı düzeyde düşük ölçüldüğü ancak total testosteron ölçümleri arasında anlamlı farklılık olmadığı saptandı. Steroid panelinin değerlendirilmesinde geç başlangıçlı konjenital adrenal hiperplazi (GBKAH) olgularının 17-OHP düzeylerinin diğer gruplara göre anlamlı düzeyde yüksek (p=0.001) ölçüldüğü belirlendi. Puberte öncesi dönemde androjen hormon düzeylerinin idiyopatik hiperandrojenizm (İHA) olgularda erken adrenarş olgularına göre anlamlı yüksek ölçüldüğü saptanırken, puberte dönemindeki olgularda estrodiol ölçümleri haricinde anlamlı farklılık saptanmadı. Olguların %42.7'sine genetik tarama testi yapıldı ve en sık CYP21A2 geninin değerlendirildiği belirlendi. 5 olguda varyant saptanırken en sık varyantın CYP21A2 genindeki V281L allelilinde olduğu ve birleşik heterozigot varyant saptanan olgularda 17-OHP düzeylerinin daha yüksek olduğu gösterildi. Sonuç: LC-MS/MS yönteminin hormon düzeylerini belirlemede hassasiyetinin daha yüksek olması nedeniyle, hiperandrojenizm olgularında tanıda ilk seçilecek test olmalı ve şüpheli olgulara genetik tarama yapılarak tanı koyulmalıdır.
Özet (Çeviri)
Aim: The aim of the study is to investigate the effectiveness of measuring androgen hormone levels by liquid chromatography-mass spectrometry (LC-MS/MS) method for differential diagnosis in patients who presented with signs of androgen excess and were diagnosed as hyperandrogenism. Materials and Methods: Ninety-six female patients who applied to Ege University Pediatric Endocrinology and Diabetes Department between January 2016 and January 2018 with signs of excessive androgen secretion and whose steroid hormone levels were measured by liquid chromatography were included in the study. Demographic information, clinical findings, hormone levels and steroid panel results were obtained retrospectively by examining the files of the cases. Hormone levels which measured by enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) and electrochemiluminisence (ECLIA) method was compared with LC-MS/MS method. Results: In this study, 67.7% of the cases are in the prepubertal period and 32.3% in the puberty period. After examining antropometric measurments, it is determined that body weight and BMI values are higher than their peers, and height measurements are higher only in the prepubertal period. According to body mass index (BMI) value, approximately half of the cases (52%) are overweight and obese. In the clinical evaluation, menstrual irregularity is most common in PCOS cases. Modified Ferriman-Gallwey (mFG) scores of PCOS cases higher than idiopathic hirsutism. Steroid hormones which both ELISA/ECLIA and LC-MS/MS can be measured is compared and levels of 17-OHP and DHEA-S is significantly lower in the LC-MS/MS method. There is no significant difference between total testosterone measurements. Analyizing of the steroid panel results determined that 17-OHP levels of non-classic congenital adrenal hyperplasia (NCAH) patients were significantly higher than the other groups (p=0.001). Androgen hormone levels in the prepubertal period is significantly higher in cases with IHA compared to early adrenarche. In the puberty group, there is no significant difference except estradiol measurements which is significantly higher in PCOS. Although total testosterone levels are normal in IH patients, DHT levels are higher than other groups. Genetic tests are performed in 42.7% of the cases and the CYP21A2 gene is studied most frequently. Variants is detected in 5 cases and the most common variant is at the V281L allele in CYP21A2 gene. It is determined that 17-OHP levels are higher in cases who has combined heterozygous variants. Conclusion: LC-MS/MS method is more sensitive in determining steroid hormone levels and should be the first-choice in the diferrential diagnosis of hyperandrogenism cases and the diagnosis should be made by genetic screening in suspicious cases.
Benzer Tezler
- Mitokondriyal hastalık tanılı hastalarda klinik ve laboratuvar bulguların değerlendirilmesi ile prognozun belirlenmesi
Determination of prognosis by evaluating clinical and laboratory findings in patients diagnosed with mitochondrial disease
FATMA BEYZA KARSLIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MELİKE ERSOY
- Wilms tümörü vakalarına eşlik eden konjenital anomali, malformasyon ve genetik sendromlar
Wilms tumor and associated congenital anomalies, malformations and genetic syndromes
HATİCE DİLARA MAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
OnkolojiHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ VARAN
- HBV infeksiyonu prognozunda doku antijenlerinin risk faktörü olarak incelenmesi
Başlık çevirisi yok
ZEYNEP AKÇAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiKlinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. MUSTAFA SÜNBÜL
- İntrauterin dönemde polihidroamniyoz saptanan olgularda genetik verilerin araştırılması
Research of genetic data in patients with polyhydramnios detected in the intrauterine period
BAŞAK GÖĞÜŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
GenetikAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUHSİN ELMAS
- Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde izlenen kandidemi olgularının epidemiyolojik klinik, mikrobiyolojik yönleriyle incelenmesi
Epidemiological, microbiological, clinical examination of the candidemia cases in Cerrahpaşa medical faculty
AYGÜL DOĞAN ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Mikrobiyolojiİstanbul ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RECEP ÖZTÜRK