Geri Dön

Polikistik over sendromu hastalarında depresyon ve anksiyete skorlarının Rotterdam kriterlerine göre belirlenen polikistik over fenotipleri arasında karşılaştırılması

In patients with polycystic over syndrome rotterdam of depression and anxiety scores polycystic over determined according to the criteria comparison between phenotypes

  1. Tez No: 700332
  2. Yazar: NİHAL BANU ÜSTÜNEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MURAT EKİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Family Medicine, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Aile Hekimliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Amaç: Polikistik over sendromu, üreme çağındaki kadınları reproduktif, metabolik ve psikolojik açıdan etkileyen en yaygın endokrin hastalıktır. Hastalar menstruel düzensizlik, hirsutizm, akne, saç dökülmesi, infertilite gibi birçok PCOS bulgusu ile mücadele etmekte olup; bu bulgular hayatlarının bir döneminde psikolojik olarak etkilenmelerine sebep olmaktadır. Çalışmamızda PCOS hastalarında yüksek oranda görülen depresyon ve anksiyete durumlarının Rotterdam kriterlerine göre ayrılan PCOS fenotipleri arasında anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığını araştırmayı amaçladık. Bu durumda PCOS hastalarında depresyon ve anksiyete skorlarının fenotipe göre hangi klinikten daha çok etkilendiğine ışık tutabilmeyi ve hekimlerin PCOS hastalarına yaklaşımında depresyon ve anksiyete skorlarındaki yükseklik konusunda daha çok farkındalığa sahip olmasını hedefledik. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tek merkezli, kesitsel, prospektif, tanımlayıcı bir anket çalışmasıdır. Araştırma evreni 08.09.2020 ile 08.03.2021 tarihleri arasında Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran ve polikistik over teşhisi konulan, 16-35 yaş arası kadın hastalar olarak belirlenmiştir. Çalışmaya katılma koşullarını sağlayan 125 kadın hastaya anket formu yüz yüze uygulandı. Araştırmanın amacına uygun ve geçerliliği olan depresyon ve anksiyete ölçekleri (beck depresyon ölçeği ve beck anksiyete ölçeği) uygulandı. Hirsutizm tanısı için Ferriman Gallwey skorlaması değerlendirildi. Hastalar Rotterdam kriterlerine göre belirlenen dört klinik fenotipe ayrıldı. Klinik kriterler için 2018 ESHRE konsensus kararları göz önünde bulunduruldu. İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) programı kullanıldı. Bulgular: Çalışma 125 PCOS tanısı konulan hasta ile yapılmıştır. Bu hastalardan fenotip A'dan 34 kadın, fenotip B'den 30 hasta, fenotip C'den 31 hasta, fenotip D'den 30 hastaya ulaşıldı. Ferriman Gallwey skorları hastaların %8,7'sinin (n=13) normal iken, %30,9'unda (n=46) orta derecede hirsutizm ve %60,4'ünde (n=90) şiddetli hirsutizm görülmüştür. Olguların %51,7'sinde (n=77) akne şikayeti, %63,8'inde (n=95) saç dökülmesi şikayeti görülmektedir. Ferriman Gallwey skorlarına (FGS) göre olguların Beck Depresyon puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup Ferriman Gallwey skoru normal olanların Depresyon puanları, normal hirsutizm ve şiddetli derecede hirsutizm olanlardan anlamlı düzeyde düşüktür. Düzenli adet olmayan olguların depresyon ve anksiyete puanları, düzenli olarak adet olanlardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır. Fenotipler arası karşılaştırmalarımızda; PCOS fenotiplerine göre olguların Beck depresyon ölçümleri arasında; fenotip A ve fenotip B hasta grubunun depresyon düzeyi, fenotip D olgulardan anlamlı oranda daha yüksek bulunmuştur.PCOS fenotiplerine göre olguların Beck anksiyete ölçümleri arasında; fenotip A ve fenotip B hasta grubunun anksiyete düzeyi, fenotip C olgulardan anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır. PCOS fenotip gruplarına göre olguların Ferriman Gallwey skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup fenotip D'nin şiddetli hirsutizm olma oranı daha düşüktür. PCOS fenotip gruplarına göre olguların düzenli adet olma durumları arasında fenotip C olguların düzenli adet olma oranı diğer fenotiplerden anlamlı oranda daha yüksek bulunmuştur. Fenotip D'de akne şikayeti görülme oranı anlamlı oranda daha düşük saptanmıştır. Sonuç: PCOS hastalarındaki depresyon ve anksiyete skoru yapılan birçok çalışmada anlamlı olarak yüksek saptanmış olup; bu durum hastaların endokrinolojik ve metabolik problemlerinin yanı sıra psikolojik açıdan da oldukça etkilendiklerinin göstergesidir. Hirsutizm ve menstruel düzensizlik hastalar için başlıca depresyon ve anksiyete kaynağı olarak ön plana çıkmaktadır. Hirsutizmin hastalarda negatif beden algısı, özgüven düşüklüğü ve sosyal kaygılar yaratması; menstruel düzensizlik sonucunda hastalarda daha az feminen hissetme ve ileride infertilite gibi bir problem yaşama kaygısı, anksiyete ve depresyonu tetikleyebilmektedir. Bu açıdan değerlendirmeler her hasta için bireysel olarak hastanın fenotipine göre ve depresyonun ana kaynağına yönelik yapılmalıdır. Klinisyenlerin, PCOS hastalarındaki depresyon ve anksiyete sıklığı açısında farkındalık sahibi olması ve tanı anından itibaren rutin olarak hastaların bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Introduction: Polycystic ovary syndrome is the most common endocrine disease that affects women of reproductive age reproductively, metabolically and psychologically. Patients struggle with many PCOS symptoms such as menstrual irregularity, hirsutism, acne, hair loss, infertility; these findings cause them to be psychologically affected at some point in their lives. In our study, we aimed to investigate whether high rates of depression and anxiety in PCOS patients create a significant difference between PCOS phenotypes differentiated according to the Rotterdam criteria. In this case, we aimed to shed light on which clinic is more affected by the phenotype of depression and anxiety scores in PCOS patients and to have physicians more aware of the high depression and anxiety scores in their approach to PCOS patients. Materials and Methods: The study is a single-center, cross-sectional, prospective, descriptive survey. The research population was determined as female patients aged 16-35 years who applied to the Gynecology and Obstetrics Polyclinic between 08.09.2020 and 08.03.2021 and were diagnosed with polycystic ovary. A questionnaire form was applied face-to-face to 125 female patients who met the conditions for participation in the study. Depression and anxiety scales (beck depression scale and beck anxiety scale), which were appropriate and valid for the purpose of the study, were applied. Ferriman Gallwey scoring was evaluated for the diagnosis of hirsutism. The patients were classified into four clinical phenotypes determined according to the Rotterdam criteria. 2018 ESHRE consensus decisions were taken into consideration for clinical criteria. NCSS (Number Cruncher Statistical System) program was used for statistical analysis. Results: The study was conducted with 125 patients diagnosed with PCOS. Of these patients, 34 women from phenotype A, 30 patients from phenotype B, 31 patients from phenotype C, and 30 patients from phenotype D were enrolled. While Ferriman Gallwey scores were normal in 8.7% (n=13) of the patients, moderate hirsutism was diagnosed in 30.9% (n=46) and severe hirsutism was observed in 60.4% (n=90). 51.7% ix (n=77) had acne and 63.8% (n=95) had hair loss. A statistically significant difference was found between the Beck Depression scores of the cases according to the Ferriman Gallwey scores (FGS). Depression scores of those with normal Ferriman Gallwey score are significantly lower than those with normal hirsutism and severe hirsutism. Depression and anxiety scores of the cases with no regular menstrual periods were found to be statistically significantly higher than those with regular periods. In our comparisons between phenotypes; Among the Beck depression measures of the cases according to PCOS phenotypes; Depression level of phenotype A and phenotype B patient groups was found to be significantly higher than phenotype D patients. The anxiety level of the phenotype A and phenotype B patient groups was found to be significantly higher than the phenotype C patients. A statistically significant difference was found between the Ferriman Gallwey scores of the cases according to the PCOS phenotype groups, and the rate of severe hirsutism in phenotype D was lower. Among the cases of regular menstruation, the rate of regular menstruation in phenotype C cases was found to be significantly higher than other phenotypes. The incidence of acne complaints was found to be significantly lower in phenotype D. Conclusion: In our study, the scores of depression and anxiety in PCOS patients were found to be significantly higher, indicating that the patients are affected psychologically as well as their endocrinological and metabolic problems. Hirsutism and menstrual irregularity stand out as the main source of depression and anxiety for patients. and social anxieties, feeling less feminine as a result of menstrual irregularity, and the anxiety of experiencing a problem such as infertility in the future may trigger anxiety and depression. In this respect, evaluations should be made for each patient individually according to the patient's phenotype and for the main source of depression. We think that clinicians should be aware of the frequency of depression and anxiety in PCOS patients and that patients should be routinely evaluated in this regard from the moment of diagnosis.

Benzer Tezler

  1. Polikistik over sendromlu olgularda otonom sinir sistemi işlevi ile birlikte anksiyete ve depresyon durumlarının değerlendirilmesi

    The evaluation of autonomic nervous system function with anxiety and depression condition in polycystic ovary syndrome patients

    YASİN BIYIK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Kadın Hastalıkları ve DoğumCumhuriyet Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ÇETİN

  2. Polikistik over sendromu tanılı hastaların beden algısı, kendilik değeri, yeme tutumu, dürtüsellik, komorbid psikiyatrik hastalıklar açısından sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması ve hormon düzeyleri ile semptomların korelasyonunun incelenmesi

    Comparison of patients with polycystic ovary syndrome and healthy controls in terms of body image, self-esteem, eating behavior, impulsivity, comorbid psychiatric diseases and investigating the correlation between hormone levels and symptoms

    NURİYE KARABAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZDEN ARISOY

  3. Polikistik over sendromlu hastalarda yeme bozukluğu, benlik saygısı, depresyon ve anksiyetenin değerlendirilmesi

    Evaluation of eating disorders, self-esteem, depression and anxiety in patients with policystic over syndrome

    MUSHVIGA HASANOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    UZMAN ZEYNEP SOYMAN

  4. Dört farklı klinik fenotipe göre polikistik over sendromu olan kadınlarda cinsel fonksiyonun ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    SERAY GÜLAY HABERAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT GÖZÜKÜÇÜK

  5. Adölesan polikistik over sendromlu hastalarda obezite ile oksidatif stres ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between obesity and oxidative stress in patients with adolescent polycystic ovary syndrome

    CAHİDENUR SELVEROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAmasya Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BANUHAN ŞAHİN