Geri Dön

İnvaziv meme tümörlerinde CD34 ekspresyonu ile hormon reseptörleri, lenfovasküler invazyon ve SISH'in karşılaştırılması

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 701227
  2. Yazar: İPEK ÖZER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE KARAMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 95

Özet

Amaç: Meme karsinomu kadınlarda en sık görülen malignitedir. Son yıllarda çoğu düşük ve orta gelirli ülkede meme kanseri insidans oranları artmaktadır. Meme kanserinden ölüm riski yıllarca sabit iken, 1994'ten bu yana mammografik tarama ve daha etkili tedavi yöntemlerine bağlı kademeli olarak %30'dan yaklaşık %20'ye düşmüştür. Meme kanseri de diğer kanserler gibi klonal proliferasyon sonucu oluşur. Bu klonal proliferasyon ailesel genler ve hormonal maruziyetten etkilenen multipl genetik anomali sonucudur. Anjiyogenez vaskülogenezin erken safhasında oluşan, önceden varolan damarlardan yeni kan damarlarının oluştuğu fizyolojik bir süreçtir. Anjiyogenezin tümör büyümesindeki temel rolü ilk kez 1971'de, Judah Folkman tarafından dile getirilmiştir. Tümör büyümek için besin maddeleri ve oksijeni alıp, hücre atıklarını götürecek yapılara ihtiyaç duyar. Bu gereksinimlerini karşılamak için damar proliferasyonunu sağlayarak, kendilerine bir damar ağı oluştururlar. Bir tümörün anjiyogenik aktiviteye sahip olması, başka özellikleri de beraberinde getirir. En önemlileri hızlı büyüme kapasitesi, artmış invazyon kapasitesi, artmış metastaz potansiyelidir. Çeşitli kanser türlerinde, tümör mikrodamar yoğunluğunun prognostik değerini ortaya koyan birçok çalışma yapılmıştır. Yaptığımız çalışmada CD34 ile mikrodamar yoğunluğunu değerlendirerek; yaş, lokalizasyon, ER/PR ve Cerb B2 (HER 2) ekspresyonu, tümör çapı, histolojik grade, perinöral ve lenfovasküler invazyon, metastatik lenf nodu sayısı, SISH (Silver in Situ Hibridizasyon) ve Ki-67 proliferasyonu ile ilişkisini değerlendirmeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Çalışmaya 2016-2020 yılları arasında Kayseri Şehir Eğitim Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniğinde invaziv meme karsinomu tanısı alan 150 olgu dahil edildi. Olguların patoloji raporunda belirtilen blokları ve hematoksilen eozin boyalı preparatları arşivden çıkarılarak yeniden değerlendirildi. Tümörü en iyi temsil eden blok immunhistokimyasal çalışma için ayrıldı. Olguların patoloji rapor verilerinden gerekli parametreler kaydedildi. Çalışmanın ikinci aşamasında CD 34 immunhistokimyasal boyası seçilen blokta çalışıldı. Bulgular: CD34 pozitifliğinin %15'e eşit, düşük ve %15'den fazla olduğu gruplamaya göre istatistiksel olarak yaş, lokalizasyon, SISH, ER, PR, Ki67, metastatik lenf bezi tutulumu, lenfovasküler invazyon, CerbB2, tümör çapı, histolojik evre ve perinöral invazyon frekansları açısından Pearson Ki-kare testi ile karşılaştırma yapılmıştır. CD34 ekspresyonu ile hormon reseptörlerinden ER ve lenfovasküler invazyon arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Yaş grubuna göre incelendiğinde tümör çapı ile yaş arasında istatistiksel anlamlı ilişki görülmüştür. Buna göre 50 yaş üzeri hastalarda tümör çapı 2 cm'den daha büyük bulunmuştur. Hormon reseptörlerine bakıldığında, PR pozitif olan vakalarda ER pozitif olduğu, PR pozitif ER negatif vaka olmadığı yönünde anlamlı ilişki görülmüştür. Bununla birlikte ER negatif olgularda Ki67 proliferasyon indeksi >%30 olduğu, histolojik grade arttıkça Ki67 yüzdesinin arttığı, lenfovasküler invazyon durumu negatif olanlarda Ki67 proliferasyon indeksinin

Özet (Çeviri)

Objective: Breast carcinoma is the most common malignancy in women. In recent years, the incidence of breast cancer has been increasing in most low- and middle-income countries. While the risk of death from breast cancer was stable for years, it has gradually decreased from 30% to approximately 20% since 1994 owing to mammographic screening and more effective treatment methods. Breast cancer, like other cancers, occurs as a result of clonal proliferation. This clonal proliferation is the result of multiple genetic anomalies affected by familial genes and hormonal exposure. Angiogenesis is a physiological process through which new blood vessels form from pre-existing vessels form in the earlier stage of vasculogenesis. The fundamental role of angiogenesis in tumor growth was first described by Judah Folkman in 1971. In order to grow, the tumor needs structures to take in nutrients and oxygen and take away cell waste. Tumors create a vascular network for themselves by providing vascular proliferation to meet these needs. Having angiogenic activity by a tumor brings about other features. The most important ones are rapid growth capacity, increased invasion capacity, and increased metastasis potential. Many studies have been conducted to demonstrate the prognostic value of tumor microvessel density in various types of cancer. The aim of this study was to evaluate the microvessel density with CD34 and to determine its relationship age, localization, ER/PR and Cerb B2 (HER 2) expression, tumor diameter, histological grade, perineural and lymphovascular invasion, number of metastatic lymph nodes, SISH (Silver In Situ Hybridization), and Ki-67 proliferation. Materials and Methods: The study included 150 patients diagnosed with invasive breast carcinoma in the Pathology Clinic of Kayseri City Training and Research Hospital between 2016 and 2020. The blocks and hematoxylin-eosin stained preparations specified in the pathology report of the patients were taken from the archive and re-evaluated. The block that best represents the tumor was reserved for immunohistochemical study. The necessary parameters were recorded from the pathology report data of the patients. In the second stage of the study, CD 34 immunohistochemical stain was studied in the selected block. xi Results: Age, localization, SISH, ER, PR, Ki67, metastatic lymph node involvement, lymphovascular invasion, CerbB2, tumor diameter, histological stage, and perineural invasion frequencies were compared according to the grouping with CD34 positivity equal to, lower, and greater than 15% using Pearson's Chi-square test. There was a statistically significant correlation between CD34 expression and hormone receptor ER and lymphovascular invasion. When analyzed by age groups, a statistically significant relationship was observed between tumor diameter and age. Accordingly, the tumor diameter was found to be larger than 2 cm in patients over 50 years of age. The analysis of hormone receptors showed that PR-positive patients were ER-positive, with a significant correlation for the absence of PR-positive ERnegative patients. On the other hand, Ki67 proliferation index was >30% in ERnegative patients, Ki67 percentage increased as histological grade increased, Ki67 proliferation index was

Benzer Tezler

  1. İnvaziv meme karsinomlarında immünohistokimyasal yöntemle moleküler subtiplendirme ve prognostik değerlendirme

    Molecular subtyping by immunohistochemical staining and progostic evaluation in invasive breast carcinomas

    ASUMAN KİLİTCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PatolojiAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÜLZADE ÖZYALVAÇLI

  2. Meme tümörlerinde tümör tomurcuklanmasının prognostik parametrelerle ilişkisi

    The relationship between tumor budding and prognostic parameters in breast tumors

    ESRA YAYLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ITIR EBRU ZEMHERİ

    DR. ŞENAY ÇETİN

  3. İnvaziv meme karsinomlarında PD-1 ve PDL-1 ekspresyonun prediktif ve prognostik parametrelerle ilişkisi

    Prognostic and predictive of PD-1/PDL-1 expression in invasive breast carcinoma relationship to parameters

    FİTNET SELİN GÖRÜCÜ ÇAKMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PatolojiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULKADİR YASİR BAHAR

  4. İnvazil meme karsinomalarında DNA ploidisi ve nükleer morfometrik özelliklerin klasik prognostik faktörler ile karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    MELİH ALÖMEROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    PatolojiGATA

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. BÜLENT CELASUN

  5. Östrojen ve progesteron reseptörü negatif meme kanserlerinde kras, braf ve pık3ca mutasyonlarının değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    ASLI NALDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PatolojiDüzce Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BİNNUR ÖNAL

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SİNEM KANTARCIOĞLU COŞKUN