Geri Dön

Beyin temelli öğrenme modelinin öğrencilerin yabancı dilde kelime öğrenme düzeylerine etkisi

The effect of brain based learning model on students' level of vocabulary learning in foreign language

  1. Tez No: 690016
  2. Yazar: GÜLDEHAN NEŞE GÖRAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BİLAL DUMAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
  10. Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Eğitim Programları ve Öğretim Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 143

Özet

Bu çalışmanın amacı, beyin temelli öğrenme yaklaşımına dayalı olarak yapılan öğretim uygulamalarının öğrencilerin yabancı dilde kelime öğrenme düzeylerine etkisinin araştırılmasıdır. Bu amaç kapsamında araştırmanın çalışma grubunu, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı güz döneminde, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu hazırlık sınıfında öğrenim gören, deney (n=27) ve kontrol (n=27) grubu öğrencileri olmak üzere toplam 54 öğrenci oluşturmuştur. Bu araştırma, veri toplama işlemlerinin, hem nicel hem de nitel yaklaşımla gerçekleştirildiği karma araştırma yöntemi desenine göre tasarlanmıştır. Araştırmanın bir bölümü, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Nicel yaklaşıma dayalı olarak deneysel süreçte öğrencilere kelime öğrenmeye ilişkin Akademik Başarı Testi ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Son olarak akademik başarı testi öğrenmenin kalıcılığını test etmek için son testten 5 hafta sonra tekrar uygulanmıştır. Araştırmanın bir diğer bölümünde ise, beyin temelli öğrenme yaklaşımına dayalı öğretim sürecine ilişkin öğrenci görüşlerine ulaşmak için nitel yaklaşıma dayalı görüşme tekniği ve günlükler kullanılmıştır. Elde edilen nicel veriler SPSS 18 paket programında kaydedilmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin normallik dağılımları Shapiro Wilk testi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada deney ve kontrol gruplarının kendi içlerindeki karşılaştırmalarda bağımlı gruplar t-testi, gruplar arasındaki karşılaştırmalarda ise bağımsız gruplar t-testinden yararlanılmıştır. Nitel veriler ise içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiş, araştırma sorularının yanıtlanmasında kilit rol oynadığı düşünülen muhtemel kavramlar kodlanmış ve bu kodlar daha geniş temalar altında toplanmıştır. Veri analizlerinden sonra elde edilen tüm nicel ve nitel veriler bir araya getirilerek araştırmacı tarafından yorumlanmıştır. Araştırmaya katılan deney grubunun ön test puan ortalamaları 35,65±8,31; kontrol grubunun ön test puan ortalamaları 36,11±13,31 olarak bulunurken, iki grubun ön test puan ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p>0.05). Araştırmaya katılan deney grubunun ön test, son test ve kalıcılık testi puan ortalamaları sırasıyla, 35,65±8,31, 67,04±15,58 ve 67,70±13,76; kontrol grubunun ön test, son test ve kalıcılık testi puan ortalamaları sırasıyla, 36,11±13,31, 57,13±19,94 ve 56,35±19,36 olarak bulunmuştur. Bu noktadan hareketle de deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin denk gruplar oluşturduğu tespit edilmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin (deney-kontrol), normal dağılım gösterdikleri tespit edildiğinden parametrik istatistiklerden yararlanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarının ön test ve son test değerleri bağımlı gruplar t-testi ile analiz edildiğinde, hem deney hem de kontrol grubunun ön test ve son test puan ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Deney ve kontrol gruplarının son test ve kalıcılık testi değerleri analiz edildiğinde ise, hem deney hem de kontrol grubunun son test ve kalıcılık testi puan ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p>0.05). Araştırmada görüşmelerden elde edilen bulguların analizi sonucunda,“Kelime öğrenme süreci”kategorisinde,“Öğrenme etkinlikleri”,“Sıra dışı yöntemler”,“Öğrenme Motivasyonu”temaları ile bu temalara ait“Kalıcı Öğrenme, ”Kart Eşleştirmenin Faydası“, ”Öğrenme Sürecinin Oyunlaştırılması“, ”Çalışma Disiplini“ ve ”İçsel ve Dışsal Motivasyon“ kodları tespit edilmiştir. Araştırmada, görüşme sorularını yanıtlayan beyin temelli öğrenme uygulamalarının kullanıldığı deney grubu öğrencilerinin tamamı (%100), mevcut yaklaşımlara dayalı öğretimin yapıldığı kontrol grubu öğrencilerinin ise %83,3'ü kelime öğrenme sürecinin faydalı olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmada günlükleri cevaplayan öğrencilerin %37,04'ü derste ”grup çalışması ve paylaşım yoluyla“, %29,63'ü ise ”beyin fırtınası yaparken“ öğrendiğini belirtmişlerdir. Bulgulara göre, beyin fırtınası yaparken öğrendim teması, düşünmeyi gerektirme ve daha kalıcı öğrenme olma alt temalarını, grup çalışması ve paylaşım yaparken öğrendim teması ise etkileşim, paylaşım ve kendini rahat ifade edebilme alt temalarını içermektedir. ”Derste öğrenemedim. Çünkü…“ kategorisi altında, ”tekrar etmeme (%48,15)“, ”Dersin genel anlamda nasıl geçtiği“ kategorisi altında, ”eğlenceli, zevkli, keyifli olma (%48,15)“, ”eğitici, öğretici olma (%22,22)“, ”Kelimeleri öğrenirken en sevilen aktiviteler“ kategorisi altında, ”oyun içerikli aktiviteler (%29,63)“, ”grup çalışması (%22,22)“ ve ”beyin fırtınası (%18,52)“, ”Kelimeleri öğrenirken en çok hissedilen duygu“ kategorisi altında ise, ”eğlence (%37,04)“ ve ”mutluluk (%22,22)" temalarının öne çıktığı bulunmuştur. Araştırmada, BTÖ yaklaşımına uygun olarak gerçekleştirilen öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin kelime öğrenmeye ilişkin akademik başarı testi puan ortalamalarını, mevcut yaklaşımlara dayalı öğretim etkinliklerinin yapıldığı öğrencilerin akademik başarı testi puanlarına oranla anlamlı düzeyde daha fazla artırdığı görülmektedir. Bu noktadan hareketle de kelime öğrenmeye ilişkin akademik başarı puanlarının yükseltilmesinde BTÖ yaklaşımına uygun etkinliklerin mevcut yaklaşıma dayalı öğretim etkinliklerine oranla daha etkili bir gelişim sağladığı belirlenmiştir. Araştırmada, hem deney hem de kontrol gruplarının kelime öğrenmeye ilişkin akademik başarı testi puanlarının son test ve kalıcılık testi değerleri arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Buna göre, hem BTÖ yaklaşımına uygun olarak gerçekleştirilen öğrenme etkinliklerinin hem de mevcut yaklaşımlara dayalı öğretim etkinliklerinin kelime öğrenme düzeylerine kalıcılık anlamında olumlu etkilerinin bulunduğu söylenebilir. Diğer taraftan son test ve kalıcılık testlerinde; BTÖ yaklaşımına uygun öğrenme etkinliklerinin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin akademik başarı testi puanları, mevcut yaklaşımlara dayalı öğretim etkinliklerinin uygulandığı kontrol grubu öğrencilerden anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak, yabancı dil kelime öğrenme için uygulanan Beyin Temelli Öğrenme yaklaşımına uygun tasarlanmış etkinliklerin öğrencilerin kelime öğrenmeye ilişkin akademik başarı puanlarının yükseltilmesinde ve elde edilen bu seviyenin kalıcılığının artırılmasında önemli katkılar sağladığı söylenebilir.

Özet (Çeviri)

The aim of this study is to investigate the effect of teaching practices based on brain-based learning approach on students' foreign language vocabulary learning levels. Within the scope of this purpose, the study group of the study consisted of 54 students, experiment (n=27) and control (n=27) group students studying in the prep class of Muğla Sıtkı Koçman University School of Foreign Languages in the fall semester of the 2019-2020 academic year. This research was designed according to the mixed research method design, in which data collection processes were carried out with both quantitative and qualitative approaches. A part of the research was carried out using a pretest-posttest control group quasi-experimental design. Based on the quantitative approach, the Academic Achievement Test related to“vocabulary learning”was administered to the students in the experimental process as a pre-test and a post-test. Finally, the academic achievement test was applied again 5 weeks after the last test to test the permanence of learning. In another part of the study, a qualitative approach-based interview technique and diaries were used to reach student views on the learning process based on the brain-based learning approach. The quantitative data obtained were recorded in the SPSS 18 package program. The normality distribution of the data obtained in the study was carried out with the Shapiro Wilk test. In the study, dependent groups t-test was used for comparisons among experimental and control groups, and independent groups t-test was used for comparisons between groups. Qualitative data, on the other hand, were analyzed with the method of content analysis, possible concepts that were thought to play a key role in answering research questions were coded and these codes were collected under broader themes. All quantitative and qualitative data obtained after data analysis were brought together and interpreted by the researcher. The pre-test mean scores of the experimental group participating in the study were 35.65 ± 8.31; While the pre-test mean score of the control group was 36.11 ± 13.31, no statistically significant difference was found between the pre-test scores of the two groups (p> 0.05). The pre-test, post-test and retention test mean scores of the experimental group participating in the study were respectively 35.65 ± 8.31, 67.04 ± 15.58 and 67.70 ± 13.76; The pre-test, post-test and retention test mean scores of the control group were 36.11 ± 13.31, 57.13 ± 19.94 and 56.35 ± 19.36, respectively. From this point of view, it was determined that the students in the experimental and control groups formed equivalent groups. Parametric statistics were used since it was determined that the data obtained in the study (experiment-control) showed normal distribution. When the pre-test and post-test values of the experimental and control groups were analyzed with the dependent groups t-test, statistically significant differences were found between the pre-test and post-test scores of both the experimental and control groups. When the posttest and retention test values of the experimental and control groups were analyzed, no statistically significant difference was found between the posttest and retention test scores of both the experimental and control groups (p> 0.05). As a result of the analysis of the findings obtained from the interviews in the research, in the category of“Vocabulary learning process”,“Learning activities”,“Extraordinary methods”,“Learning Motivation”themes and“Permanent Learning,”The Benefit of Card Matching“,”Gamification of the Learning Process“ , ”Work Discipline“ and ”Intrinsic and Extrinsic Motivation“ codes were determined. In the study, all (100%) of the experimental group students who answered the interview questions (100%) of the brain-based learning activities and 83.3% of the control group students who were taught based on existing approaches stated that the vocabulary learning process was beneficial. In the study, 37.04% of the students who answered the diaries stated that they learned through ”group work and sharing“ in the lesson, and 29.63% ”while brainstorming“. According to the findings, the theme 'I learned while brainstorming' includes subthemes of 'requiring thinking and more permanent learning', while the theme 'I learned while doing group work and sharing' includes the subthemes of 'interaction, sharing and being able to express oneself comfortably. 'Under the category of ”I could not learn in the lesson. Because..'',“not revising (48.15%)”, under the category of“How the lesson continues in general”,“having fun, enjoyable (48,15%)”,“being educative, instructive (22,22%), under the category of ”Favorite activities while learning words“, ”activities with game content (29.63%)“,”group work (22.22%)“and”brainstorming (18.52%)“, under the category of ”Emotion that is felt most when learning vocabulary“ it was found that the themes of ”fun (37.04%)“ and ”happiness (22.22%)" came to the fore. In the study, it is cocluded that the learning activities carried out in accordance with the brain based learning approach significantly increased the academic achievement test scores of the students for learning vocabulary compared to the academic achievement test scores of the students where the teaching activities based on the existing approaches were conducted. From this point of view, it was determined that activities in accordance with the brain based learning approach provided a more effective improvement in increasing the academic achievement scores regarding vocabulary learning compared to the teaching activities based on the current approaches. In the study, no significant difference was found between the posttest and retention test values of the academic achievement test scores for vocabulary learning of both the experimental and control groups. Accordingly, it can be said that both learning activities carried out in accordance with the brain based learning approach and teaching activities based on existing approaches have positive effects on vocabulary learning levels in terms of permanence. On the other hand, in the post test and retention tests; the academic achievement test scores of the students in the experimental group, in which learning activities suitable for the brain based learning approach were applied, were found to be significantly higher than the students in the control group where teaching activities based on existing approaches were applied. As a result, it can be said that activities designed in accordance with the Brain-Based Learning approach applied for foreign language vocabulary learning make significant contributions in increasing the academic achievement scores of students regarding vocabulary learning and increasing the permanence of this level obtained.

Benzer Tezler

  1. Teaching reading with brain based teaching strategies in adult EFL classrooms

    İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen yetişkin öğrenci sınıflarında okuma becerilerini beyin temelli öğretim stratejileri ile öğretme

    MÜNEVVER AKBAŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Eğitim ve ÖğretimÇukurova Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN BEDİR

  2. Kuantum öğrenme modelinin ortaöğretim düzeyinde öğrenci başarısına etkisi (Konya örneği)

    Başlık çevirisi yok

    AHMET GÜLLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Eğitim ve ÖğretimSelçuk Üniversitesi

    Fizik Bölümü

    PROF. DR. OĞUZ DOĞAN

  3. Fen bilimleri dersinde beyin temelli öğrenme modelinin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin akademik başarı ve motivasyonel kararlılığına etkisi

    The effect of brain based learning model on academic successes and motivational stability of primary school 4th grade students in science courses

    BURAK GÜLDEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Eğitim ve Öğretimİnönü Üniversitesi

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN AYDEMİR

  4. Türkçe dersinde beyin temelli öğrenme modelinin öğrenci akademik başarısı üzerine etkisi

    Effect of the brain based learning model on the academic success of student in Turkish lesson

    PINAR PEDER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Eğitim ve ÖğretimAnkara Üniversitesi

    Eğitim Programları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ALİ KISAKÜREK

  5. Dördüncü sınıf fen bilimleri dersinde beyin temelli öğrenme modelinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi

    Research of brain based learning model in fourth grade science course in terms of different variables

    GÖKŞEN ÜÇÜNCÜ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Eğitim ve ÖğretimMarmara Üniversitesi

    İlköğretim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEFER ADA

    DOÇ. DR. GÖNÜL SAKIZ