Geri Dön

Karpal tünel sendromunda klinik, elektrofizyolojik ve ultrasonografik bulguların karşılaştırılması

Comparison of clinical, electrophysiological and ultrasonographic findings in carpal tunnel syndrome

  1. Tez No: 705076
  2. Yazar: AYŞEGÜL TOMBAK DEMİRÇAKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ELİF YALÇIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Physical Medicine and Rehabilitation
  6. Anahtar Kelimeler: Karpal tünel sendromu, ultrasonografi, elektronöromiyografi, abduktor pollisis brevis, Carpal tunnel syndrome, ultrasonography, electroneuromyography, abductor pollicis brevis
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Amaç: Çalışmamızın amacı karpal tünel sendromu (KTS) tanısında kullanılabilen ultrasonografik parametreleri klinik ve elektrofizyolojik bulgularla karşılaştırmak, tanısal değeri yüksek olan ultrasonografik parametreleri belirlemek ve bu parametreleri hastalık şiddetine göre kendi arasında kıyaslamaktır. Ayrıca literatürde az sayıda çalışma bulunan abduktor pollisis brevis (APB) kasının ultrasonografik olarak kesitsel alan ölçümünün KTS tanısında ve hastalık şiddetinin belirlenmesinde yararlı olup olmadığını araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza KTS ön tanısı ile Ankara Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği ENMG laboratuvarına yönlendirilen ve ENMG değerlendirmesi ile KTS tanısı alan 66 hasta ve aynı yaş grubunda herhangi bir semptomu olmayan ve ENMG çalışması normal olan 67 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Tüm katılımcıların demografik bilgileri öğrenildi ve klinik değerlendirmeleri yapıldı. Hastaların vizüel analog skala (VAS) ile semptom şiddeti öğrenildi ve Boston karpal tünel anketi uygulanarak sonuçları kaydedildi. Elektrofizyolojik değerlendirmede tüm katılımcılara rutin median ve ulnar sinir iletim çalışmaları yapıldı. KTS tanısı alan hastalar hafif, orta ve ağır olarak sınıflandırıldı. Tüm katılımcılara ultrasonografik değerlendirme yapıldı. USG ile skafoid-pisiform kemik düzeyinde, trapezium-hamat kemik kancası düzeyinde ve önkolda distal bilek çizgisinden 10 cm proksimalde median sinir kesitsel alan, transvers ve anteroposterior (AP) çap ölçümleri yapıldı. Yassılaşma oranları, skafoid pisiform düzeyinde ölçülen kesitsel alanının trapezium-hamat kemik kancası düzeyindeki kesitsel alanına, önkolda ölçülen kesitsel alanına ve pisiform kemik düzeyinde ulnar sinir kesitsel alanına oranı hesaplandı. APB ve abduktor digiti minimi (ADM) kası kesitsel alan ölçümleri yapıldı ve APB kası kesitsel alanının ADM kası kesitsel alan ölçümüne oranı hesaplandı. Bulgular: Çalışmamızda ultrasonografik bulguların Boston karpal tünel anketi ile arasında korelasyon bulunmazken elektrofizyolojik çalışmalarla korele olduğu saptandı. Elektrofizyolojik çalışmalar standart tanısal yöntem olarak alındığında USG'nin yüksek duyarlılık ve özgüllük ile KTS tanısında kullanılabileceği tespit edildi. KTS tanısında duyarlılığı ve özgüllüğü en yüksek parametrenin skafoid-pisiform kemik düzeyinde kesitsel alan ölçümü olduğu, bilek-önkol kesitsel alan oranı ve median-ulnar kesitsel alan oranının da oldukça yüksek duyarlılık ve özgüllük sağladığı bulundu. KTS şiddetinin belirlenmesinde ise ultrasonografik parametrelerin yararı olmakla birlikte hafif-orta, orta-ağır ve hafif-ağır olmak üzere 3 grubu birbirinden ayırt etmeyi sağlayan bir parametre bulunmadı. KTS şiddetini belirlemede ultrasonografik parametrelerin kombine halde kullanıldığı daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz. APB kası kesitsel alan ölçümü ve ADM kası kesitsel alanına oranının ise hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı şekilde farklı olduğunu bulmamıza rağmen yüksek duyarlılık ve özgüllük sağlamamıştır. Sonuç: Ultrasonografinin yüksek duyarlılık ve özgüllük ile KTS'de oldukça yararlı bir tanı aracı olduğunu, elektrofizyolojik çalışmalara göre daha konforlu ve kolay ulaşılabilir olması nedeniyle ilk basamak olarak kullanılabileceğini, fakat USG ile KTS şiddetinin belirlemesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Objective: The aim of our study is to compare the ultrasonographic parameters that can be used in the diagnosis of carpal tunnel syndrome (CTS) with clinical and electrophysiological findings, to determine the ultrasonographic parameters with high diagnostic value and to compare these parameters among themselves according to the severity of the disease. In addition, it is to investigate whether the ultrasonographic cross-sectional area measurement of the abductor pollicis brevis (APB) muscle, which has few studies in the literature, is useful in the diagnosis of CTS and in determining the severity of the disease. Materials and methods: 66 patients who were referred to Ankara City Hospital Physical Therapy and Rehabilitation Clinic ENMG laboratory with a preliminary diagnosis of CTS and diagnosed with CTS by ENMG evaluation, and 67 healthy volunteers in the same age group who had no symptoms and had normal ENMG study were included in our study. Demographic information of all participants was learned and clinical evaluations were made. Symptom severity of the patients was learned with the Visual analog scale (VAS), and the results were recorded by applying the Boston carpal tunnel questionnaire. Routine median and ulnar nerve conduction studies were performed on all participants in the electrophysiological evaluation. Patients diagnosed with CTS were classified as mild, moderate and severe. Ultrasonographic evaluation was performed on all participants. With USG, cross-sectional area, transverse and AP diameters of the median nerve were measured at the level of the scaphoid-pisiform bone, at the level of the trapezium-hook of the hamate bone, and 10 cm proximal to the distal wrist line on the forearm. Flattening ratios were calculated as the ratio of the cross-sectional area measured at the scaphoid pisiform level to the cross-sectional area at the trapezium-hamate bone hook, the cross-sectional area measured at the forearm, and the ulnar nerve cross-sectional area at the pisiform bone level. APB and abductor digiti minimi (ADM) muscle cross-sectional area measurements were made and the ratio of APB muscle cross-sectional area to ADM muscle cross-sectional area measurement was calculated. Results: In our study, while ultrasonographic findings were not correlated with the Boston carpal tunnel questionnaire, they were found to be correlated with electrophysiological studies. When electrophysiological studies were taken as the standard diagnostic method, it was determined that USG could be used in the diagnosis of CTS with high sensitivity and specificity. It was found that the parameter with the highest sensitivity and specificity in the diagnosis of CTS is the measurement of the cross-sectional area at the level of the scaphoid-pisiform bone, while the wrist-forearm cross-sectional area ratio and the median-ulnar cross-sectional area ratio provide very high sensitivity and specificity. Although ultrasonographic parameters are useful in determining the severity of CTS, no parameter was found to distinguishes 3 groups as mild-moderate, moderate-severe and mild-severe. We think that there is a need for further studies in which ultrasonographic parameters are used in combination to determine the severity of CTS. APB muscle cross-sectional area measurement and ADM muscle cross-sectional area ratio did not provide high sensitivity and specificity, although we found significant differences between the patient and control groups. Conclusion: We think that ultrasonography is a very useful diagnostic tool in CTS with its high sensitivity and specificity so that it can be used as a first step since it is more comfortable and easily accessible than electrophysiological studies, but further studies are needed to determine the severity of CTS with USG.

Benzer Tezler

  1. Karpal tünel sendromunda median sinir germe egzersizleri ve kesikli ultrason tedavilerinin ultrasonografik ve elektrofizyolojik olarak karşılaştırılması

    Electrophysiological and ultrasonographic comparison of the median nerve stretching exercises and pulsed ultrasound treatment in carpal tunnel syndrome

    BÜLENT PAMUK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonCelal Bayar Üniversitesi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANAN TIKIZ

  2. Karpal tünel sendromunda sinir iletim çalışmaları ile ultrasonografik bulguların karşılaştırılması

    Comparison of nerve conduction studies and ultrasonographic findings in carpal tunnel syndrome

    AYSU ÇETİNER ŞEKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NörolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE OYTUN BAYRAK

  3. Karpal tünel sendromunda steroid iyontoforezi ve ESWT tedavisinin klinik, elektrofizyolojik ve ultrasonografik olarak karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    KASIM OSMANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonMustafa Kemal Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA TURGUT YILDIZGÖREN

  4. Karpal tünel sendromunda yüksek yoğunluklu lazer tedavisi ve düşük yoğunluklu lazer tedavisinin etkinliğinin karşılaştırılması

    Comparison of the efficacy of high intensity laser therapy and low intensity laser therapy in carpal tunnel syndrome

    SİDAR BURCU ATEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    UZMAN ZUHAL ÖZİŞLER

  5. Karpal tünel sendromu olan hastalarda palmar kutanöz sinir iletiminin incelenmesi

    Assessment of palmar cutaneous nerve conduction in patients with carpal tunnel syndrome

    KAYIHAN ULUÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    NörolojiMarmara Üniversitesi

    Nörolojik Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNDER US