Yoğun bakım ihtiyacı olan çocuk hastalarda kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonları
Catheter associated urinary tract i̇nfections in critical pediatric patients
- Tez No: 706031
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NİLGÜN ÇAKAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Çocuk Sağlığı ve Has. Hematoloji Onkoloji Eğt. Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 94
Özet
Yoğun Bakım Ünitelerinde yatan hastalarda, altta yatan hastalıklar, bozulmuş konak savunma mekanizmaları, invaziv cihaz kullanımının artması ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımına bağlı olarak nozokomiyal enfeksiyonlara daha sık rastlanmaktadır. Çocuk yoğun bakım ünitelerinde (ÇYBÜ) en sık görülen enfeksiyonlar kan akımı enfeksiyonları (KAE) (%28), ikinci en sık ventilatör ilişkili pnömoni (VİP) (%21) ve üçüncü en sık kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonları (KİİYE) (%15) olarak sıralanmaktadır. Çalışmamızda Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi ÇYBÜ'de KİİYE gelişen ve gelişmeyen hastaların demografik, epidemiyolojik özellikleri, KİİYE etkenlerinin dağılım oranını ve risk faktörlerini belirlemek ve bu hasta gruplarını birbiriyle karşılaştırarak farklılıklarını göstermeyi amaçladık. Hastanemiz ÇYBÜ'de Ağustos 2010-Ağustos 2015 tarihleri arasında idrar sondası ile izlenen 222 hasta çalışmaya alındı. Dosyaları ve bilgisayar kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, eşlik eden risk faktörleri, klinik, laboratuar bulguları değerlendirildi. Çalışmamızda yer alan 80 hastada (%36) KİİYE geliştiği görüldü. Kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonu gelişen hastaların cinsiyetleri (32 kız (%40) , 48 erkek (%60) benzerdi (p=0,905). Kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastaların yaş ortalaması (56,88 ± 6,69 ay), KİİYE geliştirmeyen grubun yaş ortalamasından (65,58 ± 5,16 ay) küçük bulundu (p=0,001). Hastaların Prism-III skorları arasında istatiksel anlamlı farklılık görülmedi (p=0,07). KİİYE gelişen grupta en sık eşlik eden hastalığın nörolojik hastalık olduğu görüldü. Hastalarda eşlik eden hastalık grupları karşılaştırıldığında malignite ve nörolojik hastalık grubunun KİİYE geçirmeyen grupta istatiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptandı (Sırasıyla p= 0,009 ve 0,008). Kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonu gelişen grupta ortalama yatış süresi 47,86 ± 7,91gün, ortalama antibiyotik kullanım süresi 7,97 ± 1,44 gün olarak saptandı. Enfeksiyon geliştirmeyen grubun ortalama yatış süresi 15,79 ± 1,1 gün, ortalama antibiyotik kullanım süresi ise 9,23 ± 0,54 gün bulundu. KİİYE gelişen grupta yatış süresinin daha uzun olduğu, enfeksiyon gelişmeyen grupta antibiyotik kullanım süresinin daha uzun olduğu görüldü (Sırasıyla p= 0,018 ve 0,003). Toplam yatış süresi açısından KİİYE geçiren grupta toplam yatış süresi daha uzun bulunsa da gruplar arasında istatistiksel fark bulunmadı (p=0,664). Kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastaların enfeksiyon ataklarının %30'unda, enfeksiyon geçirmeyen grubun %16,2'sinde ateş görüldü. Gruplar arasında ateş sıklığı istatistiksel olarak farklı bulunmadı (p=0,573). Gruplar arasında lökosit sayıları,nötropeni ve CRP değerleri açısından istatiksel farklılık saptanmamıştır (Sırasıyla p=0,363; 0,252; 0,80). İdrar lökosit esteraz ve nitrit pozitifliğinin KİİYE geçiren grupta istatiksel olarak anlamlı oranda yüksek olduğu (sırasıyla p=0,002 ve 0,001) saptandı. Lökosit esterez ve nitrit pozitifliğinin pozitif prediktif değeri %100 hesaplandı. Piyüri ve bakteriürinin ise KİİYE geçiren grupta daha yüksek olmasına rağmen iki grup arasında istatiksel anlamlı farlılığın olmadığı saptandı (sırasıyla p=0,533 ve 0,385). Çalışmamızda KİİYE geçiren grupta idrar kültüründe üreyen en sık etken %52,2 oranıyla Candida spp. olarak görülmüştür. Çalışmamızdaki kan kültür üremeleri değerlendirildiğinde KİİYE geçiren grupta %5,6 oranında üreme, gelişmeyen grupta ise %3,5 oranında üreme saptandı. KİİYE geçirmeyenlerde kan kültür negatifliğinin istatistiksel olarak anlamlı oranda daha yüksek olduğu saptandı (p=0,001). Sonuç olarak hastanede yatış süresi uzadıkça nozokomiyal enfeksiyon gelişme riskinin arttığı, daha küçük yaştaki hastalarda enfeksiyon sıklığının daha yüksek olduğu görüldü. Klinik ve laboratuar bulgularının KİİYE saptamada yetersiz olduğu gösterildi.
Özet (Çeviri)
Patients in the İntensive Care Unit have much more nosocomial infections because of co-morbid diseases, antibiotic usage and medical devices. İn pediatric intensive care units most common infection is blood-stream infeciton (BSİ) (%28) , second one is ventilatory associated penumonia (%21) and the third one is catheter associated urinary tract infection (%15). Because of healthcare –asociated infections (HAİ) morbidity, mortality and patient costs are increasing. Our objective in this study is compare demographic, epidemiological properties, find distrubution of causative agent and match our findings between two groups. 222 patients were followed up with urinary catheter hospitalized in our Hospital Pediatric Intensive Care Unit between August 2010 and August 2015 included in our study. Files and computer records were examined retrospectively. The demographic characteristics of the patients, associated risk factors, clinical and laboratory findings were evaluated. Of the 222 patients examined in our study, 80 had CAUTI, the other 142 one did not. Patients who had CAUTİ, 32 of them were girls (%40) , 48 of them were boys (%60). Patients who did not have CAUTİ 57 of them were girls (%40,1) , 85 of them were boys (%59,9). Significant differences between the two groups in terms of gender distribution was not seen (p=0,905). Catheter-associated UTI mean age of the patients 56.88 ± 6.69 month, the average age of persons to did not develop infeciton resulted in 65.58 ± 5.16 month. Significant difference in the age distribution was observed between the two groups (p=0,001). Prism-III scores of patients showed no statistically significant difference between the average compared (p=0,07). When the patients were assessed for comorbid disease persons in the CAUTİ group the most common comorbidities of neurological disorders. İf we compare the comorbid diseases groups, oncologic diseases and neurologic diseases group significantly much more seen in the patients who did not get infected (respectively p= 0,009 and 0,008). We investigated the time until infection occured, days of antibiotic use and total hospitalization time in both of the groups. In the CAUTİ group avarage time until infection occured was 47,86 ± 7,91 days, avarage days of antibiotic use was 7,97 ± 1,44 days. Patient who did not have CAUTİ group avarage time until infection occured was 15,79 ± 1,1 days, avarage days of antibiotic use was 9,23 ± 0,54 days. Length of stay longer in the group of infection with higher rates, while those with a longer duration of antibiotic use was found in the group of infection (respectively p= 0,018 and 0,003). There was no statistical difference between the groups in the terms of total duration of hospitalization (p=0,664). Thirty percent of CAUTİ group and sixteen point two percent of non-CAUTİ group had fever. The frequency of fever between the groups was not statistically different (0,554). Laboratory findings white blood cell count, C-reactive protein and neutropenia values were not statistically different between groups (Respectively p=0,363; 0,80; 0,252). Urine analysis data assessing the positive leukocyte esterase and nitrites to be higher in a statistically significant proportion of in the CAUTİ group (p = 0.002 and 0.001) was observed. Although the pyuria and bacteriuria is higher in the group of CAUTİ who were not found to be statistically significant (p = 0,533 and 0,385). In our study examined microorganisms breeding in the group of CAUTİ who had the most common cause Candida spp rate of 52,2% . The second common cause in Klebsiella spp, E. coli was ranked as third frequency. When our study evaluated blood culture growth by 5,6% growth in the group CAUTİ, while 3,5% were positive growth in the non-CAUTİ group. Both groups did not show any statistically significant difference in blood culture growth rate (p = 1.000). However, when compared with negative blood cultures groups, non-CAUTİ groups negative blood culture was found to be statistically significantly higher rate (p=0,001). As a result, longer duration of hospitalization developments that increase the risk of nosocomial infections, showed a higher incidence of infections in patients younger age. Clinical and laboratory findings are insufficient to detecet CAUTİ.
Benzer Tezler
- Çocuk yanıklarında enfeksiyon etkenleri ve mortaliteye etkileri
Infectious agents in children's burns and their effects on mortality
SABRİ DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk CerrahisiSağlık BakanlığıÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMRAH ŞENEL
- Açık kalp cerrahisi yapılan hastalarda serum prokalsitonin düzeyleri ve bunun mortalite ve morbidite ile ilişkisi
Serum procalcitonin leveles in patients undergoing open heart surgery and its relation to mortality and morbidity
MUSTAFA DENİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Anestezi ve ReanimasyonAkdeniz ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURSEL ŞAHİN
- Çocuk yoğun bakim ünitesinde terapötik plazma değişimi uygulanan hastaların değerlendirilmesi ve prognoza etki eden faktörlerin belirlenmesi
Evaluation of patients with therapeuticplasma exchange in the pediatric intensive care unitand determining the factors affecting the prognosis
HATİCE YAZAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEHER ERDOĞAN
- Çocuk yoğun bakımda santral venöz kateter uygulamalarının ultrasonografi eşliğinde yapılmasının komplikasyonlar ve başarı oranı üzerine etkileri
The effects of ultrasound guided central venous catheter placement on complications and success rate in pediatric intensive care unit
DUYGU UÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ORKUN TOLUNAY
- Çocuk yoğun bakım ünitesinde geçici hemodiyaliz kateteri takılan hastalarda kateter bölgesi ile prognoz arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between catheter site and prognosis in patients with temporary hemodialysis catheter insertion in pediatric intensive care unit
AFSANA HAJIYEVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEHER ERDOĞAN