Normal ve preeklamptik gebelerin umbilikal arterlerinde levkromakalim ve bazı vazodilatör ilaçların gevşetici etkilerinin karşılaştırılması
The Comparison of the effects of levcromakalim and som vasodilator agents on normal and preeclamptic umbilical arteries
- Tez No: 69590
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FATMA AKAR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Eczacılık ve Farmakoloji, Pharmacy and Pharmacology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Farmakoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 120
Özet
VII. ÖZET Bu çalışmada, normal ve preeklamptik izole umbilikal arterlerde serotonin ve KCI ile oluşturulan kasılma cevapları incelenmiş, levkromakalimin gevşetici etkisi bazı vazodilatör ilaçlarla karşılaştırılmıştır. Ayrıca, kalsiyumsuz ortamın vazoaktif ajanların cevaplarına etkisi ve vazodilatör maddelerin serotonin ve KCI kasılması üzerindeki inhibitör (preventif) etkileri araştırılmıştır. Normal ve preeklamptik umbilikal arterlerde KCI ve serotonin ile oluşturulan kasılma cevapları maksimal etkinlik açısından bir farklılık göstermemiştir. Kalsiyumsuz ortamda serotonin ile oluşturulan kasılma cevabı azalmıştır. Bu bulgu, serotoninin umbilikal arterde oluşturduğu kasılma cevabında hem intra hem de ekstrasellüler kalsiyumun önemli olduğunu göstermektedir. Normal ve preeklamptik arterlerin kalsiyumsuz ortamda serotonine verdikleri kasılma cevapları, levkromakalim varlığınında tamamen ortadan kalkmaktadır. Bu bulgu, levkromakalimin intrasellüler depolardan kalsiyum salınımının ya da geri alımının engellendiğini düşündürmektedir ilginç olarak, kalsiyumsuz ortamda KCI kasılma cevapları tamamen ortadan kalkmamış ancak büyük ölçüde azalmıştır. Bu bulgu umbilikal arterlerde KCl'in oluşturduğu kasılma cevaplarında ekstrasellüler kalsiyumun tek başına sorumlu olmadığını göstermektedir. Kalsiyumsuz ortama geçildiğinde bazal gerimin önemli ölçüde azaldığı gözlenmiştir. Bu azalma normal ve preeklamptik arterler arasında farklılık göstermemesi, umbilikal arterlerde basal tonusun büyük oranda ekstrasellüler kalsiyum ile ayarlandığını düşündürmektedir. Gevşetici ajanların etkilerinin karşılaştırıldığı deneylerde levkromakalim, magnezyum sülfat, sodyum nitropurisiyat(SNP) ve nifedipininserotonin ve KCI ile prekontrakte edilen normal ve preeklamptik umbilikal arterler üzerindeki etkisi incelenmiştir. Denenen bütün vazodilatörlerin normal ve preeklamptik arterlerde eşit oranda gevşeme oluşturdukları saptanmıştır. Kalsiyumsuz ortamda levkromakalimin gevşetici etkisinin nifedipine benzer şekilde ortadan kalkması potasyum kanal açıcılarının etkinliklerinde ekstrasellüler kalsiyumun önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Normal ve preeklamptik umbilikal arterlerde gevşetici maddelerin preventif etkilerinin incelendiği çalışmada serotonin ve KCFnin oluşturduğu kasılma cevaplarının incelenen vazodilatör maddelerin varlığında anlamlı ölçüde azaldığı saptanmıştır. Preventif etkide en güçlü ajanların MgS04 ve levkromakalim olduğu gözlenmiştir. Vazoaktif maddeler varlığında kasılma cevaplarında oluşan azalma normal ve preeklamptik arterler arasında farklılık göstermemiştir. Bu çalışmanın bulguları levkromakalimin umbilikal arterler üzerinde diğer ajanlara eşit vazodilatör etkinliğe sahip olduğunu ve preeklampsi tedavisinde alternatif bir ilaç olarak önerilebileceğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
VII. ÖZET Bu çalışmada, normal ve preeklamptik izole umbilikal arterlerde serotonin ve KCI ile oluşturulan kasılma cevapları incelenmiş, levkromakalimin gevşetici etkisi bazı vazodilatör ilaçlarla karşılaştırılmıştır. Ayrıca, kalsiyumsuz ortamın vazoaktif ajanların cevaplarına etkisi ve vazodilatör maddelerin serotonin ve KCI kasılması üzerindeki inhibitör (preventif) etkileri araştırılmıştır. Normal ve preeklamptik umbilikal arterlerde KCI ve serotonin ile oluşturulan kasılma cevapları maksimal etkinlik açısından bir farklılık göstermemiştir. Kalsiyumsuz ortamda serotonin ile oluşturulan kasılma cevabı azalmıştır. Bu bulgu, serotoninin umbilikal arterde oluşturduğu kasılma cevabında hem intra hem de ekstrasellüler kalsiyumun önemli olduğunu göstermektedir. Normal ve preeklamptik arterlerin kalsiyumsuz ortamda serotonine verdikleri kasılma cevapları, levkromakalim varlığınında tamamen ortadan kalkmaktadır. Bu bulgu, levkromakalimin intrasellüler depolardan kalsiyum salınımının ya da geri alımının engellendiğini düşündürmektedir ilginç olarak, kalsiyumsuz ortamda KCI kasılma cevapları tamamen ortadan kalkmamış ancak büyük ölçüde azalmıştır. Bu bulgu umbilikal arterlerde KCl'in oluşturduğu kasılma cevaplarında ekstrasellüler kalsiyumun tek başına sorumlu olmadığını göstermektedir. Kalsiyumsuz ortama geçildiğinde bazal gerimin önemli ölçüde azaldığı gözlenmiştir. Bu azalma normal ve preeklamptik arterler arasında farklılık göstermemesi, umbilikal arterlerde basal tonusun büyük oranda ekstrasellüler kalsiyum ile ayarlandığını düşündürmektedir. Gevşetici ajanların etkilerinin karşılaştırıldığı deneylerde levkromakalim, magnezyum sülfat, sodyum nitropurisiyat(SNP) ve nifedipininserotonin ve KCI ile prekontrakte edilen normal ve preeklamptik umbilikal arterler üzerindeki etkisi incelenmiştir. Denenen bütün vazodilatörlerin normal ve preeklamptik arterlerde eşit oranda gevşeme oluşturdukları saptanmıştır. Kalsiyumsuz ortamda levkromakalimin gevşetici etkisinin nifedipine benzer şekilde ortadan kalkması potasyum kanal açıcılarının etkinliklerinde ekstrasellüler kalsiyumun önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Normal ve preeklamptik umbilikal arterlerde gevşetici maddelerin preventif etkilerinin incelendiği çalışmada serotonin ve KCFnin oluşturduğu kasılma cevaplarının incelenen vazodilatör maddelerin varlığında anlamlı ölçüde azaldığı saptanmıştır. Preventif etkide en güçlü ajanların MgS04 ve levkromakalim olduğu gözlenmiştir. Vazoaktif maddeler varlığında kasılma cevaplarında oluşan azalma normal ve preeklamptik arterler arasında farklılık göstermemiştir. Bu çalışmanın bulguları levkromakalimin umbilikal arterler üzerinde diğer ajanlara eşit vazodilatör etkinliğe sahip olduğunu ve preeklampsi tedavisinde alternatif bir ilaç olarak önerilebileceğini göstermektedir.
Benzer Tezler
- Preeklampsili hastaların göbek kordonunda anjiyogenezisin araştırılması
The investigation of angiogenesis in umblical cord of patients with pre-eclampsia
EMEL UÇAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Histoloji ve EmbriyolojiGaziantep ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET YÜNCÜ
- Preeklamptik gebelerde umbilikal arter doppler değişikliklerinin histopatolojik olarak araştırılması
Başlık çevirisi yok
TUBA FİKRİYE YALTALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Kadın Hastalıkları ve DoğumHarran ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURETTİN DEMİR
- Preeklamptik ve normal gebelerde adrenomedullin, kalsitonin gen ilişkili peptid düzeyleri ve bu düzeylerle hastalığın şiddeti ile doppler parametreleri arasındaki ilişki
Adrenomedullin and Calcitonin Gene-related Peptide levels in preeclamptic and normal pregnants and the relationship between Doppler parameters and severity of the disease with these levels
ŞERAFETTİN EROL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumYüzüncü Yıl ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTAN ADALI
- Preeklamptik gebeler ve doğan bebeklerinin; nitrik oksit, süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz ve katalaz düzeyleri açısından incelenmeleri
The Investigation of nitric oxide, superoxide dismutase, glutathione peroxidase and catalase in women with preeclamptic pregnancies and their babies
MUSTAFA BAKİ ÇEKMEN
- Gebelikle ilişkili hipertansif hastalarda urotensin 2 konsantrasyonları ve bozulmuş umbilkal ve uterin arter doppler indeksi ile ilişkisi
Comparison of imparied doppler indexes with urotensin -2 concentration of plasma in pragnancy related hypertensive patient
MEHMET KADRİ DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Kadın Hastalıkları ve DoğumYüzüncü Yıl ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ERTAN ADALI