Geri Dön

Teknesyum-99m DMSA sintigrafisinde rölatif renal fonksiyonu %10 ve altında olan obstrükte böbreklerde iki aşamalı tedavi protokolünün uzun dönem sonuçlarının araştırılması

Evaluation of long-term results of two-phase treatment protocol in obstructed kidneys with relative renal function with 10% and lower in techesium-99m DMSA scintigraphy

  1. Tez No: 687157
  2. Yazar: ABDULLAH GÖLBAŞI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ABDULLAH DEMİRTAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

Amaç: Üriner sistem obstrüksiyonları, renal fonksiyon kaybına yol açabilmeleri nedeniyle ciddi bir ürolojik problemdir. Obstrükte böbreklerde nükleer tıp görüntülemelerinde rölatif renal fonksiyonun %10 veya altında olması durumunda nefrektomi önerilebilmekle birlikte yapılan son çalışmalarda nefrektomiden ziyade etiyolojiye yönelik operasyon yapılarak böbrek koruyucu yaklaşım ön plana çıkmıştır. Bunun sonucunda da nefrektomi yapılmadan önce böbreğin fonksiyonunu geri kazanma olasılığının değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın amacı; teknesyum-99m dimerkaptosüksinik asit (DMSA)'da %10 ve altında fonksiyon gören obstrükte böbreklerin perkütan nefrostomi (PKN)'den önceki verilerinin PKN sonrası verilerle karşılaştırılarak rölatif böbrek fonksiyonunun geri kazanılma olasılığının değerlendirilmesi ve uzun dönemdeki sonuçlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Erciyes Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı'na Nisan 2016 – Mayıs 2021 tarihleri arasında tek taraflı üst üriner sistem obstrüksiyonu ile başvuran, hastalar çalışmaya dâhil edildi. Çalışmaya dâhil edilme kriteri DMSA sintigrafisinde rölatif renal fonksiyonun %10 ve altında olması olarak belirlendi. PKN işlemi sonrasında hastalar 2 hafta süre ile nefrostomiden gelen idrar miktarları kayıt edilerek takip edildi. Takip sonrasında hastalarda DMSA sintigrafisi, kan kreatinin ve kan üre azotu tetkikleri tekrarlandı. Nefrektomi kararı verilmeyip etiyolojiye yönelik ameliyat edilen hastaların birinci yılın sonunda DMSA ve kan tetkikleri tekrar edildi. Bu hastaların DMSA sintigrafisindeki rölatif böbrek fonksiyonları ile biyokimyasal verileri birbirleriyle karşılaştırıldı. Bu çalışma Erciyes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenmiştir (Proje ID: TTU-2021-10663). Bulgular: Çalışmaya toplam 38 hasta dâhil edildi. Hastaların 20'si (%53) erkek, 18'i (%47) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 51,34±16,8 yıldı. Hastaların işlem öncesi çekilen DMSA sintigrafilerinde rölatif renal fonksiyon değerleri ile PKN işlemi sonrasında ikinci haftada yapılan DMSA sintigrafide rölatif renal değerleri arasında anlamlı artış tespit edildi (p=0,001). Çalışmaya dâhil edilen 38 hastanın 20'sinde (%53) rölatif renal fonksiyonun ikinci haftadaki DMSA da %10 ve üzerinde olduğu tespit edildi. Etiyolojiye yönelik cerrahi girişim yapılan hastalardan 17 tanesinin birinci yıl sonunda; yapılan DMSA sintigrafide elde edilen rölatif renal fonksiyon ile ilk DMSA değerleri ayrıca incelendiğinde anlamlı artış olduğu tespit edildi (p=

Özet (Çeviri)

Aim: Urinary system obstructions are serious urologic problems since they can lead to renal function loss. Besides nephrectomy being suggested in cases where the relative renal function of obstructed kidneys in the nuclear medicine viewings is %10 or lower, in recent studies a tendency towards ethiologic operations and preserving kidneys has become prominent. As a result of this tendency the evaluation of the probability of regaining kidney functions before deciding for Nephrectomy has become obvious. The aim of this study is to compare the results of obstructed kidneys functioning %10 or lower as shown in the technetium-99m dimercaptosuccinic acid (DMSA) before and after percutaneous nephrostomy (PCN); evaluate and estimate the probability of regaining relative kidney functions on longitudinal terms. Materials and Mothods: Patients applying at Erciyes University Urology Clinic with complains of unilateral upper urinary system obstruction between the dates of April 2016 and May 2021 were included in this study. The criteria for being included in this study was obstructed kidneys functioning 10% or lower detected in the DMSA. The urine amount of patients who underwent PCN were recorded for two weeks. Following this process DMSA syntigraphy, tests on blood creatine, blood urea nitrogen(BUN) and glomeruler filtration rate (GFR) was repeated on all patients. The relative kidney functions detected in the Technetium-99m DMSA syntigraphy were compared with biochemical data for each patient. This study was supported by Erciyes University Scientific Research Projects Coordination Unit (Project ID: TTU-2021-10663). Findings: 38 patients were inlcuded in the study. 20 of the patients (53%) were male and 18 (47%) were female. The average age of patients was 51.34±16.8 years old. A significant difference in the relative kidney functions detected in the DMSA syntigraphy before PCN and after was detected (p=0.001). The relative renal functions detected in the DMSA syntigraphy carried out two weeks after PCN was observed to be more than 10% in 20 (53%) patients included in the study. Also a significant increase in relative renal functions detected through the DMSA syntigraphy was observed after one year in 17 of the patients who underwent ethiologic operations. Also a comparison between the first DMSA syntigraphy values and values obtained one year later displayed a significant increase (p

Benzer Tezler

  1. Teknesyum 99 m DMSA sintigrafide rölatif renal fonksiyonu %10 ve altında olan obstrükte böbreklerde perkütan nefrostomi uygulamasının rölatif böbrek fonksiyonuna etkisi

    The effect of percutaneous nephrostomy application on obstructed kidneys with relative renal function of %10 and less in techesium 99 m DMSA scintigraphy

    AHMET SEMİH GÜLESER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    ÜrolojiErciyes Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH DEMİRTAŞ

  2. Kemik metastazlarının değerlendirilmesinde Tc-99m (V) DMSA ile yapılan tüm vücut sintigrafisinin additit etkisi ve Tc-99m (V) DMSA ile oksijen geçiren Tc-99m (V) DMSA sonuçlarının karşılaştırlması

    Clinical importance of Tc-99m (V) DMSA whole body sintigraphy in the evaluation of bone metastases and comparison of the results of two preparations: Tc-99m (V) DMSA and oxygen bubbing Tc-99m (V) DMSA

    HÜLYA ATALAY KULAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERKAN İBİŞ

  3. Teknezyum-99m dimerkaptosüksinik asit SPECT ile yapılan statik böbrek sintigrafisinde gözlemci içi ve gözlemciler arası uyumun belirlenmesi

    The evaluation of inter- and intraobserver variability of 99mTc- dimercaptosucsinic acid SPECT renal scintigraphy

    ÜNAL CAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Radyoloji ve Nükleer TıpTrakya Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLAY DURMUŞ-ALTUN

  4. Perkütan nefrolitotomi ameliyatında giriş sayısının renal fonksiyonlar üzerine etkisinin teknesyum-99m-dimerkaptosüksinik asit sintigrafisi ile değerlendirilmesi

    Assessment of the effects of access count in percutaneous nephrolithotomy on renal functions by 99m-technetium-dimercaptosuccinic acid scintigraphy

    MEHMET CANİKLİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    ÜrolojiErciyes Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH DEMİRTAŞ

  5. Perkütan nefrolitotomi sonrası böbrek parankimindeki olası değişikliklerin sintigrafik incelemelerle değerlendirilmesi

    Evaluation of differences in renal paranchymal mass, with scintigraphy after percutaneous nephrolithotomy

    KEREM PAYASLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    ÜrolojiÇukurova Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. SİNAN ZEREN