Anadolu coğrafyasında yer etmiş mitlerin seramik yüzeylerde yorumlamaları
Ceramic surface interpretations of myths that took place in Anatolian geography
- Tez No: 702423
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ REYHAN YÜKSEL GEMALMAYAN
- Tez Türü: Sanatta Yeterlik
- Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Bileşik Sanatlar Ana Sanat Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 211
Özet
Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelinceye dek temasta bulunduğu çeşitli etnik toplulukların inanç ve kültürlerinden etkilendikleri bilinmektedir. Aynı etkileşim eski bir yerleşim yeri olan Anadolu topraklarındaki yerleşik hayatta da devam etmiştir. Ancak kemikleşmiş yerli inanç öğeleri bu süreçte korunmuş, kültürler içerisinde erimeden kalmayı başarmıştır. İsim, biçim veya hikaye akışında küçük çaplı değişiklikler olsa da günümüze dek gelebilmişlerdir. Mit kaynaklı olduğu bilinen efsane, destan, masallara karşın, sembollere dönüşerek sanat eserlerinde görsel bir öğe halinde manaya bürünen mitolojik anlatımlar, Anadolu Selçuklu Dönemine ait eserlerde görülmektedir. Özellikle Selçuklulara başkentlik yapmış olan Konya ilindeki mimari yapılardaki seramik ve çinilerde sıklıkla görülen mitolojik semboller araştırılmış, bu ifade biçimlerinin ikonografik analizlerine yer verilmiştir. Bu çalışma, 11.-13. yüzyıl Anadolu Coğrafyasında yer etmiş mitolojik sembollerin geleneksel kültürümüzü temsil eden seramik ve çini eserler yüzeyinde kendini gösterirken, bu sembollerin işlevsel ve anlatımcı yönünün karanlıkta kalarak günümüz seramik sanatı anlayışında yer edinemeyişi düşüncesi ile hazırlanmıştır. Saray çinileri olarak bilinen eserlerde görülen Ejder, Griffon, Sfenks, Harpy (Siren, Simurg), Çift Başlı Kartal, Tavus, Geyik, Balık, Hayat ağacı, Nar motifleri ikonografik açıdan en çok konu edinen semboller olması nedeniyle seçilmiş ve literatür kapsamında incelenmiştir. Kökleri arkaik dönem inançlarına dek uzanan mistik sembollerin Anadolu Selçuklu çini örneklerindeki varlığı belgelenmiş, seramiklerdeki mitolojik öğelerin yeni yorumlamalar ile yaşatılması amaçlanarak bilime ve sanata katkı sağlanacağı düşünülmüştür. Elde edilen veriler ışığında bazı kültürlere ait mitlerde Harpy, Siren, Simurg, Anka, Garuda gibi adlarla anılan mistik kuşun, Türk Mitolojisinde Umay olarak adlandırılan Tanrıça veya İye (melek) ile eşleştiği ve benzer roller üstlendiği sonucuna varılmıştır. Bu benzerlikten hareketle, Hayat Ağacı ve Umay öğesi sınırlılığında yorumlar yapılmış, mistik kompozisyonlar oluşturulmuş ve rölyef tekniği ile seramik panolara uygulanmıştır.
Özet (Çeviri)
During the period in which Turks came from Central Asia to Anatolia, it has been long known that they were influenced by the beliefs and cultures of various ethnic communities. The same interaction proceeded in the settled land in Anatolia, which is an ancient residential area. Nonetheless, those deep seated indigenous belief elements were preserved within that period and managed to remain in cultures without perishing. In spite of some minor alterations in terms of the name, form or story flow, they have managed to survive until today. In contrast to the legends, epics and tales that are known to be based on myths, mythological expressions that convert into symbols getting a meaning as a visual element in works of art are seen in works belonging to the Anatolian Seljuk Period. Especially, in Konya, which was the capital city of the Seljuks, the mythological symbols constantly apparent in ceramics and tiles in architectural structures were investigated, and iconographic analyzes of these expression forms were integrated. This study has been carried out by taking this idea into consideration: "Mythological symbols that were set in the Anatolian Geography of the 11th and 13th centuries reveal themselves on the surface of ceramics and tile works that represent our traditional culture, on the other hand the functional and expressive aspects of these symbols havenot had the chance to gain ground due to staying in the dark in today's understanding of ceramic art. Dragon, Griffon, Sphinx, Harpy (Siren, Simurg), Double-Headed Eagle, Peacock, Deer, Fish, Tree of Life and Pomegranate patterns found in the works of art known as palace tiles were selected because they are the the most iconographically mentioned symbols and examined within the context of the literature. The existence of mystical symbols in Anatolian Seljuk tile samples was recorded, whose roots go backward to the archaic period beliefs by was predicted that it would contribute to science and art with the purpose of nourishing the mythological elements in ceramics by new interpretations. In the light of the above-mentioned collected data, it was concluded that the mystical bird come to be known as Harpy, Siren, Simurg, Anka, Garuda in the myths of some cultures matched with the Goddess or Iye (angel) -entitled as Umay in Turkish Mythology- and assumed to play similar roles. By taking this similarity as a starting point, interpretations were made within the restrictions of the Tree of Life and Umay element, mystical compositions were composed and implemented to ceramic panels with the relief technique.
Benzer Tezler
- Alucra'da tarihi ve arkeolojik araştırmalar
Historical and archaeologic search in Alucra
GÖKHAN KALMIŞ
- Osmanlı Devleti'nde Bağdat Yolu güzergahında madencilik
The path to the route of the Ottoman Empire in Baghdad
ÖZDEN AYDIN
- Eski Anadolu coğrafyasında dağ kültü
Mountain cult in Ancient Anatolian geography
TAHA ÖZGÜR
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
TarihNecmettin Erbakan ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUAMMER ULUTÜRK
- Türkiye Selçuklu uç teşkilatının kurulması
Establishment of Turkey Sekjuk border organization
SALİH ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
TarihNecmettin Erbakan ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE DUDU KUŞÇU
- Sosyal politikalar bağlamında uygulamalarıyla Türk Devrimi
Turkish Revolution with its applications in the context of social policies
TÜLAY GÜL
Doktora
Türkçe
2024
TarihDokuz Eylül ÜniversitesiTürkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENGİN BERBER