2010-2020 yılları arasında deri kanseri tanısı alan hastaların sosyodemografik özelliklerinin ve UV radyasyon maruziyetlerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of sociodemographic characteristics and UV radiation exposures of patients diagnosed with skin cancer between 2010-2020
- Tez No: 683201
- Danışmanlar: DOÇ. DR. LEYLA BAYKAL SELÇUK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 95
Özet
Amaç: Deri kanserleri insidansı giderek artış göstermekle birlikte geç tanı konulması durumunda önemli morbidite ve mortaliteye neden olabilmekte. Günümüzde giderek artan ultraviyole radyasyon maruziyetinin de deri kanseri gelişimindeki rolü bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı hastaların sosyodemografik özelliklerinin deri kanseri prevalansına etkisini, UV radyasyon maruziyetinin deri kanseri üzerindeki etkisini ve erken tanı ve tedavinin hastalık prognozu ve rekürrenslerde son derece önemli yere sahip olduğunu vurgulamaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya 1 Ocak 2010 ile 1 Ocak 2020 tarihleri arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı polikliniğine başvuran ve klinik ve histopatolojik olarak skuamöz hücreli karsinom, bazal hücreli karsinom, melanom tanısı almış hastalar dahil edilmiştir. Çalışmamızda 2165 verileri incelendi, 658 hastanın verileri eksik olduğu için çıkarıldı, çalışmaya toplam 1507 hasta alındı. Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların tanı yaşı ve yılı, cinsiyeti, eğitim durumu, mesleği, lezyon sayısı, lezyonun boyutu, diyabet, hipertansiyon, hematolojik malignite, organ transplantasyonu, solid organ malignitesi, otoimmun hastalık, inflamatuar hastalık gibi ek hastalıkları ,immunsupresif ilaç kullanım öyküsü, ailede deri kanseri öyküsü, nüks sayısı, alınan tedavi, lenf nodu veya organ metastazı, geçirilen operasyon sayısı, cildiye poliklinik kontrol aralığı, geneşten korunma alışkanlıkları gibi özellikler dosya bilgilerinden ve hastalar telefonla aranarak kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 896'sı erkek (%59,5), 611'i kadındı (%40,5). Tüm hastaların deri kanseri tanı yaşı ortalaması 68,52 (±13,9) yıl olarak bulunmuştur. Kadınlarda tanı yaşı erkeklere göre daha yüksek bulunmuştur ve fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p0,05). %55,6 hastada bazal hücreli karsinom, %37,1 hastada skuamoz hücreli karsinom, %11,6 hastada melanom saptanmıştır. Cinsiyete göre lezyon yerleşim yerlerinin dağılımına bakıldığında her iki cinsiyette de en sık lezyon yerleşimi yüz bölgesinde saptanmış olup erkeklerde ikinci sıklıkta saçlı deride kadınlarda ise alt ekstremitede saptanmıştır. Yıllara göre toplam deri kanseri sayıları son yıllarda artış göstermekle birlikte bu artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Nüks oranları, nüks zamanı ortalaması ve deri kanseri sayısı erkek hastalarda kadınlardan daha yüksek saptanmış olup istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Hastalarda deri kanseri sayısının ortalaması en yüksek 81 yaş ve üstünde bulunmuşken, nüks sayı ortalaması en yüksek grup 61-80 yaş aralığındaki hastalardı. Hastaların yaş aralıklarına göre deri kanseri sayısının ortalamaları ve nüks sayısı ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Hematolojik malignite, solid organ malignitesi, organ transplantasyonu ve immunsupresif ilaç kullanımı olanlarda tanı yaşı ortalaması en düşük organ transplantasyonu olan hastalarda saptanmış olup en yüksek ortalama hematolojik malignitesi olanlarda bulunmuştur (p
Özet (Çeviri)
Objectives: Although the incidence of skin cancers is increasing gradually, it can cause significant morbidity and mortality in case of late diagnosis. Today, the role of increasing ultraviolet radiation exposure in the development of skin cancer is known. The aim of this study is to emphasize the effect of sociodemographic characteristics of patients on the prevalence of skin cancer and the effect of UV radiation exposure on skin cancer and the importance of early diagnosis and treatment in disease prognosis and recurrences. Methods: Patients who applied to Karadeniz Technical University Faculty of Medicine Department of Dermatology between January 1, 2010 and January 1, 2020 and were diagnosed with squamous cell carcinoma, basal cell carcinoma, and melanoma clinically and histopathologically were included in this study. In our study, 2165 data were analyzed, 658 patients were excluded because data were missing, a total of 1507 patients were included in the study. Features such as diagnosis age and year, gender, education level, occupation, number of lesions, size of the lesion, diabetes, hypertension, hematological malignancy, organ transplantation, solid organ malignancy, autoimmune disease, additional diseases such as inflammatory disease, history of immunosuppressive drug use, family history of skin cancer, number of recurrences, treatment received, lymph node or organ metastasis, number of operations, dermatology outpatient clinic control interval, sun protection habits of all patients included in the study were recorded from the file information and by calling the patients by phone. Results: Of the patients included in the study, 896 (59,5%) were male and 611 (40,5%) were female. The mean age at diagnosis of skin cancer in all patients was 68,52 (±13,9) years. Age at diagnosis was higher in women than men, and the difference was statistically significant (p0,05). Basal cell carcinoma was found in 55,6% of patients, squamous cell carcinoma in 37,1%, and melanoma in 11,6% of patients. Considering the distribution of lesion locations by gender, the most common lesion location was found in the face region in both genders, and the second most common lesion was found on the scalp in men and in the lower extremities in women. Although the total number of skin cancers has increased in recent years, this increase was not statistically significant. Recurrence rates, mean time to recurrence and number of skin cancers were found to be higher in male patients than in females, and no statistically significant difference was found. While the average number of skin cancers in the patients was 81 years and over, the highest number of recurrences was found in the patients aged 61-80 years. There was no statistically significant difference in the mean number of skin cancer and the mean number of recurrences according to the age ranges of the patients. In patients with hematological malignancy, solid organ malignancy, organ transplantation and immunosuppressive drug use, the mean age at diagnosis was found to be lowest in patients with organ transplantation, and the highest mean was found in patients with hematological malignancy (p
Benzer Tezler
- Allogeneik kök hücre nakli sonrası graft versus host hastalığı gelişen hastalarda posakonazol tedavisinin antifungal etkinliği
Antifungal effectiveness of posaconazol therapy in patients with graft versus host disease after allogeneic stem cell transplant
AYŞE ADİLE ÖKTEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
HematolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUZAFFER KEKLİK
- Triple negatif meme kanserli hastalarda aksiller lenf nodu oranının prognoz ve prognozu belirleyen risk faktörleri üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of axillary LYMPH node ratio on prognosis and risk factors determining prognosis in patients with triple negative breast cancer
NEJLA BAHADIR RAKICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
OnkolojiKaradeniz Teknik Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EVREN FİDAN
PROF. DR. SEVDEGÜL AYDIN MUNGAN
- Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı'nda 2010-2017 yılları arasında tanı almış seçili olgularda intradermal nevüs, primer ve metastatik melanomlarda mikrosatellit instabilite ve immün kontrol noktası inhibitörlerinden pd-l1 ve galektin-9 arasındaki ilişkinin araştırılması
Investigation of the relationship between microsatellite instability and immune control checkpoint inhibitors like pd-l1 and galectin-9 in intradermal nevi, primary and metastatic melanomas in selected cases diagnosed between 2010-2017 in Karadeniz Technical University Faculty of Medicine department of Medical pathology
GİZEM TEOMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
PatolojiKaradeniz Teknik ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA EMRE ERCİN
- Bap1, Ezh2 ve 5hmc moleküllerinin melanom tanısında ve progresyonunda rolü ve öneminin araştırılması
Investigation of the role and importance of Bap1, Ezh2 and 5hmc molecules in melanoma diagnosis and progression
SAVALAN KARIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PatolojiÇukurova ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARBİL AÇIKALIN
- Süt sığırlarında sıcaklık stresinin süt verimi ile bazı fizyolojik parametreler üzerine etkisinin meta analiz yöntemleriyle incelenmesi
Investigation of the effects of heat stress on milk yield and some physiological parameters in dairy cattle by meta analaysis methods
ERSİN KULAZ